Mert DELEN/EGE’YE BAKIŞ- Geçtiğimiz aylarda İzmir Büyükşehir Belediyesi meclis toplantısında büyük bir tartışmaya sebep olan, Forum Bornova Karşısındaki boş alana yapılması onaylanan benzin istasyonu planının durdurulması için Mimarlar Odası ve yerel halk tarafından çok sayıda dava açılmıştı. Bugün, TMMOB Mimarlar Odası söz konusu alanda, yapılması planlanan benzinliğin durdurulması için bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Mimarlar Odası avukatı Olgun Soydan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e Buca Cezaevi üzerinden yüklendi. Soydan; ‘Buca’nın yeşil alana ihtiyacı var da Bornova’nın benzinliğe mi ihtiyacı var?’ ifadesinde bulundu.
Mahalle sakinleri, yapılması planlanan istasyon alanında bir araya gelerek TMMOB İKK ile birlikte tepkisini dile getirdi. Mahalle sakinleri adına basın açıklamasını okuyan Av. Bülent Hekimoğlu, çevrede çok sayıda benzin istasyonu olduğundan dolayı alanda benzinliğe gerek olmadığını dile getirdi. Planlanan alanda konut ve eğitim yerleri olduğunu ve sağlık açısından risk teşkil ettiğini dile getirdi.
SOYDAN: BUCA’NIN YEŞİL ALANA İHTİYACI VAR, BORNOVA’NIN BENZİNLİĞE Mİ?
Mimarlar Odası Avukatı Olgun Soydan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in Buca Cezaevi yerine yeşil alan yapılması gerektiği açıklamasının altını çizdi. Soydan; “Burası yoğun konut yerleşimi olan bir yer. Burada plan gerekliliği bakımından önemli kuşkular doğuran bir gelişme bu. Yani 5 binlik plan revizyonu sadece bir parsel için yapılıyor. Kamuya ayrılan park alanı büyük oranda azaltılarak bu yapılıyor. Tunç Soyer Buca Cezaevi yerine yeşil alan yapılmasın gerekli olduğunu ‘Buca’nın yeşil alana ihtiyacı var. Yapılaşmaya ihtiyacı yok’ diye savunurken; burada Büyükşehir tasarrufunda olan bir işlemle yeşil alan ve park alanının azaltılması, mahalle arasına bir benzinlik sokulması bu açıklamayla bir çelişki yaratıyor. ‘Burada bir benzinliğe mi ihtiyaç var?’ sorusunu sormamıza neden oluyor.” ifadelerini kullandı.
“18 EKİM’DE MAHALLE SAKİNLERİNİ BİLİRKİŞİ KEŞFİNDE DE GÖRMEK İSTİYORUZ”
Soydan, 18 Ekim tarihinde bilirkişi raporu için alanda keşif yapılacağını ve o tarihte bölge halkının davaya sahip çıkması için alanda olması gerektiğini dile getirerek; “Bu 5 binlik nazım imar plan değişikliği, askıdan indikten sonra biz mimarlar odası olarak 60 gün içinde yürütmeyi durdurma istemiyle dava açtık. Bizim dışımızda burada yaşayan yerel halk da çeşitli davalar açmışlar. O davaların hepsi bizim açtığımız 5 idare dava dosyasında bağlantı sebebiyle birleşti. Mekânsal planlar yapım yönetmeliği var. Bu yönetmelik yaşam kalitesini artırmak, sürdürülebilir bir hayat tesis etmek, koruma ve kullanma gözetmek suretiyle yapılması gerektiğini söylüyor. Buradaki işlem plan yapım amacına aykırı. Buradaki sosyal hayata doğrudan bir müdahale, yaşayışı tehdit eden bir müdahale gibi görünüyor. 18 Ekim tarihinde bilirkişi keşfi olacak. Keşif sonrası buradaki bütün alanlar incelendikten sonra bir rapor oluşturulacak. Ve yürütmeyi durdurup durdurmama kararı büyük oranda bu rapor çerçevesinde gerçekleşecek. O yüzden 18 Ekim’de yapılacak olan bilirkişi keşfinde de burada olmak, yerel halk için davaya sahip çıkmak adına büyük bir önem arz ediyor.” diye konuştu.
KAHRAMAN: BENZİNLİK İHTİYACI YOK
İzmir Mimarlar Odası Başkanı İlker Kahraman, çok sayıda konut olan bir alanda ısrarla benzinlik yapmada neden bu kadar ısrar edildiğini sorarak; “Burada olma sebebimiz benzinliğin neden istendiğini anlamaya çalışmak ve buna bir tepki koymak. Hem mimarlar odamızın hem mahalle sakinlerinin bu alana ilişkin devam eden davaları var. En önemli soru buradaki kamu yararı nedir? Bunun bir ihtiyaç olduğu söyleniyor; ama çevrede bu kadar benzinlik varken ihtiyaç olmadığına eminiz. Ayrıca buranın yapılması için çevredeki pek yok yol kapanıyor, göbek ortadan kalkıyor. Bu değişiklikler de sadece benzinlik için. Kamuya ait alanın benzinlik için 400 metrekare küçültülmesi bile bizim için bir tepki sebebi aslında.” ifadelerini kullandı.
