Mert Delen/Ege'ye Bakış- Türk Mühendis ve Mimar Odası Birliği (TMMOB) İzmir Şubesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer'in emsal artışı açıklamaları ardından, 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir'de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremden etkilenen depremzedelerin de katıldığı bir basın açıklaması düzenledi. Basın toplantısında gündem emsal artışı ve depremzedelerdi.
“Çözümlerimizi Söylemek İçin Buradayız”
Açıklamayı depremzedelerle birlikte icra eden tmmob İl Dönem Sekreteri Aykut Akdemir, sosyal devleti vurgulayarak: “Depremden sonra 11 ay geçti. Biz depremden sonra Bayraklı’da ilk yıkılan binanın başındaydık. Bugüne kadarki tüm çözümsüzlüklere dair çözümlerimizi söylemek için buradayız. 26 Eylül günü depremzedeleri ziyarete gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal devlete vurgu yaptı. Biz 30 Ekim’de de sosyal devleti biliyorduk, bugün de biliyoruz. Sosyal devlet, afete yakalanan herkesin bütün acılarını gidermekle yükümlüdür. Sosyal devlet budur. Sosyal devlet sadece ana yasa değildir. Biz buradayız” dedi.
“Yıkılan Evler Yapılacağında Sosyal Devlet Yok, Emsal Artışı Var!”
Akdemir, Bayraklı Kent Hastanesi’nin yanında bulunan deprem rezerv alanı üzerinden merkezi iktidarın, yapması gerekenleri yapmadığını söyledi. Yıkılan konutların yeniden yapılabileceğini vurguladı ve: “Depremde 800’e yakın ağır hasarlı bina oldu. Cuma deprem oldu Pazartesi kadar hasar tespiti yapmadılar. Aradan geçen 3 günde insanlar o evde yattı. Bunun hesabını ne bayraklı belediyesi ne de Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü veremez. 30 Ekim’de daha Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü sahada değilken biz oradaydık. 31 Ekim günü hasar tespit çalışması yaptık. Bayraklı’nın üst taraflarına bina yapıyorlar. Sosyal devlet burada var. Sosyal devlet, Bayraklı’nın tepesine 8 bin konut yapılırken var. Ama Bayraklı’nın göbeğine yıkılan evler yapılacağı zaman sosyal devlet yok, emsal artışı var, müteahhit var!” dedi.
“İhaleyle Fiyat Artırdılar!”
Akdemir, "7-28 Aralık tarihleri arasında, 7 proje alanındaki ihaleler gerçekleşti. Kasım ayında Bayraklı bölgesindeki bir dairenin maliyeti 220-260 bin lira arasındaydı. Devlet bu konutları 360 bin liradan ihaleye sundu. İhaleyle fiyat artırdılar!” ifadelerini kullandı.
“Biz Açmasak Bile Cumhuriyet Başsavcılığı Açacaktır”
Basın mensuplarından gelen “Dava açacak mısınız?” sorununu, Akdemir şu şekilde yanıtladı: “Emsal artışını verenler zaten kendi yaptıkları planlamalara karşı bir karar alıyorlarsa biz dava açmasak bile Cumhuriyet Başsavcılığı açacaktır. Neyi gerektiriyorsa onu yaparız. Dava gerekiyorsa dava açarız.”
“Anahtarları Depremzedelere Teslim Etmeleri Gerek”
Yine basın mensuplarından gelen “Ne yapılmalı?” sorusuna Akdemir şu şekilde cevap verdi: “Depremzedelerin ellerinde tapuları var. Ancak orada oturmak için ruhsat verilir. O ruhsatı devlet verdiği için yıkılan bütün binaların devlet tarafından karşılaşması gerek. Yıkılan konutların hepsi ruhsatlıydı. Devletin konutları inşa ettikten sonra para talep etmeden, anahtarları depremzedelere teslim etmesi gerek.”
“Göçe zorlanıyorlar!”
Basından gelen bir diğer soru ise “7 proje alanıyla halk göçe mi zorlanıyor?” oldu. Bu soruyu Akdemir; “Her şey kurgulanmış. Deprem bölgesi yap-sat bölgesi değildir. Depremzedelerin arsalarına el koyuyor. Depremzedelerin gitmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. O bölgenin tümü göçe zorlanıyor.” şeklinde yanıtladı.
“Depremzedelerin Haklarını Arayacağız”
Emsal artışının müteahhitlere yarayacağını dile getiren Akdemir; “Depremzedelerin haklarını arayacağız. Depremzedeler üzerinden siyaset yapılmaz!” dedi. Planlamanın bilim ve tekniğe aykırı olduğunu söyleyen Akdemir; “Ankara’dakilerin yapamadığını, İzmir’den yapamayız. Çözüm her zaman sorunun kendisinin içindedir. Sorunu, yaratanlar çözer. Çözemiyorlarsa yerlerine gelenler çözer.” diye ekledi.
“Altyapı Sorunları %60 Artacak”
Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Sekreteri Zafer Mutluer, dairelerin müteahhitlerin ellerinde küçüldüğüne dikkat çekti. Mutluer; emsal artışı sonucunda oluşabilecek olumsuz sonuçlara da değindi: “Bina bazında yapılacak olan artışlar, o bölgede nüfus ve otopark yetersizliğini %60 artıracak. Trafik ve altyapının bozulması gibi de olumsuz sonuçlar doğuracaktır.” dedi.
