Askere, gurbete gitmiş birinin evine dönüş yolunu adımlaması gibi yürüdük Alsancak Tren Garından, mabet kabul ettiğimiz sizin stat, bizim evimiz dediğimiz Alsancak Mustafa Denizli Stadına. Öyle bir sağanak vardı ki evi olan evine koşarken, evi olmayan sokak hayvanı dostlarımız bile sığınacak bir kuytu, saçak altı arıyordu. Yine de binler coşkuyla, tutkuyla, hayatlarına anlam katan aşkıyla kendi evinde buluşmaya, marşlar eşliğinde koşuyordu.
Sosyal medyada seyirci azdı çoktu polemiklerini de anlamsız buluyorum. 15bin kapasiteli stadın 14bin bileti satılmış, üstüne görevli ve davetlileri eklerseniz zaten stadın tama yakın dolduğunu tespit etmiş olursunuz. Velev ki stat dolmadı. Ne zaman başka statların tribünlerinde her maç 35.dakikada İzmir marşı okunur, binlerce insan ‘Yaşa Mustafa Kemal Paşa’ diye haykırır, biz de sizleri alkışlar taraftarınızın büyüklüğüne övgü söyleriz. Ama bunu haykıracak cesaretiniz olana kadar lütfen boş yapmayın. Herkesin gözlerinin içinin güldüğü bir ortamda oynandı maç. Yılarca herkesin duasında olan, herkesin dilek haklarını kullandığı an yaşanıyordu. Buca İlçe Stadı, Menemen hatta Turgutlu sahasında evsahibi olduğumuzda haykırıyordu taraftar ‘Burası Alsancak’ diye. Herkesin hayali Süper Lig takımı olarak Alsancak Stadına bir gün dönmekti. Bunda emeği olanlar şimdiden adlarını Altay tarihine yazdılar.
Maça gelince gecenin tek güzel ve anlamlı anı Cesar Pinares’in Altay formasıyla Mustafa Denizli Stadının tarihine geçerek ilk golü atmasıydı. Onun dışında Altay adına sahada her şey vasat, yetersizdi. Kaleci Lis’in duruşu olmasa, farklı bir yenilgi işten bile değildi. Sakatlıktan yeni dönen Naderi’nin henüz yeterli forma ulaşmamış olması, takımın en büyük hücum gücü Bamba’nın gözle görülür düşüşü, takımın dinamosu Poko ve bitmeyen enerjisi ile takıma her an can veren Cebrail’in kadroda yer almaması Altay’ı çaresiz bırakmıştı.
İlk haftalardaki coşku ve alınan puanlar bize bir kredi sağlamıştı. Ama maalesef alternatifsiz kadro bu krediyi tüketti. Altay, Beşiktaş’ı yenip 5.haftada liderliğe yükseldiği günde söylemiştim. Altay’ın bu yıl tek hedefi ligde kalmak olmalı diye. Şimdi artık bu mücadelenin içine girmiş bulunmaktayız. Ben yine geçmiş yıllarda söylediğim gibi birlik olmalıyız diyeceğim. Bazı ağabey ve kardeşleri rahatsız etse de bu tarzım, alternatifi olmayan durumlarda, alternatif üretilene kadar Altay armasını kim temsil ediyorsa sonuna kadar arkasında durmaya devam edeceğiz.
Dip Not: Bugüne kadar Göztepe, Altınordu ve Altay’ın başarısında büyük pay sahibi Bornova Stadını İzmir’e kazandıran Bornova Belediyesine de tüm İzmir futbol camiası minnettar olmalı. Oraya veda edemeden gitmek onlara duyduğumuz şükranı gölgelemesin. Bir yazı da ben onlara borçlu olayım.