ÖMER FARUK ALTIN/EGE’YE BAKIŞ- Küresel ısınmanın etkileri Türkiye'de her geçen gün daha belirgin hale geliyor. Son yıllarda artan sıcaklık dalgalanmaları, beklenmedik rekorlar ve şiddetli meteorolojik olaylar hem doğayı hem de insan sağlığını tehdit ediyor. Meteoroloji Mühendisi Ayşegül Akıncı Yüksel, iklim krizinin etkisiyle ekstrem hava olaylarının hem sıklığının hem de şiddetinin artacağını dile getirdi. Ayrıca Yüksel, ani sıcaklık değişimlerinin bağışıklık sistemini zayıflattığını ve hastalıkların yayılmasını kolaylaştırdığını vurgulayarak vatandaşlara uyarılarda bulundu.
“BU DURUMUN NEDENİ…”
Hava sıcaklıklarının ekstrem derecelerde olmasını ilişkin konuşan Yüksel, “Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğü verilerine göre, İzmir'de ölçülen 31,1 derece, meteorolojik ölçümlerin yapıldığı 1938'den bu yana Mart ayında ölçülen en yüksek sıcaklık değeri olarak kayıtlara geçmiştir. Bir önceki en yüksek sıcaklık, 27 Mart 2001'deki 30,5 derecedir. Bu durumun nedeni; Küresel ısınmada devam eden artış trendi ve şehirleşmenin etkisidir. Mevsim gereği ülkemizi hala soğuk karakterli sistemler etkilemeye devam ediyor. Normal olmayan durum, ekstrem değerlerin ölçülüyor olması. Ekstrem değerlerin artmasına paralel, değişim miktarının fazla olduğu sıcaklık dalgalanmalarının da sayıca arttığı gözlemleniyor” dedi.
“HEM ŞİDDETİ HEM DE GÖRÜLME SIKLIĞI ARTAN BİÇİMDE ETKİLEMEYE DEVAM EDECEK”
Ekstrem meteorolojik olayların ilerleyen zamanlarda görülme sıklığının ve şiddetinin artacağından bahseden Yüksel, “İzmir ve Ege Bölgesi’nde de, Türkiye ve Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ekstrem meteorolojik olaylar hem şiddeti artan, hem de görülme sıklığı artan biçimde etkilemeye devam edecektir. Çünkü küresel ısınma için kritik artış miktarı olan 1.5 derecelik ortalama sıcaklık artışı üzerinde, sıcaklık artışı devam etmektedir. Ancak küresel olarak genel eğilim sıcaklık artışı olsa da Şubat 2025 sıcaklık ortalaması, uzun yıllar normallerin altında olmuştur.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü İklim ve Ziraî Meteoroloji Dairesi Başkanlığı Araştırma Dairesi Başkanlığı’nın “ ŞUBAT 2025 Sıcaklık ve Yağış Değerlendirmesi” raporuna göre;
Türkiye için 1991-2020 normalleri Şubat ayı ortalama sıcaklığı 4,1°C iken, 2025 Şubat ayı sıcaklığı 2,4°C olarak gerçekleşmiştir. Yani; 2025 yılı Şubat ayı, 1991-2020 normalleri Şubat ayı ortalamasının 1,7 °C altında gerçekleşmiştir” ifadelerini kullandı.
"BU HASTALIKLARDAN KORUNMAK İÇİN..."
Ekstrem olarak değişen hava koşullarına yönelik vatandaşların alacağı tedbirlere değinen Yüksel, “Gün içinde veya art arda gelen günlerde yaşanan sıcaklık dalgalanmaları fiziksel olarak mevsime uyum sağlamamızı giderek zorlaştırıyor. Gün içinde yükselen hava sıcaklığı, güneşin batışıyla bir anda düşebiliyor. Bu hızlı değişiklikler fiziksel olarak vücudumuzu etkilerken, bağışıklık sistemimizi zayıflatıyor. Mevsimsel hastalıklar olarak kabul edilen birçok hastalık, bu dönemlerde çok hızlı bir şekilde yayılabiliyor. Bu hastalıklardan korunmak ve sıcaklık değişiminin olumsuz etkilerinden kurtulmak için;
Mevsimlik kıyafet değişiklikleri için acele etmemeli, sıcaklıklardaki ani değişikliklere aldanıp bir anda ince veya bir anda kalın kıyafetlere geçmemeye özen gösterilmeli, Vücut bağışıklığını güçlendirmeli, Hava sıcaklığının hızlı düşüşüyle görülen ortamdaki nem kaybı, virüslerin etkisini artırarak bağışıklık sistemini zorlamaktadır. Özellikle solunum sistemini etkileyen virüslerin burun ve boğaz enfeksiyonuna yol açmasını engellemek için vücut sıcaklığı yüksek tutulmalı, Sıvı alımı ve sağlıklı/mevsime uygun beslenmenin yanı sıra düzenli uyku ihmal edilmemelidir” diye konuştu.