Van'da 31 Mart yerel seçimlerinde seçilme hakkı geri alınan DEM Parti Belediye Başkan adayı Abdullah Zeydan'ın yerine; seçimi kaybeden AK Partili aday Abdulahat Arvas'a mazbata verildi.
Karar, yurt genelinde tepki çekti ve protestoları da beraberinde getirdi. Son olarak DEM Parti YSK Temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki’nin açıklamasına göre, mazbata YSK tarafından tekrar Abdullah Zeydan'a verildi.
Tiryaki, "YSK, oyçokluğuyla itirazımızı kabul etti. Van İl Seçim Kurulu kararını kaldırdı ve mazbatanın Zeydan'a verilmesine karar verdi" açıklamasında bulundu.
Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan kaleme aldığı yazısında, kazandığı seçimlerin ardından Zeydan'ın mazbatasının AK Parti adayı Abdulahat Arvas'a verildiği esnada AK Parti'de yaşananları aktardı.
Babacan'ın yazısından ilgili bölüm şöyle:
"Partide MYK’nın toplandığı gün, Van İl Seçim Kurulu’nun seçilme yeterliliği olmadığı gerekçesiyle mazbatayı AKP’li adaya vereceği açıklaması şok etkisi yarattı. MYK toplantısından sonra bir restoranda bir araya gelen ve sahura kadar değerlendirmelerde bulunan parti kurmayları arasında, 'Bunun AKP’ye çekilmiş bir operasyon' olduğunu iddia edenler oldu.
Grup arasında mazbatanın AKP’li adaya verilmesinin doğru bir karar olduğunu savunan olmadı, ancak hukuki gerekçeler incelendi. Adalet Bakanlığı ve ilgili bürokratlar aranarak, bu işin perde arkasına ulaşılmaya çalışıldı. DEM adayına memnu hakların iadesi belgesini veren hakimin kim olduğuna kafa yoranlar oldu. Bu kararın siyasi sonuçlarının olacağı dile getirildi.
Ayrıca DEM adayına süresi dolmadığı halde memnu hakları kazandığına ilişkin belge veren hakimle ilgili herhangi bir soruşturma açılmadığı da ortaya çıktı. Bu yaklaşım, gözlerin Adalet Bakanlığı’na çevrilmesine neden oldu. Birilerinin işgüzarlık yapma olasılığı da değerlendirilirken, Adalet Bakanlığı’nın tutumunu eleştirenler oldu. Bu noktada Cumhurbaşkanlığı nezdinde devreye girilerek, sorunun halkın iradesi gözetilerek çözülmesi için çaba sarf edildi."
'GENEL MERKEZ, CUMHURBAŞKANLIĞI EKİBİ AYRIŞMASI'
"Bu arada, tartışmaların kızıştığı saatlerde, genel merkez ile Cumhurbaşkanlığı ekibinin tutum farkı bir kez daha ortaya çıktı. Partinin eski kurmaylarının hukuki bakışıyla, cumhurbaşkanlığı danışman kadrosunun bakışındaki farklılık bir kez daha görüldü. Partideki güç savaşları daha da görünür oldu."