Hande TURAN-EGE'YE BAKIŞ/ 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla gazetemize açıklamalarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi Toplumsal Cinsiyet Komisyonu Başkanı ve CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, Türkiye'de kadın cinayetlerinde ikinci sırada yer alan İzmir için yapılan çalışmaları anlattı. Kökkılınç, Türkiye'de ilk defa uygulanacak Kadın Çalışmaları Bütüncül Hizmet Merkezi'yle ilgili detaylı bilgi verirken ikinci sığınma evinin açılacağının müjdesini de verdi.
Son 10 yılda 141 kadının öldürüldüğü İzmir’de ilçe bazında en yüksek kadın cinayeti Karabağlar’da görüldü. Son 10 yılda 21 kadının cinayete kurban gittiği ilçe, İzmir ortalamasının neredeyse yüzde 30’una tekabül ediyor. Karabağlar’ı 19 kadın cinayetiyle Buca ve 17’yle Konak takip ediyor. Bu tabloya göre nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde kadın cinayetlerinin artış gösterdiğini söylemek mümkün. Türkiye ortalamasına göre 2’nci sırada yer alan İzmir’de 4 ilçede son 10 yılda hiç kadın cinayeti yaşanmadı. Elde edilen verilere göre; Foça, Güzelbahçe, Karaburun ve Çeşme ilçelerinde hiçbir kadın cinayete kurban gitmedi.
KARABAĞLAR ÖNCELİKLİ ÇALIŞMA ALANI OLACAK İzmir'de son 10 yılda gerçekleşen kadın cinayetlerini istatistiki veriler ışığında değerlendiren Kökkılınç, cinayetlerin en çok yaşandığı Karabağlar ilçesiyle ilgili yapılacak çalışmaları aktardı. Kökkılınç,“İzmir'de kadın cinayetinin son on yılda görülmediği ilçelerimiz genelde turistik yerler. Aynı zamanda eğitim seviyesi yüksek ve belli bir ekonomik düzeyin üstünde vatandaşlarımızın yaşadığı ilçeler. Karabağları'da ise en çok şiddet ve cinayet vakaların ortaya çıktığını görebiliyoruz. Karabağlar'da yatay ve dikey yerleşim çok fazla. Göçle gelen vatandaşlarımızın ve yoksul kentlerimizin de çok hakim olduğu bir yer. Farklı kültürülerin de en çok yansıdığını ilçemiz. Türkiye'nin her yerinden göçle gelen vatandaşlarımızın en çok yerleşmek için tercih ettiği yerlerden birisi Karabağlar. Bundan dolayı yoksulluk, ekonomik imkansızlık ve kültürel farklılıklarla gelen ataerkil yaşam söz konusu. Kadınların bağımsız ve özgür çalışma hayatına geçtiği şehir hayatında erkeklerle bu noktada sorun yaşadıkları ilçelerimizden biri. Sebebi bu olabilir. Bu istatistikler yerel belediyelere de yol gösteriyor. Karabağlar Belediyesi ile birlikte iş birliği içerisinde bir çalışma yürüteceğiz hemde İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bu alanlarda hizmet ağımızı daha fazla uzatacağız. sığınma evi yapılacaksa örneğin ilk yapılacak yer Karabağlar olabilir, Anahatar Kadın Çalışmaları Bütüncül Hizmet Merkezi'nin bir tanesini burada kurabiliriz. Yine STK'lar ve yerel yönetimin çalışmalarını bu ilçemize yönlendirebiliriz. Kadınları güçlendiren ve destek veren projelerin bu ilçede daha ağırlık kazanmasını sağlayabiliriz” diye konuştu.ŞİDDETİ ÖNLEMEK İÇİN ÇALIŞTAYİzmir Büyükşehir Belediyesi ve STK'ların da katılımın olduğu, kadına yönelik şiddeti önleme noktasında, yerel yönetimlerin, üniversitelerin de içinde bulunduğu bir Çalıştay düzenleyeceklerini ifade eden Kökkılınç, “Kadına Yönelik Şiddeti Önleme amacıyla düzenlenecek Çalıştay sonrasında oradan çıkacak sonuçlara göre hem mevzuat yönünden parlementoda kadınlar ilgili hangi yasal düzenlemeler yapılabilir hemde yerel yönetimler açısından hangi ilçelerde hangi örnek çalışmalar yapılabilir bunu görmüş olacağız. Pandemi sebebiyle ertelemek durumunda kaldığımız Çalıştayı 5 Aralık ya da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde pandemi yasakları olmazsa yapmayı planlıyoruz.” dedi.
