Dün, cumhuriyetimizin 99. Kuruluş yıldönümünü büyük bir coşku ile kutladık. Artık, yaşadığımız her gün Atatürk’ün cumhuriyetinin yüz yaşına ulaşması için geri saydırıyor. Aydınlıktan korkan yobaz karanlık kesimlerin tepkisini çeken TRT Spikeri Deniz Demir’in haber metni dışına çıkarak haykırdığı gibi: Bizi ümmet olmaktan çıkarıp, birey olma bilincini, Cumhuriyet aydınlığını, ilmini armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve tüm şehitlerimizi sevgi ve saygı ile anarken, Cumhuriyet'i zihninde ve kalbinde yaşayan, yaşatan ve bunu gelecek nesillere aktaran siz bu büyük millet, bu büyük devlet... Atatürk'ün kurduğu büyük Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşasın! 29 Ekim kutlu olsun!
Cumhuriyet ile hanedanların kulları olmaktan çıkıp, özgür bireyler olma hakkına eriştik. Dün Isparta’dan başlayan fakir hayatında Süleyman Demirel cumhurbaşkanı olabiliyorsa, bugün Recep Tayyip Erdoğan olabiliyorsa, yarın belki senin çocuğun ya da torunun, bu en yüce makama oturma hakkına sahip. Cumhuriyetin halka en büyük armağanı bu, kul olmaktan seçme ve seçilme hakkına sahip özgür bireye terfi etmek.
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesi ile başlayan ve 1789 Fransız ihtilali ile sonlanan Yeni Çağda hanedanlar güçlüydü. Bütün Avrupa’da halk, bazı soylu olarak kabul edilen ailelerin tebaasıydı. Bu çağda insanlar; kralları, padişahları için can verirken bazen aile kavgalarında ölüyorlar bazen de tanrının seçtiği adam olarak gördükleri adamlar için öldükleri için tanrı için öldüklerini sanıyorlardı. Bir millet bir ulus anlayışları yoktu.
Örneğin 15.yüzyılda İngiltere’de önce Lancaster ailesi ile York ailesi hükümdarlık için savaşmıştı. Lancaster ailesinden kral Henry, York ailesinin kral adayını öldürmüş sonrasında kral tayin eden adam olarak bilinen Warwick Nevile York ailesinin üç oğlunu destekleyince tahttan inmek zorunda kalmıştı. En büyük oğul Edward, Lancaster hanesinden savaşta ölmüş büyük komutanlardan birinin dul eşi olan Elizabeth ile evlenmişti. Sonrasında Warwick, Edward’ı istediği gibi yönetemeyince ikinci kardeş George’yi desteklemiş ve büyük kızını onunla evlendirmiştir. Bu arada yeniden güçlenen Lancaster ailesinin devrik kralı Henry’nin oğlu Edward ile de küçük kızını evlendirerek her yerden kendini garantiye almaya çalışmıştır. Yorklu Edward önce adaşını yok etmiş, sonrasında ise kardeşinin isyan girişiminde kardeşini idam ettirmiştir. Bu arada Warwick’in küçük kızı; Lancaster’lı Edward ölünce York ailesinin en küçük oğlu Richard ile tekrar evlenmiştir. York’lu Edward vefat edince tekrar taht kavgası çıkmış ve kral olması gereken çocuk yaştaki Edward’ın küçük oğlu Edward katledilmiştir. Bu arada tahta York’lu Richard oturunca kraliçe de Warwick’in küçük kızı Anne olmuştur. Bu sefer de Lancaster ailesinin varisi Henry Tudor krala isyan edip, tahtta söz hakkı istemiş. Rahmetli Edward’ın eşi Elizabeth büyük kızları Elizabeth’i Henry Tudor ile nişanlamış, bu arada Richard da amcası olduğu küçük Elizabeth’e kur yaparak eşinin ölümü sonrasında ona kraliçe olma sözü vermiştir. İki ordunun savaşında kim kral belli değilmiş ama kim kraliçe olacak belliymiş. Son anda taraf değiştiren Stanley ailesi York Hanedanın sona ermesine sebep olarak Tudor Hanedanın başlamasına vesile olmuştur.
Ne çetrefilli ne bencil savaşlar. Sadece birilerinin şahsi çıkarları için feda edilen hayatlar. Aslında Henry Tudor ve Elizabeth evliliği ve sonrasında hem ilk oğulları Arthur’un hem de o ölünce ikinci oğulları Henry^nin Kastila Hanedanı hükümdarı İsabel’in kızı Katerina ile evlenmesi ve bu taht mücadelelerinde ölen yüzbinlerce insanın ne ülke ne millet ne de tanrı için ölmediklerinin kanıtı.
Cumhuriyet, gerçek vatan sevgisinin yuvasıdır. Hayatınızı ne bir aileye, ne bir soya değil; kendi ailenize, komşunuza, dostunuza, milletinize, insanlığa adarsınız. Bizi bir ailenin kulu olmaktan kurtaran Atatürk’e minnetle…
Osmanlı hanedanı gibi Yaşa Mustafa Kemal Paşa,kalemine sağlık Aybarsd’cım