Hande TURAN-EGE'YE BAKIŞ/ CHP Lideri kemal kılıçdaroğlu İzmir'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki deprem sonrasında ikinci kez İzmir'e ziyarete geldi. Sabah başlayan programında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ ve Seferihisar belediye Başkanı İsmail Yetişkin ile bir araya geldikten sonra konakladığı Kaya Termal Otel’de basın açıklamasıyla programına başlayan Kılıçdaroğlu, sonrasında Uzundere konutlarında kalan depremzedeleri ziyaret etti. Ardından Bayraklı Belediyesi Meclis Salonu'nda, Bayraklı'daki yıkılan apartman görevlileriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu,belediye Başkanlarına apartman görevlilerin sorunlarının çözümü için talimatlarda bulundu.
ORTA VE AZ HASARLI BİNALAR İÇİN MÜJDEBayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “İzmir depreminden sonra Cumhuriyet Halk Partisi olarak dayanışmanın en güzel örneklerinden birini İzmir'de verdik. Diğer büyükşehir belediyelerimizle, yurttaşlarmızdan aldığımız destekle bu dayanışmayı bütün Türkiye'ye gösterdik. AFAD, AKUT ve Jandarma ekiplerimiz olağanüstü çaba gösterdiler. Öncelikle orta ve az hasarlı yani 1999'dan önce yapılan binaların yeniden inşasıyla ilgili planlarımızı geçirdik. Vatandaşlarımıza bu konuyla ilgili asıl müjdeyi ileriki zamanlarda vereceğiz” dedi.TÜM TÜRKİYE SİZİN YANINIZDAYDICHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Anayasamız der ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti laik ve hukuk devletidir. Demokrasiyi biliyoruz. Herkesin fikrini özgürce ifade ettiği rejimin adıdır. Medyanın özgür olduğu, yargının bağımsız olduğu, haksızlığa uğrayan kişinin hakkını aradığı rejimdir Cumhuriyet. Laiklik, Allah ile kulun arasına girmemektir. Hepiniz, ciddi bir deprem yaşadınız. Hayatlarını kaybeden ve yaralanan vatandaşlarımız oldu. Ama bir güzelliği beraber yaşadık. Bütün Türkiye sizin yanınızdaydı. Hepimiz inşallah can kaybı olmaz diye başladık sözlerimize. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyoruz. Yararlanan vatandaşlarımıza şifa diliyoruz” diye konuştu.“BİRLİK OLUN, ÖRGÜTLENİN”Kılıçdaroğlu, “Bir şeyi sakın unutmayın bunu inanarak söylüyorum, her zaman, her yerde ve her ortamda vatandaşın yanın olun. Özellikle alın teriyle çalışan insanların yanında olun. Beylerin, ağaların ve paşaların yanında değilim ben vatandaşın yanındayım. Apartman görevlilierin kim olduğunu bu kardeşiniz bilir. Sizin sorunlarınıza birileri eğildi mi? Bu insanlar hangi koşullarda yaşıyor diye baktı mı? Hiçbir politikacı sizi hatırlamaz bile, ne görev yaptığınızı bilmez. Sayınız kaç? Bir milyonun üstünde. Büyük bir güçsünüz. Sizin hakkınızı politik olarak ben savunacağım. Sizlerden isteğim siz de hakkınıza sahip çıkın. Size bedavadan mı para veriyorlar? Alın terinizle geçiniyorsunuz. apartman görevlileri korkudan yöneticiye sigortasının neden yarı yarıya yatırıldığını soramıyor. Korkuyor. Tek