İzmir mimarlar odası tarafından düzenlenen 'İzmir Elektrik Fabrikası ne olmak ister' adlı ulusal öğrenci mimari fikir proje yarışması ödül töreni gerçekleşti. Ödül törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı tunç soyer katıldı. Başkan Soyer İzmir Elektrik Fabrikası'nın kentin kimliğinin en önemli parçalarından biri olduğunu belirtti.
'İzmir Elektrik Fabrikası ne olmak ister' adlı mimari fikir yarışması ödül töreni İzmir Mimarlık Merkezi'nde gerçekleşti. Başkan Soyer emek veren tüm gençlere teşekkür ederken yarışmada ilk 3'e giren projeleri çizen öğrencilerden bilgi alarak tebrik etti. Yarışmayı MEF Üniversitesi öğrencileri Nimet Değertaş, Melike Kavalalı ve Berin Erikci kazandı.
Yarışmada ödül alan öğrencilerin plaketlerini Başkan Tunç Soyer ve Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Halil İbrahim Alpaslan takdim etti.
BAŞKAN SOYER “ELEKTRİK FABRİKASI İZMİR'İN SEMBOL YAPILARINDAN BİR TANESİ”
İzmir Elektrik Fabrikası'nın İzmir'in sembol yapılarından bir tanesi olduğunu söyleyen Başkan Soyer “İzmir'in en önemli parçalarından biri İzmir Elektrik Fabrikası'nı projelendirdiniz. Bize ilham verip yol gösterdiniz. Yapı elimizden alınmıştı 35 milyon TL vererek aldık. Fakat Türkiye'de rejim değişikliği olunca mülkiyetin bize geçmesi için Cumhurbaşkanı'nın onayına bağlı. Onayı bekliyoruz İzmir halkına hak ettikleri şekilde armağan etmek istiyoruz. Ortak akılla İzmir'in geleceğini planlıyoruz. Proje tasarlanırken geçmişi de dinlemek gerekiyordu. Geçmişi dinleyerek geleceğe yol haritası yaptınız çalışmalarınız da. Bunda sonrasında mülkiyet sıkıntısı olmazsa İzmir olarak alırsak yeniden yarışmayla çizilmesini sağlayacağız. Bu verdiğiniz emekler o yarışmanın şartnamesini oluşturacak. Rehberlik edecek. O şartnamenin ışığında projeler yapılacak” ifadelerini kullandı.
PROJENİN AMACI ÖNEMLİ POTANSİYELLERİ AÇIĞA ÇIKARMAK
İzmir Elektrik Fabrikası'nın yıkılmaya terkedilmiş durumda kalmasını sindiremediklerini söyleyen Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Halil İbrahim Alpaslan “ 'Ne olmak ister' yarışmalar dizesi olarak düşündüğümüz bundan sonraki yıllarda da düzenleyeceğimiz fikir yarışmasının ilk parçası olarak İzmir Elektrik Fabrikası kabul edildi. İzmir Elektrik Fabrikası bu kentin en önemli yapılarından bir tanesi. Harap olacak müdahalelere atıl kalmış durumda ve kıymeti bilinmeyen bir yapı olduğunu düşünüyoruz. 1920'lerde Belçikalı bir firma tarafından inşa edilmiş. 1998 yılında ise Mimarlar Odası İzmir Şubesi teklifiyle tescillenmiş bir tarihi eserdir. Çok uzun bir süredir atıl durumda bulunuyor. Yıkılmaya terkedilmiş biz gerçekten bu yapının bu şekilde muameleye maruz kalmasını sindiremiyoruz. Ancak kentliler gündelik hayatlarında bu yapının ne kadar değerli potansiyelli olduğunu farkedemiyorlar. Aslında bu yapının taşıdığı çok önemli potansiyeller var. Bizde bu potansiyelleri açığa çıkarmak adına böyle bir fikir yarışması düzenledik. Bu fikir yarışmasını mimarlık öğrencilerine açtık. Mimarlık öğrencilerin özgür zihinleriyle çok güzel fikirler ortaya koyabileceklerini düşündük. Sergiyi gezdiğinizde doğru karar verdiğimizi görebiliyorsunuz” dedi.
