30 Ekim İzmir depreminden sonra ortaya çıkan emsal artışı konusu hâlâ gündemde. Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman ermsal artışı konusunda açıklamalarda bulundu.
CEHENNEME GİDEN YOL İYİ NİYET TAŞLARI İLE DÖŞELİDİR
'Emsal' tartışmaları ile ilgili sorunun ekonomik bir problem olduğuna dikkat çeken Kahraman, kimsenin önlerini göremediğini belirtirken, "Ben mimarım, kentin faydasına nelerin olacağını iyi biliyorum. Getirisi götürüsü nedir, kamu yararı ne olur bunları net görebiliyoruz. Siyasi ve politik hale getirmemek lazım. Herkes iyi niyetli ama cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir. Her iyi niyetin iyi niyet olmadığını da görmek lazım. Depremzedenin baskısının problem değil. Herkesin bir mağduriyeti söz konusu. Barınma hakkı üzerinden çözümler mutlaka yapılmalı ama... Mesela K alanlarıyla ilgili sorunlar oluştu. Biz dava etmedik. ŞPO, K alanlarına dava açtı. Sonra emsal artışları geldi… Yüzde 10, yüzde 20… Problem şu ki bu rakamlar yetmeyecektir. Yüzde 60’ın altı da müteahhit kesmez. Her şey iki üç kat zamlanıyor. Mesela Bayraklı bölgesinden kaç tane ruhsat alınmış? Benim bildiğim Bayraklı bölgesinde dört yada beş... Bunun üzerinde bir düşünmek lazım. Ekonomik ve ülkesel bir problem. Herhangi bir şeyi alma gücümüz düştü. Emsalle çözülebilecek bir şey de değil artık" diye konuştu.BU MAĞDURİYET NASIL ÇÖZÜLÜR?
emsal kararı sonrası sadece 4 ruhsat alımı olduğuna dikkat çeken Kahraman, "Gerçek böyle değil. Bunun için deprem sempozyumu çok önemli. Ağır, orta hasarlının ayrı problemi var, çürük olduğunu düşünüldüğü için evi yıkılanın ayrı problemi var. Asıl depremden kaynaklı ne sorunlar var? 1200 kişi için 5 bin tane konut yapıldı. Devam ediyor şuan. Mağduriyet giderici düzenlemeler yapıldı. Devlet kaç paraya verecek vs. kimse bilmiyor bunları. Genel olarak mağdur olduğumuzu söylüyoruz ama kim mağdur, ne kadar mağdur, bu mağduriyet nasıl çözülür? Bilmiyoruz. 4 ruhsat alınmış, demek ki konuşulanlar yanlış…" dedi.MEBLAĞLAR ÇOK YÜKSEK
Emsal artışı kararıyla ilgili bölgede gerekli kamulaştırılmaların ve altyapı çalışmalarının yapıldığı halde itiraz mı ettiklerini soran Kahraman şu ifadeleri kullandı:"Müteahhit yüzde 20’yle kar eder mi? Bu depremle alakalı değil, ekonomiyle alakalı. Belediye bir yer yapabilir mi bilemem… TOKİ’nin alacağı söylendi. Sonrasında bu duyuldu ve herkes bunu bekliyor. Müteahhitle kimse konuşmuyor çünkü meblağlar çok yüksek. Asıl mağduriyeti bu bilinmezlik yaratıyor. İnsanlar en kolay kızılacak kişiye yani bunu dile getirene kızıyor. Onlarda haklı, kızılsın ancak birilerinin bunu söylemesi lazım. Burada konuştuğumuz tartıştığımız şey doğru değil. Önerdiğiniz şey gerçekçi değil. Yüzde 20 emsal artışını söyleyen arkadaşlar müteahhit bulmuş da sadece bunu mu bekliyormuş? Bunun kente olan zararlına bakılmış mı? Sorunlar giderildi de biz mi hayır dedik? ‘Tüm kamulaştırma yapıldı, paraları verildi, trafiği şöyle rahatlatacağız’ dediler de biz mi hayır dedik? Net olarak söyleyen çözümü öneren TMMOB var. ‘Sen karşı çıktın’ diyor. Para ödememe konusundaki kurumu kim sayabiliyor. Kentsel dönüşüme giren bir kişiye devletin bir katkısı yok."