başına kendi sorununa çözüm bulma konusunda ağır bi bedeli göze alamıyor. Nasıl geçineceğini düşünüyor. Beraber olmanın gücü burada yatıyor. Birlik olun, örgütlenin. Hakkınızı aryın. Örgütlendiğiniz sürece birlik olursunuz. Bu sorunları görmezden gelen partilere oy vermeyiz dediğiniz anda bütün siyasetçiler size bakacak. Ben sizi haklarını arayan ve haklarına sahip çıkan apartma görevlileri görmek istiyorum. Ama şimdi demokrasi istiyorsak, hiç bir çocuk yatağa aç girmesin istiyorsak, bu ülkede talan düzeni değil adalet düzeni olsun istiyorsak bir arada olmalıyız” diye konuştu.“GÜNEŞ GÖRMEYE HAKKINIZ VAR”“Bir buçuk milyon taşeron işçisi vardı. Her toplantıda taşeron işçilerine kadro vereceğiz dediler. En sonunda mecbur kaldılar. Taşeron işçisini örgütleme için bütün Türkiye'yi gezdik. Bir araya getirdik. Ama hala taşeron işçi statüsünde olup kadrosunu alamayan 50 bin işçi var. Siz de aynı şekilde. Alın teri döküyor musunuz? Evet. Üretiyor musunuz? Evet. Covid19 var, sokağa çıkmak yasak. Apartman görevlileri apartmandaki ihtiyaçlarını karşılıyor. Maske bulamayan apartman görevlisi biliyorum. Ben sizin sorunlarınızın tamamını biliyorum. İçinizden kaçı kıdem tazminatı alıyor? Bu sizin hakkınız. Sizin de güneş görmeye hakkınız var. Bir yeşillik görmeye hakkı var çocuklarınızın. Neden hak talep etmiyorsunuz? Bireysel olarak hak talep ettiğinizde sizi işinizden ederler. Örgütlenirseniz güçlü olursunuz. Önünüzdeki broşürlerde sizin haklarınızı yazdık. Bizim bir adımız var. Halk partisi, halkın partisi. Garibanların partisi. Emeklilerin, taşeron işçilerinin, apartman görevlilerinin partisi”“ALLAH GÖZÜNÜZÜ DOYURSUN”Kılıçdaroğlu, “Bakın bir deprem yaşandı. Belediye başkanlarımız burada, kendilerine ilk söylediğim şey, hiç bir ayrım yapmayacaksınız. Herkese eşit hizmet götüreceksiniz. Eğer bir mahalle çok yoksulsa oraya daha fazla hizmet götüreceksiniz. Doğru mu? Bana göre doğru. Haklı mıyım? Bana göre haklıyım. Ama vatandaşta benim haklı olduğumu biliyor. Türkiye'yi bugün içine sıkıştığı cendereden beraber kurtarmalıyız. Birileri millet vekili aylığı alıyor, yönetim kurulu aylığı alıyor, yetmiyor bir aylık daha alıyor. Allah gözünüzü doyursun ya! Devlet ne zamandan beri arpalığa döndü? 10 milyonu aşkın bu ülkede işsiz genç var. Bu mudur düzen? Hepimizin yeniden uyanması lazım. Bir kabus var. Kabusu aşmamız lazım. Ülkenin gelişmesi için önünde engel takozlar var. Bunu beraber yapacağız. Beraber kurtulacağız. ““GENÇLER İŞ BEĞENMİYOR DİYORLAR, HANGİ İŞ BU?”Kılıçdaroğlu, “Yeni bir siyaset anlayışını Türkiye'de başlatmak istiyoruz. Devleti talan zihniyetiyle yöneten bir anlayış yok. Herkesi aşı, herkesin işi olmalı. Türkiye'ye bakın, aynı zamanda Türkiye bir tarım ülkesidir. Konya kadar yüz ölçümü olan Hollanda'dan ihracat yapıyoruz. Bizim gibi bir tarım ülkesinin düştüğü hale bakın. Apartman görevlisinin siyaset yapmaya hakkı yok mu? Gençler iş beğenmiyor diyorlar, hangi iş bu? Oturup yeniden düşünmek zorundayız. Siyaseten benim kadar sizin de sorumluluğunuz var. İktidarı belirleyecek olan sizlersiniz. Sizin hakkınızı teslim ediyorlarsa hiç çekinmeden oyunuzu vereceksiniz. Sizin haklarınızı savunmuyorlarsa oy vermeyeceksiniz.”