Hande Turan-Ege'ye Bakış/ İzmir'in çeşitli ilçelerinde sahte içki içtikleri iddia edilen çok sayıda kişi, mide bulantısı ve görme kaybı şikayetleriyle rahatsızlanarak hastanelere kaldırılmıştı. Sahte alkol yüzünden hayatını kaybedenlerin sayısı 17’ye çıktı, 18 kişinin ise tedavisi sürüyor. Ülke genelinde ölüm sayısının 44'e yükselmesiyle, kaçak alkol satışlarının kaynağının iktidarın yanlış polikaları olduğu yönünde tartışmalar sürüyor. Son olarak Ekim 2018 yılında kaçak alkol üretimiyle ilgili olarak dönemin İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu'ya soru önergesi veren CHP İzmir Milletvekili kamil okyay sındır konunun detaylı incelenmesi yönünde uyarılarda bulunduğunu ifade etti. Sındır, üretim denetimi, fiyat politikası ve piyasa denetiminin doğrudan ülkeyi yönetenlerin asli sorumluluğu olduğuna dikkat çekti.
“İKTİDAR TEŞVİK EDİYOR”Siyasal iktidarın uyguladığı yanlış politika sonucu kaçak alkol üretimi ve özellikle metil alkol kullanımı nedeniyle çok sayıda vatandaşın yaşamını yitirmesinin politik bir sonuç olduğunu ifade eden Sındır, “Vatandaşın ihtiyaç duyduğu tüketim malzemesini, satın alma gücünün çok üzerinde ve çok pahalı yaparsanız, onun kaçak noktasının aramak noktasında teşvik etmiş olursunuz. Alkole getirilen vergi ve zam uygulamaları maalesef hiç arzu etmediğimiz şekilde kaçak yollardan üretime sebep oluyor. Bu sebeple bir takım rahatsızlıklar ve ölüme giden hastalıklar ortaya çıkıyor. Maalesef bu yanlış politikanın bir sonucudur. Burada yapılması gereken bu tüketim malzemelerinin fiyatlarını makul bir düzeye getirmek ve içki üretimini sıkı bir şekilde denetlemek” diye konuştu.“YASAL YOLLARLA ÜRETİLENDE BİLE SAĞLIKLI DENETİM YOK”Üretim denetimi, fiyat politikası ve piyasa denetiminin doğrudan ülkeyi yönetenlerin asli sorumluluğu olduğunu kaydeden Sındır, “Bu sorun daha öncede yaşandı. Ekim 2018 yılında o dönemin ve halen İç İşleri Bakanı görevinde olan Süleyman Soylu'ya dikkat çekici bir soru önergesi verdik. Bu soruları özellikle yönelttik. Ancak son dönemlerde yine kaçak alkol sebebiyle hayatını kaybeden vatandaşlarımızın olduğunu görmek bunun önemsenmediğini ve denetiminin iyi yapılmadığını göstergesidir. Bunun önlemini alıp uygulamaya koymak bandrol denetimi ve içkilerin üretiminin kontrolü çok önemli hususlar. Sadece kaçak alkolle mücadele değil, yasal yollarla üretilen alkollü içkilerin de üretiminde kullanılan malzemelerin denetlenmesi gerekiyor. Bu malzemelerin dahi sağlıklı bir şekilde denetlediği kanaatinde değilim” dedi.“FİYATLA TÜKETİMİ DÜŞÜRMEK YANLIŞ BİR POLİTİKA”AK Parti'nin 2003 yılında iktidara geldiği ilk anda yaptığı alkol ve içki piyasasını özelleştirme düzenlemesinin ardından özelleştirilen piyasada ÖTV ve KDV oranlarını yükselterek merdiven altı üretimi cesarretlendiren ve daha karlı bir duruma getiren karar süreçlerini yaşadıklarını aktaran Sındır, “Bu kararların sonucunu bugün görüyoruz. Ne yaparsak yapalım, kolluk güçlerimiz ne kadar gayretli bir şekilde uğraşırsa uğraşsın; densiz, cahilin ve hatta alçağın biri çıkıyor bilmeden ölüme götürecek bir üretimi yapabiliyor. Sadece etil alkol meselesi değil, etil alkol tüketilen alkollü içeçeklerde de kullanılır. Metil alkol ise daha çok petrokimyasal bir üründür. Metil alkolün insan sağlığına öldürücü etkisi vardır. Bunları dahi bilmeden yapılan merdiven alltı üretim ülkeyi bu noktaya kadar getirdi. Piyasada talebi yüksek olan veya tüketim alışkanlığı olan bir ürünün fiyatını ne kadar arttırsanız o ürünün merdiven altı kaçak satışını teşvik etmiş olursunuz. O kaçakçıları cesaretlendirmiş olursunuz. İnsanları bu alışkanlıktan uzak tutmak için fiyatla tüketimi düşürmek doğru bir yöntem değil. Sonuçları ölümle sonuçlanabiliyor. Asıl olan eğitim eğitim eğitim..” dedi.
