Berivan Kaya/Ege'ye Bakış- Ege Bölgesi’nin can damarı denilen, Gediz Ovasına ve Ege Bölgesine su sağlayan Murat Dağı'nın dibinde yapılan Maden tesisi yöre halkını endişelendiriyor. Bölgede 3 farklı yerde faaliyet gösteren madenlerle ilgili açıklama yapan Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura, Çukurören Köyü’nde Akciğer hastalıklarının ciddi boyutlara ulaştığını vurguladı. Sürecin uzun yıllardır devam ettiğini belirten Akcura açıklamasında, ‘’2017 yılında Murat Dağı’ndaki altın madeni süreci başladı. Biz Çukurören Köyü’yle 2019 yılında tanıştık. 17 ağustos’ta Murat Dağı Karaağaç Altın madeni için bilirkişi gelecekti. 19 ağustos’ta burada ÇED toplantısı olacaktı. Sonraki süreçte burada kapasite artırmak için ÇED toplantıları yapıldı. 2 toplantı yapılacaktı ama biz toplantıları yaptırmadık.’’ Dedi.
‘’Tema açıkladı, Ormanların yüzde 94’u ruhsatlandırıldı’’
Yöre halkının geçmişte maden kırılırken tipik davrandığını ve istihdam sağlanacağı söylentileriyle ikna edildiklerini dile getiren Akcura, Tema’nın açıkladığı Kütahya Maden Haritasına değindi. Kütahya ve Uşak’ın kesiştiği Murat Dağı’nın ruhsatlandırıldığını söyleyen Funda Öz Akcura, ‘’Maden şuan olduğu yerde faaliyetini yürütüyor aslında bu çok büyük bir sıkıntı. Mevzuat olarak biz onun kapatılmasını sağlayamıyoruz. Geçen ay TEMA Kütahya’nın maden haritasını yayınladı. Bu haritaya göre Kütahya’nın ormanlarının yüzde 94ü ve Kütahya’nın yüz ölçümünün yüzde 92’si de maden şirketlerine ruhsatlanmış durumda’’ dedi.
Yargı yoluna gidecekler
Ruhsatların iptal edilmesi için yargı yoluna gideceklerini belirten Akcura, ‘’Murat dağı 500 km’lik geniş bir alanı kapsıyor. Dağın her tarafı ruhsatlandırılmış durumda. Ruhsatların yüzde 80’i çalışmıyor. Biz önümüzdeki süreçte faaliyete geçmemiş ruhsatlar öncelik olmak üzere çalışanların da iptali için davaları açacağız.’’ İfadelerini kullandı.
‘’Köylüleri korkuttular’’
Yöre halkının ÇED toplantısına gelmemeleri için korkutulduklarını iddia eden Sözcü Funda Öz Akcura, ‘’ O toplantıyı da yörenin en küçük köyü olan Göynük Köyü’nde yaptılar. Köylü baya korkmuştu. Mafyavari adamların köye geldiklerini söylediler. Bahsettiğimiz köyler direnme kültürünün olmadığı yerler. Devletin memurları gelince yanlış bir şey yapacaklarını düşünmüyorlar. Okumuş insanların zarar vermeyeceği düşüncesi mevcut. İnsanlara madenin zararlarını anlatan kimse olmamış. Maden mühendisleri gelip her şeyi güzel göstermiş. İş işten geçip zararlar ortaya çıkmaya başlayınca sonuçları görmüşler fakat orada da kabulleniş var. Üstesinden gelemeyeceklerini düşünmüşler’’ ifadelerini kullandı.
Madenlerin 3’ü de çalışıyor
2019 yılında yöre halkıyla birlikte mücadeleye başladıklarını belirten Funda Öz Akcura, ‘’ ÇED süreçlerini atlattılar. Oradaki madenin yüzde 80i tamamlandı, biz son 20’lik kısımda müdahil olabildik. 2019 da yöre halkıyla beraber mücadeleye başladık ama yıkımın önüne tamamen önüne geçemedik. Madenlerin 3’ü de şu an hala çalışıyor’’ ifadelerini kullandı.
‘’Tema açıkladı, Ormanların yüzde 94’u ruhsatlandırıldı’’
Yöre halkının geçmişte maden kırılırken tipik davrandığını ve istihdam sağlanacağı söylentileriyle ikna edildiklerini dile getiren Akcura, Tema’nın açıkladığı Kütahya Maden Haritasına değindi. Kütahya ve Uşak’ın kesiştiği Murat Dağı’nın ruhsatlandırıldığını söyleyen Funda Öz Akcura, ‘’Maden şuan olduğu yerde faaliyetini yürütüyor aslında bu çok büyük bir sıkıntı. Mevzuat olarak biz onun kapatılmasını sağlayamıyoruz. Geçen ay TEMA Kütahya’nın maden haritasını yayınladı. Bu haritaya göre Kütahya’nın ormanlarının yüzde 94ü ve Kütahya’nın yüz ölçümünün yüzde 92’si de maden şirketlerine ruhsatlanmış durumda’’ dedi.
Yargı yoluna gidecekler
Ruhsatların iptal edilmesi için yargı yoluna gideceklerini belirten Akcura, ‘’Murat dağı 500 km’lik geniş bir alanı kapsıyor. Dağın her tarafı ruhsatlandırılmış durumda. Ruhsatların yüzde 80’i çalışmıyor. Biz önümüzdeki süreçte faaliyete geçmemiş ruhsatlar öncelik olmak üzere çalışanların da iptali için davaları açacağız.’’ İfadelerini kullandı.
‘’Köylüleri korkuttular’’
Yöre halkının ÇED toplantısına gelmemeleri için korkutulduklarını iddia eden Sözcü Funda Öz Akcura, ‘’ O toplantıyı da yörenin en küçük köyü olan Göynük Köyü’nde yaptılar. Köylü baya korkmuştu. Mafyavari adamların köye geldiklerini söylediler. Bahsettiğimiz köyler direnme kültürünün olmadığı yerler. Devletin memurları gelince yanlış bir şey yapacaklarını düşünmüyorlar. Okumuş insanların zarar vermeyeceği düşüncesi mevcut. İnsanlara madenin zararlarını anlatan kimse olmamış. Maden mühendisleri gelip her şeyi güzel göstermiş. İş işten geçip zararlar ortaya çıkmaya başlayınca sonuçları görmüşler fakat orada da kabulleniş var. Üstesinden gelemeyeceklerini düşünmüşler’’ ifadelerini kullandı.
Madenlerin 3’ü de çalışıyor
2019 yılında yöre halkıyla birlikte mücadeleye başladıklarını belirten Funda Öz Akcura, ‘’ ÇED süreçlerini atlattılar. Oradaki madenin yüzde 80i tamamlandı, biz son 20’lik kısımda müdahil olabildik. 2019 da yöre halkıyla beraber mücadeleye başladık ama yıkımın önüne tamamen önüne geçemedik. Madenlerin 3’ü de şu an hala çalışıyor’’ ifadelerini kullandı.