Mert DELEN/EGE’YE BAKIŞ - 31 Mart Mahalli İdareler Seçimi’nde İYİ Parti, Türkiye genelinde olduğu gibi İzmir’de de vasat bir görüntü verdi. İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, 31 Mart Yerel Seçimleri sonrasında ilk kez Ege’ye Bakış’a konuştu. Seçimi ve seçim sürecini değerlendiren Ülkü Doğan, önemli açıklamalarda bulundu. Doğan, seçimin 2 parti arasında geçtiğini söylerken, vatandaşların tepki oyu verdiğini dile getirdi.
“TÜM SORUMLULUK AKŞENER’E AİT DEĞİL”
‘Geçtiğimiz günlerde düzenlenen basın toplantısında Özlale’nin dediği gibi çalışmalara destek vermeyen vekiller var mıydı, siz buna katılıyor musunuz?’ sorusunu yanıtlayan Doğan; “Konuşmanın metnini bir bütün olarak değerlendirmek lazım. Özlale’nin işaret etmek istediği nokta şuydu: Seçim sonuçları sadece Genel Başkan’ın hatasıymış gibi, bütün hatalar genel başkanın sorumluluğuymuş gibi bir hava oluştu. Hem ülke hem de parti içerisinde böyle söylemler oluştu. Ben de bu konu hakkında Sn. Özlale gibi düşünüyorum. Seçimlerde alınan sonuçların tek müsebbibi Genel Başkan değil. Bunu yukarıdan aşağı incelemek lazım. Genel Başkan’ın almış olduğu kararların hiçbiri tek başına alınmış kararlar değil. Genel İdare Kurulu (GİK) kararları ile alındı. Örneğin; hür ve müstakil seçime girme kararı, bir Genel İdare Kurulu kararı. Genel İrade Kurulu, genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, il başkanları ve ilçe başkanları… Sorumluluk hepimizin. Sayın Özlale, konuşmasının tamamında bunu söyledi. Tabii ki bu hususları sayarken tek tek de söyledi. Milletvekilleri de buna dahil. Birini işaret etmek ya da bir kişiyi hedef haline getirmekten ziyade partinin topyekûn çalışma konusunda hatalı ve eksik olduğu yerler var. Bütün sorumluluk Genel Başkan’a ait değil. Bu sonuçların faturası birine çıkarılacaksa, hepimiz burada hatalıyız. Ben bunu il başkanı olarak üzerime alıyorum. İzBB adayımız Sn. Ümit Özlale kendi üzerine alıyor. Herkesin aynı sorumluluğu alması lazım. Herkesin ‘nerede yanlış yaptım’ demesi lazım” şeklinde konuştu.
“SİNAN BEYİN GÖREVDEN ALINMASI PARTİYE ZARARDAN ÇOK YARARLI OLDU”
Eski İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu’nun görevden alınmasının partiye olumsuz ektisinin olduğunu ancak bu kararın partiye eksiden daha çok artı kattığını dile getiren Doğan, “Partilerde tabii ki bu tip değişimler olabilir. Memnuniyetsiz ya da iyi bir tablo oluşturabilir. Gönül isterdi ki bu değişim hiç olmasın. Bence seçim üstü böyle bir değişikliğe gidilmiş olmasının artıları da eksileri de vardır. O eksiler keşke hiç olmasaydı. Şuna bakmak lazım: O dönemde bu karar neden verildi? Pek çokları farklı şekilde adlandırmaya, insanların gözünde algılar yaratmaya çalıştılar ama bu tek bir kişinin istekliği veya onların söylemiyle ‘şımarıklığı’ neticesinde verilmiş bir kara değil. İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı, uzun zamandır kötü yönetiliyordu. Bu başarısızlık nedeniyle görevden alma işlemi yapıldı. Eksileri olmuş mudur? Kesinlikle olmuştur. Bir oy bir oydur. Sokaktaki her vatandaşın oyuna talibim diyorsan, kendi içimizdeki insanların da oylarına talibiz. Eksilmesine de tahammülümüz olamaz tabii ki. Eksilerek değil, insanları kazanarak büyüyebiliriz. Bu her siyasi parti için böyledir” ifadelerini kullandı.