İZMİR'E İKİNCİ SIĞINMA EVİİzmir Büyükşehir Belediyesi olarak kadına yönelik şiddet ve kadın-erkek cinsiyet eşitliği konusuyla ilgili olarak çok aktif bir çalışma yürüttüklerinin altını çizen Kökkılınç, İzmir'de ikinci sığınma evini açacaklarının müjdesini verdi. Kökkılınç, “Kurum ve kuruluşlarla, merkezi idareyle ve Kent Konseyi ile ortak çalımalar yürütüyoruz. 7/24 kadına karşı şiddetin önlenmesi si noktasında başvurulabilecek olan bir danışma hattımız var, sürekli olarak otobüs duraklarında otobüslerde afişlerle güncel tutuyoruz. İkinci sığınma evimizi açıyoruz, inşaatını tamamladık ve bu sene hizmete giriyor. Anahtar isminde çok özel bir merkez açıyoruz. Örnekköy'de Kadın Çalışmaları Bütüncül Hizmet Merkezi olarak adlandırdık. Bu merkezde Hem STK'ların çalışmalarına açık alanlar yaratık hem de sağlık, hukuk ve psikolojik anlamda destek ve dayanışmaya ihtiyacı olan kadınların bu ihtiyaçlarını karşılayacak bir hizmet alanı ürettik. Engelli yakını olan kadınlara da yardımcı olacak üniteleri içeren ve çocuklu kadınların çocuklarını bırakabileceği bir alan olan, performans salonlarının olduğu ve meslek fabrikalarının olduğu çok özel bir merkez. Bu hizmet alanı herhalde Türkiye'de ilk olacak. Bu yüzden bunun haklı grururunu taşıyoruz. Yine Hatay'da Anahtar ismini koyduğumuz kadın danışma merkezi revize ediliyor. Masal Evleri var. Meslek edinmek, hobilerini ve kazanımlarını zenginleştirmek isteyen çocuklu kadınlara hitap eden bir yer. 6 adet yaptık bu merkezlerden fakat sayılarını 30'a çıkarmayı hedefliyoruz. 30 ilçeye de yayacağız. Yine kadına karşı şiddetin önlenmesi noktasında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu'nun yapmış olduğu çalışmalar var. Özellikle kadın-erkek eşitliği sağlıklı iletişim noktalarında eğitimler veriyoruz. Bunu da 30 ilçede yapıyoruz. Kurumsal ortamlarda da yapıyoruz. Pandemi döneminde de hiç eksilmedi sürekli bir artış içerisinde bu çalışmalarımız. 2019'da 474 kadın katledildi. 2020 yılının ilk aylarında ise bu sayı 300'ü bulmuş durumdaydı. Geçmiş 10 yılda da 3 bini bulmuş. Çok korkunç bir tablo var önümüzde. Özellikle 2020 senesinde en çok cinayet evlerde gerçekleşmiş. Yüzde ellisinden fazlası eşleri tarafından katledilmiş kadınlar. Diğer cinayetler ise eski eşler ve partnerler tarafından gerçekleştirilmiş.Pandemi sürecinde de daha çok ev yaşamı hakm olduğundan dolayı daha fazla çalıştığımızı söyleybiliriz. Barınma sorunu yaşayan kadınlar için misafirhaneler açtık. Kadın sığınma evimiz vardı zaten ikincisini açmak için çalışmalarımızı hızlandırdık. Bu anlamda çok özel bir çalışma yürüttük” dedi.
