Ekonomik krizin ve pandeminin gölgesinde Başkent gündemi her daim taş fırın sıcaklığında geçiyor.
Vatandaş çaresizlik içinde salgın ve ekonomik buhranla mücadele ederken, siyasetin çarkları acımasızca dönüyor. Vatandaş gerçek gündemine çare ararken adeta ters yönden gelen trenin altında kalmaktan kurtulamıyor.
Türkiye’de milat sayılacak çok sayıda olayı birkaç yıl içinde yaşayan bu millet, ard arda yumruk yemiş boksör gibi sürekli sallanırken, her raunt da ayakta kalmak için 9’dan geri sayıyor.
‘’ İstikrar gelecek, koalisyon günleri bitecek’’ denilerek geçilen yeni sistem, partiler içinden kopmalar ve yeni partilerin kurulması ile sonuçlandı. Parlamenter sisteme dönüş çabaları, aslında eskiye dönüş için Türk siyasetinde yeni bir döneme girildiğini gösterdi.
Yeni siyasi parti furyasının ilk temsilcisi ise İYİ Parti. Meral Akşener, MHP’nin ani aks değişimden sonra mücadele alanı bulamadığı günlerde gördüğü anti demokratik uygulamalar neticesinde cesaretle yola çıktı. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Akşener’i bu yolda yalnız bırakmadı ve hep destekledi. Demokrat kimliğiyle tanınan ve Millet İttifakının önemli dengelerinden birini oluşturan Dr. Aytun Çıray, yeni bir oluşum olmasına rağmen Meral Hanım’ı cesaretlendirerek hep yanında durdu.
Bir genel seçim, bir yerel seçim atlatan İYİ Parti, zorlu seçim süreçlerinde rüştünü ispat etti.
MHP’den kopan Atatürk ve Cumhuriyet sevdalısı ülkücüler ve demokratlardan oluşan seçmen, tüm saldırılara ve ihanetle suçlanmalarına rağmen Akşener etrafında birleşti.
Ancak parti içi kavgalar da hiç bitmedi. Kamuoyu önünde yaşanan istifalar, ülkücü ve demokratların çekişmesi de bir türlü son bulmadı.
Akşener ise merkeze oturtmaya çalıştığı İYİ Parti’de, şahin ülkücüler ile gerçek demokratlar arasında kaldı.
MHP aks değiştirmiş olsa da ülkücülerin evi kabul edilmektedir. Daha radikali ise Türk İslamcı ülkücülerin adresi BBP’dir
Rahmetli Alparslan Türkeş’in ülkücüleri ise dönemin ANAP’ın da DYP’sinde en demokrat, çağdaş ve ilerici uygulamalara imza atmışlardı.
Türk milletinin sempatisini ve güvenini kazanan Akşener’in, merkeze doğru hızlı adımlarla yürüyen İYİ Parti’de, şahin ülkücüleri de daha merkeze çekip demokratlarla barıştırması gerekmez mi?