“BEZİRCİLİOĞLU PARTİYE ZARAR VERDİ”
Şöyle önemli bir husus var: Partilerde, bir şey olmaya gelenlerle bir şey yapmaya gelenler arasında fark var. Ben görevden alınma kararından sonra geçen sürece bakıyorum. İnanılmaz derecede zarar verildi bu partiye. Yani Sn. Özlale, İYİ Parti’nin İzBB Başkan Adayı… Bu partinin farklı kademelerinde görev alan herkesin daha önceki görev alma sorumluluklarına uygun olarak söylemlerine dikkat etmesi gerekir. Bu noktada verilen zarar, Sn. Özlale’ye değil partiye olur. Ben MHP’de ilçe başkanlığı yaparken görevden alındım. Alınma nedenim farklıydı. Ancak buna ‘sağlık nedenleri ile’ diyerek basına demeç verdim. Çünkü şunu biliyorum; benim görevden alınmış olmam ya da herhangi birinin görevden alınması elbette bir tasarruf olabilir. Ama parti koca bir camia. Bu partide o kadar çok insan emek veriyor ki… Eminim sosyal medyada partiyi kötüleyecek demeçler veren insanların, bu partide hâlâ eşi-dostu var. Bu insanlar hâlâ burada çalışıyorlar. Partiyi bu denli kötüleyen demeçler, her şeyden önce onların emeklerine büyük bir saygısızlık! Bir dönem çok yakın olduğunuz insanlara şu an siz yoksunuz diye onların emeklerine saygısızlık yapamazsınız. 1 Nisan sabahı evet, konuşabilirler. Ama seçim döneminde partiye bu hasarı veren her kişinin karşısında olurum. Bu nedenle de Sinan Bezircilioğlu ve yönetiminin görevden alınmasının doğruluğunu, 1 Nisan tarihinde konuşup tartışabilirdik. Ama seçim sürecinde bu kararın ne kadar doğru olduğunu gördük. Tepkisi sadece görevden alındığı gün olsa yine kabul edilebilir. Duygusallıkla yapılmıştır. Ancak görevden alınmadan seçim gününe kadar her gün sosyal medyadan sürekli bir saldırı halindeydi. Hatta şöyle bir tablo vardı: Burayı yıkalım. Yıkımın üzerinde de seçim naraları atalım. Parti başarısız çıksın. Biz de ‘biz demiştik’ deme mutluluğunu yaşayalım. O mutluluğu yaşıyorlar mı çok merak ediyorum.
“SANDIKLARLA İLGİLENMEYE ZAMANIMIZ OLMADI”
Sandık görevlilerini ayarlamak için yeterli zamana sahip olmadıklarına dikkat çeken Doğan, “Ben daha önce seçim işleri başkanlığı da yaptım. Bir parti 5 yıl çok çalışabilir. Bu çalışmayı taçlandıracağınız gün seçim günüdür, sandıklardır. Hep buna inanırım. Bunun için öncesinde bir hazırlık yapılması gerekir. Çünkü son dakika yapamazsınız bunları. İzmir’de 12 bine yakın sandık vardı. 12 bin sandığı 1 ay içinde doldurmanız mümkün değil. Hele hele biz daha önceki seçimlerde CHP ile birlikte girdiğimiz, onlardan da sandık görevlisi aldığımız düşünülürse tek başımıza gireceğimiz bir seçimde sandıkların, çok önceden hazırlanması gerekiyordu. Seçim İşleri Başkanlığı yaptığımız süre içerisinde bunu hep yaptık. Sandıklara insan bulma konusunda seçim işleri başkanlarımızla ‘sandıkları nasıl doldurabiliriz’ diye istişarede bulunduk. Başkanlık görevini devraldığım gün, sandık görevlileri listelerinin verilmesine yaklaşık olarak 1 ay vardı. Çok boş olduğunu gördük. Aynı anda yapılması gereken çok iş vardı. Belediye başkan adaylarının belirlenmesi ve bir kısmının açıklanması, meclis üyesi adaylarının listelerinin hazırlanması gibi pek çok iş vardı. 22 Şubat’ta aday listelerimiz teslim ettik. 24 Şubat’ta da sandık kurul görevlileri listelerimizi teslim ettik. Bu aradaki süreç içerisinde sandıklarla yeterince ilgilenme ya da oradaki eksikleri giderme fırsatı bulamamış olabiliriz” açıklamasını yaptı.
“KOSKOCA BİR YAZ BOŞA GEÇMİŞ”
Sandık görevlileri bulma konusunda ilçe başkanlarının ellerinden geleni yaptığını ancak sandıklardaki eksikliklerin Bezircilioğlu dönemindeki yetersizlikten kaynaklandığını belirten Doğan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
İlçe başkanlarımız sandık sorumlusu bulma konusunda büyük bir çaba verdi. Bu konuda ilçe başkanlarımızda ve ilçe teşkilatlarımızda da çok fazla kusur bulamıyorum. Ne yazık ki koskoca bir yaz boşa geçmiş! Bu konudaki tek sorun bu… O yaz, bizim 31 Mart’ta hür ve müstakil olarak gireceğimiz belliyken bunların çok önceden yapılması gerekiyordu. Tabii istifalar, üye sayılarımızın düşmesi, insanların siyasetten uzaklaşması gibi etkenler de var. İzmir Barosu da yeterli sayıda avukat bulamadı. Gönüllülerde de yeterli sayı olmadı. Biz sandıklarda yeterli görevli bulamadık ama okul sorumluları ve sahaya yayılma anlamında teşkilatlar elinden geleni yaptılar. Bu bizim büyük bir eksikliğimiz. Bundan sonra seçime sadece 10 gün kala değil seçimden en az 1 yıl önce sandık görevlilerimizi hazırlama, eğitme ve gerekli seçim günü hazırlıklarını yapmamız gerektiğini öğrenmiş olduk. Bu benim için de üzücü oldu.
