EGE'YE BAKIŞ/ Ege Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Gediz Nehri'ndeki kirliliğe dikkat çekmek ve Ege’nin can damarını zehirleyen kaynakları tespit etmek için başlattığı Gediz Nehri Turunu tamamladı. Gezi sonrası Foça'da düzenlenen basın toplantısı ile Gediz de karşılaşılan sorunları ve çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kısa vadede yapılmasını gerekenleri 12 madde halinde sıraladı.
“BEN ELİMİ TAŞIN ALTINA KOYDUM”
Gediz yolculuğu sırasında 4 doğal felaketi aynı anda gördüklerini ifade eden Soyer, tarımda kullanılan yanlış politikaları eleştirdi. “Ben elimi taşın altına sokmaya karar verdim, Gediz'in kirlenmesini engellemek için ne gerekiyorsa yapacağız” şeklinde konuşan Soyer, 4 günlük Gediz Nehri Turu çerçevesinde sorunları sıraladı. Soyer, "4 günlük 401 kilometrelik Gediz yolculuğumuz bugün son buluyor ve biz 4 gün önce Kütahya'da Murat dağında Kayapınar Şelalesi ile yolculuğumuz başlattık Gediz güzergâhı boyunca eşlik ettik ve Gediz'e döküldüğü noktada birlikteyiz. Gediz İzmir için çok önemli. Çünkü İzmir'in can damarı. Su aldı Gediz havzası ile Türkiye'nin tarımının yüzde 10'unu üreten bir bölge. Dolayısıyla Gediz sadece İzmir için değil, Manisa, Uşak için değil, İstanbul, Ankara için Türkiye için çok önemli. Gediz yolculuğumuz da 4 felaketi birlikte gördük ve yaşadık. İlki iklim değişikliği. İnsan bedeni 37 derece nasıl sağlıklıysa, yerküre de artık hasta. Gezegenimiz 1-1,5 derecelik ısınma ile hastalandı. Yer küre ısındı ve bu nedenle su kaynaklarımız azalıyor. Marmara gölünü gördük yüzde 90'ı kurumu. 10-20 metrede su seçen üreticimiz 300 metreden su çekemez halde. Yarın 400 metreden su bulamam ihtimali var. 500 metreden su bulamayan Konya örneği gözümüzün önünde. BU felakete eşlik eden felakete ise tarım politikalarımız. İklim değişikliğine karşı başka bir tarım planı uygulamamız lazımken biz vahşi su tüketimi olan ürünleri yetiştirmeye devam ediyoruz. Üçüncüsü ise sulama. Su kaynaklarımız bu kadar azalırken hala silajlık mısır üretimi ile binlerce alanda üretim yapıyoruz. Dördüncüsü ise bu kadar sıkıntılı bir tabloya rağmen Gediz'i kirletmeye zehirlemeye devam ediyoruz. Bu böyle devam edemeyecek, etmeyecek. 4 şehirden süzülen Gediz nehrinin sahibi yoktu. Ben elimi taşın altına sokmaya karar verdim ve murat dağından denize döküldüğü noktaya kadar ne yapılması, ne zamana ve nasıl yapılması gerektiği yönündeki tespitlerimiz yaptık ve Gediz'in kirlenmesini engellemek için ne gerekiyorsa yapacağız" diye konuştu
BAŞKA BİR TARIM MÜMKÜN
Göreve geldiğinde “Başka Bir Tarım Mümkün” sloganıyla başlattığı kampanyayı hatırlatan Soyer, "Çok daha güzel günler göreceğiz. Bu karanlık tablo bir kadar değil. Başka bir tarım mümkün. Bizim başka bir tarım mümkün felsefimizin iki temel aksı var. Birinci kuraklık ile mücadele diğeri yoksulluk ile mücadele etmek. Biz bunlarla mücadele ederek yepyeni ürünlerle bu bereketli toprakların bolluk bereket ile geleceğe taşınması mümkün. Biraz önce Menemen'de küçükbaş