ÖMER FARUK ALTIN/EGE’YE BAKIŞ - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından İzmir Tarihi Havagazı Fabrikası’nda “Her Çocuğun Hakkı: Şiddet, İhmal ve İstismardan Korunma” başlıklı bir panel düzenledi.
Panelin açılış konuşmasını; CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP Gölge Milli Eğitim Bakanı Suat Özçağdaş, CHP Gölge Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Aylin Nazlıaka gerçekleştirdi.
"ÜLKEMİZDE 21 MİLYON ÇOCUK BULUNYOR"
Özçağdaş açılış konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Şiddet, ihmal ve istismardan korunma çocuklarımızın sağlıklı ve güvenli bir yaşam sürmesi için çok önemli. Ülkemizde maalesef çocuklarımızı koruyamamak en önemli sorunumuz. Çocuklarımızın kalbinde büyük bir yara açan, toplumsal olarak hepimizi yaralayan bir süreçten bahsediyoruz. Ülkemizde 0-18 yaş arası 21 milyon 817 bin 61 çocuk bulunuyor. Maalesef çocuklarımız; Güvenli bir yaşam hakkından mahrumlar, ihmal ve istismardan korunamıyor, yeterli beslenemiyor, barınamıyor, kendilerini özgürce ifade edemiyor ve seçim yapamıyor, kendilerini geliştirme hakkından, sağlık ve eğitim gibi temel haklarından nitelikli ifaydalanamıyorlar. Kendilerini ifade edemiyorlar."ÇOCUKLARIMIZ KÜÇÜK YAŞLARDA ÇALIŞMAK ZORUNDA KALIYOR"Çocuklarımız küçük yaşlarda çalışmak zorunda kalıyor, bu da hem ihmali hem de ekonomik istismarı, şiddeti beraberinde getiriyor. MESEM kapsamında çalışırken 15 çocuğumuz hayatını kaybetti. Sayısını bilmediğimiz kadar çocuğumuz fiziksel ve psikolojik olarak zarar gördü. Örgün eğitim kapsamında toplam 17 milyon 956 bin 523 öğrenci var. Ara eleman eksikliği, aile yılı, evlenme yaşı gibi çeşitli bahaneler sunularak zorunlu eğitim süresinin kısaltılmak istenmesinin altındaki asıl amacın; iktidarın toplumu nasıl dönüştürmek istediği fikri olduğu ortadadır. 38 bini Mesleki Açıköğretimde olmak üzere; açıköğretimde toplam 1 milyon 50 bin kişi bulunuyor. 420 bini MESEM kapsamında olmak üzere Mesleki ve Teknik Eğitimde 1 milyon 643 bin öğrenci var. Zorunlu eğitim çağında olup okul dışında kalan çocuk sayısı 611 bin ve 15-29 yaş arası ne eğitimde ne istihdamda olan 4 milyon 676 bin genç var. Nitelikli ara eleman olmak üzere yetiştirilebilecek ve istihdam edilebilecek yaklaşık 8 milyon insan varken, iktidar korumakla yükümlü olduğu çocukların ekonomik olarak istismar edilmesinin önünü açmak istiyor. TÜİK verilerine göre 2024 yılında 15-17 yaş arası nüfusun yüzde 24,9’u yani 970 bin çocuk işgücünde yer aldı. Bu sayıya MESEM adı altında çalıştırılan 400 binden fazla çocuk, 15 yaş altında olup çalışan çocuklar ve kayıt dışı çalışan çocuklar da eklendiği takdirde ülkemizde en az 2-3 milyon çocuk işçi olduğunu söyleyebiliriz. Çocuklarımız eğitimden kopuyor, okullaşma oranları düşmeye devam ediyor. Okuldan kopan çocuk, yalnızca öğrenme hakkını değil; aynı zamanda güvende olma, fark edilme ve korunma hakkını da kaybediyor. Bunu güvenlik birimlerine getirilen çocuk sayılarındaki artış da açıkça gösteriyor."ÇOCUKLARIN 202 BİN'İ SUÇA SÜRÜKLENME SEBEBİYLE, GÜVENLİK BİRİMLERİNE GETİRİLDİ"Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 2023 yılında, revize edilmiş sayıya göre 557 bin 891’di. Bu sayı, 2024 yılında, 2023 yılına göre yüzde 9,8 oranında artarak 612 bin 651 oldu. Çocukların; 202 bin 785'i suça sürüklenme sebebiyle, 279 bin 620'si mağdur olarak güvenlik birimlerine getirildi.Suça sürüklenme sebebiyle güvenlik birimine getirilen 202 bin 785 çocuğun; yüzde 40,4'üne yaralama, yüzde 16,6'sına hırsızlık, yüzde 8,2'sine uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak, yüzde 4,6'sına tehdit, Yüzde 4,2'sine genel tehlike yaratan suçlar, Yüzde 26,0'ına ise bu nedenlerin dışında kalan diğer suçlar isnat edildi. Mağdur olarak gelen 279 bin 620 çocuğun Yüzde 86,1'ini suç mağduru. Suça sürüklenen ve suç mağduru çocuklarımızın karıştığı olayların sayısındaki artışla birlikte, geçtiğimiz yıl TBMM Çocukların Her Türlü Şiddet, İhmal ve İstismardan Korunarak Akıl, Ruh ve Beden Sağlıklarının Gelişimi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu. Komisyon; daha ilk hafta ilettiğimiz 100’e yakın kurum, dernek, vakıf, uzman, akademisyen listesinden nitelikli bir davet yapmadı. MESEM'de hayatını kaybeden çocuğumuz Alperen'den Sıla Bebeğe, Narin'den Mattia Ahmet'e, İzmir’de yanarak ölen beş çocuğumuzdan yenidoğan çetesi mağdurlarına birçok çocuğumuzun yakınlarını, olaya müdahil olan bakanlık personellerini ve çeşitli sivil toplum kuruluşunu dinleyelim diyerek dilekçeler verdik ama kabul edilmedi. Komisyonda sadece devlet kurumlarının sunumları dinlendi.