Hande Turan- Ege'ye Bakış/ İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı başkanlığında yapılan basın toplantısına Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel ve DİSK Ege Temsilcisi Memiş Sarı katıldı. İki gün içinde 7 doktorun Covid-19'dan hayatını kaybettiğini aktaran Çamlı, dün Urla'da Aile Hekimi Dr. Cengiz Çil için baş sağlığı diledi. Pandemi sürecinde kaybettiğimiz sağlık çalışanları için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.MASKE, MESAFE VE HİJYEN YETERLİ DEĞİLSağlık Bakanlığı'nın güncel salgın verilerini yorumlayan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi İbrahim Akkurt,gerçek vaka sayısının 87 bin 263 olduğu şeklindeki açıklamalarda bulunmasının ardından gözler İzmir'deki gerçek vaka sayısına döndü. İzmir'de de vakaların arttığı ve acilen alınması gerekn önlemler konusunda kamoyuna açıklama yapan Çamlı, “Geldiğimiz noktada toplumsal hareketlilik en etkin şekilde kısıtlanmalıdır. Acil sektörler dışında iş hayatı sonlandırılmalı, maske mesafe ve hijyen önemlemleri artık vaka artışını etkilemiyor” diye konuştu.
İKİ GÜN ÖNCE AÇILAN YOĞUN BAKIM DOLDUİzmir'deki pandemi hastaneleri dahil üniversite ve devlt hastanelerinin oğun bakım ünitelerinin tamamen dolduğunu ifade eden Çamlı, vaka sayılarının söylenenden çok daha fazla olduğunu aktardı. Çamlı, “Tüm hizmetini pandemiye döndürecek olan hastaneler var. Yoğun bakımlar dolmak üzere. 2 gün önce açılan yoğun bakım şuan tamamen dolu.Yoğun bakım üniteleri açılıyor. Böyle bir vaka artışına hiç bir hastenin kapasitesinin yeteceğini sanmıyorum. Filyasyonun, erken izolasyonun yapılmasıyla ancak önüne geçilebilir. İzmir'de toplam yatan vaka sayısında bilgimiz yok. Ama açıklananlardan çok daha yüksek olduğunu biliyoruz. Hastenlerde pandemi için ayrılmış yoğun bakımlar tamamen doldu. Yeni servisler açılıyor.” dedi.
SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKMEK ÜZEREPandeminin halk sağlığı sorunundan çıkıp sağlık çalışanı sorunu haline geldiğini aktaran ses İzmir Şubesi Eşbaşkanı Erkan Batmaz, “Her geçen gün ölen, sağlık emekçilerinin sözcüleri olarak buradayız. Son çıkan genelgeye göre artık temaslı sağlık çalışanlarına test yapılmayacak. Bunun adı cinayettir! Sağlık çalışanlarının sağlığını korumanın toplum sağlığını korumak olduğu unutuldu. Sağlık sistemiz yok denecek şekilde çökmek üzeredir. Özellikle bütçe tartışmalarının yapıldığı bu son dönemde,sağlığa ayrılan bütçenin yok denecek kadar az olması, bunlarla beraber atama bekleyen sağlık personelleri var. Sadece var olan sağlık gücüne yükler bindirilerek bu mücadeleyi kazanamayız.” dedi.BU SAVAŞ HASTANEDE KAZANILAMAZPandemiyle mücadele bütün sorululuğun vatandaşa yüklenemeyeceği vurgusunu yapan Prof. Dr. Süleyman