hayvan hibesi yaptık. Çünkü bu topraklarda küçükbaş hayvancılık silajlık mısır gerektirmiyor. Koyunun keçinin büyümesi için her şey var, üstelik iklim ve doğaya uygun bir tarım yaparak mümkün. Karakılçık buğdayı bugün binlerce dönüm alanlarda yayıldı, buna doğa ile uyumla saz çavdarını ekledik. Bir buçuk metreye uzayan başaklar su gerektirmeyen, yağmurla büyüyen başaklar. Başka bir tarım mümkün ve biz bunu mümkün kıldıkça topraklara bereketini bolluğu iade edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"BU GEDİZ, BU VATAN SAHİPSİZ DEĞİL"
Gediz Nehri’ne yaptığı turla ilgili iktidar partilerinden aldığı 'önce İzmir'e bak' eleştirilerine de yanıt vere Soyer, Gediz Nehri’nin kirlenmesinde sorumlu olanlara “Bu vatan sahipsiz değildir” diyerek isyan etti. Soyer, "Gediz'e giderken bize dediler ki İzmir'i bitirdin de mi Gediz'e gidiyorsun… İzmir'de doğan ve denize dökülen bütün nehirler için çalışmalarımızı yaptık. Bizim irademiz dışında körfezimizi havzamızı zehirleyen Gediz ile başka türlü mücadele edemezdik o yüzden gittik Murat dağına. Çok kısa sürede Gediz'i tertemiz yapacağız ve kirletmelerine mücadele etmeyeceğiz. Turgutlu OSM atıklarının sulama kanalına akıtıyor. Sulama kanalında su var, yanda meyve bahçeleri var, üretici oradan alıyor suyu, tarlasına veriyor. Ancak 10 metre öncesinde OSM'den gelen atık su o suyla birlikte akmaya başlıyor. Vatandaş bilmiyor ki meyvesini sebzesini zehir ile suluyor… Ne gıda güvenliği kalmış ne sağlık kaldı.. Her şeyi bitirmişler. Ne kadar kirleten varsa, hepsi ile ilgili suç duyurularında bulunacağız, davalarımızı açacağız. Bilsinler ki bu Gediz bu vatan sahipsiz değildir" dedi
Soyer, Gediz Nehri’nin kurtarılması için 12 maddede kısa vadede yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
1)Gediz nehrini doğduğu Murat dağı milli park, denize döküldüğü delta ise UNESCO dünya mirası ilan edilmelidir.
2) Marmara gölüne acilen su verilmelidir, biz İBB olarak Ağustos ayında göle can suyu vereceğiz kurutmayacağız.
3) Turgutlu OSM'nin arıtma tesisi derhal yapılması aksi halde kapatılmalı.
4) Gördes havzası madenciliğe acilen kapatılmalıdır.
5) Havzadaki tüm köy tesisler için hemen paket arıtma tesisleri yapılmalıdır
6) Havzadaki tüm kaçak kuyular DİS tarafından kontrole alınmalı, yeni kuyulara izin verilmemelidir.
7) Tarımda havza ölçeğinde ürün planlaması yapılmalıdır. Su tüketmeyen ürünler teşvik edilmelidir.
8) Havzada damla sulamaya geçiş sağlanmalıdır. Demirköprü barajının 100 bin dekarlık sulama alnı bir an önce kapalı sisteme geçirilmelidir
9)Havzası tüm arıtma tesisleri eksiksiz işletilmeli, mevcut tesislerin çalışıp çalışmadığı denetlenmelidir. Düzgün çalıştıran alanların elektriği ücretsiz sağlanmalıdır.
10) Gediz Nehri ve kolları boyunca söğüt ve temizleyici bitkilerin çoğaltılması sağlanmalıdır.
11) Gediz havzasında ki düzensiz katı atık tesislerinin tamamı rehabilite edilmeli.
12) Havzadaki tüm JES salınımları kontrol altına alınmalıdır, düzgün çalışmayan JES'ler kapatılmalıdır.
