Son yıllarda Türkiye'de sayısı gittikçe artan Suriyeli mülteci sorunu hala devam ediyor. Mülteci nüfus yoğunluğunun fazla olduğu illerden biri olan İzmir'de de 146 bin 560 Suriyeli yaşıyor. Bu sayının neredeyse yarısını çocuklar oluşturuyor. Peki İzmir'de yaşayan bu çocuklar nerede? Suriyeli çocukların İzmir'e adaptasyonu ve özellikle kız çocuklarının önündeki erken evlilik riskiyle ilgili olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi toplumsal cinsiyet komisyonu Başkanı nilay kökkılınç ve İzmir Mültecilerle Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Avukat İrem Geçmez Ege'ye Bakış'a konuştu.
Hande Turan- Ege'ye Bakış
Mülteciler Derneği’nin en son yayınladığı rapora göre ülkemizde Şubat ayında 3 milyon 585 bin 209 Suriyeli bulunuyor. Bu rakamın 1 milyon 927 bin 609’unu erkekler oluştururken, 1 milyon 658 bin 140’ı ise kadın. Ancak rakamlardaki en önemli nokta Suriyeliler arasındaki 18 yaş altı nüfus. Rapora göre 18 yaş altı toplam 1 milyon 660 bin 581 Suriyeli mevcut. Bu rakamın 519 bin 130’u 5-9 yaş aralığında yer alırken, 0-4 yaş arasında ise 481 bin 243 çocuk bulunmakta. İki yaş aralığı toplandığında Türkiye’de 9 yaş ve altı 1 milyon 373 bin Suriyeli olduğu anlaşılıyor.
Türkiye’de ve İzmir'de yaşayan Suriyeli çocukların eğitiminde başta dil engeli olmak üzere, baş edilmesi gereken bir çok sorun var. Dil sorunu, okullara kayıt sırasında yaşanan sorunlar, geçici eğitim merkezlerinin kapatılmasının ardından bazı öğrencilerin ara sınıflardan başlatılmasından kaynaklanan sorunlara dönüşüyor. Özellikle kız çocuklarının okula kayıt yaptırmaları başta olmak üzere, Suriyeli ailelerin çocuklarını okula göndermelerini güçleştiren sebeplerin araştırılması gerekiyor.
Hem kültürel hem de maddi sebepler
Suriye genelinde zorunlu eğitim 8. sınıfa kadar ve başarılı olanlar dışında lise çağına gelen çocukların birçoğu okulu terk ediyor. Suriye’de yaygın olan kız çocukların erken evlendirilmesi geleneğinden dolayı özellikle Suriyeli kız çocuklarının birçoğu okulu yarıda bırakıyor. Suriyeli erkek çocukları ise içinde bulundukları maddi zorluklardan dolayı aileleri tarafından çalışmaya yönlendiriliyor. Birçok ailenin çocuklarını okullara göndermeme nedenlerinden biri de özellikle büyükşehirlerde ulaşım giderlerinin yüksek olması ve ailelerin bunu karşılamaya gücünün yetmemesi.
Erken evliliklerin önüne eğitimle geçilebilir
Ülkemize gelen mültecilerin geldiği ülkeleri değerlendirdiğimizde kadınların genel olarak bir insan olarak değer görmediği, kız çocuklarının çocukluğunu yaşayamadığı ve erken çocukluk döneminden itibaren evliliğe hazırlandığını hatırlatan İzmir Mültecilerle Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Avukat İrem Geçmez, “İçinde bulundukları kültürde bir kadın olarak değer sahibi olmaları ve kendi hayatları bakımından gerekli kararları kendi başlarına almaları söz konusu olamıyor çoğu zaman. Erken evlilik de bu konuların en önemlilerinden biri. Kız çocuklarının okula gitmesi erken yaşta evliliklerin azaltılmasında bir çözüm olabilir. Ancak, okullarda çocukların yaşadığı dil problemleri, kapasite sorunu ve bürokratik engeller gibi çocukların okullara kayıtlarında yaşanan sorunlar, akran zorbalığı, karma eğitim gibi kendi kültürlerine aykırı olduğunu düşündükleri eğitim sistemi ve ailelerin çocuklarının eğitimini finanse edebilecek durumlarının olmaması gibi sorunlar nedeniyle çocuklar okula gidemiyor ve bazen de kendileri gitmek istemiyor.” diye konuştu.
Mültecilere temel haklarını anlatıyoruz
İzmir Mülteci Derneği olarak mülteci kadınlar ve kız çocukları ile odak grup toplantıları yaptıklarını ifade eden Geçmez, “ Bu toplantılarda, mültecilerin ülke içerisinde sahip oldukları haklar, erken yaşta evlilik gibi kendi kültürleri içerisinde normal kabul ettikleri ancak Türkiye’de suç sayılan durumlar, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve herhangi bir şiddet durumu ile ya da başka sorunlarla karşılaştıklarında kendileri başvurabilecekleri kurum ve kuruluşlar gibi temel konularda bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz. Yine tespit ettiğimiz suçlarla ilgili suç duyurusunda bulunabiliyor ya da kişilerin bu şekilde adalete erişmelerinde yardımcı olabiliyoruz. Kanundan kaynaklı haklarına erişme konusunda zorluk yaşayan mültecilerin bu haklara erişimini sağlayabilmek için gerekli yerlerle iletişime geçerek bu sorunları ortadan kaldırmaya çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.
Ulusal ve Uluslararası hükümler konusunda bilinçlenmeliler
Mülteci çocukların, öncelikle çocuk oldukları için özel bir değerlendirmeye tabii olmamalarından kaynaklı yaşadıkları bir sorunda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı birimlere başvurulamıyor ancak İl Göç İdaresi Müdürlükleri’ne başvuru yapılabildiğinin altını çizen Geçmez, “Çocuklar ve kadınlar bakımından bu tür konularda kurumlar arası işbirliği yapılmalı ve doğru birimlere yönlendirilmelidir. Yine okullarda mevcut sorunların çözümü ve okullaşma oranının arttırılması için mülteciler açısından kolaylaştırıcı bir politikanın oluşturulması, mülteci çocuklara yönelik ayrımcılığın, akran zorbalığının önüne geçilmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra erken evliliklerin ve toplumsal cinsiyet temelli şiddetin önüne geçilebilmesi için İstanbul Sözleşmesi, CEDAW, Türk Ceza Kanunu, 6284 sayılı kanun gibi ulusal ve uluslararası mevzuat hükümleri bakımından bilgilendirme çalışmalarının yapılması ve bu kanunların mülteciler bakımından da uygulanması gerekmektedir. Şu an erken yaşta evlilik durumunun tespiti halinde hakimlerin ve savcıların tutumları farklılık göstermekte. Bu tür durumların da önüne geçilmesi için gerekli çalışmaların yapılması gerekiyor.” diye konuştu.
Göç ve Uyum Komisyonu gerekli önergeleri sunacak
İzmir'in coğrafi konumu bakımından son derece önemli bir Batı kenti olduğunun altını çizen İzmir Büyükşehir Belediyesi Toplumsal Cinsiyet Komisyonu Başkanı Nilay Kökkılınç, İzmir'in bu konumdan kaynaklı hem iç hem de dış göçe çok açık bir kent olduğunu ifade etti..İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bu ay çalışmalarına başlayacak olan Göç ve Uyum Komisyonu'nun meclis toplantılarında mülteci sorunlarıyla ilgili olarak gerekli önergeleri sunacaklarını belirten Kökkılınç “Yerelde mahalle mahalle tespitler yapılacak. Bununla ilgili Büyükşehir Belediyesi kendi yetki alanına giren konularda katkı sunacak. Tabiiki adaptasyon ve uyum çok önemli, zaten bu bir insan hakkı. Öncelikle kadın erkek diye ayırmadan değerlendirmek gerekiyor fakat tabi ki kız çocukları için pozitif ayrımcılık tanıyıp, erken evliliklerin önüne geçmek ve topluma kazandırmak son derece mühim. Büyükşehir Belediyesi bunun için elinden geleni yapacak. Sosyal Projeler Daire Başkanlığı'nın sosyal hizmetler adı altında yapmış olduğu çalışmalar vardı. Artık alanı belli bir şekilde ayrılmış olarak uzman kişilerce bu çalışmalar yürütülecek” diye konuştu.
Aileleri ikna sürecinde işbirliği önemli
İzmir'de yaşayan ve çocuklarını okula göndermeyen ailelerle birebir bilinçlendirme ve ikna sürecinin sosyologlarla, psikologlarla ve eğitimcilerle yürütüleceğinin altını çizen Kökkılınç, “Aynı zamanda Sivil Toplum Örgütleri'nin de katkısı alınacak. Bu çerçevede elden geldiğinde bu insanların buraya uyumu için çaba sarf edilecek. Bu konunun medyada yer bulması önemliydi. Özellikle şimdi sınırlarımızdan geçen, hem gelen hem de giden göçmenlerin de yaşadığı sıkıntıları olduğunu görünce bunun ne kadar önemli bir insan hakkı olduğunu görüyoruz. Her yönüyle dış politikada da iç politikada da çok önemli bir sorun. Bu anlamda biz de Büyükşehir Belediyesi olarak elimizden gelen her şeyi insanı boyutlarıyla yapmaya hazırız.” diye konuştu.