“MİLYONLAR AÇLIK SINIRI ALTINDA MAAŞ ALIYOR”“Bizim belediyelerimiz hizmet götürüyor. İktidar belediyelerimizi engelliyor. Bunu yapanlarda akıl mı var? İntikam duygusuyla hareket ediyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar asla şikayet etmeyeceksiniz diye belediye başkanlarımıza söyledim. Engelliyorlarsa engeli aşmayı bileceksiniz. Şikayet etme zamanı değil, halka hizmet etme zamanı. Dayanışma kültürünün olduğu yerde her türlü acıyı beraber aşarız. Sevgiyi ve saygıyı egemen kıldığımız yerde herkes görevini yapacak ve hakettiği ücreti alacak. Asgari ücret açlık sınrıının altında. Hangi çağda yaşıyoruz. 21. yüzyılda geldiğimiz nokta; milyonlar açlık sınırının altında aylık alıyorlar. Nereye gidiyor bu paralar?”“ELİNDE SOPA OLAN DEVLET Mİ OLUR”Kılıçdaroğlu, “ Aldığımız her ürün için vergi veriyoruz. Sizler ister çocuklarınıza bez alın isterse kefen bezi alın hepsine vergi ödersiniz. Nereye gidiyor vergiler? Size hesabını veriyorlar mı? Topladığımız vergileri buraya harcadık diyorlar mı? Bütçe görüşmelerinde yapılacak yatırım konuşulmadı, ahkam kesildi. Bir iktidarın başarısı, ekonomi politikalarıyla ölçülür. Yarattığı istihdamla ölçülür. 18 yıldır iktidarda olacaksın. 10 milyon kişi dışarlarda işsiz. E vatandaş vergisini verdi, zaten vermese ceza veriyorsun. Kahveciye dükkanı kapat dediler. Kapattı. Nasıl geçinecek bu adam? Kuaföre kapat, berbere kapat. Nasıl geçinecekler? Onu geçindirmek zorunda olan devletin adı otoriter devlet değil, sosyal devlet. Devlet ana deriz biz ona, elinde sopa olan devlet mi olur? Aç kalacaksın 3 ay. Sandığa giderken bütün bunları düşünmek zorundayız. A partisi B partisi değil bu. Kimse ezilmesin. İnsanca hakca bir düzen olsun. Bülent Ecevit'in dediği gibi.”“KİMSE İZMİR'DE YALNIZ HİSSETMESİN”“Ben dostlarımız da beraber iktidar oalcağız dediğm zaman, dostların kim diye soruyorlar. Benim dostlarım apartman görevlileri, çiftçiler, taşeron işçileri, fabrika işçileri. Ben ağaların beylerin dostu değilim. Onlarda beni dost olarak görmezler. 21. yüz yılın Türkiye'sinde açlıktan çocuk mu ölür? İktidar sahiplerinin utanması lazım bundan. İktidar sahipleri mütevazi yaşamak zorundadırlar. Hiçbir Osmanlı padişahının 10 sarayı olmamıştır. Biz de saray gırla. Kimin parasıyla? Cebinden ödedediyse helal hoş olsun. Milletin cebinden ödediysek olmaz bu iş. Bizim inancımızda israf haramdır diyor mu? E müslüman geçinenler israfın haram olduğu biliyorlar da neden bu israf? Bunu bütün arkdaşlarınıza anlatın. Halkın, garibanların iktidarı olacağız. Ne demiş Mustafa Kemal Atatür, “Cumhuriyet biraz da kimsesizlerin kimsesidir” demiş. Cumhuriyette hiç kimse kendisi kimsesiz hissetmesin. Büyük acılar yaşadınız biliyorum, işinizi kaybettiniz bunu da biliyorum. Belediye başkanı arkadaşlarımıza sizin sorunlarınızı çözmeleri için bir çok şey söyledim. Sizin ailelerinizin de sorunlarını çözeceğiz. Kimse kendini İzmir'de sahipsiz hissetmesin. Bu bizim insanı görevimiz.”
