Berivan Kaya/ Ege'ye Bakış- İzmir Emek ve Demokrasi güçleri, Üç Fidan’ı anmak için İzmir’de basın açıklaması gerçekleştirdi. Çok sayıda dernek ve partinin katılımıyla gerçekleşen anmanın ardından Cumhuriyet Meydanı’na doğru yürüyüş başladı. Yürüyüşün bitiminde katılımcılar denize karanfil bıraktı.
İzmir Emek ve Demokrasi güçler adına basın açıklamasını DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı okudu. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın savaşa karşı tam bağımsızlık ve gerçek demokrasi, mücadelesi veren üç devrimci olduğuna dikkat çeken Memiş Sarı, ‘’Bundan tam elli yıl önce bugün, emperyalizme, eşitsizliklere, ayrımcılığa, sömürüye, kapitalist tahakküme, savaşa karşı tam bağımsızlık ve gerçek demokrasi, sosyalizm mücadelesi veren üç devrimci, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’a verilen idam cezası uygulandı. Deniz, Yusuf ve Hüseyin yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı. Bir siyasi intikam olarak, giderek yükselen devrimci dalgayı, üç fidan nezdinde yeşeren umudu yok etmekti amaç’’ dedi.
‘’Mücadele hala 6. Filoya secde edenlerle onları denize dökenler arasında’’
Mücadelenin devam ettiğini belirten Sarı, ‘’Mücadele hala 6. Filoya secde edenlerle onları denize dökenler arasında. Mücadele hala sermayenin tahakkümünü sürdürmek için devrimci gençlerin üzerine salınan dinci-gerici ve sivil faşist çetelerle tam bağımsız, eşit, özgür bir ülke isteyen devrimciler arasında. Mücadelemiz o gün sermayenin ve darbecilerin safında devrimcilere saldıran grupların parçası olup bugün ülkeyi daha da koyu bir karanlığa sürükleyen iktidar mensuplarına, onların taşıdığı zihniyete karşı’’ dedi.
Avrupa ile pazarlıkta göçmen kozu!
AK Parti iktidarının göçmen politikasını eleştiren Memiş Sarı,‘’Neoliberal politikaların önünün açılması için işçi sınıfının örgütlülüğünü yok eden darbenin mirasçısı bir iktidar bugün ülkemizi emperyalist güçlere daha da bağımlı hale getirdi; ülkeyi uluslararası tekeller ve onların yerli işbirlikçileri için “cennet”e, işçiler, emekçiler, gençler, halklar için cehenneme çevirdi. İktidarın ekonomi politikalarına, yoksulluğa, işsizliğe, eşitsizliklere, siyasi tahakküme karşı gelişen öfke savaşın yarattığı yıkımla göç etmek zorunda kalan göçmenlere yöneltiliyor; göçmenler Avrupa’ya pazarlıkta bir koz olarak kullanılıyor’’ ifadelerini kullandı.
‘’HDP’yi kapatma davasıyla, çivilemekle tehdit ediyor’’
İktidarın Gezi direnişini lekelemeye çalıştığını dile getiren DİSK Temsilcisi Sarı, ‘’İktidarını mutlaklaştırmak için zor aygıtlarını seferber eden AKP iktidarı seçim kanunu değiştiriyor, kendisine itiraz eden sendikalara, meslek odalarına saldırıyor, seçimle alamadığı belediyeleri kayyumla ele geçiriyor, siyasetçileri tutukluyor, milyonların oyunu almış HDP’yi kapatma davasıyla, çivilemekle tehdit ediyor, parti binalarında karanlık güçlerin katliamına yol veriyor, bu ülkenin en onurlu, haklı, kitlesel direnişi olan Gezi’yi lekelemeye, umudu yok etmeye çalışıyor’’ dedi.
‘’Kadınların haklarını gasp ediyor’’
Türkiye’de kadınların her geçen gün katledildiğini vurgulayan Sarı, ‘’Her gün kadınlar katledilirken, kadına yönelik şiddet tırmanırken İstanbul Sözleşmesinden hukuksuzca çekilerek kadınların mücadeleyle kazandıkları haklarını gasp etmeye devam ediyor’’ ifadelerini kullandı.

Gezi direnişini ülkenin en haklı direnişi olarak aktaran Memiş Sarı, ‘’Bu halk kendisine giydirilmek istenen gerici, faşist gömleği reddederek ülke tarihinin en onurlu, en haklı direnişini, Gezi’yi yarattı, Gezi’nin değerlerinden, ruhundan asla taviz vermeden Gezi’ye yönelik intikam davasına karşı dayanışmasını ortaya koydu. İşsizliğe, yoksulluğa, eşitsizliklere, sömürüye, doğanın ve kamu kaynaklarının yağma ve talanına, ama asıl önemlisi tüm bu sorunları yaratan emperyalist kapitalist sisteme karşı dipten bir dalga büyüyor’’ dedi.
Mücadeleyi büyütme çağrısı!
Emek Gençliği İl Yöneticisi Ilgın Çeribaş, demokrasi, bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesini büyütme çağrısı yaptığı açıklamasında, ‘’ Emek Gençliği bugün Türkiye’nin her yerinde Denizleri anmak, 50 yıllık bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm yürüyüşünde devraldığı bayrağı taşımak için sokaklarda, meydanlarda olacak, onların son sözlerindeki mücadele rotasını yeniden ilan edecek. Ancak Deniz’ler senede bir defa, haykırdığımız sloganlar, dillendirdiğimiz talepler, sıktığımız yumruklarla anılacak bir mücadele mirası bırakmadılar. Onlar, memleketin her yerinde, atölyelerden fabrikalara, mahallelerden üniversitelere ve liselere, gençliğin bulunduğu bütün alanlarda kendi enerjisi, talebi ve ihtiyaçlarıyla örgütlü mücadeleye atılmasıyla anılabilir. Denizler, gençliğin talepleri etrafında mücadelesinin antiemperyalist karakter kazanmasıyla, dünyanın her yanını yağma ve savaşa açan bir avuç sermayedara ve onların başta tek adam yönetimi olmak üzere ülkemizdeki ortaklarına karşı yürüttüğümüz tam bağımsız ve demokratik Türkiye mücadelesiyle anlaşılabilir. Emek Gençliği olarak her kesimden Türkiye gençliğini Denizlerin büyüyen mücadele mirasının parçası olmaya, kapitalist emperyalizme ve iktidarlarına karşı demokrasi, bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesini büyütmeye çağırıyoruz’’ ifadelerini kullandı.