AKDEMİR: KARARA İMZA ATANLAR SUÇLUDUR
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir adli süreçlerin devam edeceğinin ve bu kararın altına imza atanların suçlu olduğunu dile getirerek; “Bugün burada mahalle sakinlerine destek vermek, kamu yararı ya da zararı arasındaki farkı ifade etmek için buradayız. Mevcut planlarda burası kamu yararı üzerinden halkın kullanımına ya da sağlık için kullanılması gereken bir alandır. Buradaki plan değişikliği ile kamu yararına ayrılmış olan alanların ticari faaliyete konu edilmektedir. Burada kamu yararı değil kamu zararı gerçekleştiriliyor. Burada bir kamu yararı yoktur, kamu zararına yol açacak kararlar alan bütün kurumlara söylediğimiz gibi buradan da bir kez daha sesleniyorum. Bunu isterse merkezi yönetim isterse yerel yönetim alsın bile isteye bu kararların altına imza alan yöneticiler suçlu konumuna düşecektir. Bu tip kararları alırken hukuken tekrar tekrar irdelenmeli” diye konuştu.
HEKİMOĞLU: DAVALAR DEVAM EDİYOR
Mahalle sakinleri adına basın açıklamasını okuyan Av. Bülent Hekimoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin yürürlükteki yönetmeliğini uygulamayarak, usul ve hukuka aykırı bir şekilde kişi lehine, kamu zarar yaratarak, imar değişikliği yaparak LPG Akaryakıt istasyonu açılmasına onay verdiğini savunarak, “Bu projeye, İBB’nin kendi bünyesindeki İBB (evre ve Sağlık Komisyonu 8/8 ret oyu vermiştir. Meclis görüşmelerinde pek çok meclis üyesi konunun hukuka ve yönetmeliğe akriliğini açık bir şekilde ifade etmiştir. Bornova Belediyesi projenin gerçekleşmesi halinde yapılmakta olan bin 500 kişilik kültür merkezine giden yolların kapanacak olmasına ve uygunsuzluklara itiraz etmiştir. Mimarlar Odası ve Bölge halkı yapılan usulsüz ve hukuka aykırı yürütmeye dava açmıştır. Davalar devam etmektedir” açıklamasını yaptı.
İzmir Mimarlar Odası Avukatı Olgun Soydan ise, 5 binlik nazım imar plan değişikliği, askıdan indikten sonra gün içinde yürütmeyi durdurma istemiyle dava açtıklarını hatırlatarak, “Bizim dışımızda burada yaşayan yerel halk da çeşitli davalar açmışlar. O davaların hepsi bizim açtığımız 5 idare dava dosyasında bağlantı sebebiyle birleşti. 18 Ekim tarihinde bilirkişi keşfi olacak. Keşif sonrası buradaki bütün alanlar incelendikten sonra bir rapor oluşturulacak. Ve yürütmeyi durdurup durdurmama kararı büyük oranda bu rapor çerçevesinde gerçekleşecek. Burası yoğun konut yerleşimi olan bir yer. Burada plan gerekliliği bakımından önemli kuşkular doğuran bir gelişme bu. Yani 5 binlik plan revizyonu sadece bir parsel için yapılıyor. Kamuya ayrılan park alanı büyük oranda azaltılarak bu yapılıyor. Tunç Soyer Buca Cezaevi yerine yeşil alan yapılmasın gerekli olduğunu ‘Buca’nın yeşil alana ihtiyacı var. Yapılaşmaya ihtiyacı yok’ diye savunurken; burada Büyükşehir tasarrufunda olan bir işlemle yeşil alan ve park alanının azaltılması, mahalle arasına bir benzinlik sokulması bu açıklamayla bir çelişki yaratıyor. ‘Burada bir benzinliğe mi ihtiyaç var?’ sorusunu sormamıza neden oluyor” görüşünü aktardı.
Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne işaret eden Soydan, “Bu yönetmelik yaşam kalitesini artırmak, sürdürülebilir bir hayat tesis etmek, koruma ve kullanma gözetmek suretiyle yapılması gerektiğini söylüyor. Buradaki işlem plan yapım amacına aykırı. Buradaki sosyal hayata doğrudan bir müdahale, yaşayışı tehdit eden bir müdahale gibi görünüyor. O yüzden 18 Ekim’de yapılacak olan bilirkişi keşfinde de burada olmak, yerel halk için davaya sahip çıkmak adına büyük bir önem arz ediyor.” diye konuştu.
