GÜLPERİ TİBİN/ EGE’YE BAKIŞ – Konak Belediyesi, Konak Kent Konseyi ve Temiz Kalpler Down Sendorumu Derneği, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla basın açıklamasında bulundu. Basın açıklamasına, CHP İzmir İl Başkanlığı, CHP Kadın Kolları, CHP Gençlik Kolları ve vatandaş da destek verdi.
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, “Ülkemizde çocuk haklarından yoksun çocuklarımızla birlikte yaşıyoruz. Bebeklerin yaşam hakkı yok, çocukların yaşam hakkı yok. Çocukların bu ülkede eşit eğitim, beslenme haklarından yararlanmaları mümkün değil. Böyle bir dönemde bugünü kutluyor olmak bana acı geliyor. Çocuklar aslında bir toplumun geleceğidir, ülkemizin geleceğidir. Maalesef biz geleceklerimize sahip çıkamıyoruz” dedi.
“ONLARIN YÜZLERİNİ GÜLDÜRMEK ÖNCELİĞİMİZ”
Çınarlı Mutlu, çocukları toplumun geleceği olarak tanımladığı konuşmasında “Onlar zarar görürse toplumun geleceği zarar görür” ifadelerini kullandı. Çınarlı Mutlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bir çocuğun hakkı ihlal edildiğinde tüm toplumun zarar göreceğini unutuyoruz. Dünyanın dört bir yanında çocuklar temel haklarından mahrum bir yaşam sürüyor. Çocuk yaşta evliliklerin, şiddetlerin, zorla çalıştırılmaların kurbanı oluyorlar. Son zamanlarda arka arkaya çocuk haberleriyle sarsıldık. Yenidoğan Çetesi diye bir çeteyle tanıştık, Selçuk’ta 5 tane çocuğumuz 17 kez evleri ziyaret edildiği halde o çocukları o evden kurtarmayan bir anlayış yüzünden öldü. Hep birlikte çocukların eşit olacağı bir yola çıktık. Sosyal demokrat olarak hizmet ederken bu kentte, özellikle Konak’ta yaşayan çocukların eşit olduğu bir kent hayal ettik. Bu kentin tüm çocuklarının güvenliğini sağlamak birinci önceliğimiz. Onların yüzlerini güldürmek, keyifli zamanlar geçireceği çalışma ortamları yaratmak önceliğimiz.
Ülkemizde övündüğümüz bir 23 Nisan Bayramımız var. Yine bizim ülkemizde bu bayramı doyasıya kutlayamayan çocuklar var. Göreve geldiğimizden beri tüm çocukların eşit olduğu, kendini eşit hissettiği, kreş hakkından üniversite hakkına kadar tüm çocukların eşit hissettiği bir konak için çalışıyoruz ve ‘her çocuğun çocuk olmaya hakkı var’ diyoruz. Çocukların hayallerinin ellerinden alınmadığı bir Türkiye için çalışacağız.”
“8 YAŞINDAKİ ŞEYMA’NIN HESABINI NASIL VERECEĞİZ?”
Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu, son birkaç ayda Türkiye’de çocuklara karşı işlenen suçları hatırlatarak, şöyle konuştu:
“Çocuklarımızı cinsel suiistimal ya da istismara karşı koruyamıyoruz. Çocuklar, kanunen suç sayılan yaşta istismarın kucağına atılıyor. Aile mahkemeleri hala çocuk yaşta resmi evliliklere izin veriyor. Yaşanan olumsuzlukları meşru gösterecek, suçu affedilebilir bir zemine çekecek “bir kereden bir şey olmaz”, “küçüğün rızası” gibi söylemleri kabul görüyor. Son birkaç ay içinde Tekirdağ’da cinsel saldırıya uğrayarak ölen 2 yaşındaki Sıla’mızın, Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin’imizin, Batman’da evinin önünde kendisini asan 8 yaşındaki Şeyma’mızın hesabını nasıl vereceğiz?”
“BAŞKA BİR SAHİPSİZLİK ÖRNEĞİNİ SELÇUK’TA YAŞAMADIK MI?”
Türkiye’de çocukların yoksulluk nedeniyle öldüğünü aktaran Mumcu, “ÇEDES ile çocuklarımız laik, bilimsel eğitimin dışına çekilmiyor mu? Başka bir sahipsizlik örneğini Selçuk’ta en büyüğü 5 yaşında olan Bulut, Masal, Aslan, Peri ve Nefes’le yaşamadık mı? Yoksulluk içinde büyüyen, sonra da ölen çocuklarımızın kaybına ‘kaza’ demek mümkün mü? Alanla adaletsizliğin, çocuklarımızı koruyamayan yetersiz sosyal politikaların ve derin bir yoksulluğun sonucu değil mi bu çocukları bizden alan. Sağlıktaki özelleştirmenin ortam sağladığı “Yenidoğan Çetesi” skandalı tüm ülkeyi dehşete düşüren başka bir facia değil mi? Tedavilerle kötülük olarak karşımıza çıkan, daha fazla para için gereksiz tedavi, yanlış ilaç ya da uygulanmayan tedavilerle kendini ifade edemeyecek bebekleri ya ölüme ya yanlış ya da gereksiz tedavilere maruz bırakmadılar mı?” diye konuştu.
“KALICI ÇÖZÜMLER ÜRETMEK ZORUNDAYIZ”
Çocuk haklarının gerçekten korunduğu bir sistemde bu kutlamaların yapılacağını söyleyen Mumcu, konuşmasını tamamlarken şu ifadeleri kullandı:
“Çocukların geleceği için artık kalıcı ve kapsamlı çözümler üretmek zorundayız. Yoksulluktan, barınma güvenliğine, yaşam hakkına, sağlık hizmetlerine, eğitim fırsatlarından, güvenliğe kadar her alanda sürdürülebilir, kamudan, insandan, yaşamdan yana sosyal politikaların gerekliliği ortadadır. İstismar edilmiş, eğitimden uzak tutulmuş, suça sürüklenmiş, özgürlükten yoksun bırakılmış, yerinden, yurdundan edilmiş, korunmaya ihtiyaç duyan ve engelli çocuklarımızın yaşadığı hak ihlalleri ortadan kalkmadıkça, savaşlar bitmedikçe çocuklarımızın hak ettikleri ve ihtiyacı olan geleceğe ulaşamayacağız. Onların haklarını korumak için mücadele etmek zorunda kalmadığımız bir sistemde gerçek kutlamaları yapabileceğiz”