“Çözümlerimizi Söylemek İçin Buradayız”
Açıklamayı depremzedelerle birlikte icra eden tmmob İl Dönem Sekreteri Aykut Akdemir, sosyal devleti vurgulayarak: “Depremden sonra 11 ay geçti. Biz depremden sonra Bayraklı’da ilk yıkılan binanın başındaydık. Bugüne kadarki tüm çözümsüzlüklere dair çözümlerimizi söylemek için buradayız. 26 Eylül günü depremzedeleri ziyarete gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal devlete vurgu yaptı. Biz 30 Ekim’de de sosyal devleti biliyorduk, bugün de biliyoruz. Sosyal devlet, afete yakalanan herkesin bütün acılarını gidermekle yükümlüdür. Sosyal devlet budur. Sosyal devlet sadece ana yasa değildir. Biz buradayız” dedi.
“Yıkılan Evler Yapılacağında Sosyal Devlet Yok, Emsal Artışı Var!”
Akdemir, Bayraklı Kent Hastanesi’nin yanında bulunan deprem rezerv alanı üzerinden merkezi iktidarın, yapması gerekenleri yapmadığını söyledi. Yıkılan konutların yeniden yapılabileceğini vurguladı ve: “Depremde 800’e yakın ağır hasarlı bina oldu. Cuma deprem oldu Pazartesi kadar hasar tespiti yapmadılar. Aradan geçen 3 günde insanlar o evde yattı. Bunun hesabını ne bayraklı belediyesi ne de Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü veremez. 30 Ekim’de daha Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü sahada değilken biz oradaydık. 31 Ekim günü hasar tespit çalışması yaptık. Bayraklı’nın üst taraflarına bina yapıyorlar. Sosyal devlet burada var. Sosyal devlet, Bayraklı’nın tepesine 8 bin konut yapılırken var. Ama Bayraklı’nın göbeğine yıkılan evler yapılacağı zaman sosyal devlet yok, emsal artışı var, müteahhit var!” dedi.
“İhaleyle Fiyat Artırdılar!”
Akdemir, "7-28 Aralık tarihleri arasında, 7 proje alanındaki ihaleler gerçekleşti. Kasım ayında Bayraklı bölgesindeki bir dairenin maliyeti 220-260 bin lira arasındaydı. Devlet bu konutları 360 bin liradan ihaleye sundu. İhaleyle fiyat artırdılar!” ifadelerini kullandı.
“Biz Açmasak Bile Cumhuriyet Başsavcılığı Açacaktır”
Basın mensuplarından gelen “Dava açacak mısınız?” sorununu, Akdemir şu şekilde yanıtladı: “Emsal artışını verenler zaten kendi yaptıkları planlamalara karşı bir karar alıyorlarsa biz dava açmasak bile Cumhuriyet Başsavcılığı açacaktır. Neyi gerektiriyorsa onu yaparız. Dava gerekiyorsa dava açarız.”
“Anahtarları Depremzedelere Teslim Etmeleri Gerek”
Yine basın mensuplarından gelen “Ne yapılmalı?” sorusuna Akdemir şu şekilde cevap verdi: “Depremzedelerin ellerinde tapuları var. Ancak orada oturmak için ruhsat verilir. O ruhsatı devlet verdiği için yıkılan bütün binaların devlet tarafından karşılaşması gerek. Yıkılan konutların hepsi ruhsatlıydı. Devletin konutları inşa ettikten sonra para talep etmeden, anahtarları depremzedelere teslim etmesi gerek.”
“Göçe zorlanıyorlar!”
Basından gelen bir diğer soru ise “7 proje alanıyla halk göçe mi zorlanıyor?” oldu. Bu soruyu Akdemir; “Her şey kurgulanmış. Deprem bölgesi yap-sat bölgesi değildir. Depremzedelerin arsalarına el koyuyor. Depremzedelerin gitmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. O bölgenin tümü göçe zorlanıyor.” şeklinde yanıtladı.
“Depremzedelerin Haklarını Arayacağız”
Emsal artışının müteahhitlere yarayacağını dile getiren Akdemir; “Depremzedelerin haklarını arayacağız. Depremzedeler üzerinden siyaset yapılmaz!” dedi. Planlamanın bilim ve tekniğe aykırı olduğunu söyleyen Akdemir; “Ankara’dakilerin yapamadığını, İzmir’den yapamayız. Çözüm her zaman sorunun kendisinin içindedir. Sorunu, yaratanlar çözer. Çözemiyorlarsa yerlerine gelenler çözer.” diye ekledi.
“Altyapı Sorunları %60 Artacak”
Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Sekreteri Zafer Mutluer, dairelerin müteahhitlerin ellerinde küçüldüğüne dikkat çekti. Mutluer; emsal artışı sonucunda oluşabilecek olumsuz sonuçlara da değindi: “Bina bazında yapılacak olan artışlar, o bölgede nüfus ve otopark yetersizliğini %60 artıracak. Trafik ve altyapının bozulması gibi de olumsuz sonuçlar doğuracaktır.” dedi.