Seçimlerde oy çoğunluğunu sağlayabilmek amacıyla İzmirliyi ikna etme çalışmalarıyla ilgili konuşan Boyunağa, bu konuda herhangi bir kaygıları olmadığını söyledi. Boyunağa, İzmirli seçmenin değil CHP Genel Merkez yöneticilerinin solcu olduğunu belirtirken açıklamasına, “İzmir Atatürkçü Cumhuriyetçidir.” ifadelerini de ekledi.
Ayrıca İzmirlilerin Kuvayı Milliye ruhlarının da sömürüldüğünü belirten Boyunağa, şöyle konuştu:
“Yanlış şurada, İzmir’in seçmeni solcu değil, maalesef CHP Genel Merkez yöneticileri solcu. O yüzden bizim bir kaygımız yok. İzmir Atatürkçü, Cumhuriyetçidir. İzmirlinin, Siyasal İslam karşıtlığı ve Kuvayı Milliye ruhu CHP’li Dersim çetesi tarafından sömürülüyor. Resmen duygu sömürüsü. İzmirlinin Atatürk ve Kuvayı Milliye, Cumhuriyet gibi konulardaki hassasiyetleri; Siyasal İslam karşıtlığıyla ilgili hasasiyleri CHP’li Dersim çetesi tarafından sömürülüyor. Nasıl? Birinci sıraya ‘Kemalizm ırkçılıktır.’ diyen adamı vekil yapıyorlar. CHP’li neden oy verirken buna bakmıyor? Çünkü karşı taraftaki Siyasl İslam baskısını, Cumhuriyet karşıtlığını istemiyor. Bu yüzden CHP’ye oy veriyor. İyi bir aday çıkarırsak yerel yönetimlerde bizi destekleyeceklerini düşünüyoruz. Bununla ilgili olarak da konuşulan bir isim var ama şu an çalışmalar, görüşmeler devam ediyor. Genel başkanımız görüşüyor.” “HDP’DEN OY AKIŞI FALAN BEKLEMİYORUZ”
İzmir genelinde HDP’den herhangi bir oy akışı beklemediklerini belirten Boyunağa, Kürt seçmenle ilgili bir oy kaygıları olmadığını dile getirdi. Boyunağa, HDP’yi bir siyasi parti olarak görmediklerini ifade ederken, “HDP bizim için bir siyasi parti değildir. Bunun yanında Zafer Partisi Türkçü olduğunu iddia etmez. Zafer Partisi, Atatürk çizgisinde Türk milliyetçisidir. İzmir’e de en uygun şablon bu bana göre, İzmirliyi tarif eden. Biz HDP’ye, dağa çıkan HDP’li bir yöneticiye dağa çıkın dediğimiz için bize tepki gösterenden oy istemiyoruz zaten.” diye konuştu.
Ayrıca, genel seçim öncesi süreçte Ümit Özdağ’ın, parti stantlarını ziyaret ettikleri sırada YSP standında kimseyi görmemesi üzerine “Muhtemelen dağa çıktılar” yorumunda bulunması, ülke genelinde çekmişti. Açıklamasında bu konuya da değinen Boyunağa, “Gerçekten bizimle ilgili bir düşüncesi olup da genel başkanın dağ söyleminden sonra bizden soğuyan bir insan, bizim için vatan hainidir. Yani HDP’nin siyasi parti olarak Türk devletinin çözümlerine ortak olacağına inanıyor değil mi bu kişiler? Biz terör diyoruz.” dedi.
Boyunağa, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“MHP’de Kürt var mı? Bizde de var. İYİ Parti’de, AKP’de var mı? Var. AKP’nin 4’te 2’si Kürt. E o zaman burası Kürdistan mı, Kürdiye mi? Bizim entelektüel, adına aydın ilerici diyen bir Türk tayfası var. Bunlar HDP’yi desteklediler. Adına aydınlıkçı diyen liberal sosyal demokratlar. İzmir’de, iddia ediyorum, HDP seçmeninin en az yüzde 4’ü Türk’tür. Yani yüzde 10’un yüzde 10’u da Kürt değil ki. İzmir’de bize oy veren ya da verecek olan Kürt de var. Dün bizimle beraber Konak’a gelen Kürt kardeşimiz de var. Öyle bir problemimiz yok, olaya öyle bakmıyorum. HDP bir proje. Ama bu algıdan kurtulmamız lazım. İzmirlinin işte solcu olduğuyla ilgili bir algı var. Ancak bu bir algı operasyonu. SHP zamanından İzmirliye karşı sistematik olarak bir proje bu bana göre. Genel başkanımzın ağzından Kürtlerle ilgili bir şey duydunuz mu? Hayır. HDP ile ilgili duydunuz mu? Evet. HDP bizim için terör örgütüyle eştir. Bizim hiçbir Kürt vatandaşımızla sorunumuz yoktur, bir tane de sorunu olan il ya da ilçe teşkilatı gösteremezsiniz. Kürt kökenli ilçe başkanlarımız da vardır. Yasa açıktır, biz devletçi insanlarız. Yasalara tam bağlıyız. Bizim kırmızı çizgimizdir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı herkes Türk’tür. Konu bizim için orada kapanır.”
“İZMİRLİNİN SORUNLARIYLA İLGİLENEN BELEDİYE BAŞKANI YOK”Boyunağa, İzmir’in il ve ilçe belediyelerini de yönetimde başarısız oldukları gerekçesiyle eleştirdi. Bütün ilçe belediye başkanlarının Ankara’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla poz verdiğini belirten Boyunağa, “Abdül Batur da oradaydı dün. Ondan önce Karşıyaka Belediye Başkanı’na bir hafta ulaşamadık. O da oradaydı. Seferihisar Belediye Başkanı’yla görüşmemiz lazım, o orada. Balçova Belediye Başkanı orda. Neden oradalar? ‘Seçimler yaklaşıyor, bir daha aday olabilecek miyim?’ İzmirlinin sorunlarıyla ilgilenen bir belediye başkanı var mı şu an? Yok, Tunç Soyer dahil.” diye konuştu.
Boyunağa, konuşmasına şu ifadeleri ekledi:
“Ayrıca şimdi bizim yerel belediyelerde eleştirimiz şu; tamam hükümet Basmane’ye bir araba dolusu sığınmacı kaçağı bıraktı. Dün akşam telefon geldi. Bin 200 kişi varmış Basmane’de. Bunların neden denetimini yapmıyorsunuz? Konak Belediyesi kaç yıldır CHP’de? 20 – 22 yıldır CHP’de. Sen bunları tespit et, geri gönderme merkezine yolla ondan sonra hükümet ne yapacak seyredelim bakalım. Yerel yönetimler çalışmıyor.” “BERABER YAŞAYACAĞIZ MASALLARI BİZE GÖRE DEĞİL”
Son olarak, yerel seçimlerin kazanılması durumunda İzmir’de gerçekleştirecekleri çalışmalardan da bahseden Boyunağa, açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“Zafer Partisi belediyelerinin hiç birinde sığınmacı ve kaçak olmayacak. Hükümetin politikalarıyla bağlantılı olursa da denetim en üst düzeyde olacak ve kırmızı alarmla çalışacağız. Genel başkanımızın da söylediği gibi; sığınmacı ve kaçakların burada geçici dönem kalması zorunlu olan insanların gideceği sağlık ocakları, parkları ayrı olacak. Türklerle entegrasyon hayallerini yok edeceğiz. Beraber yaşayacağız masalları bize göre değil, kabul etmiyoruz. Entegre olmak da istemiyoruz.”