GÜLPERİ TİBİN/ EGE’YE BAKIŞ – TİP İzmir İl Örgütü, İZSU Genel Müdürlüğü önünde fahiş su faturalarıyla ilgili basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı, örgüt adına Aslıhan Keleş okudu. Açıklamasında, yerel seçim döneminde İzmir’de su fiyatlarının düşeceğiyle ilgili vaat veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı eleştiren Keleş, vaatlerin yerine getirilmesi çağrısında bulundu. “SEBEP NE?”
Ülke genelinde hissedilen hayat pahalılığıyla birlikte en yüksek su ücretinin İzmir’de ödendiğini belirten Keleş, yerel yönetimi eleştirirken şu ifadeleri kullandı:
“İzmir, ülkenin en yüksek su faturalarının ödendiği şehir. Sebep ne peki? Bu temel ihtiyacı dahi lüks haline getiren nedir diye baktığımızda yerel yönetim tercihleri karşımıza çıkıyor. Tercih diyoruz çünkü belli ki yerel seçimlerden önce su faturalarında indirim yapacağını söyleyenler, bugün seçimi kazanıp o koltuklara oturduklarında vaatlerini bir kenara bıraktılar. Hatta belediyeyi borçla aldık diyerek zam üstüne zam yapıyorlar. Bugün içerisinde bulunduğumuz krizin faturası yine halka kesilirken yöneticiler yerine getirmedikleri vaatler için bir açıklama yapma tenezzülünde dahi bulunmuyorlar.”“YAPAN NASIL YAPIYOR?”
Manisa Büyükşehir Belediyesi’nde, İzmir’in aksine seçim döneminde verilen vaadin yerine getirildiği ve su faturalarında indirim yapıldığını belirten Keleş, “Birçok belediye seçimlerde borçla alındı. Hemen yanı başımızda Manisa Büyükşehir Belediyesi su faturalarında indirim yapılacak deyip bunu halen daha sürdürürken İzmir'deki bu fahiş fatura bedellerinin sebebi nedir açıklanmalıdır. Yapan nasıl yapıyor da biz hala ceremesini çekiyoruz, halka bunun hesabı verilmelidir” diye konuştu.
Keleş, açıklamasına şöyle devam etti:“Su faturaları belirlenirken her haneye asgari bir yaşam sürdürecek kadar su hakkı tanınmalı, ardından gerektiği takdirde katlamalı uygulamaya geçilmeli ancak bunda da zor yaşam koşulları çerçevesinde bir sınır belirlenmelidir. Bunları yapmayıp, hizmetleri düzgünce sağlamayıp bir de ceplerini doldurmaya çalışanlara karşı artık yeter diyoruz. Açlık sınırının 18 bin 978 lira, asgari ücretin ise 17 bin 2 lira olduğu şu zamanda, her gün sefalet ile mücadele ederken bir de yüksek su faturalarıyla emekçi halkın canına mı kastedeceksiniz? Yaşamımızı sürdürmek için en temel haklarımızdan biri olan su hakkımıza ulaşmayı zorlaştıramaz, engelleyemezsiniz.” “İŞ YAPMAYAN YÖNETİMLERİN ENSESİNDEYİZ”Keleş, açıklamasını tamamlarken şunları kaydetti:“Bizler taleplerimizi dile getirmek ve bunu bir çözüme bağlamak için buradayız. Bizler bin bir vaatle seçilip hiçbir iş yapmayan tüm yönetimlerin ensesindeyiz. Sizler ise halkı bilgilendirme sorumluluğunuzu ve verdiğiniz sözleri yerine getirmek zorundasınız. Bu sebeple; Türkiye İşçi Partisi olarak kampanya başlatıyoruz ve ödediği su faturalarından memnun olmayan, zamların kaldırılmasını isteyen ve açıklama bekleyen herkesi kampanyamıza imza vermeye çağırıyoruz.”
Basın açıklamasının sonunda, İzmirliler imza kampanyasına destek vermeye davet edildi, broşürler dağıtıldı.
Ülke genelinde hissedilen hayat pahalılığıyla birlikte en yüksek su ücretinin İzmir’de ödendiğini belirten Keleş, yerel yönetimi eleştirirken şu ifadeleri kullandı:
“İzmir, ülkenin en yüksek su faturalarının ödendiği şehir. Sebep ne peki? Bu temel ihtiyacı dahi lüks haline getiren nedir diye baktığımızda yerel yönetim tercihleri karşımıza çıkıyor. Tercih diyoruz çünkü belli ki yerel seçimlerden önce su faturalarında indirim yapacağını söyleyenler, bugün seçimi kazanıp o koltuklara oturduklarında vaatlerini bir kenara bıraktılar. Hatta belediyeyi borçla aldık diyerek zam üstüne zam yapıyorlar. Bugün içerisinde bulunduğumuz krizin faturası yine halka kesilirken yöneticiler yerine getirmedikleri vaatler için bir açıklama yapma tenezzülünde dahi bulunmuyorlar.”“YAPAN NASIL YAPIYOR?”
Manisa Büyükşehir Belediyesi’nde, İzmir’in aksine seçim döneminde verilen vaadin yerine getirildiği ve su faturalarında indirim yapıldığını belirten Keleş, “Birçok belediye seçimlerde borçla alındı. Hemen yanı başımızda Manisa Büyükşehir Belediyesi su faturalarında indirim yapılacak deyip bunu halen daha sürdürürken İzmir'deki bu fahiş fatura bedellerinin sebebi nedir açıklanmalıdır. Yapan nasıl yapıyor da biz hala ceremesini çekiyoruz, halka bunun hesabı verilmelidir” diye konuştu.
Keleş, açıklamasına şöyle devam etti:“Su faturaları belirlenirken her haneye asgari bir yaşam sürdürecek kadar su hakkı tanınmalı, ardından gerektiği takdirde katlamalı uygulamaya geçilmeli ancak bunda da zor yaşam koşulları çerçevesinde bir sınır belirlenmelidir. Bunları yapmayıp, hizmetleri düzgünce sağlamayıp bir de ceplerini doldurmaya çalışanlara karşı artık yeter diyoruz. Açlık sınırının 18 bin 978 lira, asgari ücretin ise 17 bin 2 lira olduğu şu zamanda, her gün sefalet ile mücadele ederken bir de yüksek su faturalarıyla emekçi halkın canına mı kastedeceksiniz? Yaşamımızı sürdürmek için en temel haklarımızdan biri olan su hakkımıza ulaşmayı zorlaştıramaz, engelleyemezsiniz.” “İŞ YAPMAYAN YÖNETİMLERİN ENSESİNDEYİZ”Keleş, açıklamasını tamamlarken şunları kaydetti:“Bizler taleplerimizi dile getirmek ve bunu bir çözüme bağlamak için buradayız. Bizler bin bir vaatle seçilip hiçbir iş yapmayan tüm yönetimlerin ensesindeyiz. Sizler ise halkı bilgilendirme sorumluluğunuzu ve verdiğiniz sözleri yerine getirmek zorundasınız. Bu sebeple; Türkiye İşçi Partisi olarak kampanya başlatıyoruz ve ödediği su faturalarından memnun olmayan, zamların kaldırılmasını isteyen ve açıklama bekleyen herkesi kampanyamıza imza vermeye çağırıyoruz.”
Basın açıklamasının sonunda, İzmirliler imza kampanyasına destek vermeye davet edildi, broşürler dağıtıldı.