Şiddet, ihmal ve istismardan korunma çocuklarımızın sağlıklı ve güvenli bir yaşam sürmesi için çok önemli. Ülkemizde maalesef çocuklarımızı koruyamamak en önemli sorunumuz. Çocuklarımızın kalbinde büyük bir yara açan, toplumsal olarak hepimizi yaralayan bir süreçten bahsediyoruz. Ülkemizde 0-18 yaş arası 21 milyon 817 bin 61 çocuk bulunuyor."ÇOCUKLARIMIZ GÜVENLİ BİR YAŞAM HAKKINDAN MAHRUMLAR"Maalesef çocuklarımız; güvenli bir yaşam hakkından mahrumlar, ihmal ve istismardan korunamıyor, yeterli beslenemiyor, barınamıyor, kendilerini özgürce ifade edemiyor ve seçim yapamıyor, kendilerini geliştirme hakkından, sağlık ve eğitim gibi temel haklarından nitelikli faydalanamıyorlar. Kendilerini ifade edemiyorlar.Çocuklarımız küçük yaşlarda çalışmak zorunda kalıyor, bu da hem ihmali hem de ekonomik istismarı, şiddeti beraberinde getiriyor. MESEM kapsamında çalışırken 15 çocuğumuz hayatını kaybetti. Sayısını bilmediğimiz kadar çocuğumuz fiziksel ve psikolojik olarak zarar gördü. Örgün eğitim kapsamında toplam 17 milyon 956 bin 523 öğrenci var. Ara eleman eksikliği, aile yılı, evlenme yaşı gibi çeşitli bahaneler sunularak zorunlu eğitim süresinin kısaltılmak istenmesinin altındaki asıl amacın; iktidarın toplumu nasıl dönüştürmek istediği fikri olduğu ortadadır. 38 bini Mesleki Açıköğretimde olmak üzere; açıköğretimde toplam 1 milyon 50 bin kişi bulunuyor. 420 bini MESEM kapsamında olmak üzere Mesleki ve Teknik Eğitimde 1 milyon 643 bin öğrenci var. Zorunlu eğitim çağında olup okul dışında kalan çocuk sayısı 611 bin ve 15-29 yaş arası ne eğitimde ne istihdamda olan 4 milyon 676 bin genç var."İKTİDAR, ÇOCUKLARIN EKONOMİK OLARAK İSTİSMAR EDİLMESİNİN ÖNÜNÜ AÇMAK İSTİYOR"Nitelikli ara eleman olmak üzere yetiştirilebilecek ve istihdam edilebilecek yaklaşık 8 milyon insan varken, iktidar korumakla yükümlü olduğu çocukların ekonomik olarak istismar edilmesinin önünü açmak istiyor. TÜİK verilerine göre 2024 yılında 15-17 yaş arası nüfusun yüzde 24,9’u yani 970 bin çocuk işgücünde yer aldı. Bu sayıya MESEM adı altında çalıştırılan 400 binden fazla çocuk, 15 yaş altında olup çalışan çocuklar ve kayıt dışı çalışan çocuklar da eklendiği takdirde ülkemizde en az 2-3 milyon çocuk işçi olduğunu söyleyebiliriz. Çocuklarımız eğitimden kopuyor, okullaşma oranları düşmeye devam ediyor. Okuldan kopan çocuk, yalnızca öğrenme hakkını değil; aynı zamanda güvende olma, fark edilme ve korunma hakkını da kaybediyor. Bunu güvenlik birimlerine getirilen çocuk sayılarındaki artış da açıkça gösteriyor.Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 2023 yılında, revize edilmiş sayıya göre 557 bin 891’di. Bu sayı, 2024 yılında, 2023 yılına göre yüzde 9,8 oranında artarak 612 bin 651 oldu. Çocukların; 202 bin 785’i suça sürüklenme sebebiyle, 279 bin 620’si mağdur olarak güvenlik birimlerine getirildi. Suça sürüklenme sebebiyle güvenlik birimine getirilen 202 bin 785 çocuğun; yüzde 40,4’üne yaralama, yüzde 16,6’sına hırsızlık, yüzde 8,2’sine uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak, yüzde 4,6’sına tehdit, yüzde 4,2’sine genel tehlike yaratan suçlar, yüzde 26,0’ına ise bu nedenlerin dışında kalan diğer suçlar isnat edildi. Mağdur olarak gelen 279 bin 620 çocuğun yüzde 86,1’ini suç mağduru.Suça sürüklenen ve suç mağduru çocuklarımızın karıştığı olayların sayısındaki artışla birlikte, geçtiğimiz yıl TBMM Çocukların Her Türlü Şiddet, İhmal ve İstismardan Korunarak Akıl, Ruh ve Beden Sağlıklarının Gelişimi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu. Komisyon; daha ilk hafta ilettiğimiz 100’e yakın kurum, dernek, vakıf, uzman, akademisyen listesinden nitelikli bir davet yapmadı. MESEM'de hayatını kaybeden çocuğumuz Alperen'den Sıla Bebeğe, Narin'den Mattia Ahmet'e, İzmir’de yanarak ölen beş çocuğumuzdan yenidoğan çetesi mağdurlarına birçok çocuğumuzun yakınlarını, olaya müdahil olan bakanlık personellerini ve çeşitli sivil toplum kuruluşunu dinleyelim diyerek dilekçeler verdik ama kabul edilmedi. Komisyonda sadece devlet kurumlarının sunumları dinlendi."