MESLEĞİMİZ GEREĞİ KONUNUN NEREYE GİDECEĞİNİ BİLİYORUZ
Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal'ın 'orta hasarlı' binalar için yaptığı 'acilen yıkılmalı' uyarısı hakkında konuşan Kahraman, "Şubatta en son olanlar doluyor, yoksa aralıkta dolananlar da var. 1 sene süre veriyor kanun maddesi. Ağır hasarlı binalar yıkılmadı diye söylem gelişirse belediye de bunu altından kalkamaz. Orta hasarlılar ile ilgili güçlendirme hiç konuşuldu mu? Neden yönetmelikte güçlendirme yazıyor? Güçlendirme daha uygun bir maliyet olmayacak mı? Yönetmelik orta hasarlı binaları zaten güçlendirin diyor. Biz güçlendirmeyi hiç konuşmadık. Biz bunu biliyoruz. Mesleğimiz gereği bu işi nasıl yapılacağını biliyoruz... Nereye gidileceğini de çok net biliyoruz. Bunu organize edecek kişi biz değiliz, hükümettir" dedi.İTİRAZLAR REDDEDİLİRSE DAVA AÇARIZ
Kahraman, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kentte kabul edilen emsal artışına TMMOB olarak itiraz ettiklerini de belirtirken, "Emsal artışına TMMOB olarak itiraz ettik, reddedilirse davaya gideriz. Biz tartışmaya açmaya çalışıyoruz bunu. Biz ne getirip ne götürdüğünü kimsenin anladığını sanmıyoruz. Biz söylediğimiz için suçlu duruma düşünüyoruz ancak oklar bizi gösteriyor. Bizi anlamadıklarını yüzde yüz düşünüyoruz. Vatandaşlar önündeki tek engelin biz olduğunu düşüyor. Vatandaşı vatandaşa rağmen savunan tek kişi biziz. Bunun bir siyaseti yok herkes aynı şeyi istiyor. Benim 20 yıllık tecrübem var, bu yokmuş gibi yapıp yapılsın mı diyeyim? Doğrunun bir parçası olamayalım mı? Hep birlikte tartışalım" diye konuştu.TARTIŞMADIĞIMIZ İÇİN SORUNLAR BÜYÜYOR
25 Aralık tarihinde TMMOB olarak İzmir'de gerçekleştirecekleri 'Afet Sempozyumu' hakkında değerlendirmelerde bulunan İlker Kahraman, "Kent siyasal ortamın vücut bulduğu mekan. Buradaki problemler sadece İzmir’in problemi değil. Çözüm olarak gelen öneriler bazen çözüm olmuyor. Kamu yararına yapılmalı. Kentin yaşanılır olmasını sağlayacaktır. TMMOB, 25 Aralık’ta Adnan Saygun’da afet sempozyumu yapıyor. Afet öncesi, sonrası yapılması gerekenler, eksik yapılanlar hakkında... Önce afet çalıştayı olsun dedik, TMMOB gözünden baktık, konuyu bilimsel açıdan masaya yatırmak istiyoruz. Depremin mikro bölgelemesi yapıldı mı yapılmadı mı gibi konuları tartışacağız… Madem siyasal partiler kentle ilgili bilgilerden biçiyorlar, bizde bu bilgileri masaya yatıracağız. Bunlar tartışılmadığı için bu sorunlar büyüyor. Gelin tartışalım konuşalım" dedi.Farklı görüşlerin önemine de dikkat çeken Kahraman, şeffaflık vurgusunu yaparken sözlerini şu ifadeler ile sürdürdü:"Herkesin söylediğinin belli bir haklılık payı var. Şeffaf bir şekilde ortak bir yol bulmak gerekiyor. Bizim yaptığımız şeyin yerelin, hükümetin yapması gerekiyor. Spekülasyonun ortadan kaldırılması için… Kimse yapmadığı için bize kalıyor."
