Amerika Birleşik Devletleri yıllarca "Güvenliğimize tehlike oluşturan, tehdit eden tüm oluşumlara, yapılara karşıyız" der durur. Her hareketi, her operasyon düşüncesi altında şu sözcük yatar: "Amerikan halkının can ve mal güvenliği önemlidir.’’ Tabi ki her dünya devleti gibi, ABD’nin de can ve mal güvenliğini sağlaması, koruması normaldir ve de doğrudur. Lakin madalyonun diğer yüzüne baktığımızda ABD’nin bu sözlü savunmalarının arkasından hep operasyon hareketleri, hep psikolojik savaş, hep ben yaparım, bilirim, çıkar hegemonyası.
Dün yardım ediyorlardı, bugün askeri eğitim vermektedirler..
Suriye içinde terör örgütü YPG’ye araç mühimmat, silah yardımı yaptığı açıktan ortaya çıktı çıkmasına gel gör ki; Amerika sessizliğini hala korumakta hala inkar etmektedir. ABD’ nin kendi sınırlarından binlerce, on binlerce kilometre uzakta Amerikan halkının güvenliği için Suriye’de, Irak’ta operasyon yapıyorlar. Gözlerinin önünde, burun diplerinde PKK, DEAŞ, YPG GİBİ TERÖR örgütlerince Türkiye’ye terör saldırılarını görmezden geldikleri ortada. Daha ötesi yakın zamanda ABD askerlerinin Suriye’de bulunan PKK’nın kolu YPG’nin silahlı örgütüne destek verdikleri ve kutlama eğitim alanlarında olmaları mıdır? ABD’nin can ve mal güvenliği. Düne kadar lojistik destek, silah yardımı yapılıyor diye basında halk arasında konuşulan gerçekler, şimdi ise yardımı geçtiler direk terör örgütü elamanlarına askeri eğitim vermektedirler..
Soruyorum! "Basına yansıyan, Terör örgütü canileriyle boy, boy resimler, canileri eğitmeleri, eğitimlerine katılmaları mıdır? Amerika’nın can ve mal güvenliğini korumak.
ABD’nin silahları PKK’da ve uzantısı YPG‘de..
Türkiye Fırat Kalkanı operasyonu ile IŞİD ’in elinde ki toprakları geri alıp, asıl sahiplerine iade etti. Bölgede kalıcı olmadığını da önceden açıklamıştı ve dediğini de yaptı. Ama “müttefikimiz” ABD ise teröriste kalkan olmayı hala tercih etmektedir. Kuzey Irak’taki Kandil’in yıllardır Türkiye için nasıl bir tehlike olduğunu bilmesine rağmen şimdi Suriye topraklarında Türkiye’nin geleceğini ve toprak bütünlüğünü tehdit edecek ve binlerce insanın ölümüne yol açacak bir planı uyguluyor. Nitekim PKK/YPG sınır karakollarımıza saldırı düzenliyor. Üstelik bunu da ABD’nin verdiği silahlarla yapıyor.
Amerika’nın psikolojik savaş verme çabası..
Kaç aydır basında yer alan ABD askerleri ile PKK/PYD terör örgütü elamanlarının resim kareleri. Açıkçası şaşırmadım, şaşırmam da.Çünkü yıllarca bilinen ve beklenilen bir durum du..
Amerika askerlerinin, terör örgütleriyle iç içe , el ele, vermeleri yeni bir şey değildir. Ama, bu sefer PKK/YPG sınırdaki karakollarımıza saldırılar düzenliyor. Üstü üstüne bunu da ABD’nin vermiş olduğu ağır silahlarla yapıyorlar. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Afganistan, Küba, Vietnam, Lübnan, İsrail-Mısır savaşlarında psikolojik savaşın çok çeşitli olarak kullanıldığını okuduk duyduk. Şimdi de Suriye, Irak üzerinde oynanan oyunlar. Daha sonrası yakın zamanda İran’a göndermeler. Psikolojik savaşın kullandığı ve en büyük etkisinin olduğu bilinen diğer bir savaş ise Körfez Savaşıdır. ABD'nin ortadoğuda tek amacı var; ''O da aman petrol canım petrol.'' dür.
