GÜLPERİ TİBİN/ EGE’YE BAKIŞ – Yaklaşık 20 yıldır kent gündemini meşgul eden ve İzmir’in Çernobil’i olarak bilinen Gaziemir Eski Kurşun Fabrikası bölgesiyle ilgili tepkiler sürüyor. Son olarak, bölgede temizlik çalışmalarının başladığı belirtildi.
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile bölgedeki temizlik çalışmalarına dair gerçekleştirilen toplantı hakkında basın açıklamasında bulundu. Toplantıya Nükleer Fizik Uzmanı Prof. Dr. Hayrettin Kılıç da katılım gösterdi.
Toplantının başlangıcında açıklamalarda bulunan TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Aykut Akdemir, “Burada temizlik yapacağını söyleyen firma tarafından İzBB’ye bir bilgilendirme toplantısı talebi olmuştu, belediye tarafından bu toplantıya biz de davet edildik. Firma bu toplantıda bir bilgilendirme yaptı. Ondan 4 gün sonra da Gaziemir Belediyesi’nde o toplantıya katılanlarla beraber bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdik. Hayrettin hocamızla dün İzBB hollerinde Genel Sekreter ile bir toplantı gerçekleştirdik. Konunun hangi aşamada, ne yapılması gerektiğine dair ortak bir akıl oluşturmaya çalıştık” diye konuştu. “FİRMA DENEYİMSİZ”
Firmanın bölgedeki çalışmalarına dair tespitlerini anlatan Aykut, “Tamamı açık alanda gerçekleştirilen çalışmalarda radyoaktif maddelere yönelik önlemler bulunmuyor. Yalnızca açıkta radyasyon testi yapılmış başka herhangi bir kirletici izlemesinin yapılmamış ve firmanın acil eylem planı AFAD’a haber vermekten ibaret” dedi.
Aykut, açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Eski Kurşun Fabrikası alanında bir firma ‘ben temizlik yapacağım’ diye yola çıktı. Sonrasında firmayla yaptığımız toplantı sonucunda tespitlerimiz şunlar:
Alanda çalışmaları denetleyecek bir firmanın bulunmuyor.
Firma bu temizliği yapmak için deneyimsiz.
Elemanların radyoaktif yüklenici sertifikalarının yeni alınmış.
Alandan uzaklaştırılacak atıklar için bir çalışma yapılmamış.
Tamamı açık alanda gerçekleştirilen çalışmalarda radyoaktif maddelere yönelik önlemler bulunmuyor.
Yalnızca açıkta radyasyon testi yapılmış başka herhangi bir kirletici izlemesinin yapılmamış.
İçeriği tam olarak bilinmeyen atıklara yönelik önlem alınmamış.
Acil eylem planının AFAD’a haber vermekten ibaret olduğu belirlenmiştir.”TMMOB’DAN TALEP
Akdemir, Firmadan 3 talepleri olduğunu belirtti ve şöyle sıraladı:
“Çevresel İyileştirme Planı ve konuyla ilgili bilgi, belge ve planların paylaşılmasını talep ediyoruz.
Uluslararası akredite kuruluşlar tarafından ve denetiminde, akademisyenlerin katılacağı bir komisyonun gözleminde gerçekleştirilmesini istiyoruz.
