Mert DELEN/EGE’YE BAKIŞ - Türkiye, maden kazaları sonucu yaşanan ölümlerde ise dünyada ilk sıralarda yer almakta. Kaçak maden, sigortasız işçi çalıştırma, yetersiz denetim gibi konular, maden işçilerinin güvenliği ve iş cinayetlerinin önemli sebepleri arasında görülüyor. İşçi sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi Sözcüsü Mustafa Güven, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nde konu ile ilgili Ege’ye Bakış’a konuştu. Güven, yapılan denetimlerin yetersizliği ve özelleştirmelere dikkat çekerek; “Çalışma Bakanlığı’nın iş müfettiş sayıları çok az. Bakanlık tarafından gerekli denetimler yapılmıyor. Kaçak maden var en başta. Kaçak madenin olduğu yerde kayıt dışı çalışma vardır. Sigortasız çalışma, mülteci işçilerin çalıştırılması vardır. Dolayısıyla kayıt dışı bir yerin olduğu yerde diğer önlemlerin olması mümkün değil.” dedi.
“TRAFİK KAZASI GİBİ”
Maden kazalarının Türkiye’de basitleştirilmeye çalışıldığını ifade eden Güven, “Madenciler Günü; gerçekten madencilerin mutlu olduğu, tıpkı itfaiyeciler günü ya da tıp bayramına benzer bir şekilde kutlanması için kaçak madenlerin kapatılması, işçi sağlığı güvenliğine aykırı çalışma ortamının ortadan kaldırılması gereklidir. Birçok yerde yaşam odaları bile zorunlu değil. Kaçak ve kayıt dışı madenler çalışmakta. Gerçekten Avrupa’daki istatistiklere baktığımızda onlarca yıldır maden kazası bile olmuyor. Ancak Türkiye’de, maden kazası tıpkı bir trafik kazası şeklinde iş cinayetleri ve iş kazaları birçok alanda olduğu gibi devam ediyor” diye konuştu.
(İSİG MECLİS SÖZCÜSÜ MUSTAFA GÜVEN)
“İNSANLAR MADENLERDE ÇALIŞTIĞI İÇİN ÖLMEMELİ”
Madenlere yapılan denetimlerin sıklaştırılması gerektiğinin altını çizen Güven, “Halen Türkiye’de özellikle kaçak madenlerin yeni patlamalara gebe olduğunu uzmanlar biliyor. Bir maden patlaması olursa maalesef şaşırmayın! Dolayısıyla devletin gerekli önlemleri alması, Çalışma Bakanlığı’nın denetimlere özen göstermesi ve gerçekten yapması, sendikaların bu alanda örgütlenme sağlayarak işçinin denetiminde emek sürecini ve çalışma yaşamını kontrol etmesi gerekiyor. İnsanlar madenlerde çalıştıkları için ölmemeli! Sosyal haklar sorunu da var. Sosyal güvenlik açısından tazminatları, emeklilikleri gibi konuların iyileştirilmesi ve madencilere gereken önemin verilmesi gerekiyor. Madenlerde yeterli denetimler sağlanmıyor. Gerek istihdam politikası, işçi sağlığı eğitimleri gerektiği verilmiyor. Çalışma Bakanlığı’nın iş müfettiş sayıları çok az. Bakanlık tarafından gerekli denetimler yapılmıyor. Kaçak maden var en başta. Kaçak madenin olduğu yerde kayıt dışı çalışma vardır. Sigortasız çalışma, mülteci işçilerin çalıştırılması vardır. Dolayısıyla kayıt dışı bir yerin olduğu yerde diğer önlemlerin olması mümkün değil. Bunların olması için sigortalı işçi, sendika, işçi sağlık kurumunun olması, işçilerin sözlerinin geçmesi ve bakanlık denetimi olması lazım. Hem işçi denetimi hem de kamusal denetim olması lazım yani. İkisi de büyük oranda eksik. Bu nedenle kaçak yapılar olduğu söyleniyor” ifadelerini kullandı
“ÖZELLEŞTİRMELER İŞ CİNAYETLERİNİN ÖNÜNÜ AÇTI”
Türkiye’de yapılan özelleştirmelerin iş kazası ve cinayetlerinin önünü açtığını belirten Güven; “Tabii ki en başta özelleştirmeler de iş kazalarının ve iş cinayetlerinin önünü açtı. Çünkü kamu bunu yaptığı zaman gerekli yasal denetimleri yapıyordu. Sendikalı çalışma ve işçi örgütlenmesi vardı, daha iyi ücret alıyordu. Bu konuları denetlemek, işçi sağlığı ve güvenliğini sağlamak kamunun zaten görevi. Özelleştirmeler, birçok alanda olduğu gibi madenlerde de örgütsüz, taşeron sistemiyle birlikte daha kötü koşullarda, daha az ücretle işçi çalıştırmanın önünü açtı. Görünen kısımda şirketler olsa bile alt tabanda taşeronlar kanalıyla ücretlendirme dönüyor. Özelleştirme, bu işin en önemli ayakları Türkiye’de” dedi.
“MADENCİ SADECE EMEĞİNİ DEĞİL SAĞLIĞINI DA VERİYOR”
Madenciler için tanınan haklarda iyileştirme yapılmasının bir zorunluluk olduğunu dile getiren Güven, “Gerekli işçi sağlığı önlemlerini almadıkları için solunum yolu başta olmak üzere madencilik birçok sağlık sorunu barındırıyor. İşçi sadece 8 günde 8 saatlik emeğini değil sağlığını da veriyor. Böyle bir ortamda hem erken emeklilik hakkı hem de iş riski tazminatı verilmesi gerekiyor. Tabii yasada sigortalı çalışan maden işçilerinin kimi hakları olsa bile özellikle 2008 yılından sonra işe girenlerde bu hakların daha az olduğunu görüyoruz. Çok tehlikeli bir işte çalışıyorlar. Dolayısıyla hem erken emeklilik hem de tazminat haklarının iyileştirilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Güven, Madenciler Günü’nü şu şekilde kutlayarak sözlerini noktaladı:
Madenciler gerçekten yaptıkları işle bütün ülkenin en çok da yoksul halkın ısınmasına vesile oluyor. Bütün toplumun saygı duyduğu bir mesleği yapıyorlar. Hepsinin 4 Aralık Madenciler Günü’nü kutluyorum