Koordinasyon Kurulu adına açıklamayı Orman Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sebahattin Bilge yaptı. Başkan Sebahattin Bilge açıklamasında “ İçerisinde bulunduğumuz salgın, küresel boyutta olanca hızıyla sürerken, orman ekosistemleri, meralar ve korunan alanlar, maden, enerji, turizm gibi ormancılık dışı amaçlarla yapılan alan kullanımları ve hayvancılık, soya yağı ve palmiye yağı üretimi gibi tarımsal ürünlere yer açmak için yok edilmektedir. Bu şekilde dünyada yok edilen orman alanı miktarı yılda ortalama 4,7 milyon hektarı bulmaktadır. Ülkemizde de durum çok farklı değildir. Her ne kadar ülkemizde orman alanlarını arttıran ender ülkelerden biri olarak görülse de özellikle ormancılık dışı amaçlarla yapılan tahsisler nedeniyle ormanlarımızın hem alansal olarak azaldığı hem de bozulduğu yönünde ciddi bulgular vardır. Ayrıca bu artışın yapılan ağaçlandırmalardan çok ormanların doğal ormanların doğal yollarla yaygınlaşmasıyla ve yapılan yeni kadastro çalışmalarıyla bu yerlerin orman alanlarına dahil edilmesiyle arttığı bilinmektedir. Yapılan araştırmalarda nüfusun azaldığı, göç veren illerde orman alanları arttığı halde, endüstrinin ve nüfusun yoğun olduğu göç alan illerde ormanların azaldığı saptanmıştır ” dedi.
“Bayraklı’da felakete davetiye çıkarılıyor”
Başkan Bilge, ormanların orman alanı dışına çıkarıldığına dikkat çekerek “ 2018 yılında yürürlüğe giren torba yasa ile 6831 sayılı orman kanununa eklenen 16.madde ile ülkede yaşanmakta olan ormansızlaştırma konusunda yeni bir aşamaya geçilmiştir. Bu değişiklikle orman alanı dışına çıkarma işlemleri daha da kolaylaştırılıyor. Bu tür orman dışına çıkarma işlemleri Bayraklı’da olduğu gibi her ne kadar depremde zarar görmüş vatandaşların yerleşimleri için alan açmak amacıyla yapıldığı söylense de bu alanın 1995 yılında meydana gelen sel felaketinde 58 yurttaşımızın sel nedeniyle yaşamını yitirdiği Laka Deresi Havzasında olduğu gözden kaçırılmamalıdır. İZSU’nun da katkılarıyla dönemin Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü görevlilerince yapılan çalışmalarla bu alandaki yüzeysel akış durdurularak bir felaketin önüne geçilmiştir. Ancak alanın yeniden yapılaşmaya açılması ile adeta bir başka felakete davetiye çıkarılmaktadır. Bu alanın ağaçlandırılması için yapılmış olan milyonlarca liralık masraf bir yana, yeraltı su rezervlerinin dengesi ve yeşil alan bakımından kıt kaynaklara sahip İzmir için ayrı bir öneme sahip bu alanın olduğu gibi korunması gerekmektedir. Bu işlemin iptali için TMMOB tarafından başlatılmış olan yargı süreci devam etmektedir” diye konuştu.
“Çeşme Projesinden vazgeçilmelidir”
Başkan Bilge konuşmasının sonunda Çeşme Projesine değinerek şunları söyledi; “ Çeşme Turizm Projesi adı altında bir çalışma yürütülmektedir. Bilimsel dayanaktan yoksun, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve yürürlükteki mevzuata aykırı projelerle doğa ve orman varlıkları üzerindeki yıkımların şiddeti hızla arttırılmak istenmektedir. Korunması gereken binlerce hektar alanı etkileyecek ranta yönelik bu tür proeden bir an önce vazgeçilmelidir”
“Bayraklı’da felakete davetiye çıkarılıyor”
Başkan Bilge, ormanların orman alanı dışına çıkarıldığına dikkat çekerek “ 2018 yılında yürürlüğe giren torba yasa ile 6831 sayılı orman kanununa eklenen 16.madde ile ülkede yaşanmakta olan ormansızlaştırma konusunda yeni bir aşamaya geçilmiştir. Bu değişiklikle orman alanı dışına çıkarma işlemleri daha da kolaylaştırılıyor. Bu tür orman dışına çıkarma işlemleri Bayraklı’da olduğu gibi her ne kadar depremde zarar görmüş vatandaşların yerleşimleri için alan açmak amacıyla yapıldığı söylense de bu alanın 1995 yılında meydana gelen sel felaketinde 58 yurttaşımızın sel nedeniyle yaşamını yitirdiği Laka Deresi Havzasında olduğu gözden kaçırılmamalıdır. İZSU’nun da katkılarıyla dönemin Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü görevlilerince yapılan çalışmalarla bu alandaki yüzeysel akış durdurularak bir felaketin önüne geçilmiştir. Ancak alanın yeniden yapılaşmaya açılması ile adeta bir başka felakete davetiye çıkarılmaktadır. Bu alanın ağaçlandırılması için yapılmış olan milyonlarca liralık masraf bir yana, yeraltı su rezervlerinin dengesi ve yeşil alan bakımından kıt kaynaklara sahip İzmir için ayrı bir öneme sahip bu alanın olduğu gibi korunması gerekmektedir. Bu işlemin iptali için TMMOB tarafından başlatılmış olan yargı süreci devam etmektedir” diye konuştu.
“Çeşme Projesinden vazgeçilmelidir”
Başkan Bilge konuşmasının sonunda Çeşme Projesine değinerek şunları söyledi; “ Çeşme Turizm Projesi adı altında bir çalışma yürütülmektedir. Bilimsel dayanaktan yoksun, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve yürürlükteki mevzuata aykırı projelerle doğa ve orman varlıkları üzerindeki yıkımların şiddeti hızla arttırılmak istenmektedir. Korunması gereken binlerce hektar alanı etkileyecek ranta yönelik bu tür proeden bir an önce vazgeçilmelidir”