GÜLPERİ TİBİN/ EGE’YE BAKIŞ – İZBAŞ tarafından İzmir’in Menemen ilçesinde Serbest Bölge’deki atık suyun deşarjı amacıyla planlanan boru hattı, köylülerin tepkilerine neden oldu. Söz konusu boru hattının bölgeye döşenmesi durumunda atık su, Menemen Ovası’nı da besleyen Gediz Nehri’ne verilecek. Bu durumdan, toplamda 100 bin dönümlük arazinin etkileneceği iddia ediliyor.
Köylülerin, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan aldığı raporda suyun tehlikeli olduğu ve tuzluluk oranın yüksek olduğu belirtilirken, İZBAŞ’ın kendi raporlarında herhangi bir tehlike görülmedi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından alınan raporlarda, bölgedeki suyun “tuzluluk değerinin oldukça yüksek çıkması nedeniyle kullanımının tehlikeli” olduğu belirtildi.
“BU ALANIN ÇORAKLAŞMASI DEMEK”
Devlet tarafından rehabilite edilen ovayla ilgili gazetemize konuşan Foça Ziraat Odası Başkanı Samim Demirbaş, yalnızca Foça’da 40 bin dönümlük arazinin kirlilikten etkilendiğini belirtti.
Kuraklığa bağlı su kıtlığına da dikkat çeken Demirbaş, “Foça’da yaklaşık 40 bin dönüm arazi var ve bu arazileri etkiliyor. Bununla zeytin sulanacak, ıspanak, domates, pamuk bunların hepsini etkileyecek. Su kıtlığı, su sıkıntısı var. Buna bir çare ararken tekrar burada bu tuzlu suyun Gediz’e gelmesi bizi sıkıntıya sokacak. Zaten bu bizim ovamız denizden dönme. Bu bir kere bu tuzlu suyun basılması bu alanın çoraklaşması demek.” diye konuştu.
“BİZ KÖYLÜLER OLARAK İSTEMİYORUZ”
Seneler önce söz konusu tesis kurulduğunda, bırakılan suyu arıtma su olduğunu söylediklerini belirten 75. Yıl Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Cihan Yıldırım, “Madem bu su temizdi bu balıklar nerede? 20 sene içinde kayboldu.” ifadeleriyle duruma tepki gösterdi.
Kirli suyun şimdi de köylerine verileceğini belirten Yıldırım, “Suyu şimdi buraya verecek. Oradan köylümüz pamuk suyunu, ıspanak suyunu hep buralardan kullanacak. Suyun tuzluluk oranı zaten raporlardan da belli. Biz köylüler olarak istemiyoruz. Bizim hepimizin mirası.” dedi.
100 BİN DÖNÜMLÜK ALAN TEHLİKEDE!
Yıldırım, konuyla ilgili konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugüne kadar kaymakamlıkla, valilikle, gerekli milletvekilleriyle görüştük. Tarım Bakanı, İzmir Körfezi için İzmir’e geldiğinde görüşmeye çalıştık, ulaşamadık. Belediyelerle, İZSU’yla görüştük. Hepsi elinden geleni yapmaya uğraşıyor. Bu durum 100 bin dönümlük bir alanı etkileyecek. Kuraklık başlıca sebeplerinden biri. Bu Gediz’in kaynaklarının dolmasını bekliyorduk, akşamları traktörlerimizi çalıştırıyorduk. Onların dedikleri 50 bardakta 1 bardak su; 50 bardakta 50 bardak olacak o zaman burada mantıken. Zaten su yok. Akşama kadar Gediz’de biriktiriyoruz. Sabah yine koşuyoruz.”
Vatandaşın Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan aldığı raporlar şöyle:
İZBAŞ GENEL MÜDÜRÜ BAHÇIVANCILAR’DAN YANIT
İZBAŞ Genel Müdürü Gürsel Bahçıvancılar, konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu.
Bahçıvancılar, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“İZBAŞ, 1984 yılından bugüne 40 yıldır faaliyet gösteren, faaliyetlerini 1997 yılına kadar Deri Organize Sanayi Bölgesi olarak, 1997’den bugüne ise serbest bölge yapılanması ile sürdüren kurumsal bir yapının adıdır.
İnsana, çevreye ve doğaya saygılı üretimi faaliyetlerinin odak noktasında gören Bölgemiz, tüm çevresel standartlara sahip olan arıtma tesisi ile bünyemizde faaliyet gösteren fabrika ve işletmelerimizin tüm evsel ve endüstriyel atıklarını arıtmaktadır.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın ilgili birimleri ve Bakanlığımızın yetkilendirdiği akredite laboratuvarlar tarafından arıtma tesisimizin ‘Numune Alma Noktası’ndan yıl içerisinde belirlenen periyotlarda, tamamıyla ani olarak sürekli arıtılmış su numuneleri alınmakta; numune tutanağında ise numunenin alındığı tarih, gün, saat ve koordinatlar yer almakta, sonuçları ilgili kamu otoriteleri ve elbette bizlerle paylaşılmaktadır.
Haberinize konu olan analiz sonucu ise arıtma tesisimizden alınmamıştır. Bir kurumun talebi üzerinde alındığı anlaşılan bu numune ve yapılan analizinde, ‘Alınan numune sulama suyu amacıyla kullanılmamalıdır’ denilmektedir. Ülkemizdeki yüzlerce arıtma tesisinden çıkan arıtma deşarj suyu zaten içme ve sulama amaçlı olarak kullanılmamaktadır. İlgili mevzuatlarda da ‘arıtma tesisi suyunun içme ya da sulama suyu değerlerinde olacağına dair’ bir hüküm bulunmamaktadır. Dünyadaki uygulamalar da ülkemizdeki mevzuat ile paraleldir.
İZBAŞ Arıtma Tesisi’nden çıkan su, başta Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm kamu kuruluşlarının izin verdiği şekilde deşarj kanalına verilmektedir. Aynı kanala, evsel ya da endüstriyel atık deşarjı da pekâlâ mümkün olabilmektedir. Bu olası durumun takibi ve ilgililerine cezai yaptırım getirilmesi denetlemeye sorumlu kamu kurumlarının yetki alanına girmektedir. Ticaret Bakanlığı’nın bir paydaşı olan İZBAŞ’ın sorumluluğu, kendi arıtma tesisini ulusal ve uluslararası ölçekteki en yüksek çevre standartlarına uygun şekilde çalıştırmak, arıtma suyunu kamu otoritelerinin izin verdiği şekilde deşarj kanalına deşarj etmektir.”
İZBAŞ tarafından paylaşılan analiz sonuçları şöyle: