CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, “Çoklu Baro” teklifinin görüşüldüğü komisyon toplantısına alınmadıkları için güvenlik çemberi içerisinde Meclis kapısında bekletilen baro başkanlarını sabaha kadar yalnız bırakmadı. Toplantıda söz alan Kılıç, "Bu yasa değişikliği demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçecektir ve en nihayetinden ülkemizi demokratik hukuk devleti olma yolundan fersah fersah uzaklaştıracaktır" diye konuştu.
Üzüldük, utandık, kahrolduk!
Sağlık Bakanlığı’nın Korona Virüs pandemi salgını nedeniyle uyarılarını gün geçtikçe arttırdığı bir ortamda teklifin görüşmelerinin yapılmaya çalışıldığını ifade eden Av. Sevda Erdan Kılıç, “ 3 gündür Anayasaya , Evrensel hukuk ilkelerine aykırı bir kanun teklifini korona tehdidi altında görüşüyoruz. Bizler içerideyiz fakat baro başkanları 3 gündür meclis kapısının önünde, millletin meclisine alınmıyorlar. Üzüldük, utandık, kahrolduk bu tutumunuza geldiğimiz noktada tek bir söz söylenebilir Zulmünüz biraz daha artsın ki tez zeval bulasınız." diye konuştu.
Genç avukatların sorunu işsizlik
Genç avukatlarla ilgili yapılacak düzenlemeler konusunda alınan kararları eleştiren Kılıç, avukat adaylarının yaşadığı fırsat eşitsizliği ve haksız rekabetin nasıl engelleyeceği konusunda soru yöneltti. Kılıç, "11. maddedeyiz.Bu madde mesleğe yeni başlayan avukatların baro keseneğinin 5 yıl süreyle yarısını ödeyeceği hükmünü içeriyor. Bu teklifle de genç avukatlara mavi boncuk uzattığınızı sanıyorsunuz ama genç avukatların Z kuşağı olduğunu unutuyorsunuz. Genç avukatlarla ilgili bir düzenleme yapacaksak gelin ekonomik koşullarını konuşalım, meslek içi eğitim sorunlarını konuşalım, Sosyal güvenlikleri yeterli mi bunu konuşalım, yaşadıkları Fırsat eşitsizliği ve haksız rekabeti nasıl engelleyeceğiz onu konuşalım? En önemlisi Emeklerinin sömürülmesinin önüne nasıl geçeceğiz bunu konuşalım. Genç avukatların sorunları ödenek değil işsizliktir gelin bunu konuşalım." dedi.
AKP ve MHP'nin Meclis'e taşıdığı 'Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin açıkça Anayasa'ya aykırılık içerdiğinin altını çiezen Kılıç, konuşmasına şöyle devam etti, "Benim üyesi olduğum İzmir barosu 2020 yılı Aidatı 396 TL yarısı 198 TL genç avukatların sorunlarını 198 TL’ye indirgeyen bir anlayışa sahipsiniz ki bu da bize hukuktan avukattan barodan ne kadar bihaber olduğunuzu bir kez daha gösteriyor.
Değerli milletvekilleri teklifin geneline baktığımızda;
I-Hukuk Devleti ilkesini
II-Yargı Birliği ilkesini
III-Dürüst yargılanma ve Savunma Hakkını
IV-Yargı Bağımsızlığı ilkesini
V- Hakim tarafsızlığı ilkesini
VI- Temsilde adalet ilkesi ve en önemlisi Eşitlik İlkesini ayaklar altına alan bir kanun teklifini önümüze getirdiniz.
Bu teklif Anayasaya açıkça aykırılık içermektedir. İbrahim hoca ayrıntılı bir şekilde değindi bu konuya o yüzden ben girmeyeceğim.
Teklife birkaç açıdan bakacak olursak;
Baroların yasada kendilerine verilen “hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak” yetkisini ve görevini kullanmasından rahatsızlık duyuyorsunuz. Sürekli siyasallaştıkları için suçluyorsunuz ya işte Çoklu baro sistemi de parti, cemaat, etnik köken gibi nedenlerle bir araya gelen avukat toplulukları yaratacaktır. Bu çok tehlikeli bir oyun, ülkemizde yeni bir ayrışma ve kutuplaşmanın fitilini de ateşlemiş olacaktır. Belediyeleri nasıl cemaatlerin, vakıfların eline teslim edip kasalarının boşaltılmasını sağladıysanız, Avukatlık Kanunu’nda yapmak istediğiniz değişikliklerle de baroları cemaatlere teslim ederek hukuk kavramının içinin boşaltılmasının önünü açıyorsunuz. Bu sistemin, Cumhuriyet’in kuruluş prensiplerine, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye getireceği zararın telafisi de zor olacaktır.
