Elbette her seçim yeni bir başlangıç sunmasıyla bir fırsattır. Elbette her seçim kendince önemlidir. Ama sanırım 14 Mayıs seçimleri son yirmi yılda yapılan seçimler içinde en kritiği olacak. 2003 seçimlerinde AKP’nin büyük başarısıyla Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit dahil ülkede başbakanlık yapmış birçok siyasetçi siyaset sahnesinden çekilmek zorunda kalmıştı.
14 Mayıs seçimlerinin de bazı siyasetçilerin son seçimi olacağını düşünüyorum. Ülke yeni bir sayfa açabilmenin eşiğinde. Bu değişim, iktidarı oluşturan Cumhur İttifakı kazansa da gerçekleşecek, muhalefeti oluşturan Millet ittifakı da. Cumhur ittifakının başarısı durumunda muhalefet liderlerinin birçoğu artık seçmene bir daha gidemeyecek kadar incinecek. (Biraz biz de okumuş adam olduğumuz için ancak bu kadar söyleyebiliyoruz).
Cumhur ittifakı kazanırsa kaldığımız yerden devam ederiz diye düşünüyorsanız bence yanılıyorsunuz. Bu seçimde ittifakın içinde giderek güçlenen aşırı uçtaki YRP, BBP, HÜDA PAR gibi radikal söylemleri olan partilerin güç kazanacak olması yepyeni bir Türkiye’nin başlangıcı olacak. Dürüst olmak gerekirse bu ihtimal beni oldukça korkutuyor ve özellikle kadınlarımız için endişe duymama sebep oluyor. Çünkü iktidarın ortağı olma noktasına gelen bu üç partinin kadınların haklarını geri alma konusunda ortak söylemleri ülkeyi Atatürk’ün koyduğu hedeflerden kopartıp, orta doğu bataklığının bir parçası haline getirme odaklı.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri kadar meclis seçimleri de önemli. Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda parlamenter sisteme dönüşün sözü verildi. Başkanlık sisteminde etkisizleştirilen meclis tekrar ülke yönetiminde önemli hale gelecek.
Bugün tüm partiler için aday listelerinin kesinleştirileceği gün. İzmir yıllarca vekil listelerinde mağdur edildi. Garanti vekillik olarak görülen ön sıralar hep partilerin önemli isimlerini, ama İzmir siyasetinden uzak isimlerine teslim edildi. İzmirli sivil toplum kuruluşların dertleri olduğunda ise bu vekillere ulaşmak olanaksız oldu. Ulaştığımızda ise sorunlarımıza Fransız kaldılar.
Her seçim aynı mağduriyeti yaşayan İzmirlinin bu konuda daha bilinçli ve etkili tepki göstermesi gerekir. Bu akşam yayınlanacak listelerde ne kadar İzmirli aday olursa o partinin benden mecliste oy alma olasılığı artacak. Bu konuda İzmir’i seven İzmirliyim diyen tüm hemşehrilerimin de benzer bir duyarlılık göstererek, listeleri yapanlarında bu hassasiyete duyarlı olmalarını sağlamaları uzun vadede en büyük beklentimdir. İzmir’e Kemeraltında kaybolacak vekil istemiyoruz.