EGE’YE BAKIŞ - Yarımada Talanını Durdur Koordinasyonu tarafından, Çeşme Turizm Projesi için yeni bir açıklama yapıldı. Gündeme gelmesinin 4’üncü yılına yaklaşan proje için yapılan açıklamada; bilirkişi ve danıştay raporlarında projenin durdurulması lehine karar çıkmasına rağmen sürecin hâlâ devam ettiği dile getirildi. Yarımada Talanını Durdur Koordinasyonu, rant projesine karşı mücadelenin sonuna kadar devam edeceğini ifade ederek; “Yarımada’nın arkeolojik SİT, doğal sit alanları, orman, tarım alanları, sulak alanlar, koruma alanları, endemik türler, su kaynakları gibi ekolojik ve biyolojik çeşitliliği ile son derece özel bir bölge olduğunu ve “sermayenin uyumadığını” unutmuyoruz. İzmir’in Kanal İstanbul’una karşı kamusal alanları ranta teslim edecek, halkın kullanımını önleyecek, soylulaştırmayı getirecek bu rant projesine karşı mücadelemize sürdürmeye devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.
Koordinasyon tarafından yapılan açıklama şu şekilde:
İZMİR’İN KANAL İSTANBUL’U PROJESİNDE 4. YILA GİRERKEN…
Çeşme Yarımada sözde “Turizm Projesi” gündemimize düştüğünün neredeyse 4.yılına giriyoruz. Engebelerle, mücadelelerle, kazanımlarla geçen süreçte yapılan sayısız basın açıklaması, dava dilekçeleri, imza kampanyaları, meslek odalarının raporları, bilgilendirme çadırları, toplantılar, forumlar, kazanılmasına karşın, Danıştay’ın tek oy farkla kabul etmediği davaları yaşadık… Geçmiş 4 yılda “Parsel parsel satacağız” diyen Kültür ve Turizm Bakanına karşın, birkaç yıl ses çıkartmayan yerel yöneticilerimiz, “betonlaşmaya yol açmayacaksa, projenin yanında dururuz” diyen parti yöneticilerimiz oldu.
Bizler hazırda beklerken, sermaye de uyumuyordu. İzmir Valiliği Toprak Koruma Kurulu 28.02.22’de Yarımada proje alanının “tarım dışı kullanıma” açılmasına yönelik kararına karşı Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) tarafından Nisan/22’de Anayasa’ya aykırılık davası açarak, Toprak Koruma Kurulunun kararına itiraz etti. Bu arada Bilirkişi raporu da lehimize yayınlandı (Mart/22). Raporunun lehimize yayınlanması yerel yöneticilerin de projelerin karşısına muhalefet cephesine geçmesine neden oldu. Sermaye pusuya yatmış bekliyordu. Temmuz/22 Danıştay 6.Dairesinin oy çokluğu ile Bilirkişi Raporunu “ciddiye almadığını” ve ret ettiğini açıkladığı ay oldu.
Hemen ardından, Yarımada Talanını Durdur Koordinasyonu olarak Çeşme’deki pazar yerlerine kurulan imza masalarından toplanan 4 bini bulan imzayı, ekim ayı başında, Bakanlığın İzmir Müdürlüğüne teslim edildi. Kasım ayında Danıştay’dan davamıza ilişkin Yürütmeyi Durdurma Kararı geldi. 2023’e davamızı kazanmış, mücadelemizin, direncimizin sonuçlarını almış girdik. Ancak, 2023 seçimlerinin sonucu iktidarın elini güçlendirdi, yargı üzerindeki tahakkümünü artırdı, sermayeyi yeniden uyandırdı. 24 Mayıs 2023’te Danıştay’ın Yürütmeyi Durdurma Kararına yine oy çokluğu ile 3’e, 2 oyla ret ettiği bilgisi geldi. Kabul edilmesi mümkün olmayan bu durdurmaya karşı Haziran ayında “Bildiğiniz İzmir, Bildiğiniz Yarımada, Bildiğiniz Çeşme Yok Olacak” başlıklı bir basın açıklaması ile Danıştay Dava İdareleri Kurulu’na itiraz ettik.
Bir taraftan Meslek Odaları, diğer taraftan İYA öznelerinin “kamu yararı olmadığı, başlanırsa geri dönülemeyeceği” öte yandan da ZMO’nun Anayasa’ya aykırılık gerekçeleriyle açtığı davalar sürerken, Yarımada Talanını Durdur Koordinasyonu bu kez de “Bilgilendirme Çadırları” kurmaya başladı. Önce Çeşme’de, ardından Seferihisar’da Eylül ve Ekim/23 aylarında binlerce kişi bu çadırlarda bilgilendirildi ve projeye karşı imzalar toplandı.
Karaburun ve Urla bilgilendirme çadırlarının kurulmasına ilişkin planlamalar yapılırken, iyi haber ZMO’nun açtığı dava üzerinden geldi. Mahkeme Toprak Koruma Kurulu’nun 2022’de verdiği izini iptal ederek, "Tarım alanlarına yönelik geliştirilen plan kararlarının bütünlüğünü bozacağı, bazı alanların özellikle 'tarla' ve 'özel ürün arazisi' vasfında olması nedenleri ile tarım dışı kullanımın mümkün olmadığı, alanın imara açılmasının toprağın koruma, kullanma dengesine ve kamu yararına uygun olmadığı" şeklinde kararını açıklandı. “Tarım dışı izni” olmadan hiçbir plan yapılamayacağından Yarımada’da yılı yine müjdeli bir haberle kapatıyor olduk.
Ama, Yarımada’nın arkeolojik SİT, doğal sit alanları, orman, tarım alanları, sulak alanlar, koruma alanları, endemik türler, su kaynakları gibi ekolojik ve biyolojik çeşitliliği ile son derece özel bir bölge olduğunu ve “sermayenin uyumadığını” unutmuyoruz.
İzmir’in Kanal İstanbul’una karşı kamusal alanları ranta teslim edecek, halkın kullanımını önleyecek, soylulaştırmayı getirecek bu rant projesine karşı mücadelemize sürdürmeye devam edeceğiz.
YARIMADA TALANINI DURDUR KOORDİNASYONU