Avukatların sorunu ne baroların seçim sistemidir, ne de baroların tek olmasıdır. Avukatların sorunu;
Avukatlık kanununda değişiklik yapacaksak gelin sorunları konuşup bunlar üzerinden yasalar geçirelim."
Ancak siz Avukatlık Kanunu’nda yapılması planlanan değişiklikleri barolara, avukatlara değil de sadece yandaş olsun bizden olsunculara sorarsanız böyle garabet bir yasayla komisyona gelmiş olursunuz. Avukatların böyle bir talebi olmamış, baroların böyle bir talebi yok .Kime göre neye göre bu teklifi Meclis’e getirdiniz? Avukatlık Kanunu’nu barolar değil başka meslek kuruluşlarına mı sordunuz? Bu pandemi sürecinde ne acelesi vardı gerçekten Aziz Nesin hikayelerine benzer günler yaşatıyorsunuz bizlere.
Değerli milletvekilleri Bu Çoklu Baro sisteminin hukuk sistemine çok şey kaybettirecektir. Avukatlık hizmetlerinin sunulmasında siyasi esasa göre seçimlerin yapılabilecek olmasının önünü açan bu yasa değişikliği teklifi, halihazırda iktidarın güdümünde olan hakimlerin, avukatların hangi baroya kayıtlı olduğuna bakarak karar vermelerinin de önünü açacaktır. Zaten hakimler mevcut düzende iktidarın baskısı altında bu yasayla iyice boğazlarına yapışmış olacaksınız."
Barolar avukatları tahsilli esnaflar haline getirecek!
Çoklu Baro teklifinin tartışıldığını komisyonda teklifin avukatları maddi manevi her yönden etkileyeceğinin ve kimi avukatın maddi olarak zayıflamasını kimi avukatın mesleği dahi bırakmaya kadar gidebilecek psikolojik sorunlar yaşamasına yol açacağının altını çizen Kılıç, "Bu yasa yeni işsizler ordusu yaratacak, avukatlık mesleğinin itibarını ayaklar altına alacaktır. Avukatlık mesleğinin etiği kalmayacak, haksız rekabet kuralları yerle bir edilecek bu yasa teklifi ve kurulacak barolar avukatları tahsilli esnaflar haline getirecektir. Bu anlayışın karşısında duran meslek etiğine riayet eden avukatlar da aç kalacaktır." şeklinde konuştu.
Yine kandırıldık masalları mı dinleyeceğiz?
Sununlan 'Çoklu Baro' sisteminin bir cemaate yakınlığı söz konusu olduğunda ne yapılacak sorusunu gündeme getiren Kılıç, "Aslında bu teklif AKP iktidarlarının kendi içinde büyütüp her istediğini verdiği FETÖ beslemelerinin de bir zamanlar arzu ettiği bir değişiklikti . bir örnek vermek istiyorum.. Açılışında ağababalarınızın da olduğu Bank Asya adında bir bankaya para yatıran, hesap açan herkes terörist damgası yedi ve birçok tutuklama, görevden uzaklaştırma, ihraç gibi yaptırımlara maruz kaldılar. Şimdi soruyorum; Çoklu baro sistemiyle yeni kurulacak barolardan herhangi biri bir cemaate yakın olursa ve gün gelir sizi birde bu cemaat kandırırsa , bu baroya kayıtlı avukatlar, bu baroya kayıtlı avukatın müvekkili olan vatandaşlar, Bank Asya’da hesabı olanlar gibi mi muamele görecek? Yine binlerce mağdur mu yaratacaksınız? Yine kandırıldık masalları mı dinleyeceğiz? Ayrıca Çoklu baro kurulması, giderek artan kadın cinayetleri , kadına yönelik şiddet, çocuk istismarları, çevre katliamlarının olaylarında mağdurların adalete erişiminde belirsizlik yaşanması, zarara uğraması sonuçlarını da doğuracaktır." dedi.
İktidara tabi kılarak baroların sesi kesilecek!