CEHENNEME GİDEN YOL İYİ NİYET TAŞLARI İLE DÖŞELİDİR
'Emsal' tartışmaları ile ilgili sorunun ekonomik bir problem olduğuna dikkat çeken Kahraman, kimsenin önlerini göremediğini belirtirken, "Ben mimarım, kentin faydasına nelerin olacağını iyi biliyorum. Getirisi götürüsü nedir, kamu yararı ne olur bunları net görebiliyoruz. Siyasi ve politik hale getirmemek lazım. Herkes iyi niyetli ama cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir. Her iyi niyetin iyi niyet olmadığını da görmek lazım. Depremzedenin baskısının problem değil. Herkesin bir mağduriyeti söz konusu. Barınma hakkı üzerinden çözümler mutlaka yapılmalı ama... Mesela K alanlarıyla ilgili sorunlar oluştu. Biz dava etmedik. ŞPO, K alanlarına dava açtı. Sonra emsal artışları geldi… Yüzde 10, yüzde 20… Problem şu ki bu rakamlar yetmeyecektir. Yüzde 60’ın altı da müteahhit kesmez. Her şey iki üç kat zamlanıyor. Mesela Bayraklı bölgesinden kaç tane ruhsat alınmış? Benim bildiğim Bayraklı bölgesinde dört yada beş... Bunun üzerinde bir düşünmek lazım. Ekonomik ve ülkesel bir problem. Herhangi bir şeyi alma gücümüz düştü. Emsalle çözülebilecek bir şey de değil artık" diye konuştu.BU MAĞDURİYET NASIL ÇÖZÜLÜR?
emsal kararı sonrası sadece 4 ruhsat alımı olduğuna dikkat çeken Kahraman, "Gerçek böyle değil. Bunun için deprem sempozyumu çok önemli. Ağır, orta hasarlının ayrı problemi var, çürük olduğunu düşünüldüğü için evi yıkılanın ayrı problemi var. Asıl depremden kaynaklı ne sorunlar var? 1200 kişi için 5 bin tane konut yapıldı. Devam ediyor şuan. Mağduriyet giderici düzenlemeler yapıldı. Devlet kaç paraya verecek vs. kimse bilmiyor bunları. Genel olarak mağdur olduğumuzu söylüyoruz ama kim mağdur, ne kadar mağdur, bu mağduriyet nasıl çözülür? Bilmiyoruz. 4 ruhsat alınmış, demek ki konuşulanlar yanlış…" dedi.MEBLAĞLAR ÇOK YÜKSEK
Emsal artışı kararıyla ilgili bölgede gerekli kamulaştırılmaların ve altyapı çalışmalarının yapıldığı halde itiraz mı ettiklerini soran Kahraman şu ifadeleri kullandı:"Müteahhit yüzde 20’yle kar eder mi? Bu depremle alakalı değil, ekonomiyle alakalı. Belediye bir yer yapabilir mi bilemem… TOKİ’nin alacağı söylendi. Sonrasında bu duyuldu ve herkes bunu bekliyor. Müteahhitle kimse konuşmuyor çünkü meblağlar çok yüksek. Asıl mağduriyeti bu bilinmezlik yaratıyor. İnsanlar en kolay kızılacak kişiye yani bunu dile getirene kızıyor. Onlarda haklı, kızılsın ancak birilerinin bunu söylemesi lazım. Burada konuştuğumuz tartıştığımız şey doğru değil. Önerdiğiniz şey gerçekçi değil. Yüzde 20 emsal artışını söyleyen arkadaşlar müteahhit bulmuş da sadece bunu mu bekliyormuş? Bunun kente olan zararlına bakılmış mı? Sorunlar giderildi de biz mi hayır dedik? ‘Tüm kamulaştırma yapıldı, paraları verildi, trafiği şöyle rahatlatacağız’ dediler de biz mi hayır dedik? Net olarak söyleyen çözümü öneren TMMOB var. ‘Sen karşı çıktın’ diyor. Para ödememe konusundaki kurumu kim sayabiliyor. Kentsel dönüşüme giren bir kişiye devletin bir katkısı yok."
