İlk ve orta öğrenimini Ankara’da tamamladıktan sonra, lise ve üniversite eğitimini İzmir’de okuyan, piyano eğitmeni Nilüfer Güzel; Ege Üniversitesi Devlet Konservatuvarı 2001 mezunu.Özel okullarda müzik öğretmenliği ,müzik zümre başkanlığı ve müzik merkezlerinde piyano eğitmenliği ve yöneticilik yaptı.
İnsanlara dokunabilecek projeler yapmayı sevdiğini söyleyen nilüfer güzel ''Ege'ye Bakış'' gazetesi olarak sorularımızı cevapladı.
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
İlk ve orta öğrenimimi Ankara’da tamamladıktan sonra lise ve üniversite eğitimimi İzmir’de yaptım.Ege Üniversitesi Devlet Konservatuvarı 2001 mezunuyum.Özel okullarda müzik öğretmenliği ,müzik zümre başkanlığı ve müzik merkezlerinde piyano eğitmenliği, yöneticilik yaptım.
Karşıyaka Belediyesi Konservatuvarı beş yıllık piyano eğitmeni olarak çalıştım. Eğitmenliğime devam edip, aynı zamanda İnsanlara dokunabilecek projeler yapmayı seviyorum,
Ulaşabildiğimiz kadar çok çocuğa ulaşmak, onlara müziği sevgiyle anlatmak istiyorum
Müziğin Umudun Kitaplarla dokunuşu projesi ile hedeflerinize ulaşabildiniz mi?
12 Mart’ta gerçekleşen piyano konserinde,Uluslararasi ödül almış genç yeteneklerimiz piyanonun tuşlarına değil, dinleyicilerin de ruhuna ve kanserle mücadele eden çocuklarımıza dokundular ve ayni zamanda kültürel bilincin artması için çağrıda bulunup önce kültür ve sanat merkezlerinden yola çıkılarak, aynı zamanda kitap bankası açılışı yapılarak ihtiyaç sahibi olan köylerdeki kütüphanelere gitti, Bu sebeple Sağlık Bilimleri Tepecik Eğitim Araştırması Hastanesi yöneticilerine, Ana Sponsorumuz her daim yanımızda olan İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener'e,Tülin Eraslan'a, Karşıyaka Belediyesine, ,Belediyelerimize, adlarını sayamadığım diğer tüm sponsorlarımıza
gönüllülerimize şükranlarımı sunarım, çok güzel bir amaca ulaştı.
''Çocuk'' kelimesinin anlamından yola çıkarak, çocukların sizin için önemini ve projelerinizden bahseder misiniz?
Çocuk demek umut ve gelecek demekti benim için, sosyal sorumluluk projelerindeki en önemli amacın toplumsal fayda sağlamak ve farkındalık yaratmak olduğunu, yardım etmek, empati yapmak, faydalı işlerin bir parçası olmak kişiyi tatmin eden bir duygudur,Bir çocuk bir hayat demektir.
İnsanlara, hayvanlara, çevreye yani birine, bir şeye faydalı olmak istedim hep, duygusal ve zor bir durumla karşılaşacağımı, yapamayacağımı söyleseler de onlara direndim ve mücadelemi bırakmadım,
Bir çocuğa umut olmak, bir hastaya ilaç olmak... Yani bir hayata dokunmak... yani değişebileceğini göstermek.
İzmir’de sanat gelişimini nasıl buluyorsunuz?
Bu şehirde bulunduğunuz süre içinde, mutlaka ilginizi çeken bir kültür etkinliğine denk geleceksiniz, İzmir’in kültürüne bayılıyorum. İzmir’in sahip olduğu salonlardan, Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi başta akustik olmak üzere, teknik özellikleri ile hemen başlangıçtan itibaren dünyanın en prestijli konser salonları arasında yerini almıştır.
İzmir’de sürdürülen çalışmaların kısa zamanda çok önemli dönüşümler yaratacağına inanıyorum. İleriye dönük uzun vadeli ve bilinçli projelerle İzmir çok kısa zamanda daha da gelişecektir.
16 yıldır sosyal sorumluluk projeleriyle ilgileniyorsunuz, bu bağlamda önemli çalışmalar nelerdi?
2004 yılında,SOBYO projesinde Türkiye 4.’sü olduk.2013 yılında SEPTO müzik dalında Türkiye 4.lüğü mansiyon "Minik Parmakların Müziğe Dokunuşu" ünlü piyanist Gülsin Onay ve atölye çalışması Karşıyaka Belediyesi 23 Nisan 2018 Karşıyaka Belediyesi KODA Orkestrası Konserinde piyano çalındı.
