GÜLPERİ TİBİN/ EGE'YE BAKIŞ - İzmir Adliye Sarayı'nda, İzmir Barosu tarafından 5 Nisan Avukatlar Günü sebebiyle basın açıklaması düzenlendi. Gerçekleşen basın açıklamada 6 Şubat depreminde hayatını kaybeden avukatlar anılırken konuşmacı olarak bulunan Baro Başkanı Av. Sefa Yılmaz, " Anayasanın 2. maddesinde tanımı yapılan 'laik, demokratik ve sosyal hukuk devletinin' tüm kurum ve kurallarının yerle bir edildiği, hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerinin yok sayıldığı bir düzende görev yapıyoruz." ifadelerini kullandı. Ayakta kalmakta, nefes almakta zorlanıyoruz Avukatların mesleklerini icra ederken yaşadıkları zorluklarla değinen Başkan Yılmaz konuşmasını, "Mesleğimizi yaparken, duruşma salonlarından yaka paça dışarıya çıkarılıyoruz, tehdit ediliyoruz, adliyelerde, haciz mahallerinde saldırıya uğruyoruz, öldürülüyoruz.Ülkemiz ekonomisinde bugüne dek benzeri görülmemiş olumsuzluklar, avukatın iş alanlarının daraltılmasıyla birleştiğinde ayakta kalmakta, nefes almakta zorlanıyoruz. Özellikle genç meslektaşlarımız, ekonomik düzenin yarattığı zorluklarla karşı karşıya geldiğinde, mutsuzluğun ve umutsuzluğun sürüklediği bir zeminde var olma savaşı veriyor." diye sürdürdü. Avukatlar adeta bir pazarlığın öznesi haline getirildiAv. Yılmaz vergi ve SGK primlerinden dolayı yaşadıkları olumsuzlukları anlatırken, "Bizler, vekaletname, vasiyetname, miras sözleşmesi, vb. işlerin, yargı mensubu olan biz avukatlar tarafından düzenlenmesi için mücadele ederken, giderek ödemekte zorlandığımız hatta ödeyemediğimiz vergi ve SGK prim miktarları artarken, yıllar içinde meslek tekelimizin kapsamı daraltılmış, avukatlık görevi ve mesleği kapsamındaki işlerin diğer başka meslek mensupları tarafından yürütülmesine olanak sağlanmıştır.Geçtiğimiz günlerde 'Yargıda Yeni Düzenlemeler' adlandırmasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen ve yürürlüğe giren yeni yasa hükümleri ile, bundan önce gündeme getirilen ve “Yargı Reformu” olarak sunulup yasalaşan tüm düzenlemelerde olduğu gibi, yine avukatların güçsüzleşmesi, baroların etkisinin azaltılması ve seslerinin kısılması amaçlanmaktadır." diye konuştu. Avukatın gereksiz görülmediği bir yargı düzeni istiyoruz Başkan Av. Yılmaz, sözlerini tamamlarken şu ifadeleri kullandı:Yurttaşların hak arama özgürlüğüne ve bu kapsamda adalete erişim hakkına doğrudan müdahale anlamına gelen, ‘Dava Şartı Arabuluculuk” kapsamı genişletilmiş, avukat yargı sürecinin değil adeta bir pazarlığın öznesi hale getirilmiştir.Mesleğin ilk 5 yılında, baro keseneği alınmamasına ilişkin düzenleme, ilk bakışta genç meslektaşlarımızın lehine bir düzenleme gibi görünse de, baroların avukatlara sağladığı hizmetlerin yerine getirilmesini imkansız hale getirecektir. “Çoklu Baro” ve Türkiye Barolar Birliği’nde hakkaniyete aykırı temsil düzenlemelerinin bir devamı olan bu yasanın amacı, avukatı, baroları daha da itibarsızlaştırmak, daha da güçsüzleştirmektir.Buradayız!İzmir Barosu olarak, avukatın gereksiz görülmediği, savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istiyoruz. Sahip olduğumuz donanımın, en önemlisi emeğimizin karşılığı olan, hak ettiğimiz koşullarda yaşamak ve mesleğimizi sürdürmek için, bağımsız ve tarafsız bir yargı için, özgürlük, demokrasi, adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz.Mesleğimizi savunuyoruz.Artık Yeter!Mesleğimize yönelen ekonomik ve fiziksel şiddet sarmalına boyun eğmeyeceğiz!Sesimizi duyurmak ve gücümüzü göstermek için her alanda var olduk, var olacağız!Bu kararlılıkla tüm meslektaşlarımızın Avukatlar Gününü en içten dileklerimizle kutluyoruz.Saygılarımızla. Stajyer avukatların mağduriyeti cevapsız kaldı Baro Başkanı Av. Sefa Yılmaz'ın ardından Stajyer Avukatlar Komisyonu adına açıklama yapan Staj. Av. İrem Revşen Yıldız, deprem bölgesindeki stajyer avukatların staj yapamamasından bahsederken, "Ne yazık ki depremde etkilenen meslek gruplarından birisi olan stajyer avukatların çoğu staj yapacak yer bile bulamamaktadır. Israrla talep ettiğimiz stajyer avukatlara asgari ücretten az olmamak üzere verilmesi gereken ücret verilmiş olsaydı bu mağduriyetler bir nebze olsun stajyer avukatlar açısından giderilebilirdi." diye konuştu. Aynı sıralarda okuduğumuz arkadaşlarımızla eşit haklar istiyoruz Stajyer avukatların stajyer hakim ve savcılarla eşit muamele görmediğini söyleyen Yıldız, "Ülkemizde adalete en çok ihtiyaç duyulan bu zamanda; mağdurun yanında olan avukatların, yargının diğer unsurlarından olan hâkim ve savcılardan geride tutulması kabul edilemez. Aynı fakültelerde okumuş, aynı sıralardan ve sınavlardan geçtiğimiz okul arkadaşlarımızla eşit hak ve ücret talep ediyoruz. Onlar staj süreleri boyunca asgari ücretin üzerinde maaş alırken avukat stajyerleri için maddi bir düzenleme bile yoktur. Bunun yanında 2022 yılında yürürlüğe giren 7420 Sayılı Kanun’la ‘’Tıp fakültelerinin 5. yılını tamamlayıp 6. yılına geçen öğrencileri ile diş hekimliği fakültelerinin 4. yılını tamamlayıp 5. yılına geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde aylık ücret ödenecek. Doktorluk kadar kutsal bir meslek olan avukatlık mesleğini icra etmek için staj yapan biz stj.av.larında ücret alması gerekmektedir. Bu durumun avukat adaylarının şahsi sorunları gibi değerlendirilmesi ve göz ardı edilmesi, ileri vadede Türk yargı sistemi için telafisi mümkün olmayan daha büyük sorunlar ortaya çıkaracaktır. Unutulmamalıdır ki ‘Avukat’ Yargı’nın kurucu saç ayağıdır!" ifadelerini kullandı. Hak arama mücadelemiz sürecek Stajyer avukatlar adına konuşan Yıldız sözlerini şöyle tamamladı: İktidarın ücret konusunda çözüm olarak bize sunmuş olduğu staj yaparken çalışma olanağı sağlayan ‘’naylon staj’’ meslek etiği ve iş ahlakına tamamen ters düşmektedir. Öyle ki stajeyer avukatlar bırakın adliye stajını, avukat yanındaki stajında dahi sigortalı olarak çalışamamaktadır. Stajyer avukatların, staj yaptığı avukat yanında sigortalı olarak çalışmasına, engel bir durum olmamasına karşın çoğu stajyer sanki böyle bir zorunluluk varmışçasına ikinci 6 aylık döneminde sigortasız olarak çalıştırılmaktadır. Naylon staj düzenlemesiyle stajyer avukatların sigortalı olarak çalışmasının önündeki engel kalkmış olsa da stajyer avukatların sigortalı olarak çalıştırılmaları zorunluluk haline getirilmemiştir. Bu bağlamda sorunun çözümü için sigortalılığı zorunlu kılan kanuni düzenleme gerekmektedir. Aksi durum, savunmanın muktedir tarafından etkisiz kılınmasından başka bir yenilik getirmemektedir.Bahsettiğimiz sorunların temel sebeplerinden birisi de mevcut siyasi iktidarın tamamen ekonomik saiklerle ülkemizin her yanında niteliği düşük hukuk fakülteleri açmasıdır. Zira ülkemizde gitgide artan hukuk fakültesi sayısı günümüz itibariyle 91’e ulaşmıştır. Stajyer avukatın duruşma izleyebilmesi, rahatlıkla dosya üzerinde çalışabilmesi için yeterli fiziki koşullar sağlanmamaktadır. Böylelikle, adliye iş ve işlemlerinin işleyiş süreçlerini göremeyen çoğu stajyer avukat, belki de ilk kez avukat olduğunda ilgili işlemleri gerçekleştirmeye çalıştığından avukatlık mesleğini icra ederken zorlanmakta, mesleği yapamayacağı endişesine kapılmaktadır. Her şeye rağmen adliye stajında bir şeyler öğrenmeye çalışan stajyer avukatların, bilinçsiz birtakım hakim/savcı ve kalem müdürlerinin sarf ettiği sözler sebebiyle direnci kırılmaktadır. Zira, hakim/savcı ve kalem müdürleri stajyer avukatların bu süreci verimli geçirmeleri için hiçbir şekilde kolaylaştırıcı ve teşvik edici davranmadığı gibi, aksine stajyer avukatların değersiz ve gereksiz hissetmelerini sağlayacak bir takım ifadelerle stajyer avukatları meslekten ve çalışma hayatından yıldırmaktadır. Sadece duruşma izlemek dahi stajyerlere hukuk davalarının işleyişini ve yargılama usullerini öğrenme fırsatı sağlayacakken Stajımız “Cuma Gel İMZA At” dönemi ve herhangi bir ücrete tabii olmadan emeğimizin sömürüldüğü bir dönem olmak üzere hiçbir işlevselliği olmayan bir süreç haline getirilmiştir.Yasal stajın ikinci 6. ayında ise stajyer avukatlara, meslekle ve mesleki eğitimle hiç alakası olmayan angarya işler yaptırılmaktadır. Örneğin stajyer avukat, avukatın şahsi işlerinden tutun ofisin temizliğine kadar sorumlu tutulmaktadır. Bu bakımdan belirtmek isteriz ki; Anayasa’nın 18. maddesi tarafından güvence altına alınan “Angarya Yasağı”nın stajyer avukatlar nezdinde herhangi bir karşılığı yoktur! Ne yazık ki günümüz ekonomik koşullarında, bu şartlarda çalıştırılan ve geçinmeye çalışan avukat ve stajyer avukatlar hayatlarına son vermektedirler. Avukat ve stajyer avukat ölümleri, iktidarın yersiz ve yanlış politikaları yüzünden gün geçtikçe artmaktadır. Bu ölümler daha da artmadan önlenmelidir.Son olarak tüm bu sorunların Önlenmesi için her stajyer avukata staj yaptığı süre boyunca asgari ücretten az olmayacak şekilde devlet tarafından ücret verilmelidir. Hâkim ve savcı stajyerlerine verilen özlük hakları avukat stajyerlerine de verilmelidir. İnsan ve meslek onuruna yaraşır staj ortamı sağlanmalıdır. Eğitimin kalitesi arttırılmalı, daha fazla hukuk fakültesi açılmamalıdır. Bugünün iktidarı ve yarının iktidarına talip olan her aday şunu bilmelidir ki; bu düzen değişene kadar hak arama mücadelemiz asla bitmeyecek artarak devam edecektir. Basın açıklamasının ardından avukatlar tarafından, "Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz" ve "Savunma susmadı susmayacak" sloganları atıldı.
Güncel
05 Nisan 2023 - 14:51
İzmirli avukatlardan 5 Nisan açıklaması... "Savunma susmadı susmayacak"
İzmir Barosu, 5 Nisan Avukatlar Günü kapsamında basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını yapan Baro Başkanı Av. Sefa Yılmaz , "Mesleğimize yönelen ekonomik ve fiziksel şiddet sarmalına boyun eğmeyeceğiz!" diye konuştu.
Güncel
05 Nisan 2023 - 14:51
İlginizi Çekebilir