ABD'de siyahi Amerikalı George Floyd'un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesinin ardından başlayan ve ülke geneline yayılan ırkçılık karşıtı protestolar Türkiye'de de ırkçılık, ayrımcılık ve dışlanma konularını tekrar gündeme getirdi. Roman vatandaşların da ayrımcılık konusunda yaşadıkları sıkıntıları hatırlatan İzmir Romanlar Derneği Başkanı Abdullah Cıstır, 'Biz de mahallelerde, siyasette ve istihdamda nefes alamıyoruz' dedi.
Hande Turan/ ABD’nin Minneapolis kentinde George Floyd'un ırkçı cinayete kurban gitmesi ABD'de ve tüm dünyada büyük tepkilere sebep oldu. Türkiye'de yankı bulan bu olay hem medya da hem de toplumda ses getirirken, Türk toplumunda da ırkçılık, ayrımcılık ve dışlanma konularını tekrar gündeme getirdi. İzmir'de yoğun bir nüfusa sahip Roman vatandaşların sosyal hayatta yaşadıkları sorunları tekrar hatırlamamızı sağlayan bu olayı İzmir Romanlar Derneği Başkanı Abdullah Cıstır, 'Biz'de mahallelerde siyasette ve istihdam da nefes alamıyoruz' diyerek değerlendirdi.
İşsizlik, yoksulluk ve eğitimsizlik..
Koronavirüsle mücadelede 'normalleşme' evresine geçtiğimiz bu süreçte hala zorunlu olmadıkça evden dışarıya çıkmayan vatandaşlar var. Aralarında işsizlik ve yoksullukla savaşan belirli kesimlerlerin olduğu yadsınamaz bir gerçek. İzmir’in nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Roman vatandaşlar bu durumdan en çok etkilenen grupta yer alıyor. İşsizlik, yoksulluk, eğitimsizlik ile savaşan Romanlar şimdi de koronavirüsün getirdiği sorunlarla savaşıyor.
Irkçılık ile yüzleşelim
Eşitlik olmadan özgürlük ve adaletin olmayacağı akılda tutularak toplumların normalleşmesini sağlamakla işe başlanabileceğinin altını çizen İzmir Romanlar Derneği Başkanı Abdullah Cıstır, "ABD'de ırkçı cinayete kurban giden george floyd üzerinden siyahilere Türkiye de dahil büyük bir destek var. Biz de destekliyoruz. Ancak bu sorunlarla gerçek bir yüzleşme yapmamız gerekirse, 'Nefes alamıyorum' oldukça önemli bir slogan oldu. Peki bizim nefes alamadığımızı kim görüyor?” diye konuştu.
Bizler nefes alamıyoruz!
İnsanların kendi yurdunda eşit, özgür ve mutlu şekilde yaşamasının sağlanamadığı takdirde dünyadaki yaşamı tehdit edenlerin çoğalacağının uyarısını yapan Cıstır, "Tıpkı ırkçı cinayete kurban giden ABD'li Floyd gibi biz de burada, kendi mahallelerimizde, yaşadığımız semtte, siyaset arenasında ve eşit olmayan davranışlarda da nefes alamıyoruz. Tüm insanlık için nefes almak ve yaşam bu kadar kıymetliyken Romanlar; ötekileştirilenler ve yoksullar ne kadar rahat nefes alabiliyor? Toplumun bu sorulara vicdanen cevap verebiliyor olması gerekiyor. Öğretilmiş çaresizliğin gölgesinde bize sunulan kadar nefes almak bizlerin zamanla yaşamdan kopmasını ve içimize kapanıp soyutlanmamızın yolunu açıyor. Bizler nefes alamıyoruz!” diye konuştu.
Hande Turan/ ABD’nin Minneapolis kentinde George Floyd'un ırkçı cinayete kurban gitmesi ABD'de ve tüm dünyada büyük tepkilere sebep oldu. Türkiye'de yankı bulan bu olay hem medya da hem de toplumda ses getirirken, Türk toplumunda da ırkçılık, ayrımcılık ve dışlanma konularını tekrar gündeme getirdi. İzmir'de yoğun bir nüfusa sahip Roman vatandaşların sosyal hayatta yaşadıkları sorunları tekrar hatırlamamızı sağlayan bu olayı İzmir Romanlar Derneği Başkanı Abdullah Cıstır, 'Biz'de mahallelerde siyasette ve istihdam da nefes alamıyoruz' diyerek değerlendirdi.
İşsizlik, yoksulluk ve eğitimsizlik..
Koronavirüsle mücadelede 'normalleşme' evresine geçtiğimiz bu süreçte hala zorunlu olmadıkça evden dışarıya çıkmayan vatandaşlar var. Aralarında işsizlik ve yoksullukla savaşan belirli kesimlerlerin olduğu yadsınamaz bir gerçek. İzmir’in nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Roman vatandaşlar bu durumdan en çok etkilenen grupta yer alıyor. İşsizlik, yoksulluk, eğitimsizlik ile savaşan Romanlar şimdi de koronavirüsün getirdiği sorunlarla savaşıyor.
Irkçılık ile yüzleşelim
Eşitlik olmadan özgürlük ve adaletin olmayacağı akılda tutularak toplumların normalleşmesini sağlamakla işe başlanabileceğinin altını çizen İzmir Romanlar Derneği Başkanı Abdullah Cıstır, "ABD'de ırkçı cinayete kurban giden george floyd üzerinden siyahilere Türkiye de dahil büyük bir destek var. Biz de destekliyoruz. Ancak bu sorunlarla gerçek bir yüzleşme yapmamız gerekirse, 'Nefes alamıyorum' oldukça önemli bir slogan oldu. Peki bizim nefes alamadığımızı kim görüyor?” diye konuştu.
Bizler nefes alamıyoruz!
İnsanların kendi yurdunda eşit, özgür ve mutlu şekilde yaşamasının sağlanamadığı takdirde dünyadaki yaşamı tehdit edenlerin çoğalacağının uyarısını yapan Cıstır, "Tıpkı ırkçı cinayete kurban giden ABD'li Floyd gibi biz de burada, kendi mahallelerimizde, yaşadığımız semtte, siyaset arenasında ve eşit olmayan davranışlarda da nefes alamıyoruz. Tüm insanlık için nefes almak ve yaşam bu kadar kıymetliyken Romanlar; ötekileştirilenler ve yoksullar ne kadar rahat nefes alabiliyor? Toplumun bu sorulara vicdanen cevap verebiliyor olması gerekiyor. Öğretilmiş çaresizliğin gölgesinde bize sunulan kadar nefes almak bizlerin zamanla yaşamdan kopmasını ve içimize kapanıp soyutlanmamızın yolunu açıyor. Bizler nefes alamıyoruz!” diye konuştu.