Gediz Nehri Turu çerçevesinde gezdiği yerlerde karşılaştığı olumsuzluklara değinen Soyer, şunları söyledi:
25 MİLYONLUK PAKET ARITMA TESİSİ
YA 50 GEDİZ TEMİZLENİR YA 1 KANAL İSTANBUL YAPILIR
PIRIL PIRIL TÜRKİYE'Yİ YENİDEN KURACAĞIZ
Toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yanısıra, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Bayraklı belediye Başkanı Serdar Sandal, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar ve CHP Parti Meclisi Üyesi Rıfat Nalbantoğlu katıldı.
“BEN ELİMİ TAŞIN ALTINA KOYDUM”
Gediz yolculuğu sırasında 4 doğal felaketi aynı anda gördüklerini ifade eden Soyer, tarımda kullanılan yanlış politikaları eleştirdi. “Ben elimi taşın altına sokmaya karar verdim, Gediz'in kirlenmesini engellemek için ne gerekiyorsa yapacağız” şeklinde konuşan Soyer, 4 günlük Gediz Nehri Turu çerçevesinde sorunları sıraladı. Soyer, "4 günlük 401 kilometrelik Gediz yolculuğumuz bugün son buluyor ve biz 4 gün önce Kütahya'da Murat dağında Kayapınar Şelalesi ile yolculuğumuz başlattık Gediz güzergâhı boyunca eşlik ettik ve Gediz'e döküldüğü noktada birlikteyiz. Gediz İzmir için çok önemli. Çünkü İzmir'in can damarı. Su aldı Gediz havzası ile Türkiye'nin tarımının yüzde 10'unu üreten bir bölge. Dolayısıyla Gediz sadece İzmir için değil, Manisa, Uşak için değil, İstanbul, Ankara için Türkiye için çok önemli. Gediz yolculuğumuz da 4 felaketi birlikte gördük ve yaşadık. İlki iklim değişikliği. İnsan bedeni 37 derece nasıl sağlıklıysa, yerküre de artık hasta. Gezegenimiz 1-1,5 derecelik ısınma ile hastalandı. Yer küre ısındı ve bu nedenle su kaynaklarımız azalıyor. Marmara gölünü gördük yüzde 90'ı kurumu. 10-20 metrede su seçen üreticimiz 300 metreden su çekemez halde. Yarın 400 metreden su bulamam ihtimali var. 500 metreden su bulamayan Konya örneği gözümüzün önünde. BU felakete eşlik eden felakete ise tarım politikalarımız. İklim değişikliğine karşı başka bir tarım planı uygulamamız lazımken biz vahşi su tüketimi olan ürünleri yetiştirmeye devam ediyoruz. Üçüncüsü ise sulama. Su kaynaklarımız bu kadar azalırken hala silajlık mısır üretimi ile binlerce alanda üretim yapıyoruz. Dördüncüsü ise bu kadar sıkıntılı bir tabloya rağmen Gediz'i kirletmeye zehirlemeye devam ediyoruz. Bu böyle devam edemeyecek, etmeyecek. 4 şehirden süzülen Gediz nehrinin sahibi yoktu. Ben elimi taşın altına sokmaya karar verdim ve murat dağından denize döküldüğü noktaya kadar ne yapılması, ne zamana ve nasıl yapılması gerektiği yönündeki tespitlerimiz yaptık ve Gediz'in kirlenmesini engellemek için ne gerekiyorsa yapacağız" diye konuştu
BAŞKA BİR TARIM MÜMKÜN
