TMO’ya üzümlerini satamayan üreticiler, tepkilerini göstermek amacıyla Manisa’nın Şehzadeler ilçesine bağlı Aşağı Çobannisa mahallesindeki TMO’nın alım merkezine gelerek siyah çelenk bırakma eylemi yaptı. Eyleme CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban, CHP Şehzadeler İlçe Başkanı Hakan Gürtunca, İYİ Parti İl Başkanvekili Tunç Önsoy, İYİ parti Yunusemre İlçe Başkanı Tufak Akan’da katılarak destek verdi.
Siyah çelenk eylemi öncesi açıklamada bulunan 27 yaşındaki üniversite mezunu genç üretici Refik Baysal, şu ifadelere yer verdi: “Üreticiler olarak artık sahipsiz bırakılmış durumdayız. TMO’ya üzümleri getiriyoruz. Ama hiçbir sebep olmadan eksperler hiçbir analiz çalışması yapmadan kâğıt üzerinden bakarak bir açıklama yapıp üreticiyi geri gönderiyorlar. Eksperler bize ‘Git üzümünü tüccara sat’ diye bir açıklamada bulunuyor. Bizi tüccarın kucağına bırakıyorlar. Geçen sene bile 12.05 liraya sattığım üzümü, bu yıl 27 lira açıklanmasına rağmen 15 liraya tüccara satıyoruz. Oysaki maliyetlerimiz bu yıl yüzde 500 artmış durumda. Bu konuda çok mağdur durumdayız. Tüccar yok pahasına ürünümüzü satın alıyor. Bizim bu mağduriyeti yaşamak istemiyoruz. Şu anda bir TMO zulmü ile karşı karşıyayız. Sorunumuzun acil çözümlenmesi için Cumhurbaşkanına, bakanlara çağrıda bulunuyoruz. Bizim bu sıkıntımıza bir an önce çözüm bulunsun.”
Yaklaşık 40 ton üzümünün elinde kaldığını dile getiren üretici Bayram Atilla ise, üzümünü satamadığı için borçlarını ödeyemediğini belirterek sıkıntısını şu ifadelerle dile getirdi: “Üzümü çıkardım ama satamıyorum. TMO’ya getiriyorum, ama almıyor. Ben malımı kime satacağım. Vali beye çıktık, ama bir çözüm bulamadık. Valimiz tüm üzümlerin TMO tarafından 7 numara seviyesinde alınacağının sözünü verdi. Ama TMO alım yapmıyor ve geri gönderiyor. Çaresiz durumdayız. Amelemize bile para veremiyoruz şu anda. Evimizden dışarı çıkamaz hale geldik. Çünkü kapıdan adım atsak herkes bizden para istiyor. Yetkililer bize sahip çıkmıyor. Şu ana kadar bir gram üzümüm satamadım. Bankalar kapıda bekliyor.”
“İŞÇİLERİN PARASINI BİLE ÖDEYEMEDİK”
Üretici Baki Adıyaman ise üzümü satamadığı için işçilerin parasını ödeyemediğini ve her gün işçilerle kavga etmek zorunda kaldığını belirterek şöyle konuştu: “Üzüm üreticileri olarak bu yıl çok mağdur olduk. Bizi tüccara yönlendiriyorlar. Peki üzümü tüccara götürdüğümüzde 16 liradan üzümü alıyor. Peki tüccar bu üzümden zarar etmiyorsa, TMO neden almıyor? TMO zarar mı edecek? Biz 25 liradan üzüm almasını beklemiyoruz. 22 liradan bile alsın. En azından önden sattığımız 8-10 ton üzümle işçilerimizin parasını öderiz. Üzümü kestirdiğimiz işçilerin parasını hala ödeyemedik. Bankalardaki kredilerimiz malum. Bankalar kredi bile vermiyor artık. Biz TMO’dan döndüğümüz zaman işçilerle tartışıyoruz. Bizi yönetenlere iki çift lafımız olacak. Bize verilen taban fiyat uygulansın. Uygulanmıyorsa 7 numaradan üzüm alınsın. Yoksa çiftçi artık üretemeyecek.”
CHP’Lİ BALABAN’DAN İKTİDARA ÇAĞRI
TMO’ya üzümlerini satamadığı için sıkıntı yaşayan üreticilerin dinleyen CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban ise yaptığı açıklamada AKP iktidarına çağrıda bulundu.
İktidardaki bir siyasi partinin tercihinin her zaman halkından yana olması gerektiğinin vurgusunu yapan CHP İl Başkanı Balaban şu ifadelere yer verdi: “Üretici bir dram yaşıyor. TMO’dan çok siyasi iradeye sesleniyoruz. AKP’nin genel başkanı, milletvekilleri, tarım bakanı bu üreticilerin sesini artık duymaları gerekiyor. Üretici iflas ediyor. Üretici can çekişiyor. Bu konuyu hem üretici hem bizler dile getiriyoruz. Ancak haftalardır hala bir adım atılmış değil. Bu üreticinin ahı ve sitemi AKP’yi bitirecek. Üreticinin kalkınmadığı bir ülkenin kalkınması mümkün değil. Siyasi irade bir tercih işidir. Ama AKP’nin tercihi her zaman sermayeden, tüccardan ve bir avuç yandaştan yana olmuştur. Üreticiyi her zaman mağdur etmiştir. Ancak söz veriyoruz ki CHP’nin önderliğindeki Millet İttifakı’nın iktidarında yaşanan bu mağduriyetler son bulacak ve tercihimiz üreticiden yana olacak.”
CHP Şehzadeler İlçe Başkanı Hakan Gürtunca ise yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: “Bende bir üzüm üreticisiyim. Yaşanan bu rezilliği 30 yıldır bağcıyım ve 30 yılda görmedim. 1996 yılında yine böyle bir afet yaşadık ve devlet devletliğini yaparak TEKEL vasıtasıyla üreticinin üzümünü aldı. Devlet budur. Vergiyi veren, askere giden, her türlü üretimi yapan vatandaş. Ama nedense köşeye itilen yine vatandaş. Bu bir mücbir sebeptir. Milyarlık borçları, kiraları uzun vadelere ertelediler, ama çiftçinin borcunu ertelemediler. Bir avuç insana yapılan kıyağı, Türkiye’deki yüz binlerce çiftçi ailesine yapmadınız. Böyle giderse tarlalar ekilmeyecek. Artık bağcı bağlarını köklemeye başladı. Devletin yapması gereken, bu üzümü 27 liraya alma, ama 20 liradan al. Gerekirse 5 lira zararı üretici çeker. Devletin hızlı bir şekilde göreve çağırıyoruz.”