ORTA VE AZ HASARLI BİNALAR İÇİN MÜJDEBayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “İzmir depreminden sonra Cumhuriyet Halk Partisi olarak dayanışmanın en güzel örneklerinden birini İzmir'de verdik. Diğer büyükşehir belediyelerimizle, yurttaşlarmızdan aldığımız destekle bu dayanışmayı bütün Türkiye'ye gösterdik. AFAD, AKUT ve Jandarma ekiplerimiz olağanüstü çaba gösterdiler. Öncelikle orta ve az hasarlı yani 1999'dan önce yapılan binaların yeniden inşasıyla ilgili planlarımızı geçirdik. Vatandaşlarımıza bu konuyla ilgili asıl müjdeyi ileriki zamanlarda vereceğiz” dedi.TÜM TÜRKİYE SİZİN YANINIZDAYDICHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Anayasamız der ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti laik ve hukuk devletidir. Demokrasiyi biliyoruz. Herkesin fikrini özgürce ifade ettiği rejimin adıdır. Medyanın özgür olduğu, yargının bağımsız olduğu, haksızlığa uğrayan kişinin hakkını aradığı rejimdir Cumhuriyet. Laiklik, Allah ile kulun arasına girmemektir. Hepiniz, ciddi bir deprem yaşadınız. Hayatlarını kaybeden ve yaralanan vatandaşlarımız oldu. Ama bir güzelliği beraber yaşadık. Bütün Türkiye sizin yanınızdaydı. Hepimiz inşallah can kaybı olmaz diye başladık sözlerimize. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyoruz. Yararlanan vatandaşlarımıza şifa diliyoruz” diye konuştu.“BİRLİK OLUN, ÖRGÜTLENİN”Kılıçdaroğlu, “Bir şeyi sakın unutmayın bunu inanarak söylüyorum, her zaman, her yerde ve her ortamda vatandaşın yanın olun. Özellikle alın teriyle çalışan insanların yanında olun. Beylerin, ağaların ve paşaların yanında değilim ben vatandaşın yanındayım. Apartman görevlilierin kim olduğunu bu kardeşiniz bilir. Sizin sorunlarınıza birileri eğildi mi? Bu insanlar hangi koşullarda yaşıyor diye baktı mı? Hiçbir politikacı sizi hatırlamaz bile, ne görev yaptığınızı bilmez. Sayınız kaç? Bir milyonun üstünde. Büyük bir güçsünüz. Sizin hakkınızı politik olarak ben savunacağım. Sizlerden isteğim siz de hakkınıza sahip çıkın. Size bedavadan mı para veriyorlar? Alın terinizle geçiniyorsunuz. apartman görevlileri korkudan yöneticiye sigortasının neden yarı yarıya yatırıldığını soramıyor. Korkuyor. Tek başına kendi sorununa çözüm bulma konusunda ağır bi bedeli göze alamıyor. Nasıl geçineceğini düşünüyor. Beraber olmanın gücü burada yatıyor. Birlik olun, örgütlenin. Hakkınızı aryın. Örgütlendiğiniz sürece birlik olursunuz. Bu sorunları görmezden gelen partilere oy vermeyiz dediğiniz anda bütün siyasetçiler size bakacak. Ben sizi haklarını arayan ve haklarına sahip çıkan apartma görevlileri görmek istiyorum. Ama şimdi demokrasi istiyorsak, hiç bir çocuk yatağa aç girmesin istiyorsak, bu ülkede talan düzeni değil adalet düzeni olsun istiyorsak bir arada olmalıyız” diye konuştu.