KARARA KARŞI OLMA GEREKÇELERİMİZ…
Hekimoğlu, mahalle sakinleri adına karara karşı çıkma gerekçelerini hukuki olarak şu şekilde açıkladı:
“Söz konusu alan mevcut imar planında konut ve park alanı olarak görülmektedir. İmar değişikliği ile LGP akaryakıt istasyonuna dönüştürülebilmesi için İBB İmar planlarında Uyulacak ilke ve Esasların 13. maddesine göre önce yol, kaldırım ve yeşil alan terklerini yapması gerekmektedir. Yapılması halinde ise bu alan bin 668 metrekareye düşerek LPG yakıt istasyonu için gereken 2500 metrekareyi karşılamamaktadır. İBB Meclisi bu mecburi değişikliği yapmaksızın projeyi kabul etmiştir. 400m2 bir alanı kamuyu zarara uğratıp şahıs lehine aktararak 2 bin metrekare olarak gösterip onaylamıştır.
İBB, Danıştay 6. Dairesi 19.10.1999, 1998/4628K.1999/4900 'imar planlarının Belediyelerce çok büyük kamu yararı yaratacak zorunluluk olmadıkça değiştirilmemesi gerekmektedir kararına da karşı bir uygulama gerçekleştirmiştir. Çünkü bölgede 1 km içinde 3, 10 km içinde 58 adet akaryakıt istasyonu vardır. İmar plan değişikliği için gerekli zorunluluk. Araçlar benzin ikaz ışığı yandıktan sonra 40 km gidebilmektedirler.
3194 sayılı imar Kanunu Ek madde 8 de: ‘Plan değişikliği tekliflerinde ihtiyaç analizini içeren sosyal ve teknik altyapı etki değerlendirme raporu hazırlanarak plan onaylayacak idareye sunulur’ der. Bu proje için İBB, bölgenin Ege Üniversitesi Eğitim Alanı, 28 adet eğitim kurumu, ulaşım trafik yoğunluğu, bölgede inşaatı devam eden Bornova belediyesine ait bin 500 kişilik kültür merkezi ve kazıları devam eden Yassı Tepe Höyüğü gibi akaryakıt projeleri için çok önemli ulaşımı ve yaşamı etkileyen gerçekleri kapsayan bir rapor olmaksızın başvuruyu kabul etmiştir.
İBB Akaryakıt/LPG/Servis istasyonlarının Yer Seçimi ve imar Planlarında Belirlemesine ilişkin Uyulacak ilke ve Esasların 10.maddesinde belirtildiği üzere ‘tesisin talep edilen parselin can güvenliği, trafik akışı, şehir estetiği açısından sakıncalı yerler ile toplu insan sirkülasyonunun yoğun olduğu sağlık, eğitim, dini tesis kullanış kararlar bulunan alanlara en az 50 metre mesafe olmalıdır.’ der. Söz konusu arsanın 19 metre kuzeyi Ege Üniversitesi Eğitim alanı ve yurtlandır. 10 m Çaprazından itibaren etkileşim alanında 28 adet anaokulu ve eğitim kurumu bulunmaktadır.”
ŞENOL: BİZİMLE EMPATİ KURMALARINI İSTİYORUZ
Yapılması planlanan akaryakıt istasyon arazisinin çaprazında bulunan anaokulunu sahibi Hakan Şenol; “Buraya yapılması planlanmakta olan benzin istasyonu; bizlerin ve çocukların sağlıkları açısından, herhangi bir tehlikede durumunda büyük felaketler oluşturabileceğini düşünüyoruz. Böyle bir olaya son derece karşıyız. Sadece ana okulu olarak düşünmeyin. Bu çevrede birçok yaşam alanı ve hane bulunmakta. Onlar için de çok büyük tehlike arz etmekte. Biraz önceki konuşmalarda, bu çevrede zaten çok fazla benzin istasyonu olduğu söylendi. Bu sebeple bu benzinliğin hiçbir şekilde aciliyetinin olmadığını düşünüyorum. Her şeyden önemlisi yakınımızda çok sayıda sağlık kuruluşu bulunmakta. Buradaki trafiği aksatacak ambulans ve itfaiyelerin geçişlerini aksatacak bir trafik yoğunluğu oluşturacağını da düşünüyoruz. O yüzden akaryakıt istasyonu yapımına tamamen karşı çıkmaktayız. Durdurulması için de elimizden gelen her şeyi yapmayı düşünüyoruz. Bu girişimde bulunanların ise lütfen biraz empati kurmalarını istiyoruz.” ifadelerini kullandı.