Hande Turan- Ege'ye Bakış
Mülteciler Derneği’nin en son yayınladığı rapora göre ülkemizde Şubat ayında 3 milyon 585 bin 209 Suriyeli bulunuyor. Bu rakamın 1 milyon 927 bin 609’unu erkekler oluştururken, 1 milyon 658 bin 140’ı ise kadın. Ancak rakamlardaki en önemli nokta Suriyeliler arasındaki 18 yaş altı nüfus. Rapora göre 18 yaş altı toplam 1 milyon 660 bin 581 Suriyeli mevcut. Bu rakamın 519 bin 130’u 5-9 yaş aralığında yer alırken, 0-4 yaş arasında ise 481 bin 243 çocuk bulunmakta. İki yaş aralığı toplandığında Türkiye’de 9 yaş ve altı 1 milyon 373 bin Suriyeli olduğu anlaşılıyor.
Türkiye’de ve İzmir'de yaşayan Suriyeli çocukların eğitiminde başta dil engeli olmak üzere, baş edilmesi gereken bir çok sorun var. Dil sorunu, okullara kayıt sırasında yaşanan sorunlar, geçici eğitim merkezlerinin kapatılmasının ardından bazı öğrencilerin ara sınıflardan başlatılmasından kaynaklanan sorunlara dönüşüyor. Özellikle kız çocuklarının okula kayıt yaptırmaları başta olmak üzere, Suriyeli ailelerin çocuklarını okula göndermelerini güçleştiren sebeplerin araştırılması gerekiyor.
Hem kültürel hem de maddi sebepler
Suriye genelinde zorunlu eğitim 8. sınıfa kadar ve başarılı olanlar dışında lise çağına gelen çocukların birçoğu okulu terk ediyor. Suriye’de yaygın olan kız çocukların erken evlendirilmesi geleneğinden dolayı özellikle Suriyeli kız çocuklarının birçoğu okulu yarıda bırakıyor. Suriyeli erkek çocukları ise içinde bulundukları maddi zorluklardan dolayı aileleri tarafından çalışmaya yönlendiriliyor. Birçok ailenin çocuklarını okullara göndermeme nedenlerinden biri de özellikle büyükşehirlerde ulaşım giderlerinin yüksek olması ve ailelerin bunu karşılamaya gücünün yetmemesi.
Erken evliliklerin önüne eğitimle geçilebilir
Ülkemize gelen mültecilerin geldiği ülkeleri değerlendirdiğimizde kadınların genel olarak bir insan olarak değer görmediği, kız çocuklarının çocukluğunu yaşayamadığı ve erken çocukluk döneminden itibaren evliliğe hazırlandığını hatırlatan İzmir Mültecilerle Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Avukat İrem Geçmez, “İçinde bulundukları kültürde bir kadın olarak değer sahibi olmaları ve kendi hayatları bakımından gerekli kararları kendi başlarına almaları söz konusu olamıyor çoğu zaman. Erken evlilik de bu konuların en önemlilerinden biri. Kız çocuklarının okula gitmesi erken yaşta evliliklerin azaltılmasında bir çözüm olabilir. Ancak, okullarda çocukların yaşadığı dil problemleri, kapasite sorunu ve bürokratik engeller gibi çocukların okullara kayıtlarında yaşanan sorunlar, akran zorbalığı, karma eğitim gibi kendi kültürlerine aykırı olduğunu düşündükleri eğitim sistemi ve ailelerin çocuklarının eğitimini finanse edebilecek durumlarının olmaması gibi sorunlar nedeniyle çocuklar okula gidemiyor ve bazen de kendileri gitmek istemiyor.” diye konuştu.
Mültecilere temel haklarını anlatıyoruz
İzmir Mülteci Derneği olarak mülteci kadınlar ve kız çocukları ile odak grup toplantıları yaptıklarını ifade eden Geçmez, “ Bu toplantılarda, mültecilerin ülke içerisinde sahip oldukları haklar, erken yaşta evlilik gibi kendi kültürleri içerisinde normal kabul ettikleri ancak Türkiye’de suç sayılan durumlar, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve herhangi bir şiddet durumu ile ya da başka sorunlarla karşılaştıklarında kendileri başvurabilecekleri kurum ve kuruluşlar gibi temel konularda bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz. Yine tespit ettiğimiz suçlarla ilgili suç duyurusunda bulunabiliyor ya da kişilerin bu şekilde adalete erişmelerinde yardımcı olabiliyoruz. Kanundan kaynaklı haklarına erişme konusunda zorluk yaşayan mültecilerin bu haklara erişimini sağlayabilmek için gerekli yerlerle iletişime geçerek bu sorunları ortadan kaldırmaya çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.