İZMİR BAROSU İŞBİRLİĞİNDE ÜCRETSİZ avukat DESTEĞİİzmir Barosu'yla kadına karşı şiddetin önlenmesi noktasında avukat ihtiyacı olan kadınlar için bu hizmeti alabilecekleri bir ortak proje protokolü imzaladıklarını aktaran Kökkılınç, “Yine bazı STK'lar için yürüttüğümüz protokoller de sürüyor. Kadına Karşı Şiddet Vakalarıyla Mücadele bizim en çok önemsediğimiz konularının başında geliyor. İzmir Barosu'yla iş birliği içinde ihtiyaç sahibi kadınlara da ücretsiz avukat hizmeti verebilmek için çalışmalarımız sürüyor” dedi.İZMİR'DE 141 KADIN ŞİDDET KURBANI
Türkiye’de il ve ilçe bazında kadın cinayeti verilerinin farkındalık yaratmak amacıyla hazırlanan “kadincinayetleri.org” sitesinin verilerine göre 10 yıl içerisinde Türkiye’de 1964 kadın cinayeti işlendi. Bu verilere göre İzmir, Türkiye ortalamasında 141 kadın cinayetiyle 2’nci sırada yer alıyor. Birinci sırada ise 267 kadının öldürülmesiyle İstanbul var.EN FAZLA KARABAĞLAR’DA
10 yılda 141 kadının öldürüldüğü İzmir’de ilçe bazında en yüksek kadın cinayeti Karabağlar’da görüldü. Son 10 yılda 21 kadının cinayete kurban gittiği ilçe, İzmir ortalamasının neredeyse yüzde 30’una tekabül ediyor. Karabağlar’ı 19 kadın cinayetiyle Buca ve 17’yle Konak takip ediyor. Bu tabloya göre nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde kadın cinayetlerinin artış gösterdiğini söylemek mümkün.10 YILDA HİÇ KADIN CİNAYETİ GÖRÜLMEYEN 4 İLÇE
Türkiye ortalamasına göre 2’nci sırada yer alan İzmir’de 4 ilçede son 10 yılda hiç kadın cinayeti yaşanmadı. Elde edilen verilere göre; Foça, Güzelbahçe, Karaburun ve Çeşme ilçelerinde hiçbir kadın cinayete kurban gitmedi.İzmir’de nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde kadına cinayet vakalarının da artış gösterdiğini söylemek mümkün. Nüfus yoğunluğunun az olduğu ilçelerden; Kınık, Aliağa, Bayındır, Kiraz, Karaburun, Narlıdere, Seferihisar’da 1’er kadın cinayeti görülürken; Dikili ve Selçuk’ta 2’şer; Bergama, Beydağ, Balçova, Menderes’te 3’er; Kemalpaşa, Ödemiş, Torbalı, Gaziemir’de 4’er; Menemen, Bayraklı ve Çiğli’ de 5’er; Tire’de 7, Karşıyaka’da 8, Bornova’da ise son 10 yılda toplam 10 kadın cinayeti görüldü.
Son 10 yılda 141 kadının öldürüldüğü İzmir’de ilçe bazında en yüksek kadın cinayeti Karabağlar’da görüldü. Son 10 yılda 21 kadının cinayete kurban gittiği ilçe, İzmir ortalamasının neredeyse yüzde 30’una tekabül ediyor. Karabağlar’ı 19 kadın cinayetiyle Buca ve 17’yle Konak takip ediyor. Bu tabloya göre nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde kadın cinayetlerinin artış gösterdiğini söylemek mümkün. Türkiye ortalamasına göre 2’nci sırada yer alan İzmir’de 4 ilçede son 10 yılda hiç kadın cinayeti yaşanmadı. Elde edilen verilere göre; Foça, Güzelbahçe, Karaburun ve Çeşme ilçelerinde hiçbir kadın cinayete kurban gitmedi.
