Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Sıra dışı bir tarzınız var sosyal yaşantınızı nasıl etkiliyor?-Tarzım, çalışmış olduğum sağlık sektöründe yadırganıyor ve yargılanıyor. Bu sebeple de sıklıkla mobinge maruz kalıyorum. Üstelik formayla çalışmama ve üsturuplu giyinmeme rağmen, özel hayatımdaki tarzım çok konuşuluyor. İnsanlar kendileri gibi olmayanı sevmiyor genelde ve dışlamaya, ötekileştirmeye çalışıyor. Ancak işime can-ı gönülden sarıldığım ve çok çalıştığım için ellerinden fazla da bir şey gelmiyor. Öte yandan sosyal medyada tam tersi ilgi görüyorum ve seviliyorum. Beni hiç tanımayan insanlar bile bana sevgi gösterilerinde bulunuyorlar. (hediyeler, mesajlar vb) Sebepsizce nefret edip, düşmanlık edenler de yok değil. İşte o insanlar, sanırım tarzı olmayan ve özgüvensiz kimseler...Dj'lik biraz görselliğe mi dayanıyor?- Elbette dj’ likte müzik ön planda. Ancak görselim, müziğime dikkat çekmem de büyük rol oynadı. Ancak, iyi çalamasaydım, sahne performansım başarılı olmasaydı, diğer dj’ lerden farkım olmasaydı bu işin sürekliliği olmazdı ve bana bu kadar talep olmazdı. Buna eminim.Tatlı Kaçık kitabını yazmaya nasıl karar verdiniz?- Kitabın adı TATLI KAÇIK. Ben ilkokuldan beri günlük tutardım. Yazma alışkanlığım vardı. Seviyordum yazmayı. İçime kapanıktım ve kendimi en iyi yazarak ifade edebilirdim. Sonrasında yaşadıklarım ve tecrübelerim arttıkça ve karşıma çıkan insanların da çarpıcı hikayelerine şahit olunca yazmaya karar verdim. Kitaptaki hiçbir karakter ben değilim. Ben sadece kitabın yazarıyım ama kendi yaşamış olduğum bazı enteresan olayları oradaki ana karaktere yansıttım. Gerçek olayların geçtiği kitabımda, gece hayatından bir çok insanın da gerçek yüzünü anlatmış oldum. Hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değildir. Okudukça anlayacaksınız ki; hayat sürprizlerle dolu ve hayret verici.Kuaförüm Sensin programının hayatınıza bir etkisi oldu mu?- Hiçbir etkisi olmadı. Benim olduğum bölümler yayınlandığında ben hastanede deli gibi çalışıyordum, çok yoğun bir şekilde. Doğru düzgün kendimi izleyemedim bile. Sadece hastaneye gelen bazı hastalar beni tanıyorlardı. ‘’Yarışmadaki kız sen misin?’’ diyorlardı. Ben de ‘’hayır, benzettiniz herhalde ‘’ diyordum Yoğun tempolu hayatıma kaldığım yerden devam ettim.
Çocukken sokak aralarında futbol oynuyormuşsunuz.Hala futbolu seviyor musunuz?- Çok seviyorum. Ayıplanmasa çıkar şimdi bile oynarım. Bazen evde açıp, maç izliyorum. Şuanda neler yapıyorsunuz?- Şu anda yoğun bir şekilde sağlık sektöründeki işime odaklandım. Virüs çok arttı ve hızlı yayılıyor. Vakalara yetişmekte zorlanıyoruz. O yüzden mesailerimiz de arttı. Dinlenmeye bile zor vakit buluyoruz. Çevremdeki bir çok sağlık çalışanı pozitif. Biz negatif olanlar da sıra bize ne zaman gelecek diye bekliyoruz. Almış olduğumuz onca tedbire rağmen virüs bizi zorluyor, endişelendiriyor.Pandemi süreci mesleğinizi nasıl etkiliyor?
- Ben Betül GÜNDOĞAR. İzmir’ de yaşıyorum. Sağlık çalışanıyım. Ama benim hobilerim de var. Dj’lik, modellik, yazarlık vs gibi. Boş vakitlerimde sevdiğim işleri yapmak beni daha mutlu ediyor. Çünkü günümüz şartlarında geçinmek için garanti bir meslek yapmak önemli ama ben sevdiğim işleri yapmaktan da geri kalmak istemiyorum. Hayatı kaçırmak istemiyorum. Yaptığım her işte de başarılı olmam, yaparken aldığım keyifle de doğru orantılı. Ben aslında sosyal medyada görünen Betül’ den çok daha farklı biriyim. Bunu çevremdekilerde söylüyor. Beni tanıdıkça bir çok şeye hayret ediyorlar. Mesela muhafazakarım aslında. Sadece bazı kalıplara girmeyi sevmiyorum. İnancıma göre yaşamayı seviyorum ama başkalarına yansıtmadan. Başkalarının istediği gibi olmadan.