Çoklu Baro ile ilgili yasa değişikliğinin başka bir amacının da baro delegeleri ve barolar birliği yönetimlerinin belirlenmesinde Anadolu barolarının rolünü arttırmak olduğunu söyleyen Kılıç, "AKP-MHP ittifakının baro yönetimlerinde de söz sahibi olarak; hem Türkiye barolar birliğinin yönetimini ele almak hem de görev ve yetkilerini yeri geldiğinde tam anlamıyla çekinmeden kullanan baroları iktidara tabi kılarak seslerini kesmek istediğinizi biliyoruz. Sizin gibi düşünmeye, sorgulayan, eleştiren herkesi ahraz etme çabanızı görüyoruz. Bu kötü çabanıza hizmet etmek için getirdiğiniz bu teklifte ısrar ederek kötülüğünüze Milletin meclisini alet etmeyin." diye konuştu.
Kara leke olarak tarihe geçecek
Yasa değişikliğinin Türk demokrasi tarihine bir kara leke olarak geçeceğini ve demokratik hukuk devleti olma yolunda uzaklaştıracağının hatırlatmasını yapan Kılıç, "Bu yasa değişikliği demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçecektir ve en nihayetinden ülkemizi demokratik hukuk devleti olma yolundan fersah fersah uzaklaştıracaktır .Fakat Ne yaparsanız yapın bizler hak demekten hukuk demekten adalet demekten vazgeçmeyeceğiz. Biz avukatların ve baroların Cumhuriyetin kazanımlarını korumada ve özgürlük alanlarımız korumada , hukuk devletinin üstünlüğünde geriye gidilmemesi için verdiğimiz bu onurlu mücadeleyi de tarih yazacaktır . Gelin bu garabet teklifi geri çekin bu ülkeye bu hukuk zulmünü yaşatmayın diyor hepinizi saygıyla selamlıyorum."
Hande Turan- Ege'ye Bakış/ AKP ve MHP'nin Meclis'e taşıdığı 'Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' tartışmalar eşliğinde, TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. Değişiklik teklifi, avukat sayısı 5 binden fazla olan illerde en az 2 bin avukatın imzası ile birden fazla baronun kurulmasını öngörüyor. Teklifin görüşüldüğü komisyon toplantısında konuşma yapan CHP İzmir Milletvekili av. sevda erdan kılıç çoklu baro teklifini eleştirdi.
Üzüldük, utandık, kahrolduk!
Sağlık Bakanlığı’nın Korona Virüs pandemi salgını nedeniyle uyarılarını gün geçtikçe arttırdığı bir ortamda teklifin görüşmelerinin yapılmaya çalışıldığını ifade eden Av. Sevda Erdan Kılıç, “ 3 gündür Anayasaya , Evrensel hukuk ilkelerine aykırı bir kanun teklifini korona tehdidi altında görüşüyoruz. Bizler içerideyiz fakat baro başkanları 3 gündür meclis kapısının önünde, millletin meclisine alınmıyorlar. Üzüldük, utandık, kahrolduk bu tutumunuza geldiğimiz noktada tek bir söz söylenebilir Zulmünüz biraz daha artsın ki tez zeval bulasınız." diye konuştu.
Genç avukatların sorunu işsizlik
Genç avukatlarla ilgili yapılacak düzenlemeler konusunda alınan kararları eleştiren Kılıç, avukat adaylarının yaşadığı fırsat eşitsizliği ve haksız rekabetin nasıl engelleyeceği konusunda soru yöneltti. Kılıç, "11. maddedeyiz.Bu madde mesleğe yeni başlayan avukatların baro keseneğinin 5 yıl süreyle yarısını ödeyeceği hükmünü içeriyor. Bu teklifle de genç avukatlara mavi boncuk uzattığınızı sanıyorsunuz ama genç avukatların Z kuşağı olduğunu unutuyorsunuz. Genç avukatlarla ilgili bir düzenleme yapacaksak gelin ekonomik koşullarını konuşalım, meslek içi eğitim sorunlarını konuşalım, Sosyal güvenlikleri yeterli mi bunu konuşalım, yaşadıkları Fırsat eşitsizliği ve haksız rekabeti nasıl engelleyeceğiz onu konuşalım? En önemlisi Emeklerinin sömürülmesinin önüne nasıl geçeceğiz bunu konuşalım. Genç avukatların sorunları ödenek değil işsizliktir gelin bunu konuşalım." dedi.
AKP ve MHP'nin Meclis'e taşıdığı 'Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin açıkça Anayasa'ya aykırılık içerdiğinin altını çiezen Kılıç, konuşmasına şöyle devam etti, "Benim üyesi olduğum İzmir barosu 2020 yılı Aidatı 396 TL yarısı 198 TL genç avukatların sorunlarını 198 TL’ye indirgeyen bir anlayışa sahipsiniz ki bu da bize hukuktan avukattan barodan ne kadar bihaber olduğunuzu bir kez daha gösteriyor.
