Gülperi TİBİN- EGE'YE BAKIŞ | Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, merkezi hükümetin afet kapsamında diğer illere verdiği desteği Bayraklı’ya vermediğini vurgularken, rezerv alanda depremzede dışındaki şahıslara arsa satışı yapıldığını elinde belgelerle açıkladı. "Öyle yağma yok!"Depremzedeler için belirlenen rezerv alanda başka şahıslara arsa satışı yapıldığına yönelik belgelerle açıklama yapan Sandal, “Önce, ‘Hayır böyle bir satış yok’ denildi. Sonra biz satışın gerçekleştiği ile ilgili evrakları gösterdik. Tanıdık, bildik birine satılıyor. Kısa sürede kurulan bir şirkete 18 milyondan 43 milyona çıkarılarak satılıyor. Orada 2 bin metrekarelik alan, 6 ila 7 daire parası demek. Hepimiz Bayraklı’da yaşıyor, rayiç bedellerini biliyoruz. Burada, rezerv alandan arsa alacak bütün arkadaşlara sesleniyorum: öyle yağma yok! Bu alan depremzedelere aittir” ifadelerini kullandı."Sizin yaptıklarını yapmadık"İzmir depreminde yapılanları da anlatan Sandal, "Bir de ballı bir takas var. Sonra da bu arkadaşlarımız dönüp siz ne yaptınız diyor. Sizin yaptıklarınızı yapmadık. Depremzedenin derdini, ihtiyacını çözmek ile ilgili sizin depremzedeye baktığınız gibi biz depremzedeye bakmadık. Derdi neyse gücümüz imkanlarında yardımcı olmak için üstümüze düşen neyse onu yaptık. Bu sürede hiç depremzede yurttaşlarımızdan ihtiyaçlarımız karşılanmıyor diye duydunuz mu? 1.5 ay gibi kısa bir sürede Türkiye'de ilk defa çadır sürecini sonlandırdık" ifadelerini kullandı.Eleştirilere cevap verdi Yeniden inşa sürecinde gelen eleştirilere de yanıt veren Sandal, "Binalar yıkıldı enkazları kaldırdık, çadır ve geçici konutlar... Sonrasını doğru planlamak çok önemli. Bu anlamda İBB zaman kaybetmeden jeolojik etütleri başlattı ve 1.5 yıllık kısa bir sürede deprem bölgesindeki jeolojik etütler tamamlandı. İnşaat mühendisleri ile binaların karneleri hazırlandı. Türkiye'de ilk kez binaların K sınırı sorunun plan notları ile çözdük. İnşaat maliyetlerindeki artıştan kaynaklı depremzedelerin mağduriyetini çözmek için yüzde 20'lık bir emsal artışını geçirdik. Bununla İlgili de çok şey söylendi. Neden bu işi plan notuyla yaptınız, neden plan revizyonu ile yapmadınız denildi. Bu mahkemeye takılır gibi nedenler sundular. Bunu ileriye sunan arkadaşlar bilir ki plan revizyonu yapılması için önce bölgenin jeolojik etütlerin bitmesi lazım. Revizyon çalışması da biri askı süreci ile iki yıl. Depremzedenin böyle bir şeye dayanma gücü olmadığı için bu yöntem ile yaptık" dedi."Nerede adalet?"Daha önce çeşitli illerde yaşanan afet felaketleri sonrası yapılan yardımlar ile Bayraklı'ya yapılan yardımları karşılaştıran Sandal, "Türkiye'nin birçok yerinde bir çok afet yaşadık. Devletimizin bu tür afetlerde vatandaşların yanında yer alması ve sorunları çözmesi bizim de temel isteğimizdir. Biz afet bölgelerine yapılan yardımların yerinde olduğunu söylüyoruz. Ancak sadece diyoruz ki Bayraklı'yı niye unuttunuz! Bizim can kaybımız 117. Elazığ'da can kaybı 41. Onlar da bizim yurttaşımız. Yıkılan bina sayılarımız aynı. Bizde