Kaynak, “Tabiki maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat edilmeli. Karantina, izolasyon ve temas taramalarının yeni baştan yapılması gerekiyor. Evde izolasyonun yeterli olmadığı anlaşılmıştır. O eve kaç kişinin girip çıktığı, kaç oda olduğu bilinmediği için evde yapılan izolasyonun bu salgının önlenmesinde katkısı olmadığı görülmüştür. Bu savaş hastanelerde kazanılamaz” diye konuştu.İzmir Tabip Odası'nın basın açıklaması şu şekilde;SALGIN YAYILIYOR! “toplumsal hareketlilik” derhal en etkin biçimde KISITLANMALIDIR!COVID-19 pandemisi sadece 3 hafta gibi kısa bir süre içerisinde küresel olgu sayısının 40 milyondan 50 milyona ulaşan seyriyle dünyada yakıcılığını sürdürmektedir. Türkiye’de ise ilk vakayı takiben hızla yükselip pik yaptığı Mart-Nisan 2020 dönemine göre bugün çok daha fazla zor ve yaşantımızı tehdit eden bir döneme girmiş bulunuyoruz. Bilindiği gibi İzmir çok daha özel bir zorluğu da yaşamaktadır: Kısa süre önce yaşadığımız deprem salgına “eklenmiştir”. Resmi makamlarca deprem’i izleyen 10. günde olgu sayısının depremin başladığı güne göre iki katına çıktığı açıklanmıştır. Bu durum doğru karar verme, doğru yöntem uygulamanın önemini çok daha yaşamsal yapmaktadır. Ancak en az bunlar kadar önemli olan bir şey de zamanlamadır, vakti geçmiş ve uygulanmamış kararların bir değeri olmayacaktır. Bilinmektedir ki bugün atılan adımların sonucunu 2-3 hafta sonra görmeye başlayacağız. O nedenle bu basın açıklamamızın halkımız kadar karar verme ve uygulama sorumluluğu taşıyanlarca da ön yargısız olarak değerlendirilmesini diliyoruz.İlk adım bugünkü tabloya yönelik gerçeği yansıtan bir tanıda bulunmaktır. Bu açıklamayı rakamlara/tablolara boğmak istemiyoruz ve diyoruz ki Sağlık Bakanlığı’nın güvenilirliği kamuoyunca tartışılan verilerinin bile gösterdiği gerçek şudur:
İzmir örgütlü yapılarını (meslek örgütü, sendika, dernek vb) yetkililer üzerinde basınç oluşturmaya, girişimde bulunmaya, çağırıyoruz.
İKİ GÜN ÖNCE AÇILAN YOĞUN BAKIM DOLDUİzmir'deki pandemi hastaneleri dahil üniversite ve devlt hastanelerinin oğun bakım ünitelerinin tamamen dolduğunu ifade eden Çamlı, vaka sayılarının söylenenden çok daha fazla olduğunu aktardı. Çamlı, “Tüm hizmetini pandemiye döndürecek olan hastaneler var. Yoğun bakımlar dolmak üzere. 2 gün önce açılan yoğun bakım şuan tamamen dolu.Yoğun bakım üniteleri açılıyor. Böyle bir vaka artışına hiç bir hastenin kapasitesinin yeteceğini sanmıyorum. Filyasyonun, erken izolasyonun yapılmasıyla ancak önüne geçilebilir. İzmir'de toplam yatan vaka sayısında bilgimiz yok. Ama açıklananlardan çok daha yüksek olduğunu biliyoruz. Hastenlerde pandemi için ayrılmış yoğun bakımlar tamamen doldu. Yeni servisler açılıyor.” dedi.
SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKMEK ÜZEREPandeminin halk sağlığı sorunundan çıkıp sağlık çalışanı sorunu haline geldiğini aktaran ses İzmir Şubesi Eşbaşkanı Erkan Batmaz, “Her geçen gün ölen, sağlık emekçilerinin sözcüleri olarak buradayız. Son çıkan genelgeye göre artık temaslı sağlık çalışanlarına test yapılmayacak. Bunun adı cinayettir! Sağlık çalışanlarının sağlığını korumanın toplum sağlığını korumak olduğu unutuldu. Sağlık sistemiz yok denecek şekilde çökmek üzeredir. Özellikle bütçe tartışmalarının yapıldığı bu son dönemde,sağlığa ayrılan bütçenin yok denecek kadar az olması, bunlarla beraber atama bekleyen sağlık personelleri var. Sadece var olan sağlık gücüne yükler bindirilerek bu mücadeleyi kazanamayız.” dedi.BU SAVAŞ HASTANEDE KAZANILAMAZPandemiyle mücadele bütün sorululuğun vatandaşa yüklenemeyeceği vurgusunu yapan Prof. Dr. Süleyman Kaynak, “Tabiki maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat edilmeli. Karantina, izolasyon ve temas taramalarının yeni baştan yapılması gerekiyor. Evde izolasyonun yeterli olmadığı anlaşılmıştır. O eve kaç kişinin girip çıktığı, kaç oda olduğu bilinmediği için evde yapılan izolasyonun bu salgının önlenmesinde katkısı olmadığı görülmüştür. Bu savaş hastanelerde kazanılamaz” diye konuştu.İzmir Tabip Odası'nın basın açıklaması şu şekilde;SALGIN YAYILIYOR! “toplumsal hareketlilik” derhal en etkin biçimde KISITLANMALIDIR!COVID-19 pandemisi sadece 3 hafta gibi kısa bir süre içerisinde küresel olgu sayısının 40 milyondan 50 milyona ulaşan seyriyle dünyada yakıcılığını sürdürmektedir. Türkiye’de ise ilk vakayı takiben hızla yükselip pik yaptığı Mart-Nisan 2020 dönemine göre bugün çok daha fazla zor ve yaşantımızı tehdit eden bir döneme girmiş bulunuyoruz. Bilindiği gibi İzmir çok daha özel bir zorluğu da yaşamaktadır: Kısa süre önce yaşadığımız deprem salgına “eklenmiştir”. Resmi makamlarca deprem’i izleyen 10. günde olgu sayısının depremin başladığı güne göre iki katına çıktığı açıklanmıştır. Bu durum doğru karar verme, doğru yöntem uygulamanın önemini çok daha yaşamsal yapmaktadır. Ancak en az bunlar kadar önemli olan bir şey de zamanlamadır, vakti geçmiş ve uygulanmamış kararların bir değeri olmayacaktır. Bilinmektedir ki bugün atılan adımların sonucunu 2-3 hafta sonra görmeye başlayacağız. O nedenle bu basın açıklamamızın halkımız kadar karar verme ve uygulama sorumluluğu taşıyanlarca da ön yargısız olarak değerlendirilmesini diliyoruz.İlk adım bugünkü tabloya yönelik gerçeği yansıtan bir tanıda bulunmaktır. Bu açıklamayı rakamlara/tablolara boğmak istemiyoruz ve diyoruz ki Sağlık Bakanlığı’nın güvenilirliği kamuoyunca tartışılan verilerinin bile gösterdiği gerçek şudur:
- Salgın şu anda bütün Türkiye’ye yayılmış ve kontrolden çıkmıştır.
- Sağlık Bakanlığı’nın pandemi sürecini şeffaf bir biçimde yönetmemesi yüzünden gerçek olgu ve ölüm sayıları konusunda yeterli bilgimiz yoktur.
- Ancak bilim insanlarının saha gözlemleri ve çeşitli kaynaklara dayanarak yaptığı epidemiyolojik tahminler, bugünlerde salgın eğrisinin ilk tepe noktasına ulaştığı Nisan ayına benzer ve belki de daha fazla olgu sayısıyla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir.
- Entübe edilen hasta ve ağır hasta sayısındaki artış özellikle Ekim ayının üçüncü haftasından sonra gözlenen yükselme eğilimi endişe vericidir.
İzmir örgütlü yapılarını (meslek örgütü, sendika, dernek vb) yetkililer üzerinde basınç oluşturmaya, girişimde bulunmaya, çağırıyoruz.