KARABAĞLAR ÖNCELİKLİ ÇALIŞMA ALANI OLACAK İzmir'de son 10 yılda gerçekleşen kadın cinayetlerini istatistiki veriler ışığında değerlendiren Kökkılınç, cinayetlerin en çok yaşandığı Karabağlar ilçesiyle ilgili yapılacak çalışmaları aktardı. Kökkılınç,“İzmir'de kadın cinayetinin son on yılda görülmediği ilçelerimiz genelde turistik yerler. Aynı zamanda eğitim seviyesi yüksek ve belli bir ekonomik düzeyin üstünde vatandaşlarımızın yaşadığı ilçeler. Karabağları'da ise en çok şiddet ve cinayet vakaların ortaya çıktığını görebiliyoruz. Karabağlar'da yatay ve dikey yerleşim çok fazla. Göçle gelen vatandaşlarımızın ve yoksul kentlerimizin de çok hakim olduğu bir yer. Farklı kültürülerin de en çok yansıdığını ilçemiz. Türkiye'nin her yerinden göçle gelen vatandaşlarımızın en çok yerleşmek için tercih ettiği yerlerden birisi Karabağlar. Bundan dolayı yoksulluk, ekonomik imkansızlık ve kültürel farklılıklarla gelen ataerkil yaşam söz konusu. Kadınların bağımsız ve özgür çalışma hayatına geçtiği şehir hayatında erkeklerle bu noktada sorun yaşadıkları ilçelerimizden biri. Sebebi bu olabilir. Bu istatistikler yerel belediyelere de yol gösteriyor. Karabağlar Belediyesi ile birlikte iş birliği içerisinde bir çalışma yürüteceğiz hemde İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bu alanlarda hizmet ağımızı daha fazla uzatacağız. sığınma evi yapılacaksa örneğin ilk yapılacak yer Karabağlar olabilir, Anahatar Kadın Çalışmaları Bütüncül Hizmet Merkezi'nin bir tanesini burada kurabiliriz. Yine STK'lar ve yerel yönetimin çalışmalarını bu ilçemize yönlendirebiliriz. Kadınları güçlendiren ve destek veren projelerin bu ilçede daha ağırlık kazanmasını sağlayabiliriz” diye konuştu.ŞİDDETİ ÖNLEMEK İÇİN ÇALIŞTAYİzmir Büyükşehir Belediyesi ve STK'ların da katılımın olduğu, kadına yönelik şiddeti önleme noktasında, yerel yönetimlerin, üniversitelerin de içinde bulunduğu bir Çalıştay düzenleyeceklerini ifade eden Kökkılınç, “Kadına Yönelik Şiddeti Önleme amacıyla düzenlenecek Çalıştay sonrasında oradan çıkacak sonuçlara göre hem mevzuat yönünden parlementoda kadınlar ilgili hangi yasal düzenlemeler yapılabilir hemde yerel yönetimler açısından hangi ilçelerde hangi örnek çalışmalar yapılabilir bunu görmüş olacağız. Pandemi sebebiyle ertelemek durumunda kaldığımız Çalıştayı 5 Aralık ya da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde pandemi yasakları olmazsa yapmayı planlıyoruz.” dedi.
İZMİR'E İKİNCİ SIĞINMA EVİİzmir Büyükşehir Belediyesi olarak kadına yönelik şiddet ve kadın-erkek cinsiyet eşitliği konusuyla ilgili olarak çok aktif bir çalışma yürüttüklerinin altını çizen Kökkılınç, İzmir'de ikinci sığınma evini açacaklarının müjdesini verdi. Kökkılınç, “Kurum ve kuruluşlarla, merkezi idareyle ve Kent Konseyi ile ortak çalımalar yürütüyoruz. 7/24 kadına karşı şiddetin önlenmesi si noktasında başvurulabilecek olan bir danışma hattımız var, sürekli olarak otobüs duraklarında otobüslerde afişlerle güncel tutuyoruz. İkinci sığınma evimizi açıyoruz, inşaatını tamamladık ve bu sene hizmete giriyor. Anahtar isminde çok özel bir merkez açıyoruz. Örnekköy'de Kadın Çalışmaları Bütüncül Hizmet Merkezi olarak adlandırdık. Bu merkezde Hem STK'ların çalışmalarına açık alanlar yaratık hem de sağlık, hukuk ve psikolojik anlamda destek ve dayanışmaya ihtiyacı olan kadınların bu ihtiyaçlarını karşılayacak bir hizmet alanı ürettik. Engelli yakını olan kadınlara da yardımcı olacak üniteleri içeren ve çocuklu kadınların çocuklarını bırakabileceği bir alan olan, performans salonlarının olduğu ve meslek fabrikalarının olduğu çok özel bir merkez. Bu hizmet alanı herhalde Türkiye'de ilk olacak. Bu yüzden bunun haklı grururunu taşıyoruz. Yine Hatay'da Anahtar ismini koyduğumuz kadın danışma merkezi revize ediliyor. Masal Evleri var. Meslek edinmek, hobilerini ve kazanımlarını zenginleştirmek isteyen çocuklu kadınlara hitap eden bir yer. 6 adet yaptık bu merkezlerden fakat sayılarını 30'a çıkarmayı hedefliyoruz. 