KÜBRA CEYLAN/EGE’YE BAKIŞ- Ülkemizde son dönemlerde yaşanan ilaç sıkıntılarının giderek artması gündemde kalmaya devam ediyor. Yurtdışından ithal olarak gelen ilaçlardan sonra Türkiye’de üretilen ilaçların da piyasada bulunmaması halkı isyan bayrağına sürükledi. Vatandaş, reçetesinde olan ilacı eczanede bulamadığından hastalıkların da çözümünü başka yollarda aramakta buluyor.
Piyasada ilaç sıkıntısının yaşanması hakkında çıkan haberlere açıklık getiren İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, bu konuda asıl sebebin nedenlerini Ege’ye Bakış Gazetesi’ne anlattı.
Piyasadaki ilaç sıkıntısının temel nedenini enflasyondan kaynaklı olduğunu söyleyen Sayılkan, “Türkiye’de bir ilaç kararnamesi var. Bu kararname 2004’ten beri yürürlükte... Enflasyon düşükken bu çok sorun olmamış ama son 4, 5 yıla geldiğimizde enflasyon rakamları büyüdükçe, dövize endeksli sistem kurmuşlar. 1 yıl önceki Euro kuru artışın yüzde 60’ı kadar ilaç fiyatlarına zam yapılıyor. İlaç fiyatlarını belirleyen kur ayrı bir kur. Bugün ilaç kuruna baktığımızda 10 Lira 75 kuruş olduğunu görüyoruz. Gerçek Euro kuru 20 Lira 40 kuruş, neredeyse yarı yarıya fark var. Bu durumda ithal ilaçlarının gelmemesinin asıl sebebi kur farkıdır. Bu nedenle ilaçlar Türkiye’ye gelmiyor. Yerli ilaçlara baktığımızda, hammadde ya da ambalaj malzemelerinin dışa bağlı üretim olduğu için ülkemizde de ilaç sorunu yaşıyoruz. “dedi.
“ASIL SORUN YÖNTEM”
İlaç sıkıntısı yaşamamızdaki birinci unsurun döviz kaynaklı sorunlar sebebiyle ortaya çıktığını söyleyen Sayılkan, “Talep artığında firmalar zarar ettikleri için yeni bir ürünü üretmek yerine kısıtlı miktarlarda çıkarıyorlar. İlaçlara zamların, yılda en az 3 veya 4 kere yapılması gerekiyor. Her sene şubat ayında yüzde 30, 40 oranında zamlar yapılıyor. Bu krizi çözmeye yeterli değil. Senede bir zam yapılması bu durumu çözmüyor. Maalesef ki bu durumu zamlar da çözmüyor. Bu konu zamla çözülecek bir konu değil. Krizi çözmek için senede yüzde 30, 40’lık zamlar yerine, bu zam oranını bölerek senede 3 ve ya 4 kere ilaçlara zam yapılması ilacın daha bulunabilir hale gelmesini sağlar. Asıl çözümün zamlarla değil yöntemi değiştirmek. “olduğunu söyledi.
İlaç sıkıntısı yaşamamızın en büyük ikinci unsurunun pandemiden kaynaklı olduğunu söyleyen Sayılkan,“Pandemi gibi bir durum atlattık. Sağlık ürünlerinin en çok kullandığı zaman olan pandemi ilaç sıkıntısı yaşamamızdaki en büyük etkenler arasında. Maske, korona ilaçları kullandığımız dönemlerden bu duruma oldukça etki etmiştir.”
“EN BÜYÜK SORUN HAMMADDENİN OLMAMASI”
Piyasada en çok rağbet gören ilaçların yurtdışından geldiği ve Türkiye’de üretilen ilaçların da hammaddelerini yurtdışından temin edilmesinden kaynaklı hem üretimde hem de stoklarda sıkıntı olduğunu söyleyen Sayılkan, “En çok rağbet gören ilaçlar maalesef kaybolmaya başladı. Piyasada bulunmayan ilaçlar arasında, kanser, şeker, göz damlası, tüp bebek için kullanılan ilaçlar en baş sırada geliyor. Yerli ilaçların içinden de grip, tansiyon, şeker ilaçları kaybolmaya başladı. Hammadde de kullanılan malzemelerde sorun var bu nedenle ilaç sıkıntılarının önemli noktalarından biriside hammaddenin olmamasıdır.”şeklinde konuştu.
İlaç sıkıntısının en önemli üçüncü unsurunun yurtdışında satılan ilaçların döviz tarafından bakıldığında ülkemizde çok düşük rakamlarla satılması olduğu yorumunda bulunan Sayılkan, “Türkiye’deki ilaçların Euro kuruna baktığımızda diğer piyasalara göre çok ucuz kaldığı için birçok Avrupa ülkesi ve komşu ülkeler bizden ilaç almaya başladı. İhracat tarafından baktığımızda ülkemiz adına çok güzel hareket ancak siz ülkenizde yetmeyen ilacı başka ülkelere gönderdiğinizde bu sefer sıkıntı o yerde başlar. Geçenlerde Azerbaycan Cumhurbaşkanının açıklaması vardı. Türkiye’den gelen ilaçlar sayesinde ilaçlarımızı ucuzlattık şeklinde bir açıklaması oldu. Biz komşularımıza ve ya diğer ülkelere ilaç göndermemiz iyi bir şey ancak sizin insanınız bu seferde ilaçsız kalıyor.”ifadesinde bulundu.
“OTURUR HEP BERABER ÇÖZÜM ÜRETİRİZ”
Son olarak çözüm için geçmiş yıllarda yaşanan ilaç sıkıntılarının çözümünde kullanılan etmenleri inceleyerek kendimize göre çözüm yolları bulabileceklerini ve ona göre karar alınması gerektiğini söyleyen Sayılkan, “Dövize endeksli güncelliğini yitirmiş bir kararname… Bu yöntemin değişmesi gerekiyor. Bu çok zor bir iş değil, oturur hep beraber daha önceki yıllarda dünyanın diğer ülkelerinde bu iş nasıl çözülmüş, bu durumlara bakarak kendimizce uygun bir model bulur ona göre yol alırız. Böylece insanları beklenti içine sokup ilaçların piyasadan kaybolmasına çözüm getiririz. Vatandaşın çocuğuna ateş şurubu ya da grip ilacı için 7, 8 eczane gezdiği bir sıkıntıyı niye yaşatalım.”dedi.