“GÜNEŞ GÖRMEYE HAKKINIZ VAR”“Bir buçuk milyon taşeron işçisi vardı. Her toplantıda taşeron işçilerine kadro vereceğiz dediler. En sonunda mecbur kaldılar. Taşeron işçisini örgütleme için bütün Türkiye'yi gezdik. Bir araya getirdik. Ama hala taşeron işçi statüsünde olup kadrosunu alamayan 50 bin işçi var. Siz de aynı şekilde. Alın teri döküyor musunuz? Evet. Üretiyor musunuz? Evet. Covid19 var, sokağa çıkmak yasak. Apartman görevlileri apartmandaki ihtiyaçlarını karşılıyor. Maske bulamayan apartman görevlisi biliyorum. Ben sizin sorunlarınızın tamamını biliyorum. İçinizden kaçı kıdem tazminatı alıyor? Bu sizin hakkınız. Sizin de güneş görmeye hakkınız var. Bir yeşillik görmeye hakkı var çocuklarınızın. Neden hak talep etmiyorsunuz? Bireysel olarak hak talep ettiğinizde sizi işinizden ederler. Örgütlenirseniz güçlü olursunuz. Önünüzdeki broşürlerde sizin haklarınızı yazdık. Bizim bir adımız var. Halk partisi, halkın partisi. Garibanların partisi. Emeklilerin, taşeron işçilerinin, apartman görevlilerinin partisi”“ALLAH GÖZÜNÜZÜ DOYURSUN”Kılıçdaroğlu, “Bakın bir deprem yaşandı. Belediye başkanlarımız burada, kendilerine ilk söylediğim şey, hiç bir ayrım yapmayacaksınız. Herkese eşit hizmet götüreceksiniz. Eğer bir mahalle çok yoksulsa oraya daha fazla hizmet götüreceksiniz. Doğru mu? Bana göre doğru. Haklı mıyım? Bana göre haklıyım. Ama vatandaşta benim haklı olduğumu biliyor. Türkiye'yi bugün içine sıkıştığı cendereden beraber kurtarmalıyız. Birileri millet vekili aylığı alıyor, yönetim kurulu aylığı alıyor, yetmiyor bir aylık daha alıyor. Allah gözünüzü doyursun ya! Devlet ne zamandan beri arpalığa döndü? 10 milyonu aşkın bu ülkede işsiz genç var. Bu mudur düzen? Hepimizin yeniden uyanması lazım. Bir kabus var. Kabusu aşmamız lazım. Ülkenin gelişmesi için önünde engel takozlar var. Bunu beraber yapacağız. Beraber kurtulacağız. ““GENÇLER İŞ BEĞENMİYOR DİYORLAR, HANGİ İŞ BU?”Kılıçdaroğlu, “Yeni bir siyaset anlayışını Türkiye'de başlatmak istiyoruz. Devleti talan zihniyetiyle yöneten bir anlayış yok. Herkesi aşı, herkesin işi olmalı. Türkiye'ye bakın, aynı zamanda Türkiye bir tarım ülkesidir. Konya kadar yüz ölçümü olan Hollanda'dan ihracat yapıyoruz. Bizim gibi bir tarım ülkesinin düştüğü hale bakın. Apartman görevlisinin siyaset yapmaya hakkı yok mu? Gençler iş beğenmiyor diyorlar, hangi iş bu? Oturup yeniden düşünmek zorundayız. Siyaseten benim kadar sizin de sorumluluğunuz var. İktidarı belirleyecek olan sizlersiniz. Sizin hakkınızı teslim ediyorlarsa hiç çekinmeden oyunuzu vereceksiniz. Sizin haklarınızı savunmuyorlarsa oy vermeyeceksiniz.”