Göreve geldiğinde “Başka Bir Tarım Mümkün” sloganıyla başlattığı kampanyayı hatırlatan Soyer, "Çok daha güzel günler göreceğiz. Bu karanlık tablo bir kadar değil. Başka bir tarım mümkün. Bizim başka bir tarım mümkün felsefimizin iki temel aksı var. Birinci kuraklık ile mücadele diğeri yoksulluk ile mücadele etmek. Biz bunlarla mücadele ederek yepyeni ürünlerle bu bereketli toprakların bolluk bereket ile geleceğe taşınması mümkün. Biraz önce Menemen'de küçükbaş hayvan hibesi yaptık. Çünkü bu topraklarda küçükbaş hayvancılık silajlık mısır gerektirmiyor. Koyunun keçinin büyümesi için her şey var, üstelik iklim ve doğaya uygun bir tarım yaparak mümkün. Karakılçık buğdayı bugün binlerce dönüm alanlarda yayıldı, buna doğa ile uyumla saz çavdarını ekledik. Bir buçuk metreye uzayan başaklar su gerektirmeyen, yağmurla büyüyen başaklar. Başka bir tarım mümkün ve biz bunu mümkün kıldıkça topraklara bereketini bolluğu iade edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"BU GEDİZ, BU VATAN SAHİPSİZ DEĞİL"
Gediz Nehri’ne yaptığı turla ilgili iktidar partilerinden aldığı 'önce İzmir'e bak' eleştirilerine de yanıt vere Soyer, Gediz Nehri’nin kirlenmesinde sorumlu olanlara “Bu vatan sahipsiz değildir” diyerek isyan etti. Soyer, "Gediz'e giderken bize dediler ki İzmir'i bitirdin de mi Gediz'e gidiyorsun… İzmir'de doğan ve denize dökülen bütün nehirler için çalışmalarımızı yaptık. Bizim irademiz dışında körfezimizi havzamızı zehirleyen Gediz ile başka türlü mücadele edemezdik o yüzden gittik Murat dağına. Çok kısa sürede Gediz'i tertemiz yapacağız ve kirletmelerine mücadele etmeyeceğiz. Turgutlu OSM atıklarının sulama kanalına akıtıyor. Sulama kanalında su var, yanda meyve bahçeleri var, üretici oradan alıyor suyu, tarlasına veriyor. Ancak 10 metre öncesinde OSM'den gelen atık su o suyla birlikte akmaya başlıyor. Vatandaş bilmiyor ki meyvesini sebzesini zehir ile suluyor… Ne gıda güvenliği kalmış ne sağlık kaldı.. Her şeyi bitirmişler. Ne kadar kirleten varsa, hepsi ile ilgili suç duyurularında bulunacağız, davalarımızı açacağız. Bilsinler ki bu Gediz bu vatan sahipsiz değildir" dedi
Soyer, Gediz Nehri’nin kurtarılması için 12 maddede kısa vadede yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
1)Gediz nehrini doğduğu Murat dağı milli park, denize döküldüğü delta ise UNESCO dünya mirası ilan edilmelidir.
2) Marmara gölüne acilen su verilmelidir, biz İBB olarak Ağustos ayında göle can suyu vereceğiz kurutmayacağız.
3) Turgutlu OSM'nin arıtma tesisi derhal yapılması aksi halde kapatılmalı.
4) Gördes havzası madenciliğe acilen kapatılmalıdır.
5) Havzadaki tüm köy tesisler için hemen paket arıtma tesisleri yapılmalıdır
6) Havzadaki tüm kaçak kuyular DİS tarafından kontrole alınmalı, yeni kuyulara izin verilmemelidir.
7) Tarımda havza ölçeğinde ürün planlaması yapılmalıdır. Su tüketmeyen ürünler teşvik edilmelidir.
8) Havzada damla sulamaya geçiş sağlanmalıdır. Demirköprü barajının 100 bin dekarlık sulama alnı bir an önce kapalı sisteme geçirilmelidir
9)Havzası tüm arıtma tesisleri eksiksiz işletilmeli, mevcut tesislerin çalışıp çalışmadığı denetlenmelidir. Düzgün çalıştıran alanların elektriği ücretsiz sağlanmalıdır.
10) Gediz Nehri ve kolları boyunca söğüt ve temizleyici bitkilerin çoğaltılması sağlanmalıdır.
11) Gediz havzasında ki düzensiz katı atık tesislerinin tamamı rehabilite edilmeli.
12) Havzadaki tüm JES salınımları kontrol altına alınmalıdır, düzgün çalışmayan JES'ler kapatılmalıdır.