Alandaki çalışmalara dair raporların paylaşılması ve kayıt altına alınmasını istiyoruz”UZMANI UYARDI
Nükleer Fizik Uzmanı Prof. Dr. Hayrettin Kılıç da toplantıda firmanın temizlik çalışmalarına yönelik eleştirilerini dile getirdi. Kılıç, “Burayı kazma-kürek temizlemeye başlamışlar. Bundan önceki şirketin ÇED raporundaki verilere göre günde 15 bin ton yığıntı çıkarılacak ve bunların ölçülmesi, yüklenmesi ve taşınması sürecinde çıkan tozlar var. Bir önceki çalışmada bu tozların 1 kilogram olduğu söyleniyor. Bildiğiniz gibi bu taşıma, kırma, açma sırasında diyelim ki 1 metreküp de bundan öncesi yüz mikron altındaki tozlar çöker fakat altındaki miktarlar dağılır” dedi. YÖNETİMLERE ÇAĞRI
Konuyla ilgili açıklamasında yerel yönetimler de dahil herkesin görevini yerine getirmesi gerektiğini belirten Kılıç, şunları kaydetti:
“Bir kez daha hatırlıyoruz, bu fabrika mülkiyet sorunundan kaynaklı yıllardır temizlenememişti. Bu alan kamu zararı yaratıyor. Bu temizlemeyi o alanın tekrar kullanıma açılması olarak değerlendirmek yanlıştır. Bu alanı kullanıma açmayı düşünen varsa radyoaktivitenin bitiş ömrü yoktur, bunu bilsinler. Akredite kuruluş kavramı üzerinden hem alanın sahibi olmak hem de akredite kuruluş olarak ‘burayı temizliyorum’ demek geçerli olmayan bir ilişkidir. Bu taleplerimizi, şimdiye kadar tüm açıklamalarda bahsettiğimiz gibi Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğü yapmalıdır. Çevre Sağlığı söz konusu olduğunda ilçe belediyeleri görevlerini yerine getirmelidir. Herkes görevini yerine getirsin.” RADYASYON TEHLİKESİ
Kılıç, Gaziemir’deki çalışmalar neticesinde ortaya çıkan radyoaktif maddelerin rüzgarla 15 dakika içerisinde Konak’a ulaşacağını ifade etti. Kılıç, açıklamasının devamında şöyle konuştu:
“Bildiğiniz gibi kazma-kürek burayı temizlemeye başlamışlar. Bundan önceki şirketin ÇED raporundaki verilere göre günde 15 bin ton yığıntı çıkarılacak ve bunların ölçülmesi, yüklenmesi ve taşınması sürecinde çıkan tozlar var. Bir önceki çalışmada bu tozların 1 kilogram olduğu söyleniyor. Bildiğiniz gibi bu taşıma, kırma, açma sırasında diyelim ki 1 metreküp de bundan öncesi yüz mikron altındaki tozlar çöker fakat altındaki miktarlar dağılır. Örneğin saniyede 5 metre hızla esen bir rüzgar varsa 5 mikronluk bir toz 15 dakika sonra Konak’tadır. Turanlar Şirketi burayı temizlerken 100 mikronun altındaki tozları temizleyecek bir ekipmanı yok. Diyelim ki 2 buçuk mikron büyüklüğünde bir toz taneciği, bu taneciğin içerisinde oradaki radyoaktif maddeler var.” “BURASI KAZMA-KÜREKLE TEMİZLENMEZ”
Alanda devam eden çalışmaların yetersiz olduğunu açıklayan ve “kazma-kürek ile çalışıyorlar” benzetmesi yapan Kılıç, “Bir metreküpte 2 buçuk mikronluk bin tane mikron var. Bu bin partikülün insanlara etkisini anlatmak gerek. Bir günde burada oturan herkes bir saatte 900 defa nefes alıyor. Yine bir günde 21 bin 600 defa nefes alıyorsunuz, 1 yılda 8 milyon defa nefes alıyorsunuz. Bunun aşağısı yukarısı yok, yaşam için bunu yapmanız gerekiyor. 1 yılda her nefes aldığınızda bu 1 metreküpteki partiküllerin sayısı 8 milyar ediyor. 1 sene içerisinde buradaki her insan oradan çıkan tozlarla ciğerlerine 8 milyar partikül yerleştiriyor. Bu partiküllerin içerisinde milyonlarca izotop, ağır metal ve arsenik var. Böyle bir kazma, kürek ve kepçe ile burası temizlenemez” diye konuştu. VATANDAŞ İSYAN ETTİ
Toplantıda söz alan ve fabrikanın olduğu bölgede yaşadığını belirten bir vatandaş, çevre halkı olarak kendilerinin ve çocuklarının sağlıklarından endişe ettiklerini belirtti. Mahalle sakini, konuyla ilgili şikayetlerini ve yaşadıklarını dile getirirken şu ifadeleri kullandı:
“Atıkların olduğu mahallede oturuyorum. Şu anda yedi yaşında çocuğum var ve atıkların hemen dibinde ilkokul var. Orada birçok öğrenci eğitime başlayacak. Günün büyük bir bölümünü eğitim için okulda geçirecekler. Biz o bölgeden belki 10 saat uzak kalacağız ama çocuklar belki 11 saat orada bulunacaklar. Buradan 3on üç haftadır da son 17 yıla nazaran çok ağır bir yanık balata kokusu geliyor. Sağlığımız tehdit altında ve ileride neyle karşılaşacağız bilmiyoruz. Çocuğum 15 gün önce rahatsızlandı ve muayene eden doktora ‘burası ile alakası var mı?’ dedim ama ‘bilgim yok’ dedi. Mahallenin büyük bir sağlık taramasından geçirilmesi gerekiyor. Neden orada yaşadığımız sorgulanıyor ama nereye gideceğim? İkinci bir evim yok, kiraya giremem. Bunu sorgulamak çok kolay geliyor. Neden hep kendimizi savunuyoruz? Neden hep kendimizi savunmak zorunda kalıyoruz?”