- Ben memur çocuğuyum. Küçükken tayin sebebiyle ailece İzmir’ e geldik ve yerleştik. İzmir’i de çok seviyorum. Sanırım başka şehirde yaşayamam. Üç yıl önceki röportajınızda Oyunculuk hayallerinizden bahsetmişsiniz şu anda bu hayalin hangi aşmasındasınız?

Sıra dışı bir tarzınız var sosyal yaşantınızı nasıl etkiliyor?-Tarzım, çalışmış olduğum sağlık sektöründe yadırganıyor ve yargılanıyor. Bu sebeple de sıklıkla mobinge maruz kalıyorum. Üstelik formayla çalışmama ve üsturuplu giyinmeme rağmen, özel hayatımdaki tarzım çok konuşuluyor. İnsanlar kendileri gibi olmayanı sevmiyor genelde ve dışlamaya, ötekileştirmeye çalışıyor. Ancak işime can-ı gönülden sarıldığım ve çok çalıştığım için ellerinden fazla da bir şey gelmiyor. Öte yandan sosyal medyada tam tersi ilgi görüyorum ve seviliyorum. Beni hiç tanımayan insanlar bile bana sevgi gösterilerinde bulunuyorlar. (hediyeler, mesajlar vb) Sebepsizce nefret edip, düşmanlık edenler de yok değil. İşte o insanlar, sanırım tarzı olmayan ve özgüvensiz kimseler...Dj'lik biraz görselliğe mi dayanıyor?- Elbette dj’ likte müzik ön planda. Ancak görselim, müziğime dikkat çekmem de büyük rol oynadı. Ancak, iyi çalamasaydım, sahne performansım başarılı olmasaydı, diğer dj’ lerden farkım olmasaydı bu işin sürekliliği olmazdı ve bana bu kadar talep olmazdı. Buna eminim.Tatlı Kaçık kitabını yazmaya nasıl karar verdiniz?- Kitabın adı TATLI KAÇIK. Ben ilkokuldan beri günlük tutardım. Yazma alışkanlığım vardı. Seviyordum yazmayı. İçime kapanıktım ve kendimi en iyi yazarak ifade edebilirdim. Sonrasında yaşadıklarım ve tecrübelerim arttıkça ve karşıma çıkan insanların da çarpıcı hikayelerine şahit olunca yazmaya karar verdim. Kitaptaki hiçbir karakter ben değilim. Ben sadece kitabın yazarıyım ama kendi yaşamış olduğum bazı enteresan olayları oradaki ana karaktere yansıttım. Gerçek olayların geçtiği kitabımda, gece hayatından bir çok insanın da gerçek yüzünü anlatmış oldum. Hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değildir. Okudukça anlayacaksınız ki; hayat sürprizlerle dolu ve hayret verici.Kuaförüm Sensin programının hayatınıza bir etkisi oldu mu?- Hiçbir etkisi olmadı. Benim olduğum bölümler yayınlandığında ben hastanede deli gibi çalışıyordum, çok yoğun bir şekilde. Doğru düzgün kendimi izleyemedim bile. Sadece hastaneye gelen bazı hastalar beni tanıyorlardı. ‘’Yarışmadaki kız sen misin?’’ diyorlardı. Ben de ‘’hayır, benzettiniz herhalde ‘’ diyordum Yoğun tempolu hayatıma kaldığım yerden devam ettim.

- Ben hala dj’likle ilgili bir sürü sahne teklifi alıyorum. İnsanlar parti yapmak için ısrarla çağırıyor. Bu delilik. Ben de şu süreçte sahne yapmak istemediğimi, insanların hayatını tehlikeye atmayacağımı ve parti yapmanın hiç de zamanı olmadığını söylüyorum. Tamam; güldük, gezdik, eğlendik, boş vakitlerimizi gayet güzel değerlendirdik. Şimdi birlik olup şu covid – 19 virüsünü yenme zamanı. Çünkü her şeyin başı sağlık.