binaların rota ve az hasarlı olması ile ilgili yoğun bir çaba vardı. Bizimde uyarımız oldu ancak bizi dinlemeyen vatandaşlarımız da oldu. Elazığ'da bunu tam tersi oldu. Az ve rota hasarlıları ağır hasarlıya çevirmek için yoğun bir çalışma oldu. Aradaki fark ne? Binaların hasar durumundan söz etmek politik bir yaklaşımdır. Ağır hasarlıyı üstlerim, orta ve az hasarlıyı sana havale ederim demektir. Bunu için defalarca bu işten vazgeçin dedik. Önemli olan binanın riskli olup olmaması, vatandaşın ilçelerde oturup oturmayacağıdır. Bizim son depremde az hasarlı binaların yıkılmadı mı? Bir lobi daha oluşturmuşlar bizi topa tutan. Orta hasarlı binaların güçlendirilmesi ile ilgili. Bazı şeyler mevzuata uygun olup akla ve vicdana uygun olmaz ya. Bu mesele de bunlardan bir tanesi. 7,5-10 metresi farklı jeolojik dönemlerde denizin gel git ile oluşmuş, sıvılaşma oranı bu kadar yüksek bir zeminde 30 yıl önce yapılan binalarda yapılacak güçlendirmelerin ne anlama geldiğini ben bilmiyorum. Maliyeti yeni bir binanın maliyeti kadar. Bu nedenle biz yıkın yapın diyoruz. Hangi kanalı, gazeteyi ikna ederseniz edin biz inandığımız yoldan vazgeçmeyeceğiz. Birileri 3-5 kuruş kazanacak diye biz buradaki mağduriyete evet demeyiz. Bakanlık ödenekleri... bayraklı belediyesi için 2 milyon TL, Elazığ için 142 milyon TL. İller Bankası hibe Bayraklı Belediyesi 1 milyon TL, Elazığ'a verilen 10 milyon TL. Bakanlık ödenekleri Bayraklı'ya sıfır , Elazığ'a 45 milyon TL.B ize toplamda gelen para 30-35 milyon TL, Elazığ'a giden 560 milyon TL. Nerede adalet? Hani yaratılanı seviyordunuz, yaratandan ötürü? Hani kul hakkı yemek haramdı? BU konular aslında depremzede vatandaşlarımızın takip etmesi gereken konular. Bizde öngörülen konut sayısı 8 bin 300. Şu an 3 bini duruyor. inşaat halinde. Elazığ'da yapılan 23 bin konut. Üstüne bi’ 8 bin daha yapılacak. Hem vallahi hem billahi 10 bin -50 bin tane daha yap. Bizim derdimiz burası ile" dedi.Bayraklı Belediyesi ne yapıyor?Çevre Şehircilik Bakanlığı'na yazdıkları yazıyı da belirten ve yanıt gelmediğini dile getiren Sandal, şöyle konuştu:
- "Çevre Şehircilik Bakanlığına yazı yazıyorum 2021'de ve diyoruz ki bölgeden bize emsalleri yüksek tutmamak amacıyla yer verin. Bir kamu kurumuna depremle, kentsel dönüşüm ile ilgili yer talebi var ancak yanıt sıır. Bayraklı Belediyesi ne yapıyor? Herhangi bir kamu kurumunda gelen talep sonrası üstümüze düşen sorumluluğu yerine getiriyoruz. Bayraklı'daki okulların, camilerin yüzde 75-80'inin arsası belediyemize ait dir. Bir yatırımcı gelip arsaya okul yapacaksa biz direkt tahsisini yapıyoruz.
- Depremzede yurttaşlarımızın evlerini aldıktan sonra yerlerin kime satıldığını tek tek açıklayacağız. Böyle bir işe giren varsa bugünden tezi yok geri dönsün. O hakkı kimseye yedirmeyeceğiz. 5 ve 6 Nisan'da bir satış daha var. Biri 16 bin metrekare yaklaşık 100 milyon TL bedelle çıkıyor. Diğer 10 bin metre kare 69 bin TL bedelle ihaleye çıkıyor. Ne diyeceğiz? Ne diyeceğiz? mevzuata uygun mu? Satış Bayraklı'daki depremzedenin derdine mi kullanılıyor?