“İKTİDAR TEŞVİK EDİYOR”Siyasal iktidarın uyguladığı yanlış politika sonucu kaçak alkol üretimi ve özellikle metil alkol kullanımı nedeniyle çok sayıda vatandaşın yaşamını yitirmesinin politik bir sonuç olduğunu ifade eden Sındır, “Vatandaşın ihtiyaç duyduğu tüketim malzemesini, satın alma gücünün çok üzerinde ve çok pahalı yaparsanız, onun kaçak noktasının aramak noktasında teşvik etmiş olursunuz. Alkole getirilen vergi ve zam uygulamaları maalesef hiç arzu etmediğimiz şekilde kaçak yollardan üretime sebep oluyor. Bu sebeple bir takım rahatsızlıklar ve ölüme giden hastalıklar ortaya çıkıyor. Maalesef bu yanlış politikanın bir sonucudur. Burada yapılması gereken bu tüketim malzemelerinin fiyatlarını makul bir düzeye getirmek ve içki üretimini sıkı bir şekilde denetlemek” diye konuştu.“YASAL YOLLARLA ÜRETİLENDE BİLE SAĞLIKLI DENETİM YOK”Üretim denetimi, fiyat politikası ve piyasa denetiminin doğrudan ülkeyi yönetenlerin asli sorumluluğu olduğunu kaydeden Sındır, “Bu sorun daha öncede yaşandı. Ekim 2018 yılında o dönemin ve halen İç İşleri Bakanı görevinde olan Süleyman Soylu'ya dikkat çekici bir soru önergesi verdik. Bu soruları özellikle yönelttik. Ancak son dönemlerde yine kaçak alkol sebebiyle hayatını kaybeden vatandaşlarımızın olduğunu görmek bunun önemsenmediğini ve denetiminin iyi yapılmadığını göstergesidir. Bunun önlemini alıp uygulamaya koymak bandrol denetimi ve içkilerin üretiminin kontrolü çok önemli hususlar. Sadece kaçak alkolle mücadele değil, yasal yollarla üretilen alkollü içkilerin de üretiminde kullanılan malzemelerin denetlenmesi gerekiyor. Bu malzemelerin dahi sağlıklı bir şekilde denetlediği kanaatinde değilim” dedi.“FİYATLA TÜKETİMİ DÜŞÜRMEK YANLIŞ BİR POLİTİKA”AK Parti'nin 2003 yılında iktidara geldiği ilk anda yaptığı alkol ve içki piyasasını özelleştirme düzenlemesinin ardından özelleştirilen piyasada ÖTV ve KDV oranlarını yükselterek merdiven altı üretimi cesarretlendiren ve daha karlı bir duruma getiren karar süreçlerini yaşadıklarını aktaran Sındır, “Bu kararların sonucunu bugün görüyoruz. Ne yaparsak yapalım, kolluk güçlerimiz ne kadar gayretli bir şekilde uğraşırsa uğraşsın; densiz, cahilin ve hatta alçağın biri çıkıyor bilmeden ölüme götürecek bir üretimi yapabiliyor. Sadece etil alkol meselesi değil, etil alkol tüketilen alkollü içeçeklerde de kullanılır. Metil alkol ise daha çok petrokimyasal bir üründür. Metil alkolün insan sağlığına öldürücü etkisi vardır. Bunları dahi bilmeden yapılan merdiven alltı üretim ülkeyi bu noktaya kadar getirdi. Piyasada talebi yüksek olan veya tüketim alışkanlığı olan bir ürünün fiyatını ne kadar arttırsanız o ürünün merdiven altı kaçak satışını teşvik etmiş olursunuz. O kaçakçıları cesaretlendirmiş olursunuz. İnsanları bu alışkanlıktan uzak tutmak için fiyatla tüketimi düşürmek doğru bir yöntem değil. Sonuçları ölümle sonuçlanabiliyor. Asıl olan eğitim eğitim eğitim..” dedi.