Hedef koridoru geniş tutmaktır, yaymak , yayılmaktır..
Neden? Niçin? Amerika bu kadar istekli derseniz;
Amerika’nın tek bir amacı vardır. O da şudur;
Suriye’nin bölünmesini sağlamak. PKK/PYD kontrolünde Irak’tan başlayarak Türkiye’nin tüm güney sınırı boyunca bir “terör koridoru” oluşturmak. Amaç Suriye’nin bölünmesi sağlamaktır. PKK/PYD kontrolünde Irak’tan başlayarak Türkiye’nin tüm güney sınırı boyunca bir “terör koridoru” oluşturmak. Hatta bu koridoru olduğunca uzun tutmaktır.
Rusya ikili oynamaya devam etmektedir.
Rusya ne hikmetse PYD' nin bir terör örgütü gurubu olduğunu şu ana kadar kabul etmedi. Çünkü, Rusya her zaman için Amerika ile danışıklı dönüşümlü bir dış politika işlemiştir, izlemeye de devam etmektedir. Altında yatan nedeni ise Ortadoğu ‘ya silah satma tüccarlığından vazgeçmeyecektir.
Kirli oyunlar..
Maşa olarak kullanılan, terör örgütlerince ülkemiz üzerinde kirli senaryolar oynanmaktadır. Lübnan Mısır , Irak ,Suriye, Libya üzerinde oynanan, kirli oyunlar ülkemiz üzerinde de oynanmaya çalışılıyor. Amerika'nın başından Ortadoğu' da Terör Örgütlerine lojistik destek sağlayan sağ- gösterip -sol vuran , sadece demokrasi ,insan hakları safsatalarıyla güzelim ülkemi karanlığa sözde sürmek istiyorlar. Devletimizin, Dış politikada atığı sağlam adımlar, terör örgütlerine operasyonları Kerkük –Musul konusunda ki duruşu, sınırlarını koruma ve kollama kararlılığı küresel dış güçleri olduğunca korkutmuş olmalı ki; Teröre ve örgütlerine sarılmış durumdalar.Tabiki; Beyhude, nafile, oyunlar.
Teröre, dört elle sarıldılar.
Provokatör güçler, ülkeler kışkırttılar geziyi başaramadılar. FETÖ’ cü darbeyi ,işgali başaramadılar. Kardeşliğimizi bozamadılar, mezhepsel çatışma yaratamadılar, ekonomiyi etkileyemediler. Teröre, dört elle sarıldılar. Şunu bilmezler ki ; Bu ülkenin her evladı Türk’üyle, Kürdiyle, Ailevisiyle, Sunisiyle, Çereziyle, Lazıyla, Boşnakıyla, Gürcüsüyle canını vatanı için vermeye dünden hazır. Her Türk evladının kanında, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kanında, damarında Vatan aşkı, sevdası her daim dolaştığını unutuyorlar. Çanakkale ruhunu unutarak, Osmanlı ruhunu unutarak belki de bu akıl, almaz, şovmen cesareti göstermektedirler.
Daha insancıl olunamaz mı?
Dünyamız da saatte 500, yılda yaklaşık 2,5 milyon çocuğun açlıktan öldüğü bir yaşamda; İhtiyaç sahibi fakir ülkelere, açılıkla savaşan ülkelere, modern yaşam, adı altında, silahla sözde demokrasi götürme iyiliğinde bulunan Amerika ve bir takım batılı ülkeler ne kadar gelişmişler? Akıl da, vicdan da insanlıkta. Modern yaşamı götürmeden, silah tüccarlığı yapmadan, dünya barışına, normal insan gibi yaşamı sağlamak, götürmek daha doğru, daha akılcı olmaz mı? Daha insancıl olunamaz mı? Birer melek, masum dünya çocuklarının bu anlamsız, isimsiz, çıkar savaşlarında ki, ABD vb. Silah tüccarı ülkelerin, silahlarıyla ölümlerinden vicdanları nasıl rahat, ve nasıl rahat edecek merak ediyorum..
