Hande Turan-İzmir’in Selçuk ilçesinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Özcan Purçu’ya ait arazinin bir bölümünü valiliğe bağışlaması ve bu bölgede Roman vatandaşların yerleştirilerek bir 'Roman Köy' oluşturulması tartışmaları sürüyor. Önceki akşam İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nde tarım alanı olan arazi için öncelikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan görüş alınması maddesi oylanırken Ak Parti ve CHP arasında tansiyon yükselmişti.
Konuyla ilgili olarak Selçuk kent konseyi Başkanı Atay Tozlu ve Belevili vatandaşlar kurulması planlanan roman köy projesi hakkında Ege'ye Bakış'a konuştu.
ROMAN KÖY AYRIŞTIRICI BİR PROJESelçuk Kent Konseyi Başkanlığı olarak Selçuk Belediyesi'nin bir organı olarak görev yaptıklarını aktaran Tozlu, “Ancak Sivil Toplum Kuruluşları'nında bileşeniyiz. Kent Konseyi olarak kurulması planlanan Roman Köy'ü burada test edilmesini istemiyoruz. İnsanların ayrıştırılmaması gerektiğini, sosyal pencereden bakıldığında Roman Köy'ün ayrıştırıcı bir tutum olduğunu düşünüyoruz. İzmir'in turizm olarak sevilen ve her gün binlerce ziyaretçisi olan Şirince'de bile buraya yeni yapılan geniş yollar kadar yolları yok. Bu mevkiide büyük bir yatırım var. Bu yatırımların sonunda neler var neler yok samimiyetle açıklanmalı.” diye konuştu.ŞEHİR HAYATINA ENTEGRE EDİLMELİMahallenin tahsis edilmesi planlanan yerin büyük bir tarım arazisi olduğunu hatırlatan Tozlu, “Böyle bir tarım arazisine konut yapmak son derece yanlış. Çok mecbur değilse biz köy halkı olarak altında başka nedenler arıyoruz. Ayrıca burada yaşayanların büyük bir çoğunluğu da Cibe Mevkii'nde etnik bir yapıya dayalı Roman Köy'ün oluşmasını istemiyor. Belevili vatandaşların kurulması planlanan köyün yakınlarında bağı, bahçesi ve tarlası var. Biz Romanların dejavantajlı bir grup olduğunu düşünüyoruz ancak bu şekilde iskan edilmelerine de karşıyız. İnsanları etnik kökenlerine göre ayrıştırmak, Roman Köyü gibi yerleşim yerleri kurmak çağ dışıdır. Bu insanlar şehir hayatına entegre edilmeli, konutları yoksa orada konut tahsis edilmeli topluma kazandırılmalıdırlar. Ancak orada plan yapma yetkisi zaten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na ait. Son kararı da Bakanlık verecek. Bakanlık kamu yararı vardır derse, uygulanmasını isterse ve hukuki olarak doğruluğu onaylanırsa Kent Konseyi olarak diyecek bir şeyimiz yok. Hukukun üstünlüğüne inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
ŞEFFAFLIK YOKBelevi sakinlerinden ve bölgede kendisine ait 50 dönümlük arsa olduğunu belirten Şaban Ok, “Belevili, vatandaşlar olarak kiminle değil nasıl yaşadığımızı önemsiyoruz. Zaten kültürel zenginliğimizle aynı çatı altında yaşayan insanlarız. Burada yanlış bir zihniyet ve uygulama var. Yapılması tartışılan bu projeyle ilgili, Cumhuriyet Halk Partisi İl Yönetimi, Millet Vekilleri ve bu konuyla ilgilenen siyasiler olarak belevi halkını bir araya toplayarak konuyla ilgili bir bilgilendirme yapılsaydı biz iyi niyeti görürdük.. Biz şeffaflık ve iyi niyet göremiyoruz” şeklinde konuştu.KİŞİYE ÖZEL DEĞİL TOPLUM YARARI OLMALIBelevi'de yaşayan bölge halkının tedirgin ve kaygılı olduğunu aktaran Ok, “Herkes kendi arazilerinin derdine düşmüş durumda. Konuyla ilgili aydınlatılmadığımız için bir bilgi kirliliği mevcut. Bilgi paylaşımı yok. Toplum için yapılan bir çalışmaysa toplumla kaynaşılmalı. Şeffaflık göremiyoruz. Çalışılacaksa kişiye özel değil toplum faydası için çalışılmalı. Bir milletvekilinin böyle bir uygulama yapmaması lazım, kendi seçmeni olarak bizim oyumuzla emanet almış olduğu görevi böylesine kullanmasını kınıyoruz.” dedi.
