KÜBRA CEYLAN/EGE’YE BAKIŞ-Türkiye’yi derinden sarsan Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde depremlerin ardından İzmir’in Deprem bölgeleri için en riskli gruplarda yer alması ve Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın Karşıyaka’nın en riskli bölgelerinin Bostanlı ve Mavişehir olduğunu söylemesinin ardından vatandaşın sigortaya olan taleplerini değerlendiren Ege Sigorta Acenteleri Derneği Başkanı Ersoy Kocamanoğlu, deprem sigorta talepleriyle ilgili görüşlerini Ege’ye Bakış gazetesine anlattı.
DEPREM SİGORTALANMA ORANLARI ÇOK DÜŞÜK!
Yaşanan deprem sonrasında sigorta acentelerinin değerlendirmesini anlatan Kocamanoğlu, “Sigorta acenteleri olarak biz olaya şöyle bakıyoruz. Öncelikle bizim bu deprem gerçeğinden kaçamayacağız. Bu gerçeğin bilincinde olmamız ve tedbirimizi almamız gerekiyor. Dün itibariyle Ticaret Odası’ndan Naci Görür’den hukukmen konuyla ilgili bilgiler de aldık. İnsanlar olayın sıcaklığıyla, refleksiyle bu işlere yöneliyorlar ve daha sonrasında bu yönelmeler kalıcı hale gelmiyor. İzmir 30 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen depremden sonra büyük bir yıkım yaşadı, bunu hepimiz gördük. Özellikle Bayraklı, Bornova ve Karşıyaka’nın bir bölümünde hasarlar oluştu. Sigortalanma oranı DASK bazında baktığımızda yüzde 58 civarındaydı. Yaşanan deprem sonrasında İzmir Türkiye ortalamasının 4 puan üzerindeydi. Tabi ki bu rakamlar yeterli değil. Çünkü birinci derece deprem kuşağında ülkemizin yüzde 93’ü birinci deprem kuşağında yer alıyor. Buna göre baktığımızda baktığımızda bizim deprem sigortalanma oranları çok düşük. Öncelikle bunu gündeme getirip bunların sadece bir doğalgaz, elektrik, tapuda bir evrak eksiği olarak değil de teminat satın aldığımızın bilincine oturması lazım. Korkuyla, panikle yapılan bir poliçe olmaması lazım. Deprem sigortası yenileme dönemi geldiğinde, malesef ki bu sigortalar yenilenmiyor. Deprem sigortasının yenilenmesi için tekrardan bir deprem olması gerekiyor. Malaesef ki hala bu bilinçteyiz. Bu gerçekle yüzleşip bizim can ve mal kaybına yol açmamak adına bu teminatları, satın almaları lazım. Sektör olarak üzülüyoruz. Sigortası olanlar kayıplarını yerine koyabiliyor ancak sigortasız olanlarda bu durum ancak toplumsal yardım ve ya devletin yapmış olduğu projelerle uzun vadeli ödeme planlarıyla belki bunu ödemeye ömürleri de yetmeyecek. O yüzden sigorta poliçeleri çok önemli...”
KÜÇÜK RAKAMLARLA BÜYÜK RİSKLERDEN KURTULABİLİRSİNİZ!
2020 yılında İzmir’de meydana gelen deprem sonrasında taleplerin arttığını ancak sonradan devamının gelmediğini söyleyen Kocamanoğlu, “30 Ekim 2020 yılında gerçekleşen İzmir Depremi sırasında sigortalanma durumu yüzde 58’di. Depremden sonra yüzde 65’e kadar çıktı. Ancak şu anda mevcut durum yüzde 60’larda. 2 yılda 4-5 puan geri geldi. Bizler şunu anlatmak istiyoruz. Bu yaşanan deprem sırasında korku, panik, refleksle yapılan işler haline geldi. Toplulumumuz bu bakış açısına sahip. Küçük rakamlarla büyük risklerden kurtulabilirsiniz.”vurgusunda bulundu.
Kahramanmaraş’ta yaşanan depremin ardından deprem sigortalarına talep atışının arttığı yönünde haberlere açıklık getiren Kocaamanoğlu, “Yaşanan deprem felaketi sonrasında çok korkunç bir şekilde insanların sigorta yaptığı yok. Şu anda deprem sigortalarına talep artışı çok az.”dedi.
Deprem sigortalarının önemliliğini vurgulayan ve çok düşük bütçeyle deprem ve diğer risklere karşı önlemler alınabileceğini söyleyen Kocamanoğlu,“Ortalama olarak baktığımızda 100 metrelik bir konutta DASK metre kare hesabıyla 3bin 16 TL oldu. Teminat bedeli olarak 300 bin civarında bir teminat alıyor. Bunun yanında da 700, 750 TL civarında da bir primi var. Aylık olarak baktığımızda 50TL diyebileceğimiz bir rakamla, evlerin sigortalanması mümkün. Biz sigorta acenteleri olarak başka şeylerde öneriyoruz. DASK’ın yeterli olmadığını DASK’ın birim metrekare fiyatını Bayındırık ve İskan Bakanlığı belirlediği için çok düşük baz fiyatlarıyla veriyor. Biz onu poliçelerle artı olarak desteklememiz lazım. Tek olarak evinizi değil, içindeki eşyanızı diğer risklere karşı sigorta etmenizi öneriyoruz. Ödeme kolaylığı da çok makul bir fiyat, DASK’ı 6 taksit şekilde ödeme yapabiliyorsunuz. İnsanlar bu işin maddi boyutunu çok gündeme getiriyorlar. Çok küçük rakamlarla, aylık 50 TL ile DASK yapılabiliyor.”şeklinde konuştu.
MADDİYATI EL VERMEYEN VATANDAŞLARIN SİGORTAYA DAHA ÇOK YÖNELMESİ LAZIM!
Sigortaya verilen değerin artması gerektiğini söyleyen Kocamanoğlu, "İnsanların maddiyatı gerçekten el vermiyorsa, sigortaya daha çok öncelik vermeleri gerekiyor. Çünkü bir felakette yerine koyma bedelleri çok yüksek rakamlar olduğu için kaybettiklerini yerine koyamayacaklar.Bu durumda maddiyatı el veren zaten yıkılanının yerine koyar. Ancak imkanı olmayanlar için bu durum söz konusu olmuyor. O yüzden bu insanların sigortaya daha çok önem göstermesi lazım.”ifadesinde bulundu.
İzmir’de en çok sigorta yapılan yerler hakkında konuşan Kocamanoğlu, “Sigorta bilinci toplumun eğitim seviyesiyle ilgili bi durum. Eğitim seviyesi ne kadar yükselirse, bilinç o kadar fazla olur. İzmir açısında baktığımızda eğitim seviyesinin yüksek olduğu yerlerde talep oluyor. Talep azlığı olan yerler olarak,nüfus çokluğu olan yerlerden talep fazla olurken taşra kesimlerde taleplerin oldukça düşük olduğunu söyleyebiliriz.”dedi.