24 Mart 1.Müziğin Umuda Dokunuşu Türkiye geneli Uluslararası 41 Katılımcı Genç Yetenekler birlikte piyano konseri Karşıyaka Belediyesi
"Doğu -Batı Kültür Buluşması" projesi ile ünlü piyanist Hande Dalkılıç ile gerçekleştirildi.
3 KASIM 2018 DÜNYACA ÜNLÜ PİYANİST İDİL BİRET “HER NOTA BİR UMUT ,HER KİTAP BİR HAYAT “PROJESİ
12 Mart Geleneksel Uluslararası 2.Müziğin Umuda Kitaplarla Dokunuşu Uluslararası Piyano Konseri Dünyanın farklı ülkelerinden gelen piyanistlerle tanışmak, farklı kültürleri öğrenmek ve hepsinden önemlisi müziğin en güzel halini herkesle aynı duygularla hissetmek harika bir deneyim olacak benim için herkes için.
Sanatı iyi şeyler yapmak için araç olarak kullanıyorsunuz diyebilir miyiz?
Çünkü böyle zengin bir enstrümanın sadece bir enstrüman değil, arkasında taşıdığı bir bilgi, birikim ve tarihçe taşıdığına inanıyoruz. Piyanoyla beraber aslında insanlık tarihine ışık tutan birçok şeyi, dönemleri, toplumları gözlemleme ve görme fırsatı da yakalıyorsunuz. Çocukların hayatına dokunmaktan güzel bir şey yok, öncelikle kadın olarak örnek aldığım sevgili Devlet sanatçısı ünlü piyanist Gülsin Onay, İdil Biret,İzmir'de Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Tülin Kesiktaş Eraslan, son zamanlarda neptün soyer İzmir'de güzel projeler gerçekleştiriyorlar bir kadın olarak gurur duyuyorum.
Hep beraber olunca, çok güzel şeyler yapacağımıza inanıyorum.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Gelecek nesillerin daha bilinçli, eğitimli ve sanatla daha içi içe olabilmesi için bu tür projelere destek vermek gerekiyor ve Türkiye’ ye yayılmasını arzu ediyorum.
Gençlere önce hayal kurmaları, sonra da azimli olmalarını tavsiye ediyorum, başarıya giden yolu, şöyle özetlemek isterim: “Bu yolda herkesin karşılaştığı zorluklar oluyor. Her Türk kadını gibi ben de birçok güzelliğin yanı sıra zorluklarla karşılaştım. Ama yaptığım işe inandım, donanımlı bir altyapı oluşturmaya çalıştım. Böyle olunca zorluklar motivasyonumu düşürmedi. Bu güzel röportaj için çok teşekkür ederim sizlere.
İnsanlara dokunabilecek projeler yapmayı sevdiğini söyleyen nilüfer güzel ''Ege'ye Bakış'' gazetesi olarak sorularımızı cevapladı.
Piyano, müzik evreninin en zengin enstrümanı
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
İlk ve orta öğrenimimi Ankara’da tamamladıktan sonra lise ve üniversite eğitimimi İzmir’de yaptım.Ege Üniversitesi Devlet Konservatuvarı 2001 mezunuyum.Özel okullarda müzik öğretmenliği ,müzik zümre başkanlığı ve müzik merkezlerinde piyano eğitmenliği, yöneticilik yaptım.
Karşıyaka Belediyesi Konservatuvarı beş yıllık piyano eğitmeni olarak çalıştım. Eğitmenliğime devam edip, aynı zamanda İnsanlara dokunabilecek projeler yapmayı seviyorum,
Ulaşabildiğimiz kadar çok çocuğa ulaşmak, onlara müziği sevgiyle anlatmak istiyorum
Müziğin Umudun Kitaplarla dokunuşu projesi ile hedeflerinize ulaşabildiniz mi?
12 Mart’ta gerçekleşen piyano konserinde,Uluslararasi ödül almış genç yeteneklerimiz piyanonun tuşlarına değil, dinleyicilerin de ruhuna ve kanserle mücadele eden çocuklarımıza dokundular ve ayni zamanda kültürel bilincin artması için çağrıda bulunup önce kültür ve sanat merkezlerinden yola çıkılarak, aynı zamanda kitap bankası açılışı yapılarak ihtiyaç sahibi olan köylerdeki kütüphanelere gitti, Bu sebeple Sağlık Bilimleri Tepecik Eğitim Araştırması Hastanesi yöneticilerine, Ana Sponsorumuz her daim yanımızda olan İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener'e,Tülin Eraslan'a, Karşıyaka Belediyesine, ,Belediyelerimize, adlarını sayamadığım diğer tüm sponsorlarımıza
gönüllülerimize şükranlarımı sunarım, çok güzel bir amaca ulaştı.
''Çocuk'' kelimesinin anlamından yola çıkarak, çocukların sizin için önemini ve projelerinizden bahseder misiniz?