30 ilçeye de yayacağız. Yine kadına karşı şiddetin önlenmesi noktasında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu'nun yapmış olduğu çalışmalar var. Özellikle kadın-erkek eşitliği sağlıklı iletişim noktalarında eğitimler veriyoruz. Bunu da 30 ilçede yapıyoruz. Kurumsal ortamlarda da yapıyoruz. Pandemi döneminde de hiç eksilmedi sürekli bir artış içerisinde bu çalışmalarımız. 2019'da 474 kadın katledildi. 2020 yılının ilk aylarında ise bu sayı 300'ü bulmuş durumdaydı. Geçmiş 10 yılda da 3 bini bulmuş. Çok korkunç bir tablo var önümüzde. Özellikle 2020 senesinde en çok cinayet evlerde gerçekleşmiş. Yüzde ellisinden fazlası eşleri tarafından katledilmiş kadınlar. Diğer cinayetler ise eski eşler ve partnerler tarafından gerçekleştirilmiş.Pandemi sürecinde de daha çok ev yaşamı hakm olduğundan dolayı daha fazla çalıştığımızı söyleybiliriz. Barınma sorunu yaşayan kadınlar için misafirhaneler açtık. Kadın sığınma evimiz vardı zaten ikincisini açmak için çalışmalarımızı hızlandırdık. Bu anlamda çok özel bir çalışma yürüttük” dedi.
İZMİR BAROSU İŞBİRLİĞİNDE ÜCRETSİZ avukat DESTEĞİİzmir Barosu'yla kadına karşı şiddetin önlenmesi noktasında avukat ihtiyacı olan kadınlar için bu hizmeti alabilecekleri bir ortak proje protokolü imzaladıklarını aktaran Kökkılınç, “Yine bazı STK'lar için yürüttüğümüz protokoller de sürüyor. Kadına Karşı Şiddet Vakalarıyla Mücadele bizim en çok önemsediğimiz konularının başında geliyor. İzmir Barosu'yla iş birliği içinde ihtiyaç sahibi kadınlara da ücretsiz avukat hizmeti verebilmek için çalışmalarımız sürüyor” dedi.İZMİR'DE 141 KADIN ŞİDDET KURBANI
Türkiye’de il ve ilçe bazında kadın cinayeti verilerinin farkındalık yaratmak amacıyla hazırlanan “kadincinayetleri.org” sitesinin verilerine göre 10 yıl içerisinde Türkiye’de 1964 kadın cinayeti işlendi. Bu verilere göre İzmir, Türkiye ortalamasında 141 kadın cinayetiyle 2’nci sırada yer alıyor. Birinci sırada ise 267 kadının öldürülmesiyle İstanbul var.EN FAZLA KARABAĞLAR’DA
10 yılda 141 kadının öldürüldüğü İzmir’de ilçe bazında en yüksek kadın cinayeti Karabağlar’da görüldü. Son 10 yılda 21 kadının cinayete kurban gittiği ilçe, İzmir ortalamasının neredeyse yüzde 30’una tekabül ediyor. Karabağlar’ı 19 kadın cinayetiyle Buca ve 17’yle Konak takip ediyor. Bu tabloya göre nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde kadın cinayetlerinin artış gösterdiğini söylemek mümkün.10 YILDA HİÇ KADIN CİNAYETİ GÖRÜLMEYEN 4 İLÇE
Türkiye ortalamasına göre 2’nci sırada yer alan İzmir’de 4 ilçede son 10 yılda hiç kadın cinayeti yaşanmadı. Elde edilen verilere göre; Foça, Güzelbahçe, Karaburun ve Çeşme ilçelerinde hiçbir kadın cinayete kurban gitmedi.İzmir’de nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde kadına cinayet vakalarının da artış gösterdiğini söylemek mümkün. Nüfus yoğunluğunun az olduğu ilçelerden; Kınık, Aliağa, Bayındır, Kiraz, Karaburun, Narlıdere, Seferihisar’da 1’er kadın cinayeti görülürken; Dikili ve Selçuk’ta 2’şer; Bergama, Beydağ, Balçova, Menderes’te 3’er; Kemalpaşa, Ödemiş, Torbalı, Gaziemir’de 4’er; Menemen, Bayraklı ve Çiğli’ de 5’er; Tire’de 7, Karşıyaka’da 8, Bornova’da ise son 10 yılda toplam 10 kadın cinayeti görüldü.