“MİLYONLAR AÇLIK SINIRI ALTINDA MAAŞ ALIYOR”“Bizim belediyelerimiz hizmet götürüyor. İktidar belediyelerimizi engelliyor. Bunu yapanlarda akıl mı var? İntikam duygusuyla hareket ediyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar asla şikayet etmeyeceksiniz diye belediye başkanlarımıza söyledim. Engelliyorlarsa engeli aşmayı bileceksiniz. Şikayet etme zamanı değil, halka hizmet etme zamanı. Dayanışma kültürünün olduğu yerde her türlü acıyı beraber aşarız. Sevgiyi ve saygıyı egemen kıldığımız yerde herkes görevini yapacak ve hakettiği ücreti alacak. Asgari ücret açlık sınrıının altında. Hangi çağda yaşıyoruz. 21. yüzyılda geldiğimiz nokta; milyonlar açlık sınırının altında aylık alıyorlar. Nereye gidiyor bu paralar?”“ELİNDE SOPA OLAN DEVLET Mİ OLUR”Kılıçdaroğlu, “ Aldığımız her ürün için vergi veriyoruz. Sizler ister çocuklarınıza bez alın isterse kefen bezi alın hepsine vergi ödersiniz. Nereye gidiyor vergiler? Size hesabını veriyorlar mı? Topladığımız vergileri buraya harcadık diyorlar mı? Bütçe görüşmelerinde yapılacak yatırım konuşulmadı, ahkam kesildi. Bir iktidarın başarısı, ekonomi politikalarıyla ölçülür. Yarattığı istihdamla ölçülür. 18 yıldır iktidarda olacaksın. 10 milyon kişi dışarlarda işsiz. E vatandaş vergisini verdi, zaten vermese ceza veriyorsun. Kahveciye dükkanı kapat dediler. Kapattı. Nasıl geçinecek bu adam? Kuaföre kapat, berbere kapat. Nasıl geçinecekler? Onu geçindirmek zorunda olan devletin adı otoriter devlet değil, sosyal devlet. Devlet ana deriz biz ona, elinde sopa olan devlet mi olur? Aç kalacaksın 3 ay. Sandığa giderken bütün bunları düşünmek zorundayız. A partisi B partisi değil bu. Kimse ezilmesin. İnsanca hakca bir düzen olsun. Bülent Ecevit'in dediği gibi.”“KİMSE İZMİR'DE YALNIZ HİSSETMESİN”“Ben dostlarımız da beraber iktidar oalcağız dediğm zaman, dostların kim diye soruyorlar. Benim dostlarım apartman görevlileri, çiftçiler, taşeron işçileri, fabrika işçileri. Ben ağaların beylerin dostu değilim. Onlarda beni dost olarak görmezler. 21. yüz yılın Türkiye'sinde açlıktan çocuk mu ölür? İktidar sahiplerinin utanması lazım bundan. İktidar sahipleri mütevazi yaşamak zorundadırlar. Hiçbir Osmanlı padişahının 10 sarayı olmamıştır. Biz de saray gırla. Kimin parasıyla? Cebinden ödedediyse helal hoş olsun. Milletin cebinden ödediysek olmaz bu iş. Bizim inancımızda israf haramdır diyor mu? E müslüman geçinenler israfın haram olduğu biliyorlar da neden bu israf? Bunu bütün arkdaşlarınıza anlatın. Halkın, garibanların iktidarı olacağız. Ne demiş Mustafa Kemal Atatür, “Cumhuriyet biraz da kimsesizlerin kimsesidir” demiş. Cumhuriyette hiç kimse kendisi kimsesiz hissetmesin. Büyük acılar yaşadınız biliyorum, işinizi kaybettiniz bunu da biliyorum. Belediye başkanı arkadaşlarımıza sizin sorunlarınızı çözmeleri için bir çok şey söyledim. Sizin ailelerinizin de sorunlarını çözeceğiz. Kimse kendini İzmir'de sahipsiz hissetmesin. Bu bizim insanı görevimiz.”