Değerli milletvekilleri teklifin geneline baktığımızda;
I-Hukuk Devleti ilkesini
II-Yargı Birliği ilkesini
III-Dürüst yargılanma ve Savunma Hakkını
IV-Yargı Bağımsızlığı ilkesini
V- Hakim tarafsızlığı ilkesini
VI- Temsilde adalet ilkesi ve en önemlisi Eşitlik İlkesini ayaklar altına alan bir kanun teklifini önümüze getirdiniz.
Bu teklif Anayasaya açıkça aykırılık içermektedir. İbrahim hoca ayrıntılı bir şekilde değindi bu konuya o yüzden ben girmeyeceğim.
Teklife birkaç açıdan bakacak olursak;
Baroların yasada kendilerine verilen “hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak” yetkisini ve görevini kullanmasından rahatsızlık duyuyorsunuz. Sürekli siyasallaştıkları için suçluyorsunuz ya işte Çoklu baro sistemi de parti, cemaat, etnik köken gibi nedenlerle bir araya gelen avukat toplulukları yaratacaktır. Bu çok tehlikeli bir oyun, ülkemizde yeni bir ayrışma ve kutuplaşmanın fitilini de ateşlemiş olacaktır. Belediyeleri nasıl cemaatlerin, vakıfların eline teslim edip kasalarının boşaltılmasını sağladıysanız, Avukatlık Kanunu’nda yapmak istediğiniz değişikliklerle de baroları cemaatlere teslim ederek hukuk kavramının içinin boşaltılmasının önünü açıyorsunuz. Bu sistemin, Cumhuriyet’in kuruluş prensiplerine, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye getireceği zararın telafisi de zor olacaktır.
Avukatların sorunu ne baroların seçim sistemidir, ne de baroların tek olmasıdır. Avukatların sorunu;
- 18 yılda mantar gibi türettiğiniz üniversitelerdir. Hukuk fakültelerinin çok olmasıdır. Çok olduğu kadar da eğitim kalitesinin düşük olmasıdır. Birçok Hukuk Fakültesinin dekanlarının hukukçu olmamasıdır. (22 adet)veteriner, ilahiyatçı,ziraatçi,doktor,maliyeci hukuk fakültesi dekanlarının olması yaparsa akp yapar söyleminize cuk diye oturmaktadır. El insaf ben avukatım gidip ameliyat mı yapayım, doktor gelsin duruşmaya girsin, Veteriner haber yapsın, mühendis ilca satsın olacak şey mi… Ülkeyi çadır tiyatrosuna hisseli harikalar kumpanyasına çevirdiniz.
- Avukatların sorunu oluşturulan işsiz avukatlar ordusudur.. Asgari ücretin altında çalışan , kirasını ödeyemeyen avukatlar hayata tutunmaya çalışıyor.
- Avukatların sorunu CMK ücretlerinde ki düşüklüktür, geç ödenmesidir, hem CMK hem Adli Yardım hizmetlerinden alınan KDV yüküdür.
Avukatlık kanununda değişiklik yapacaksak gelin sorunları konuşup bunlar üzerinden yasalar geçirelim."
Ancak siz Avukatlık Kanunu’nda yapılması planlanan değişiklikleri barolara, avukatlara değil de sadece yandaş olsun bizden olsunculara sorarsanız böyle garabet bir yasayla komisyona gelmiş olursunuz. Avukatların böyle bir talebi olmamış, baroların böyle bir talebi yok .Kime göre neye göre bu teklifi Meclis’e getirdiniz? Avukatlık Kanunu’nu barolar değil başka meslek kuruluşlarına mı sordunuz? Bu pandemi sürecinde ne acelesi vardı gerçekten Aziz Nesin hikayelerine benzer günler yaşatıyorsunuz bizlere.
Değerli milletvekilleri Bu Çoklu Baro sisteminin hukuk sistemine çok şey kaybettirecektir. Avukatlık hizmetlerinin sunulmasında siyasi esasa göre seçimlerin yapılabilecek olmasının önünü açan bu yasa değişikliği teklifi, halihazırda iktidarın güdümünde olan hakimlerin, avukatların hangi baroya kayıtlı olduğuna bakarak karar vermelerinin de önünü açacaktır. Zaten hakimler mevcut düzende iktidarın baskısı altında bu yasayla iyice boğazlarına yapışmış olacaksınız."