Sosyolog/Yazar
Gökhan İlhan
Dün yardım ediyorlardı, bugün askeri eğitim vermektedirler..
Suriye içinde terör örgütü YPG’ye araç mühimmat, silah yardımı yaptığı açıktan ortaya çıktı çıkmasına gel gör ki; Amerika sessizliğini hala korumakta hala inkar etmektedir. ABD’ nin kendi sınırlarından binlerce, on binlerce kilometre uzakta Amerikan halkının güvenliği için Suriye’de, Irak’ta operasyon yapıyorlar. Gözlerinin önünde, burun diplerinde PKK, DEAŞ, YPG GİBİ TERÖR örgütlerince Türkiye’ye terör saldırılarını görmezden geldikleri ortada. Daha ötesi yakın zamanda ABD askerlerinin Suriye’de bulunan PKK’nın kolu YPG’nin silahlı örgütüne destek verdikleri ve kutlama eğitim alanlarında olmaları mıdır? ABD’nin can ve mal güvenliği. Düne kadar lojistik destek, silah yardımı yapılıyor diye basında halk arasında konuşulan gerçekler, şimdi ise yardımı geçtiler direk terör örgütü elamanlarına askeri eğitim vermektedirler..
Soruyorum! "Basına yansıyan, Terör örgütü canileriyle boy, boy resimler, canileri eğitmeleri, eğitimlerine katılmaları mıdır? Amerika’nın can ve mal güvenliğini korumak.
ABD’nin silahları PKK’da ve uzantısı YPG‘de..
Türkiye Fırat Kalkanı operasyonu ile IŞİD ’in elinde ki toprakları geri alıp, asıl sahiplerine iade etti. Bölgede kalıcı olmadığını da önceden açıklamıştı ve dediğini de yaptı. Ama “müttefikimiz” ABD ise teröriste kalkan olmayı hala tercih etmektedir. Kuzey Irak’taki Kandil’in yıllardır Türkiye için nasıl bir tehlike olduğunu bilmesine rağmen şimdi Suriye topraklarında Türkiye’nin geleceğini ve toprak bütünlüğünü tehdit edecek ve binlerce insanın ölümüne yol açacak bir planı uyguluyor. Nitekim PKK/YPG sınır karakollarımıza saldırı düzenliyor. Üstelik bunu da ABD’nin verdiği silahlarla yapıyor.
Amerika’nın psikolojik savaş verme çabası..
Kaç aydır basında yer alan ABD askerleri ile PKK/PYD terör örgütü elamanlarının resim kareleri. Açıkçası şaşırmadım, şaşırmam da.Çünkü yıllarca bilinen ve beklenilen bir durum du..
Amerika askerlerinin, terör örgütleriyle iç içe , el ele, vermeleri yeni bir şey değildir. Ama, bu sefer PKK/YPG sınırdaki karakollarımıza saldırılar düzenliyor. Üstü üstüne bunu da ABD’nin vermiş olduğu ağır silahlarla yapıyorlar. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Afganistan, Küba, Vietnam, Lübnan, İsrail-Mısır savaşlarında psikolojik savaşın çok çeşitli olarak kullanıldığını okuduk duyduk. Şimdi de Suriye, Irak üzerinde oynanan oyunlar. Daha sonrası yakın zamanda İran’a göndermeler. Psikolojik savaşın kullandığı ve en büyük etkisinin olduğu bilinen diğer bir savaş ise Körfez Savaşıdır. ABD'nin ortadoğuda tek amacı var; ''O da aman petrol canım petrol.'' dür.
Hedef koridoru geniş tutmaktır, yaymak , yayılmaktır..
