Tüm dünyayı etkisi altına alan Corona virüsü salgını insanlığı alarma geçirdi, yaşam tarzlarımızın ani bir şekilde değişmesine ve sosyal izolasyona sebep oldu. Peki bizler psikolojik olarak böyle bir sürece hazırlıklı mıydık? Buna cevabınızın büyük ölçüde ‘’Hayır’’
olduğunun farkındayım. Öyleyse içinden geçtiğimiz bu olağanüstü sürecin ruh sağlığımıza ağır ve kalıcı hasarlar vermesini nasıl en aza indirgeyebiliriz biraz bundan bahsedelim...
Öncelikle hayatta kalmak en temel motivasyonumuzdur. Hayatta kalma motivasyonumuz tehlikeye girdiği zaman kaygı ve stres başlar. Hayatımızın tehdit altında olması korku yaratır, korku da paniğe yol açabilir. Eğer kendinizi bu tür bir ruhsal döngü içerisinde çaresiz ve zayıf hissediyorsanız, bu zincirin halkalarını kırmanın ve hayat kalitenizi yükseltmenin sizin ellerinizde olduğunu söylemek isterim. Peki kaygı ve stresle kendi kendimize nasıl baş edeceğiz?
Basit olarak açıklamak gerekirse, öncelikle ‘’başa çıkma becerilerimizi’’ güçlendirmemiz gerekli. İyi ama bu nasıl mümkün olabilir? Cevabı çok açık; ‘’yapmaya değer bir şey kötü yapmaya değer’’ mottosuyla hareket etmeliyiz. Bunun işe yarıyor olmasının nedeni, karar verme sürecimizi hızlandırması ve bizi doğrudan harekete geçirmesidir. Bu da kendimizi daha işe yarar hissettirecek ve yeni şeyler deneyimlememiz için bize cesaret verecektir. Ayrıca bu durum hayattan kısmen izole olduğumuz bu günlerde her şeye biraz eğlence katacak, durumların ve kararların sonuçları hakkında bizi çok fazla endişe duymaktan alıkoyacaktır. Ve en önemlisi ‘’endişe için bekleyin’’. Bir çok şeyin ters gittiği bu dönemde, eğer kendinizi endişelenmek zorunda hissediyorsanız hemen endişelenmeyin, her gün on dakikanızı farklı bir şeye endişelenmek için ayırın. Evet bahsettiğim bu yöntem kulağa alışılmadık geliyor olabilir ama lütfen deneyimleyin ve farkı farkedin...
Yemek ve uyku düzeni de ruh sağlığımızı korumamız açısından büyük önem taşır. Uykusuzluk ve sağlıksız beslenmek bağışıklık sistemimizi ve direncimizi düşürür; mantıklı karar alıp-verme mekanizmamızı olumsuz yönde etkiler. Yeterli ve kaliteli bir uyku düzeniniz olduğundan emin olun ve sağlıklı beslenmeyi takıntı haline getirmeden, normalden biraz daha fazla özen gösterin. Evde hobileriniz doğrultusunda kendinize iyi hissettirecek ve boşa zaman harcadığınızı düşündürtmeyecek aktiviteler yapın. Bu süreçte dışarı çıkamamayı fırsata çevirin, içinize dönün ve yeni şeyler deneyimleyin.
Normal hayatınızın yoğunluğundan kendinize zaman ayıramayıp yapmak istediğiniz şeyleri ertelediğinizde ne kadar kötü hissettiğinizi hatırlayın ve ertelediğiniz şeyleri yapmaya öncelikverin. Bunları tamamlamak size çok daha iyi ve güçlü hissettirecektir. Süreç sizi maddi anlamda sıkıntıya soktuysa, bunun geçici bir dönem olduğunu kendinize sürekli telkin edin ve maddi durumların düzelmesinin manevi- zihinsel durumların düzelmesinden çok daha kolay olduğunu unutmayın. Mesleki ve politik kitaplar dışında ufkunuzu genişletecek kitaplar okuyun ve yeni dünyalar keşfetmeyi deneyin. Emin olun bu tarz bir aktivite sizi izole olduğunuz evinizden çıkartıp çok daha uzaklara götürecektir. Bu da kendinizi yenilenmiş hissetmenizi sağlayacaktır. Aksiyon ve adrenalin içeren dizi, film ve oyunlardan biraz uzak durmanız, komedi tarzına yönelmeniz kendinizi daha neşeli hissetmenize neden olacaktır.
Tek yaşayan bireyler sosyal medya araçlarının faydalarından yararlanmalı ve özellikle görüntülü olarak aileleriyle veya arkadaşlarıyla konuşmayı ihmal etmemelidir. Eğer ailenizle birlikte yaşıyorsanız, kendinizi aile bireylerinizden soyutlayıp vaktinizi sadece bir oda da geçirmeyin. Bu kendinizi çok daha yalnız hissettirecektir. Olağan hayatımızın koşuşturmalarından ailelerimize ayıramadığınız zamanları telafi edin ve birbirinizi keşfedin. Kendimize ve sevdiklerimize ayırabileceğimiz bolca zamanımız olan bu günleri
değerlendirmeyi ihmal etmeyelim.