- "Depremzede arkadaşlar burada. Ayda bir AK Parti il başınalığında milletvekilleri ile resim verdiler, eski başbakan ile resim erdiler, cumhurbaşkanı ile resim verdiler... Geldiğimiz noktada nerdeyiz? Hep bir temenni. Bu kendi yönetenler, bu kentte vatandaşın derdi ile ilgileniyoruz diyenler biraz daha sağduyulu davranmalılar. Temenni ediyoruz, umuyoruz ile bu işlerin biteceği yok. Depremde mağdur olmuş yurttaşlarımıza kamu eli ile konut yapıp, o konutu satmak ile, Kızılay'ın depremzedelere çadır satması arasında bir fark yoktur. Evi yıkılana ev yapıp ev satacağız, dışarıda kalana çadır satıp parasını alacağız... Bin yıllık devletin geleneği bu değil. 100 yıllık Cumhuriyetimizin kurulmasının nedeni bu değil. İnşallah 15 Mayıs''tan sonra depremzedelere konutlar yapıp ücretsiz verilecek. Depremzedenin malına el koyanlarında elinden de o mallar alınıp depremzedeye geri verilecek.
- 40 dönümlük arazi... Orman'dan TOKİ'ye, TOKİ'den Maliye ye geçiyor. Orası da OYAK'a veriliyor. Kimin malı nereye gidiyor? Açılayın hangi şartlarda, hangi koşullarda verdiniz. OYAK oradaki konutları vatandaşa mı yapacak başka bir iş için mi kullanacak. Bayraklı TOKİ'nin bilançosunu düzelteceği bir saha değildir. Bayraklı herkese rağmen, her şeye rağmen İzmir'in kalbi olmaya devam edecek ve Türkiye’nin incisi de çok yakında olacaktır. NE yaparsanız yapın, nasıl engeller çıkarırsanız çıkarın, bu kent kendi küllerinden doğma kudretini taşıyor.
- Ben bu şehrin şehri eminiyim. Bayraklılı vatandaşlar bize oy verdi biz onlara söz verdik haklarını savunacağız diye. Birkaç kişinin barınması ile geri adım atacak değiliz. Bilinsin ki içinde olduğumuz durum bu, bizimle ilgi iddia da bulunanlara bu gerçekler çerçevesinde bakın.
- Bizim tutumumuz rezerv alan depremzedenin malıdır. Oradaki her katma değer depremzedeye katma değer olarak geri dönmelidir. Yolun sağında solunda depremzede bölümü var. Böylede 2 benzin istasyonu ön görülüyor. Bu mantıklı mı? Buradaki bütün yapılaşma bittiğinde toplam nüfuslaşma 20 bin olarak öngörülen yerde 4 benzinlik yapılıyor.Bunun yanında mı karşısında mı olayım? 5-6 daire karşısında satılmış araziye evet mi diyelim hayır mı? Burada ucuz siyasete gerek yok.Biz iş yapmaya karşı değiliz. Bunun vicdanları yaralamadan, doğru ve ahlaklı bitmesinden yanayız. OYAK ile ilgili ne diyeceğiz?m40 dönümün kime ne şekilde verildiğinin çakılmasını nasıl yapacağız? Bu sıradan bir alna değil ki. Normal alanlarda belki de milli emlak aracılığı ile zaten 1 metrekare alan bırakmadılar. Bizim hassas olduğumuzu nokta kendi sınırlarımız içinde depremzede ile ilgili olan konular. Kimse burada farklı alanlara girmesin.
- Firmanın ortaklarından biri AKP'li Çüngüş Belediye Başkanı... Bunlar vicdanlarınızda nasıl yankılanıyor? Bize de susun diyorlar. Sadece bildiklerimiz değil, sustuklarımız da bizim sorumluluğumuz. Bilip de susma şansımız yok. Bu ihaleyi de yakından takip edeceğiz. OYAK'ın da üstünde duracağız. Ancak biz hiçbir zaman kenti nezaketimizden ödün vermeden kimseyi rencide etmeden evrak üstünden konuşuyoruz. Bizim burada birini veya herhangi bir kurumu hedef alarak değil depremzedenin derdi için konuşuyoruz. Buna kim zarar verirse onun karşısında dururuz."