Çocuk demek umut ve gelecek demekti benim için, sosyal sorumluluk projelerindeki en önemli amacın toplumsal fayda sağlamak ve farkındalık yaratmak olduğunu, yardım etmek, empati yapmak, faydalı işlerin bir parçası olmak kişiyi tatmin eden bir duygudur,Bir çocuk bir hayat demektir.
İnsanlara, hayvanlara, çevreye yani birine, bir şeye faydalı olmak istedim hep, duygusal ve zor bir durumla karşılaşacağımı, yapamayacağımı söyleseler de onlara direndim ve mücadelemi bırakmadım,
Bir çocuğa umut olmak, bir hastaya ilaç olmak... Yani bir hayata dokunmak... yani değişebileceğini göstermek.
İzmir’de sanat gelişimini nasıl buluyorsunuz?
Bu şehirde bulunduğunuz süre içinde, mutlaka ilginizi çeken bir kültür etkinliğine denk geleceksiniz, İzmir’in kültürüne bayılıyorum. İzmir’in sahip olduğu salonlardan, Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi başta akustik olmak üzere, teknik özellikleri ile hemen başlangıçtan itibaren dünyanın en prestijli konser salonları arasında yerini almıştır.
İzmir’de sürdürülen çalışmaların kısa zamanda çok önemli dönüşümler yaratacağına inanıyorum. İleriye dönük uzun vadeli ve bilinçli projelerle İzmir çok kısa zamanda daha da gelişecektir.
''Piyano çocukların eğitiminde mutlaka yer almalı''
16 yıldır sosyal sorumluluk projeleriyle ilgileniyorsunuz, bu bağlamda önemli çalışmalar nelerdi?
2004 yılında,SOBYO projesinde Türkiye 4.’sü olduk.2013 yılında SEPTO müzik dalında Türkiye 4.lüğü mansiyon "Minik Parmakların Müziğe Dokunuşu" ünlü piyanist Gülsin Onay ve atölye çalışması Karşıyaka Belediyesi 23 Nisan 2018 Karşıyaka Belediyesi KODA Orkestrası Konserinde piyano çalındı.
24 Mart 1.Müziğin Umuda Dokunuşu Türkiye geneli Uluslararası 41 Katılımcı Genç Yetenekler birlikte piyano konseri Karşıyaka Belediyesi
"Doğu -Batı Kültür Buluşması" projesi ile ünlü piyanist Hande Dalkılıç ile gerçekleştirildi.
3 KASIM 2018 DÜNYACA ÜNLÜ PİYANİST İDİL BİRET “HER NOTA BİR UMUT ,HER KİTAP BİR HAYAT “PROJESİ
12 Mart Geleneksel Uluslararası 2.Müziğin Umuda Kitaplarla Dokunuşu Uluslararası Piyano Konseri Dünyanın farklı ülkelerinden gelen piyanistlerle tanışmak, farklı kültürleri öğrenmek ve hepsinden önemlisi müziğin en güzel halini herkesle aynı duygularla hissetmek harika bir deneyim olacak benim için herkes için.
Sanatı iyi şeyler yapmak için araç olarak kullanıyorsunuz diyebilir miyiz?
Çünkü böyle zengin bir enstrümanın sadece bir enstrüman değil, arkasında taşıdığı bir bilgi, birikim ve tarihçe taşıdığına inanıyoruz. Piyanoyla beraber aslında insanlık tarihine ışık tutan birçok şeyi, dönemleri, toplumları gözlemleme ve görme fırsatı da yakalıyorsunuz. Çocukların hayatına dokunmaktan güzel bir şey yok, öncelikle kadın olarak örnek aldığım sevgili Devlet sanatçısı ünlü piyanist Gülsin Onay, İdil Biret,İzmir'de Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Tülin Kesiktaş Eraslan, son zamanlarda neptün soyer İzmir'de güzel projeler gerçekleştiriyorlar bir kadın olarak gurur duyuyorum.
Hep beraber olunca, çok güzel şeyler yapacağımıza inanıyorum.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Gelecek nesillerin daha bilinçli, eğitimli ve sanatla daha içi içe olabilmesi için bu tür projelere destek vermek gerekiyor ve Türkiye’ ye yayılmasını arzu ediyorum.
Gençlere önce hayal kurmaları, sonra da azimli olmalarını tavsiye ediyorum, başarıya giden yolu, şöyle özetlemek isterim: “Bu yolda herkesin karşılaştığı zorluklar oluyor. Her Türk kadını gibi ben de birçok güzelliğin yanı sıra zorluklarla karşılaştım. Ama yaptığım işe inandım, donanımlı bir altyapı oluşturmaya çalıştım. Böyle olunca zorluklar motivasyonumu düşürmedi. Bu güzel röportaj için çok teşekkür ederim sizlere.