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile bölgedeki temizlik çalışmalarına dair gerçekleştirilen toplantı hakkında basın açıklamasında bulundu. Toplantıya Nükleer Fizik Uzmanı Prof. Dr. Hayrettin Kılıç da katılım gösterdi.
Toplantının başlangıcında açıklamalarda bulunan TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Aykut Akdemir, “Burada temizlik yapacağını söyleyen firma tarafından İzBB’ye bir bilgilendirme toplantısı talebi olmuştu, belediye tarafından bu toplantıya biz de davet edildik. Firma bu toplantıda bir bilgilendirme yaptı. Ondan 4 gün sonra da Gaziemir Belediyesi’nde o toplantıya katılanlarla beraber bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdik. Hayrettin hocamızla dün İzBB hollerinde Genel Sekreter ile bir toplantı gerçekleştirdik. Konunun hangi aşamada, ne yapılması gerektiğine dair ortak bir akıl oluşturmaya çalıştık” diye konuştu. “FİRMA DENEYİMSİZ”
Firmanın bölgedeki çalışmalarına dair tespitlerini anlatan Aykut, “Tamamı açık alanda gerçekleştirilen çalışmalarda radyoaktif maddelere yönelik önlemler bulunmuyor. Yalnızca açıkta radyasyon testi yapılmış başka herhangi bir kirletici izlemesinin yapılmamış ve firmanın acil eylem planı AFAD’a haber vermekten ibaret” dedi.
Aykut, açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Eski Kurşun Fabrikası alanında bir firma ‘ben temizlik yapacağım’ diye yola çıktı. Sonrasında firmayla yaptığımız toplantı sonucunda tespitlerimiz şunlar:
Alanda çalışmaları denetleyecek bir firmanın bulunmuyor.
Firma bu temizliği yapmak için deneyimsiz.
Elemanların radyoaktif yüklenici sertifikalarının yeni alınmış.
Alandan uzaklaştırılacak atıklar için bir çalışma yapılmamış.
Tamamı açık alanda gerçekleştirilen çalışmalarda radyoaktif maddelere yönelik önlemler bulunmuyor.
Yalnızca açıkta radyasyon testi yapılmış başka herhangi bir kirletici izlemesinin yapılmamış.
İçeriği tam olarak bilinmeyen atıklara yönelik önlem alınmamış.
Acil eylem planının AFAD’a haber vermekten ibaret olduğu belirlenmiştir.”TMMOB’DAN TALEP
Akdemir, Firmadan 3 talepleri olduğunu belirtti ve şöyle sıraladı:
“Çevresel İyileştirme Planı ve konuyla ilgili bilgi, belge ve planların paylaşılmasını talep ediyoruz.
Uluslararası akredite kuruluşlar tarafından ve denetiminde, akademisyenlerin katılacağı bir komisyonun gözleminde gerçekleştirilmesini istiyoruz.
Alandaki çalışmalara dair raporların paylaşılması ve kayıt altına alınmasını istiyoruz”UZMANI UYARDI
Nükleer Fizik Uzmanı Prof. Dr. Hayrettin Kılıç da toplantıda firmanın temizlik çalışmalarına yönelik eleştirilerini dile getirdi. Kılıç, “Burayı kazma-kürek temizlemeye başlamışlar. Bundan önceki şirketin ÇED raporundaki verilere göre günde 15 bin ton yığıntı çıkarılacak ve bunların ölçülmesi, yüklenmesi ve taşınması sürecinde çıkan tozlar var. Bir önceki çalışmada bu tozların 1 kilogram olduğu söyleniyor. Bildiğiniz gibi bu taşıma, kırma, açma sırasında diyelim ki 1 metreküp de bundan öncesi yüz mikron altındaki tozlar çöker fakat altındaki miktarlar dağılır” dedi. YÖNETİMLERE ÇAĞRI
Konuyla ilgili açıklamasında yerel yönetimler de dahil herkesin görevini yerine getirmesi gerektiğini belirten Kılıç, şunları kaydetti:
“Bir kez daha hatırlıyoruz, bu fabrika mülkiyet sorunundan kaynaklı yıllardır temizlenememişti. Bu alan kamu zararı yaratıyor. Bu temizlemeyi o alanın tekrar kullanıma açılması olarak değerlendirmek yanlıştır. Bu alanı kullanıma açmayı düşünen varsa radyoaktivitenin bitiş ömrü yoktur, bunu bilsinler. Akredite kuruluş kavramı üzerinden hem alanın sahibi olmak hem de akredite kuruluş olarak ‘burayı temizliyorum’ demek geçerli olmayan bir ilişkidir. Bu taleplerimizi, şimdiye kadar tüm açıklamalarda bahsettiğimiz gibi Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğü yapmalıdır. Çevre Sağlığı söz konusu olduğunda ilçe belediyeleri görevlerini yerine getirmelidir. Herkes görevini yerine getirsin.” RADYASYON TEHLİKESİ
Kılıç, Gaziemir’deki çalışmalar neticesinde ortaya çıkan radyoaktif maddelerin rüzgarla 15 dakika içerisinde Konak’a ulaşacağını ifade etti. Kılıç, açıklamasının devamında şöyle konuştu:
“Bildiğiniz gibi kazma-kürek burayı temizlemeye başlamışlar. Bundan önceki şirketin ÇED raporundaki verilere göre günde 15 bin ton yığıntı çıkarılacak ve bunların ölçülmesi, yüklenmesi ve taşınması sürecinde çıkan tozlar var. Bir önceki çalışmada bu tozların 1 kilogram olduğu söyleniyor. Bildiğiniz gibi bu taşıma, kırma, açma sırasında diyelim ki 1 metreküp de bundan öncesi yüz mikron altındaki tozlar çöker fakat altındaki miktarlar dağılır. Örneğin saniyede 5 metre hızla esen bir rüzgar varsa 5 mikronluk bir toz 15 dakika sonra Konak’tadır. Turanlar Şirketi burayı temizlerken 100 mikronun altındaki tozları temizleyecek bir ekipmanı yok. Diyelim ki 2 buçuk mikron büyüklüğünde bir toz taneciği, bu taneciğin içerisinde oradaki radyoaktif maddeler var.” “BURASI KAZMA-KÜREKLE TEMİZLENMEZ”
Alanda devam eden çalışmaların yetersiz olduğunu açıklayan ve “kazma-kürek ile çalışıyorlar” benzetmesi yapan Kılıç, “Bir metreküpte 2 buçuk mikronluk bin tane mikron var. Bu bin partikülün insanlara etkisini anlatmak gerek. Bir günde burada oturan herkes bir saatte 900 defa nefes alıyor. Yine bir günde 21 bin 600 defa nefes alıyorsunuz, 1 yılda 8 milyon defa nefes alıyorsunuz. Bunun aşağısı yukarısı yok, yaşam için bunu yapmanız gerekiyor. 1 yılda her nefes aldığınızda bu 1 metreküpteki partiküllerin sayısı 8 milyar ediyor. 1 sene içerisinde buradaki her insan oradan çıkan tozlarla ciğerlerine 8 milyar partikül yerleştiriyor. Bu partiküllerin içerisinde milyonlarca izotop, ağır metal ve arsenik var. Böyle bir kazma, kürek ve kepçe ile burası temizlenemez” diye konuştu. VATANDAŞ İSYAN ETTİ
Toplantıda söz alan ve fabrikanın olduğu bölgede yaşadığını belirten bir vatandaş, çevre halkı olarak kendilerinin ve çocuklarının sağlıklarından endişe ettiklerini belirtti. Mahalle sakini, konuyla ilgili şikayetlerini ve yaşadıklarını dile getirirken şu ifadeleri kullandı:
“Atıkların olduğu mahallede oturuyorum. Şu anda yedi yaşında çocuğum var ve atıkların hemen dibinde ilkokul var. Orada birçok öğrenci eğitime başlayacak. Günün büyük bir bölümünü eğitim için okulda geçirecekler. Biz o bölgeden belki 10 saat uzak kalacağız ama çocuklar belki 11 saat orada bulunacaklar. Buradan 3on üç haftadır da son 17 yıla nazaran çok ağır bir yanık balata kokusu geliyor. Sağlığımız tehdit altında ve ileride neyle karşılaşacağız bilmiyoruz. Çocuğum 15 gün önce rahatsızlandı ve muayene eden doktora ‘burası ile alakası var mı?’ dedim ama ‘bilgim yok’ dedi. Mahallenin büyük bir sağlık taramasından geçirilmesi gerekiyor. Neden orada yaşadığımız sorgulanıyor ama nereye gideceğim? İkinci bir evim yok, kiraya giremem. Bunu sorgulamak çok kolay geliyor. Neden hep kendimizi savunuyoruz? Neden hep kendimizi savunmak zorunda kalıyoruz?”