Barolar avukatları tahsilli esnaflar haline getirecek!
Çoklu Baro teklifinin tartışıldığını komisyonda teklifin avukatları maddi manevi her yönden etkileyeceğinin ve kimi avukatın maddi olarak zayıflamasını kimi avukatın mesleği dahi bırakmaya kadar gidebilecek psikolojik sorunlar yaşamasına yol açacağının altını çizen Kılıç, "Bu yasa yeni işsizler ordusu yaratacak, avukatlık mesleğinin itibarını ayaklar altına alacaktır. Avukatlık mesleğinin etiği kalmayacak, haksız rekabet kuralları yerle bir edilecek bu yasa teklifi ve kurulacak barolar avukatları tahsilli esnaflar haline getirecektir. Bu anlayışın karşısında duran meslek etiğine riayet eden avukatlar da aç kalacaktır." şeklinde konuştu.
Yine kandırıldık masalları mı dinleyeceğiz?
Sununlan 'Çoklu Baro' sisteminin bir cemaate yakınlığı söz konusu olduğunda ne yapılacak sorusunu gündeme getiren Kılıç, "Aslında bu teklif AKP iktidarlarının kendi içinde büyütüp her istediğini verdiği FETÖ beslemelerinin de bir zamanlar arzu ettiği bir değişiklikti . bir örnek vermek istiyorum.. Açılışında ağababalarınızın da olduğu Bank Asya adında bir bankaya para yatıran, hesap açan herkes terörist damgası yedi ve birçok tutuklama, görevden uzaklaştırma, ihraç gibi yaptırımlara maruz kaldılar. Şimdi soruyorum; Çoklu baro sistemiyle yeni kurulacak barolardan herhangi biri bir cemaate yakın olursa ve gün gelir sizi birde bu cemaat kandırırsa , bu baroya kayıtlı avukatlar, bu baroya kayıtlı avukatın müvekkili olan vatandaşlar, Bank Asya’da hesabı olanlar gibi mi muamele görecek? Yine binlerce mağdur mu yaratacaksınız? Yine kandırıldık masalları mı dinleyeceğiz? Ayrıca Çoklu baro kurulması, giderek artan kadın cinayetleri , kadına yönelik şiddet, çocuk istismarları, çevre katliamlarının olaylarında mağdurların adalete erişiminde belirsizlik yaşanması, zarara uğraması sonuçlarını da doğuracaktır." dedi.
İktidara tabi kılarak baroların sesi kesilecek!
Çoklu Baro ile ilgili yasa değişikliğinin başka bir amacının da baro delegeleri ve barolar birliği yönetimlerinin belirlenmesinde Anadolu barolarının rolünü arttırmak olduğunu söyleyen Kılıç, "AKP-MHP ittifakının baro yönetimlerinde de söz sahibi olarak; hem Türkiye barolar birliğinin yönetimini ele almak hem de görev ve yetkilerini yeri geldiğinde tam anlamıyla çekinmeden kullanan baroları iktidara tabi kılarak seslerini kesmek istediğinizi biliyoruz. Sizin gibi düşünmeye, sorgulayan, eleştiren herkesi ahraz etme çabanızı görüyoruz. Bu kötü çabanıza hizmet etmek için getirdiğiniz bu teklifte ısrar ederek kötülüğünüze Milletin meclisini alet etmeyin." diye konuştu.
Kara leke olarak tarihe geçecek
Yasa değişikliğinin Türk demokrasi tarihine bir kara leke olarak geçeceğini ve demokratik hukuk devleti olma yolunda uzaklaştıracağının hatırlatmasını yapan Kılıç, "Bu yasa değişikliği demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçecektir ve en nihayetinden ülkemizi demokratik hukuk devleti olma yolundan fersah fersah uzaklaştıracaktır .Fakat Ne yaparsanız yapın bizler hak demekten hukuk demekten adalet demekten vazgeçmeyeceğiz. Biz avukatların ve baroların Cumhuriyetin kazanımlarını korumada ve özgürlük alanlarımız korumada , hukuk devletinin üstünlüğünde geriye gidilmemesi için verdiğimiz bu onurlu mücadeleyi de tarih yazacaktır . Gelin bu garabet teklifi geri çekin bu ülkeye bu hukuk zulmünü yaşatmayın diyor hepinizi saygıyla selamlıyorum."