Ulusal ve Uluslararası hükümler konusunda bilinçlenmeliler
Mülteci çocukların, öncelikle çocuk oldukları için özel bir değerlendirmeye tabii olmamalarından kaynaklı yaşadıkları bir sorunda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı birimlere başvurulamıyor ancak İl Göç İdaresi Müdürlükleri’ne başvuru yapılabildiğinin altını çizen Geçmez, “Çocuklar ve kadınlar bakımından bu tür konularda kurumlar arası işbirliği yapılmalı ve doğru birimlere yönlendirilmelidir. Yine okullarda mevcut sorunların çözümü ve okullaşma oranının arttırılması için mülteciler açısından kolaylaştırıcı bir politikanın oluşturulması, mülteci çocuklara yönelik ayrımcılığın, akran zorbalığının önüne geçilmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra erken evliliklerin ve toplumsal cinsiyet temelli şiddetin önüne geçilebilmesi için İstanbul Sözleşmesi, CEDAW, Türk Ceza Kanunu, 6284 sayılı kanun gibi ulusal ve uluslararası mevzuat hükümleri bakımından bilgilendirme çalışmalarının yapılması ve bu kanunların mülteciler bakımından da uygulanması gerekmektedir. Şu an erken yaşta evlilik durumunun tespiti halinde hakimlerin ve savcıların tutumları farklılık göstermekte. Bu tür durumların da önüne geçilmesi için gerekli çalışmaların yapılması gerekiyor.” diye konuştu.
Göç ve Uyum Komisyonu gerekli önergeleri sunacak
İzmir'in coğrafi konumu bakımından son derece önemli bir Batı kenti olduğunun altını çizen İzmir Büyükşehir Belediyesi Toplumsal Cinsiyet Komisyonu Başkanı Nilay Kökkılınç, İzmir'in bu konumdan kaynaklı hem iç hem de dış göçe çok açık bir kent olduğunu ifade etti..İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bu ay çalışmalarına başlayacak olan Göç ve Uyum Komisyonu'nun meclis toplantılarında mülteci sorunlarıyla ilgili olarak gerekli önergeleri sunacaklarını belirten Kökkılınç “Yerelde mahalle mahalle tespitler yapılacak. Bununla ilgili Büyükşehir Belediyesi kendi yetki alanına giren konularda katkı sunacak. Tabiiki adaptasyon ve uyum çok önemli, zaten bu bir insan hakkı. Öncelikle kadın erkek diye ayırmadan değerlendirmek gerekiyor fakat tabi ki kız çocukları için pozitif ayrımcılık tanıyıp, erken evliliklerin önüne geçmek ve topluma kazandırmak son derece mühim. Büyükşehir Belediyesi bunun için elinden geleni yapacak. Sosyal Projeler Daire Başkanlığı'nın sosyal hizmetler adı altında yapmış olduğu çalışmalar vardı. Artık alanı belli bir şekilde ayrılmış olarak uzman kişilerce bu çalışmalar yürütülecek” diye konuştu.
Aileleri ikna sürecinde işbirliği önemli
İzmir'de yaşayan ve çocuklarını okula göndermeyen ailelerle birebir bilinçlendirme ve ikna sürecinin sosyologlarla, psikologlarla ve eğitimcilerle yürütüleceğinin altını çizen Kökkılınç, “Aynı zamanda Sivil Toplum Örgütleri'nin de katkısı alınacak. Bu çerçevede elden geldiğinde bu insanların buraya uyumu için çaba sarf edilecek. Bu konunun medyada yer bulması önemliydi. Özellikle şimdi sınırlarımızdan geçen, hem gelen hem de giden göçmenlerin de yaşadığı sıkıntıları olduğunu görünce bunun ne kadar önemli bir insan hakkı olduğunu görüyoruz. Her yönüyle dış politikada da iç politikada da çok önemli bir sorun. Bu anlamda biz de Büyükşehir Belediyesi olarak elimizden gelen her şeyi insanı boyutlarıyla yapmaya hazırız.” diye konuştu.