Konuyla ilgili olarak Selçuk kent konseyi Başkanı Atay Tozlu ve Belevili vatandaşlar kurulması planlanan roman köy projesi hakkında Ege'ye Bakış'a konuştu.
ROMAN KÖY AYRIŞTIRICI BİR PROJESelçuk Kent Konseyi Başkanlığı olarak Selçuk Belediyesi'nin bir organı olarak görev yaptıklarını aktaran Tozlu, “Ancak Sivil Toplum Kuruluşları'nında bileşeniyiz. Kent Konseyi olarak kurulması planlanan Roman Köy'ü burada test edilmesini istemiyoruz. İnsanların ayrıştırılmaması gerektiğini, sosyal pencereden bakıldığında Roman Köy'ün ayrıştırıcı bir tutum olduğunu düşünüyoruz. İzmir'in turizm olarak sevilen ve her gün binlerce ziyaretçisi olan Şirince'de bile buraya yeni yapılan geniş yollar kadar yolları yok. Bu mevkiide büyük bir yatırım var. Bu yatırımların sonunda neler var neler yok samimiyetle açıklanmalı.” diye konuştu.ŞEHİR HAYATINA ENTEGRE EDİLMELİMahallenin tahsis edilmesi planlanan yerin büyük bir tarım arazisi olduğunu hatırlatan Tozlu, “Böyle bir tarım arazisine konut yapmak son derece yanlış. Çok mecbur değilse biz köy halkı olarak altında başka nedenler arıyoruz. Ayrıca burada yaşayanların büyük bir çoğunluğu da Cibe Mevkii'nde etnik bir yapıya dayalı Roman Köy'ün oluşmasını istemiyor. Belevili vatandaşların kurulması planlanan köyün yakınlarında bağı, bahçesi ve tarlası var. Biz Romanların dejavantajlı bir grup olduğunu düşünüyoruz ancak bu şekilde iskan edilmelerine de karşıyız. İnsanları etnik kökenlerine göre ayrıştırmak, Roman Köyü gibi yerleşim yerleri kurmak çağ dışıdır. Bu insanlar şehir hayatına entegre edilmeli, konutları yoksa orada konut tahsis edilmeli topluma kazandırılmalıdırlar. Ancak orada plan yapma yetkisi zaten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na ait. Son kararı da Bakanlık verecek. Bakanlık kamu yararı vardır derse, uygulanmasını isterse ve hukuki olarak doğruluğu onaylanırsa Kent Konseyi olarak diyecek bir şeyimiz yok. Hukukun üstünlüğüne inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
ŞEFFAFLIK YOKBelevi sakinlerinden ve bölgede kendisine ait 50 dönümlük arsa olduğunu belirten Şaban Ok, “Belevili, vatandaşlar olarak kiminle değil nasıl yaşadığımızı önemsiyoruz. Zaten kültürel zenginliğimizle aynı çatı altında yaşayan insanlarız. Burada yanlış bir zihniyet ve uygulama var. Yapılması tartışılan bu projeyle ilgili, Cumhuriyet Halk Partisi İl Yönetimi, Millet Vekilleri ve bu konuyla ilgilenen siyasiler olarak belevi halkını bir araya toplayarak konuyla ilgili bir bilgilendirme yapılsaydı biz iyi niyeti görürdük.. Biz şeffaflık ve iyi niyet göremiyoruz” şeklinde konuştu.KİŞİYE ÖZEL DEĞİL TOPLUM YARARI OLMALIBelevi'de yaşayan bölge halkının tedirgin ve kaygılı olduğunu aktaran Ok, “Herkes kendi arazilerinin derdine düşmüş durumda. Konuyla ilgili aydınlatılmadığımız için bir bilgi kirliliği mevcut. Bilgi paylaşımı yok. Toplum için yapılan bir çalışmaysa toplumla kaynaşılmalı. Şeffaflık göremiyoruz. Çalışılacaksa kişiye özel değil toplum faydası için çalışılmalı. Bir milletvekilinin böyle bir uygulama yapmaması lazım, kendi seçmeni olarak bizim oyumuzla emanet almış olduğu görevi böylesine kullanmasını kınıyoruz.” dedi.