En önemlisi ise ruh sağlığımızı koruyabilmek için içinde bulunduğumuz bu süreci ve getirilerini kabullenmeli ve hayatımızı buna uygun olarak şekillendirmeliyiz. Unutmayalım ki hiçbir şey kalıcı değildir; zamanlar, mekanlar ve durumlar değişmeye mahkumdur. Bize kalacak olanlar ise benliğimiz ve fiziksel-ruhsal sağlığımızdır . Herkese sağlıklı ve mutlu günler.
olduğunun farkındayım. Öyleyse içinden geçtiğimiz bu olağanüstü sürecin ruh sağlığımıza ağır ve kalıcı hasarlar vermesini nasıl en aza indirgeyebiliriz biraz bundan bahsedelim...
Öncelikle hayatta kalmak en temel motivasyonumuzdur. Hayatta kalma motivasyonumuz tehlikeye girdiği zaman kaygı ve stres başlar. Hayatımızın tehdit altında olması korku yaratır, korku da paniğe yol açabilir. Eğer kendinizi bu tür bir ruhsal döngü içerisinde çaresiz ve zayıf hissediyorsanız, bu zincirin halkalarını kırmanın ve hayat kalitenizi yükseltmenin sizin ellerinizde olduğunu söylemek isterim. Peki kaygı ve stresle kendi kendimize nasıl baş edeceğiz?
Basit olarak açıklamak gerekirse, öncelikle ‘’başa çıkma becerilerimizi’’ güçlendirmemiz gerekli. İyi ama bu nasıl mümkün olabilir? Cevabı çok açık; ‘’yapmaya değer bir şey kötü yapmaya değer’’ mottosuyla hareket etmeliyiz. Bunun işe yarıyor olmasının nedeni, karar verme sürecimizi hızlandırması ve bizi doğrudan harekete geçirmesidir. Bu da kendimizi daha işe yarar hissettirecek ve yeni şeyler deneyimlememiz için bize cesaret verecektir. Ayrıca bu durum hayattan kısmen izole olduğumuz bu günlerde her şeye biraz eğlence katacak, durumların ve kararların sonuçları hakkında bizi çok fazla endişe duymaktan alıkoyacaktır. Ve en önemlisi ‘’endişe için bekleyin’’. Bir çok şeyin ters gittiği bu dönemde, eğer kendinizi endişelenmek zorunda hissediyorsanız hemen endişelenmeyin, her gün on dakikanızı farklı bir şeye endişelenmek için ayırın. Evet bahsettiğim bu yöntem kulağa alışılmadık geliyor olabilir ama lütfen deneyimleyin ve farkı farkedin...
Yemek ve uyku düzeni de ruh sağlığımızı korumamız açısından büyük önem taşır. Uykusuzluk ve sağlıksız beslenmek bağışıklık sistemimizi ve direncimizi düşürür; mantıklı karar alıp-verme mekanizmamızı olumsuz yönde etkiler. Yeterli ve kaliteli bir uyku düzeniniz olduğundan emin olun ve sağlıklı beslenmeyi takıntı haline getirmeden, normalden biraz daha fazla özen gösterin. Evde hobileriniz doğrultusunda kendinize iyi hissettirecek ve boşa zaman harcadığınızı düşündürtmeyecek aktiviteler yapın. Bu süreçte dışarı çıkamamayı fırsata çevirin, içinize dönün ve yeni şeyler deneyimleyin.
Normal hayatınızın yoğunluğundan kendinize zaman ayıramayıp yapmak istediğiniz şeyleri ertelediğinizde ne kadar kötü hissettiğinizi hatırlayın ve ertelediğiniz şeyleri yapmaya öncelikverin. Bunları tamamlamak size çok daha iyi ve güçlü hissettirecektir. Süreç sizi maddi anlamda sıkıntıya soktuysa, bunun geçici bir dönem olduğunu kendinize sürekli telkin edin ve maddi durumların düzelmesinin manevi- zihinsel durumların düzelmesinden çok daha kolay olduğunu unutmayın. Mesleki ve politik kitaplar dışında ufkunuzu genişletecek kitaplar okuyun ve yeni dünyalar keşfetmeyi deneyin. Emin olun bu tarz bir aktivite sizi izole olduğunuz evinizden çıkartıp çok daha uzaklara götürecektir. Bu da kendinizi yenilenmiş hissetmenizi sağlayacaktır. Aksiyon ve adrenalin içeren dizi, film ve oyunlardan biraz uzak durmanız, komedi tarzına yönelmeniz kendinizi daha neşeli hissetmenize neden olacaktır.
Tek yaşayan bireyler sosyal medya araçlarının faydalarından yararlanmalı ve özellikle görüntülü olarak aileleriyle veya arkadaşlarıyla konuşmayı ihmal etmemelidir. Eğer ailenizle birlikte yaşıyorsanız, kendinizi aile bireylerinizden soyutlayıp vaktinizi sadece bir oda da geçirmeyin. Bu kendinizi çok daha yalnız hissettirecektir. Olağan hayatımızın koşuşturmalarından ailelerimize ayıramadığınız zamanları telafi edin ve birbirinizi keşfedin. Kendimize ve sevdiklerimize ayırabileceğimiz bolca zamanımız olan bu günleri
değerlendirmeyi ihmal etmeyelim.
En önemlisi ise ruh sağlığımızı koruyabilmek için içinde bulunduğumuz bu süreci ve getirilerini kabullenmeli ve hayatımızı buna uygun olarak şekillendirmeliyiz. Unutmayalım ki hiçbir şey kalıcı değildir; zamanlar, mekanlar ve durumlar değişmeye mahkumdur. Bize kalacak olanlar ise benliğimiz ve fiziksel-ruhsal sağlığımızdır . Herkese sağlıklı ve mutlu günler.
Burcu Çubuğuuzun