DEÜ DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 2021'de AFAD tarafından 81 il için yayınlanan İl Afet Risk Azaltma Planları çerçevesinde İzmir'in afetlerden en az zararla çıkmak için 227 eylemi gerçekleştirmesi gerektiğini söyledi. Sözbilir, bu eylemlerin zamanında tamamlanması halinde İzmir'in 2030'da tüm afetlere hazır olacağını da sözlerine ekledi.
Sözbilir, 30 Ekim 2020'deki Seferihisar merkez üslü depremin ardından bölgedeki faylarda stres birikiminin gerçekleşmeye başladığını ifade etti. İzmir'de özellikle 2000 yılı öncesi yapılan binaların riskli olduğunu söyleyen Sözbilir, kentsel dönüşüm çalışmalarının ise yavaş ilerlediğini dile getirdi. Ayrıca, Seferihisar ve Balçova'da yapı stoku envanterinin çıkartıldığını, Bayraklı, Konak, Bornova gibi ilçelerde de yeni çıkartılmaya başlandığını da söyleyen Sözbilir, bina performans analizi açısından ise daha gerilerde olunduğuna işaret etti.
“FAY BİR ŞEKİLDE SİSTEMİ ZORLAMAYA BAŞLAMIŞ DURUMDA”
İzmir il sınırları içerisinde 17 diri fay tespit edildiğini anlatan Sözbilir, bunlardan 5'inin tekrarlama aralığı, geçmiş dönemlerde ürettiği Deprem sayısı ve en son ne zaman kırıldığına ilişkin bilgiler bulunduğunu belirtti. Sözbilir, şöyle konuştu:
"Tuzla Fayının yaklaşık 2 bin yıldır kırılmadığı ortaya çıktı. Bu fayın deprem tekrarlama aralığı da 2 bin yıl civarında. Bu fayın yakın gelecekte kırılma olasılığı var. Birkaç gün önce bir sürü deprem oldu Buca'da. Bu depremlerin hepsi bu fayla ilişkili, bu fayın kuzeydoğu ucunda gerçekleşiyor. Fay bir şekilde sistemi zorlamaya başlamış durumda. Bu, yarın deprem olacak anlamına gelmiyor ama gelecekte bu fayın kırılacağı şu anki bilimsel veriler ışığında biliniyor."
YENİFOÇA, GÜMÜLDÜR VE KEMALPAŞA'DA FAY İNCELEMESİ
Sözbilir, İzmir'de birkaç üniversitenin hazırladığı TÜBİTAK projesi kapsamında fayların daha iyi tanınması için çalışma yürütüldüğünü söyledi. Fayların içinde hendek açarak geçmişte ürettiği depremlere ilişkin verilere ulaşılmaya çalışıldığını kaydeden Sözbilir, son olarak Yenifoça, Gümüldür ve Kemalpaşa fayları için çalışma yaptıklarını anlattı.
İzmir özelinde 3 sene önce başlattıkları deprem erken uyarı sisteminde de test aşamasına geldiklerini açıklayan Sözbilir, 1 ay içinde 12 istasyon kuracaklarını, amaçlarının metro, doğalgaz hattı ve büyük ölçekli yapıların deprem öncesi elektriğini kesmek olduğunu ifade etti.
“MAHALLE BAZINDA ARAMA KURTARMA ÖRGÜTLERİNİN KURULMASI LAZIM”
Sözbilir, konuşmasını tamalarken şu ifadeleri kullandı:
"Hiçbir deprem bizim yapı stokumuzu güçlendirmemizi beklemeyecek. Deprem anında bina sallanırken koşturmamamız ve belli bir yaşam alanı oluşturmamız gerekiyor. Mahalle, bina ve aile ölçeğinde ne yapmamız gerektiğine dair önceden tatbikatlar yapmamız gerekiyor. Dışarıda olan insan enkazın altındaki insana müdahale edemiyor çünkü ne yapması gerektiğini bilmiyor. Kurtarma ekiplerinin hemen gelme şansı yok. Mahalle bazında arama kurtarma örgütlerinin kurulması lazım, halkın içinden. Genç dinamik insanların 8-10 kişilik gruplarla AFAD, AKUT gibi kuruluşlarından eğitim almaları ve her mahallenin içinde arama kurtarma gereçlerinin hazır bulunduğu konteynerlerin kurulması lazım. Bina yıkmak, yeniden yapmak uzun süreçli işler, o yüzden depreme hazırlıklı olmak gerek."