EGE’YE BAKIŞ- Murat Dağı'ma Dokunma Platformu, Uşak’ın Banaz ilçesine bağlı Ayrancı (eski adıyla Comburt) köyünde, Murat Dağı’nı korumak ve çevre felaketine dur demek için bölge halkıyla bir araya geldi. Murat Dağı'na nikel maden ocağı ve eleme tesisi projesi için gerçekleşmesi planlanan ÇED toplantısına bölge halkı izin vermedi.
Murat Dağı’ma Dokunma Platformu Sözcüsü Deniz Meral şu açıklamayı yaptı:
"BUGÜN HEPİMİZ COMBURTLUYUZ!"
Geçen beş yıl içinde, kardeş platformumuz Murat Dağı Yok Olmasın Platformu’nun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan Murat Dağı sınırları için hangi madenler için hangi şirketlere kaç yıllığına ruhsat verildiğini öğrenmek amacıyla yaptığı her başvuru “gizlilik” gereğince reddedilmişti.
Hatta 2018 yılında milletvekilleri aracılığıyla TBMM’ye verilen soru önergesine bile dönmeye gerek duyulmamıştı. Geçen haftalarda işte bu şirketlerden birini öğrendik. Meta Nikel Kobalt AŞ.
ÇED dosyasına göre nikel maden ocağı işletmek isteyen şirketin bölgede 350 hektar ruhsatlı sahası var. Yasa çok vicdansız bir şekilde, 25 hektarın altındaki alanlarda madencilik yapılması için ÇED gerekli değil diyor. Meta Nikel de bu açığı kullanarak, bölgede 350 hektar ruhsatlı alana sahip olduğu halde geçmişte 24 hektarını gösterip aldığı ÇED gerekli değildir belgesini, 5 yıllık süre içinde faaliyete başlayamadığı için iptal olunca bu kez de 22 hektar gösterip almak istemiş. Çünkü Meta Nikel bir kez başlayınca “ÇED gerekli değildir” kararlarının arkası arkasına geleceğini biliyor. Ama başvurusu, maden sahasının Uşak İli su kaynağını besleyen Küçükler Barajı orta ve uzun mesafeli koruma alanlarına yakınlığından dolayı reddedildi.
Biz, devletten ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan, maden sahasının su yataklarının içinde olduğunu fark eder etmez, şirketin ruhsatını reddetmesini beklerdik. Çünkü bugün vatanseverlik; suyuna, toprağına sahip çıkmaktan geçiyor. Ama yapmadı bakanlık. Şirkete mealen “Yöre köylülerine istersen suyunu mahvedeceğiz, ormanlarını yok edeceğiz, cennetten bir parça olarak alacağımız burayı 10 yıl sonra çöle çevirip bırakacağız diye de anlatabilirsin, ÇED toplantısını yap, ben de olumlu kararını vereyim.” dedi.
Biz de suyumuza toprağımıza sahip çıkmak için bugün buradayız! İlk elde maden sahası Çamsu, Comburt, Küçükler, Karaağaç ve Karacahisar köylerini etkileyecek gibi görünse de problem Uşak ve Kütahya dahil tüm bölgenin sorunudur. Madenlerin yarattığı yıkım sınır tanımıyor. Bir mevzi kaybedersek arkasından gelecek belki 20 şirket daha var. Üç beş şirket zenginliğine zenginlik katsın diye suyumuzdan toprağımızdan, kısaca hayatımızdan vazgeçmeye hiç niyetimiz yok! Biz Karaağaç’ta altın madenine karşı kazandık. Burada da kazanacağız. Çünkü biz halkız ve haklıyız. Murat Dağı Halkı ve Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Bileşenleri adına Katılan Tüm siyasi parti yetkililerine muhtarımıza vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.
Murat Dağı’ma Dokunma Platformu Sözcüsü Deniz Meral şu açıklamayı yaptı:
"BUGÜN HEPİMİZ COMBURTLUYUZ!"
Geçen beş yıl içinde, kardeş platformumuz Murat Dağı Yok Olmasın Platformu’nun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan Murat Dağı sınırları için hangi madenler için hangi şirketlere kaç yıllığına ruhsat verildiğini öğrenmek amacıyla yaptığı her başvuru “gizlilik” gereğince reddedilmişti.
Hatta 2018 yılında milletvekilleri aracılığıyla TBMM’ye verilen soru önergesine bile dönmeye gerek duyulmamıştı. Geçen haftalarda işte bu şirketlerden birini öğrendik. Meta Nikel Kobalt AŞ.
ÇED dosyasına göre nikel maden ocağı işletmek isteyen şirketin bölgede 350 hektar ruhsatlı sahası var. Yasa çok vicdansız bir şekilde, 25 hektarın altındaki alanlarda madencilik yapılması için ÇED gerekli değil diyor. Meta Nikel de bu açığı kullanarak, bölgede 350 hektar ruhsatlı alana sahip olduğu halde geçmişte 24 hektarını gösterip aldığı ÇED gerekli değildir belgesini, 5 yıllık süre içinde faaliyete başlayamadığı için iptal olunca bu kez de 22 hektar gösterip almak istemiş. Çünkü Meta Nikel bir kez başlayınca “ÇED gerekli değildir” kararlarının arkası arkasına geleceğini biliyor. Ama başvurusu, maden sahasının Uşak İli su kaynağını besleyen Küçükler Barajı orta ve uzun mesafeli koruma alanlarına yakınlığından dolayı reddedildi.
Biz, devletten ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan, maden sahasının su yataklarının içinde olduğunu fark eder etmez, şirketin ruhsatını reddetmesini beklerdik. Çünkü bugün vatanseverlik; suyuna, toprağına sahip çıkmaktan geçiyor. Ama yapmadı bakanlık. Şirkete mealen “Yöre köylülerine istersen suyunu mahvedeceğiz, ormanlarını yok edeceğiz, cennetten bir parça olarak alacağımız burayı 10 yıl sonra çöle çevirip bırakacağız diye de anlatabilirsin, ÇED toplantısını yap, ben de olumlu kararını vereyim.” dedi.
Biz de suyumuza toprağımıza sahip çıkmak için bugün buradayız! İlk elde maden sahası Çamsu, Comburt, Küçükler, Karaağaç ve Karacahisar köylerini etkileyecek gibi görünse de problem Uşak ve Kütahya dahil tüm bölgenin sorunudur. Madenlerin yarattığı yıkım sınır tanımıyor. Bir mevzi kaybedersek arkasından gelecek belki 20 şirket daha var. Üç beş şirket zenginliğine zenginlik katsın diye suyumuzdan toprağımızdan, kısaca hayatımızdan vazgeçmeye hiç niyetimiz yok! Biz Karaağaç’ta altın madenine karşı kazandık. Burada da kazanacağız. Çünkü biz halkız ve haklıyız. Murat Dağı Halkı ve Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Bileşenleri adına Katılan Tüm siyasi parti yetkililerine muhtarımıza vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.