DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Karşıyaka Belediyesi Temsilciliği ve Tüm Bel-Sen Karşıyaka İşyeri Temsilciliği, vahşice öldürülen Pınar Gültekin için Karşıyaka Belediye Binası önünde basın açıklaması düzenledi.
Muğla’da eski sevgilisi olduğu iddia edilen cani tarafından vahşice öldürülen Pınar Gültekin için gerçekleştirilen eylemler devam ediyor. Karşıyaka Belediyesi’nde çalışan DİSK Genel-İş İşyeri Temsilciliği ve Tüm Bel-Sen Karşıyaka Temsilciliği Karşıyaka Belediyesi önünde eylem düzenledi. Çok sayıda kadın çalışanın katıldığı eyleme, erkek çalışanlarda destek verdi. Katılımcılar adına konuşma yapan Ezgi Alkılıçgil katillere verilen ceza indirimlerini eleştirdi. Alkılıçgil ayrıca İstanbul Sözleşmesi’nin gerekliliğine dikkat çekti. Yapılan açıklamanın ardından ise geçtiğimiz günlerde Karşıyaka’da bir kadını kurtaran Karşıyaka Belediyesi güvenlik görevlisi çağrılarak alkışlandı.
DİSK üyesi Ezgi Alkılınçgil’in açıklamaları şu şekilde;
“Cezalarda indirim cesaret veriyor”
Önceki gün, yaklaşık bir haftadır kayıp olan Pınar Gültekin'in Cemal Metin Avcı tarafından katledildiği haberini aldık. Neredeyse her gün öldürülüyoruz. Cezasızlık ve cezalarda indirim erkek şiddetine cesaret veriyor.
Kadınların giydiği, içtiği, hangi saatte dışarıda olduğu ya da makbul ilişki yaşayıp yaşamadığı cinayetin önüne geçiveriyor. Bizler artık haberlerde ya da sosyal medyada her kaybolan kadın veya çocuğun cansız bedenleri bulundu denilerek bir kaç kınama mesajı ile geçiştirilmesinden bıktık. Bizler yaşamak istiyoruz, eşit, özgür ve korkusuz yaşamak istiyoruz. Faillerimiz cezasız kalmasın, erkek şiddeti ve katliamlar dursun istiyoruz, İnançlı mı bu cinayetleri işleyenler?, hepsi engelli mi? ya da meşru müdafaa mı? , mahkemede kravat takıyorlar mı?
İstanbul Sözleşmesi yaşatır
Özgecan Aslan'dan Güldünya Tören'e, Ayşe Paşalı'dan Pınar Gültekin'e tüm kadınların haykırışları;bize kalan bir isyandır, bir yaşamak istiyorum şiarıdır.
Erkek adaletin, polisin, yargının; kadınları ayrı, eşit ve özgür bir birey olarak görmeyen tüm erilliğin karşısında gerçek adalet için, kendi hayatlarımızı savunmak için, biz varız.
Korkmuyoruz, birbirimizden güç alıyoruz. Katledilen bütün kadınların sesini isyanımıza kattık, bir kişi daha eksilmemek için mücadelemizi büyütüyoruz.
Bizlerin yaşamını teminat altına alan İstanbul Sözleşmesinden geri adım atılmasını kabul etmiyoruz, İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyoruz.
“Yaşatın”
İstanbul Sözleşmesi diyor ki; eğer şiddeti önleyemediyseniz, o zaman şiddete maruz bırakılanı koruyacak mekanizmalar geliştirin. Yani, bir kadın karakola gelip şiddete maruz bırakıldığını söylediyse, onu şiddet failinin yanına geri göndermeyin, kaldığı sığınma evinin adresini şiddet failine vermeyin,yeterli sayıda güvenli sığınma evleri, tecavüz kriz merkezleri açın.
İstanbul Sözleşmesi diyor ki, kovuşturma sürecini etkin yürütün. Yani şiddet failine takım elbise giydi diye iyi hal indirimi vermeyin, haksız tahrik indirimleri vermeyin, konuyla bağlantısı olmayan kadının özel yaşamına dair bilgileri mahkemenin konusu yapmayın, failleri aklamayın, “bir kereden bir şey olmaz” demeyin.
İstanbul Sözleşmesi diyor ki, politika geliştirin, ulusal ve uluslararası düzeydeki tüm kurumlarla koordinasyon kurun.
Çözüm belli; kadınları çocukları koruyacak mevcut yasalar varken her gün şiddet ve katliam haberleri alıyoruz yasaları uygulayın, yaşatın! "namus" algısıyla cezai indirim, iyi hal indirimi, tahrik indirimi uygulamayın.
“Yaşamak için savaşacağız”
Yaşamak için savaşacağız. Evimizdeki işyerimizdeki memleketimizdeki tüm kadın düşmanları ile. Örgütlenerek, birbirimize kenetlenerek, yaşamı elinden alınmış katledilmiş kız kardeşlerimizin gülüşünü yüzümüze yerleştirerek mücadele edeceğiz
Hep bir ağızdan İstanbul Sözleşmesi yaşatır! Derhal uygulansın diye haykıracağız ve susmayacağız ve sokaklar ölüm çığlıkları değil yaşam için direnen kadınların sesleriyle yankılanacak !
Yaşasın kadın dayanışması !
Muğla’da eski sevgilisi olduğu iddia edilen cani tarafından vahşice öldürülen Pınar Gültekin için gerçekleştirilen eylemler devam ediyor. Karşıyaka Belediyesi’nde çalışan DİSK Genel-İş İşyeri Temsilciliği ve Tüm Bel-Sen Karşıyaka Temsilciliği Karşıyaka Belediyesi önünde eylem düzenledi. Çok sayıda kadın çalışanın katıldığı eyleme, erkek çalışanlarda destek verdi. Katılımcılar adına konuşma yapan Ezgi Alkılıçgil katillere verilen ceza indirimlerini eleştirdi. Alkılıçgil ayrıca İstanbul Sözleşmesi’nin gerekliliğine dikkat çekti. Yapılan açıklamanın ardından ise geçtiğimiz günlerde Karşıyaka’da bir kadını kurtaran Karşıyaka Belediyesi güvenlik görevlisi çağrılarak alkışlandı.
DİSK üyesi Ezgi Alkılınçgil’in açıklamaları şu şekilde;
“Cezalarda indirim cesaret veriyor”
Önceki gün, yaklaşık bir haftadır kayıp olan Pınar Gültekin'in Cemal Metin Avcı tarafından katledildiği haberini aldık. Neredeyse her gün öldürülüyoruz. Cezasızlık ve cezalarda indirim erkek şiddetine cesaret veriyor.
Kadınların giydiği, içtiği, hangi saatte dışarıda olduğu ya da makbul ilişki yaşayıp yaşamadığı cinayetin önüne geçiveriyor. Bizler artık haberlerde ya da sosyal medyada her kaybolan kadın veya çocuğun cansız bedenleri bulundu denilerek bir kaç kınama mesajı ile geçiştirilmesinden bıktık. Bizler yaşamak istiyoruz, eşit, özgür ve korkusuz yaşamak istiyoruz. Faillerimiz cezasız kalmasın, erkek şiddeti ve katliamlar dursun istiyoruz, İnançlı mı bu cinayetleri işleyenler?, hepsi engelli mi? ya da meşru müdafaa mı? , mahkemede kravat takıyorlar mı?
İstanbul Sözleşmesi yaşatır
Özgecan Aslan'dan Güldünya Tören'e, Ayşe Paşalı'dan Pınar Gültekin'e tüm kadınların haykırışları;bize kalan bir isyandır, bir yaşamak istiyorum şiarıdır.
Erkek adaletin, polisin, yargının; kadınları ayrı, eşit ve özgür bir birey olarak görmeyen tüm erilliğin karşısında gerçek adalet için, kendi hayatlarımızı savunmak için, biz varız.
Korkmuyoruz, birbirimizden güç alıyoruz. Katledilen bütün kadınların sesini isyanımıza kattık, bir kişi daha eksilmemek için mücadelemizi büyütüyoruz.
Bizlerin yaşamını teminat altına alan İstanbul Sözleşmesinden geri adım atılmasını kabul etmiyoruz, İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyoruz.
“Yaşatın”
İstanbul Sözleşmesi diyor ki; eğer şiddeti önleyemediyseniz, o zaman şiddete maruz bırakılanı koruyacak mekanizmalar geliştirin. Yani, bir kadın karakola gelip şiddete maruz bırakıldığını söylediyse, onu şiddet failinin yanına geri göndermeyin, kaldığı sığınma evinin adresini şiddet failine vermeyin,yeterli sayıda güvenli sığınma evleri, tecavüz kriz merkezleri açın.
İstanbul Sözleşmesi diyor ki, kovuşturma sürecini etkin yürütün. Yani şiddet failine takım elbise giydi diye iyi hal indirimi vermeyin, haksız tahrik indirimleri vermeyin, konuyla bağlantısı olmayan kadının özel yaşamına dair bilgileri mahkemenin konusu yapmayın, failleri aklamayın, “bir kereden bir şey olmaz” demeyin.
İstanbul Sözleşmesi diyor ki, politika geliştirin, ulusal ve uluslararası düzeydeki tüm kurumlarla koordinasyon kurun.
Çözüm belli; kadınları çocukları koruyacak mevcut yasalar varken her gün şiddet ve katliam haberleri alıyoruz yasaları uygulayın, yaşatın! "namus" algısıyla cezai indirim, iyi hal indirimi, tahrik indirimi uygulamayın.
“Yaşamak için savaşacağız”
Yaşamak için savaşacağız. Evimizdeki işyerimizdeki memleketimizdeki tüm kadın düşmanları ile. Örgütlenerek, birbirimize kenetlenerek, yaşamı elinden alınmış katledilmiş kız kardeşlerimizin gülüşünü yüzümüze yerleştirerek mücadele edeceğiz
Hep bir ağızdan İstanbul Sözleşmesi yaşatır! Derhal uygulansın diye haykıracağız ve susmayacağız ve sokaklar ölüm çığlıkları değil yaşam için direnen kadınların sesleriyle yankılanacak !
Yaşasın kadın dayanışması !