Gediz Nehri Turu çerçevesinde gezdiği yerlerde karşılaştığı olumsuzluklara değinen Soyer, şunları söyledi:
"Turgutlu OSM'nin zehir bıraktığı noktayı görünce sorduk… Dediler ki bakanlık 200 bin TL ceza yazdı dedi. Bizim ödediğimiz zararın bedeli 200 bin TL olmaz buna asla izin vermeyeceğiz. Sanayi tesislerinin birçoğunun arıtma tesisleri var ancak çalıştırmıyor. Çünkü elektrik parasından kaçınmak için. Buradan çığlığımı atıyorum. Bizim hayatımız sizin elektrik paranızdan daha ucuz değil."
Bu gezi boyunca gördük ki muhtarlarımız vatandaşlarımız son derece duyarlılık gösteriyorlar. Hepsi bizle yol arkadaşlığı yapmaya hazır. Bizde onların yaptığı tespitlerin videolarını aldık kayıtlarını aldık. Bu mücadeleyi birlikte sürdüreceğiz. Çünkü bu vatan hepimizin.”
25 MİLYONLUK PAKET ARITMA TESİSİ
"Kısa vadede yapılacaklar hakkında birkaç başlık altında söylemek gerekirse; Suç duyurusunda bulacağız ve davalar açacağız. Küçükbaş hayvancılığı özendirmek için Gediz' bölgesinde küçükbaş alımını destekleyeceğiz. Atalık tohumlarla susuz üretim yapan üreticilerin ürünlerini taban fiyatının 3 katına, samanı güncel fiyatının 2 katına almaya taahhüt ediyoruz. Alaşehir çayını temizlemek için 25 milyonluk paket arıtma tesisini yapıyoruz. "
YA 50 GEDİZ TEMİZLENİR YA 1 KANAL İSTANBUL YAPILIR
"Türkiye'de siyasetin dilinin içeriğinin değişmesine ihtiyaç var. Bu yaptığımız şey siyasetin ta kendisidir. Siyaset hayatı dönüştürmekse, evet biz böyle yaparak bu hayatı değiştireceğiz. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ölüme giderken bize cennet vatan bıraktılar. O cennet vatanın nehirler pırıl pırı akıyordu, dağları meraları yemyeşildi… Biz bunları yok ettik zehirledik. Şimdi geriye dönüp onarların mirasına ve geleceğine sahip çıkmak lazım. Siyasetse ise evet siyaseti böyle yapacağız … çünkü milliyetçilik budur, vatanseverlik budur. Siyasette yöneticilerimizi seçeriz ve 5 yıl boyunca bizi olanlar yönetir. Ancak demokrasi 5 yılda bir sandığa gitmek değildir. Çünkü seçtiğimizi yöneticilerin tercihleri ile yönetiliriz ve bu bazen bizim içimize sinmez. Gediz'in temizlenmesindeki maliyet 1 milyar 500 bin tl civarında ancak yöneticilerimizin iradesi var Kanal İstanbul yapacağız diye... Kanal İstanbul'un maliyeti 75 milyar TL.. Siz 50 tane Gediz temizleyebilirsiniz ya da 1 kanal İstanbul yapabilirsiniz. Biz diyoruz ki önce Gediz temizlenecek. Biz beraber kurtulacağız."
PIRIL PIRIL TÜRKİYE'Yİ YENİDEN KURACAĞIZ
"İlk gün Kayapınar şelalesini gördüğümde beynimde bir şimşek çaktı, bütün güzergah boyunca şunu aklımdan geçirdim, eğer biz kirletmez ve zehirlemezsek, gümbür gümbür Gediz'i eski haline geri getirecek ve İzmir Körfezini temizlemeye devam edecek. Doğanın kendini yenileme ve temizle gibi huyu var. Hiç üzülmeyin içine düştüğümüz hepimiz kahreden sistemi hep birlikte değiştirecek ve pırıl pırıl Türkiye'yi yeniden kuracağız. Gediz bizim atalarımızdan miras kaldı, torunlarımıza bırakacağız."
Toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yanısıra, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Bayraklı belediye Başkanı Serdar Sandal, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar ve CHP Parti Meclisi Üyesi Rıfat Nalbantoğlu katıldı.