Neden? Niçin? Amerika bu kadar istekli derseniz;
Amerika’nın tek bir amacı vardır. O da şudur;
Suriye’nin bölünmesini sağlamak. PKK/PYD kontrolünde Irak’tan başlayarak Türkiye’nin tüm güney sınırı boyunca bir “terör koridoru” oluşturmak. Amaç Suriye’nin bölünmesi sağlamaktır. PKK/PYD kontrolünde Irak’tan başlayarak Türkiye’nin tüm güney sınırı boyunca bir “terör koridoru” oluşturmak. Hatta bu koridoru olduğunca uzun tutmaktır.
Rusya ikili oynamaya devam etmektedir.
Rusya ne hikmetse PYD' nin bir terör örgütü gurubu olduğunu şu ana kadar kabul etmedi. Çünkü, Rusya her zaman için Amerika ile danışıklı dönüşümlü bir dış politika işlemiştir, izlemeye de devam etmektedir. Altında yatan nedeni ise Ortadoğu ‘ya silah satma tüccarlığından vazgeçmeyecektir.
Kirli oyunlar..
Maşa olarak kullanılan, terör örgütlerince ülkemiz üzerinde kirli senaryolar oynanmaktadır. Lübnan Mısır , Irak ,Suriye, Libya üzerinde oynanan, kirli oyunlar ülkemiz üzerinde de oynanmaya çalışılıyor. Amerika'nın başından Ortadoğu' da Terör Örgütlerine lojistik destek sağlayan sağ- gösterip -sol vuran , sadece demokrasi ,insan hakları safsatalarıyla güzelim ülkemi karanlığa sözde sürmek istiyorlar. Devletimizin, Dış politikada atığı sağlam adımlar, terör örgütlerine operasyonları Kerkük –Musul konusunda ki duruşu, sınırlarını koruma ve kollama kararlılığı küresel dış güçleri olduğunca korkutmuş olmalı ki; Teröre ve örgütlerine sarılmış durumdalar.Tabiki; Beyhude, nafile, oyunlar.
Teröre, dört elle sarıldılar.
Provokatör güçler, ülkeler kışkırttılar geziyi başaramadılar. FETÖ’ cü darbeyi ,işgali başaramadılar. Kardeşliğimizi bozamadılar, mezhepsel çatışma yaratamadılar, ekonomiyi etkileyemediler. Teröre, dört elle sarıldılar. Şunu bilmezler ki ; Bu ülkenin her evladı Türk’üyle, Kürdiyle, Ailevisiyle, Sunisiyle, Çereziyle, Lazıyla, Boşnakıyla, Gürcüsüyle canını vatanı için vermeye dünden hazır. Her Türk evladının kanında, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kanında, damarında Vatan aşkı, sevdası her daim dolaştığını unutuyorlar. Çanakkale ruhunu unutarak, Osmanlı ruhunu unutarak belki de bu akıl, almaz, şovmen cesareti göstermektedirler.
Daha insancıl olunamaz mı?
Dünyamız da saatte 500, yılda yaklaşık 2,5 milyon çocuğun açlıktan öldüğü bir yaşamda; İhtiyaç sahibi fakir ülkelere, açılıkla savaşan ülkelere, modern yaşam, adı altında, silahla sözde demokrasi götürme iyiliğinde bulunan Amerika ve bir takım batılı ülkeler ne kadar gelişmişler? Akıl da, vicdan da insanlıkta. Modern yaşamı götürmeden, silah tüccarlığı yapmadan, dünya barışına, normal insan gibi yaşamı sağlamak, götürmek daha doğru, daha akılcı olmaz mı? Daha insancıl olunamaz mı? Birer melek, masum dünya çocuklarının bu anlamsız, isimsiz, çıkar savaşlarında ki, ABD vb. Silah tüccarı ülkelerin, silahlarıyla ölümlerinden vicdanları nasıl rahat, ve nasıl rahat edecek merak ediyorum..
Sosyolog/Yazar
Gökhan İlhan