MESLEĞİMİZ GEREĞİ KONUNUN NEREYE GİDECEĞİNİ BİLİYORUZ
Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal'ın 'orta hasarlı' binalar için yaptığı 'acilen yıkılmalı' uyarısı hakkında konuşan Kahraman, "Şubatta en son olanlar doluyor, yoksa aralıkta dolananlar da var. 1 sene süre veriyor kanun maddesi. Ağır hasarlı binalar yıkılmadı diye söylem gelişirse belediye de bunu altından kalkamaz. Orta hasarlılar ile ilgili güçlendirme hiç konuşuldu mu? Neden yönetmelikte güçlendirme yazıyor? Güçlendirme daha uygun bir maliyet olmayacak mı? Yönetmelik orta hasarlı binaları zaten güçlendirin diyor. Biz güçlendirmeyi hiç konuşmadık. Biz bunu biliyoruz. Mesleğimiz gereği bu işi nasıl yapılacağını biliyoruz... Nereye gidileceğini de çok net biliyoruz. Bunu organize edecek kişi biz değiliz, hükümettir" dedi.İTİRAZLAR REDDEDİLİRSE DAVA AÇARIZ
Kahraman, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kentte kabul edilen emsal artışına TMMOB olarak itiraz ettiklerini de belirtirken, "Emsal artışına TMMOB olarak itiraz ettik, reddedilirse davaya gideriz. Biz tartışmaya açmaya çalışıyoruz bunu. Biz ne getirip ne götürdüğünü kimsenin anladığını sanmıyoruz. Biz söylediğimiz için suçlu duruma düşünüyoruz ancak oklar bizi gösteriyor. Bizi anlamadıklarını yüzde yüz düşünüyoruz. Vatandaşlar önündeki tek engelin biz olduğunu düşüyor. Vatandaşı vatandaşa rağmen savunan tek kişi biziz. Bunun bir siyaseti yok herkes aynı şeyi istiyor. Benim 20 yıllık tecrübem var, bu yokmuş gibi yapıp yapılsın mı diyeyim? Doğrunun bir parçası olamayalım mı? Hep birlikte tartışalım" diye konuştu.TARTIŞMADIĞIMIZ İÇİN SORUNLAR BÜYÜYOR
25 Aralık tarihinde TMMOB olarak İzmir'de gerçekleştirecekleri 'Afet Sempozyumu' hakkında değerlendirmelerde bulunan İlker Kahraman, "Kent siyasal ortamın vücut bulduğu mekan. Buradaki problemler sadece İzmir’in problemi değil. Çözüm olarak gelen öneriler bazen çözüm olmuyor. Kamu yararına yapılmalı. Kentin yaşanılır olmasını sağlayacaktır. TMMOB, 25 Aralık’ta Adnan Saygun’da afet sempozyumu yapıyor. Afet öncesi, sonrası yapılması gerekenler, eksik yapılanlar hakkında... Önce afet çalıştayı olsun dedik, TMMOB gözünden baktık, konuyu bilimsel açıdan masaya yatırmak istiyoruz. Depremin mikro bölgelemesi yapıldı mı yapılmadı mı gibi konuları tartışacağız… Madem siyasal partiler kentle ilgili bilgilerden biçiyorlar, bizde bu bilgileri masaya yatıracağız. Bunlar tartışılmadığı için bu sorunlar büyüyor. Gelin tartışalım konuşalım" dedi.Farklı görüşlerin önemine de dikkat çeken Kahraman, şeffaflık vurgusunu yaparken sözlerini şu ifadeler ile sürdürdü:"Herkesin söylediğinin belli bir haklılık payı var. Şeffaf bir şekilde ortak bir yol bulmak gerekiyor. Bizim yaptığımız şeyin yerelin, hükümetin yapması gerekiyor. Spekülasyonun ortadan kaldırılması için… Kimse yapmadığı için bize kalıyor."