İLÇE TEŞKİLATLARINDA DEĞİŞİKLİK SİNYALİ
Seçim dönemindeki istifalar ve meclis üyesi adaylıkları nedeniyle ilçe başkanlıklarında değişime gidilebileceğinin sinyalini veren Doğan, “İlçe teşkilatlarımızda meclis üyesi adaylıkları nedeniyle bazı boşalmalar oldu. Asillerin yerine yedeklerin yükseldiği değişiklikler oldu. Partimizde de o güne kadar çok emek vermiş, 5 yıl içerisinde partiyi sahiplenmiş isimler de meclis üyesi adayı olarak ayrıldılar. Şu an yönetimde değiller. Belki bu anlamda ilçe başkanlıklarında güçlendirmeler yapmak gerekir. Elbette buradaki en büyük kriter kurultay. Bu belirsizlik içerisinde bu konuyla ilgili bir şey söylemek çok doğru olmaz. Önce büyük kurultayın sonuçlanmasını beklemek gerekir. Ondan sonra da yeni oluşacak Genel İdare Kurulu kararlarına uygun olarak bir yol belirlenecektir. Ama tabii ki teşkilatlarımızın güçlendirilmesi gerekir” diye konuştu.
“VATANDAŞA ANLATAMAMIŞIZ”
Türkiye genelinin, AK Parti’ye tepki oyu kullandığını ve bu seçimde alınan oyların İYİ Parti’nin gerçek oyunu yansıtmadığını belirten Doğan, “Biz yine vatandaşa anlatamamışız. Biz her seçimde partimizin yaptıklarını ve yapacaklarını anlatalım istiyoruz. Partimizi anlatarak kazanmak istiyoruz. Ancak genel seçimlerde üzerimize atılan iftiralara karşı kendimizi savunmak zorunda kaldık. Yani ne olmadığımızı anlatmaktan ne olduğumuzu anlatmaya fırsat bulamadık. Bu seçimde de bu oldu. Bir yandan da şunu görüyorum: Ülke 2 partili bir seçime girdi. Muhalefet partilerinin aldıkları oy oranlarına baktığımızda çok düşük bir yüzdede kaldıklarını görüyoruz. Bu da aslında vatandaşın 2 seçenek arasında karar verdiğini gösteriyor. Ekonomi bu ülkenin temel gündemi. Bir yerel seçime girdik. Yerel iktidarların belediyecilik hizmeti tartıya koyulması gerekirken biz genel siyaseti tartıya koyduk. Ülkenin ana gündemi ekonomi, emeklilerin açlık sınırı altında yaşıyor olması, işsizlik, istihdam gibi konulardı. Bu sebeple ülkenin büyük bir kısmı, yereli yönetenler yerine merkezi hükümete yani ülkeyi yönetenlere tepkisini gösterdi. Bu oylar bir tepki oyu. Alınan sonuçlar ne İYİ Parti’nin kendi oy oranı. Ne diğerlerinin kendi oy oranı. Ama tabii ki yanlışlarımız var. Sandıktan çıkan sonuç, bizim açımızdan da sorgulanması, değerlendirilmesi ve doğru anlaşılması gerekiyor. Gerekli sonuçları çıkaracağız ve üzerine koyarak çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
“DERS ÇIKARACAĞIZ”
İzmirlilerin bayramını kutlayan Doğan, seçimden gerekli dersleri çıkarak yola daha güçlü bir şekilde devam edeceklerini söyledi. Doğan, “Bayramlarını tebrik ediyorum. İYİ Parti’nin bundan sonra yok olacağı ya da benzeri şeyler söyleniyor. İYİ Parti’nin yok olması mümkün değil. İYİ Parti artık kökleşti. Parti aidiyeti olan insanlarla birlikte, teşkilatlarıyla birlikte hâlâ sağlam bir şekilde ayakta duruyor. İnşallah bu sonuçları alıp cebimize koyup derslerimizi çıkaracağız. Daha güçlü şekilde devam edeceğiz” diye sözlerini noktaladı.