KAZANAN PROJEDE KAMUSALLIK ÖN PLANDA
İzmir Elektrik Fabrikası 'ne olmak ister' adlı mimari fikir yarışmasının birincileri MEF Üniversitesi 4. sınıf öğrencileri Nimet Değertaş, Melike Kavalalı ve Berin Erikci yarışmayı kazanan projeleri hakkında şu ifadeleri kullandılar: “Elektrik Fabrikası mimari özellikleriyle bizi heyecanlandıran bir yer. Yarışmanın konusu tarihi bağlamından geçmişin referanslarını kullanmamız gerekiyordu. Biz öncelikle projede kamusallığı ön planda tuttuk. İzmir'in kendi kimliğinde bunu görüyoruz. İzmir'in gençliğini, halkını nasıl bu binaya dahil ederiz ilk önce onu tartıştık. Elektrik Fabrikasını tarihten geleceğe getirmek amaçlarımızdan bir tanesidir. Elektrik fabrikası zamanla nasıl işler o ruhu günümüzde de yansıtmaya çalışarak amacımız geçmişte nasıl olduğunu insalara hissettirmekti.
Yapıyı tamamen kamusal alana çevirdiğimiz için insanlar bütün gün vakit geçirip keyifli anlar yaşayabilecekleri istedikleri buluşma mekanları aktivite mekanları yer alacak. Avrupa'da çokça gördüğümüz bu yapıları, ülkemizde ise önem vermiyorlar maalesef atıl durumdaki yerleri yıkarak yenisini yapmaya çalışıyorlar. Nasıl burda var olabilir, bu mekan tekrar nasıl yaşayabilir bunları düşündük. Yaşanmışlık hissetmek yeni yapılmış bir yapılarda hissedemiyorsunuz. İstenildiğinde her türlü kullabilecek bir proje yapmaya çalıştık.”
'İzmir Elektrik Fabrikası ne olmak ister' adlı mimari fikir yarışması ödül töreni İzmir Mimarlık Merkezi'nde gerçekleşti. Başkan Soyer emek veren tüm gençlere teşekkür ederken yarışmada ilk 3'e giren projeleri çizen öğrencilerden bilgi alarak tebrik etti. Yarışmayı MEF Üniversitesi öğrencileri Nimet Değertaş, Melike Kavalalı ve Berin Erikci kazandı.
Yarışmada ödül alan öğrencilerin plaketlerini Başkan Tunç Soyer ve Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Halil İbrahim Alpaslan takdim etti.
BAŞKAN SOYER “ELEKTRİK FABRİKASI İZMİR'İN SEMBOL YAPILARINDAN BİR TANESİ”
İzmir Elektrik Fabrikası'nın İzmir'in sembol yapılarından bir tanesi olduğunu söyleyen Başkan Soyer “İzmir'in en önemli parçalarından biri İzmir Elektrik Fabrikası'nı projelendirdiniz. Bize ilham verip yol gösterdiniz. Yapı elimizden alınmıştı 35 milyon TL vererek aldık. Fakat Türkiye'de rejim değişikliği olunca mülkiyetin bize geçmesi için Cumhurbaşkanı'nın onayına bağlı. Onayı bekliyoruz İzmir halkına hak ettikleri şekilde armağan etmek istiyoruz. Ortak akılla İzmir'in geleceğini planlıyoruz. Proje tasarlanırken geçmişi de dinlemek gerekiyordu. Geçmişi dinleyerek geleceğe yol haritası yaptınız çalışmalarınız da. Bunda sonrasında mülkiyet sıkıntısı olmazsa İzmir olarak alırsak yeniden yarışmayla çizilmesini sağlayacağız. Bu verdiğiniz emekler o yarışmanın şartnamesini oluşturacak. Rehberlik edecek. O şartnamenin ışığında projeler yapılacak” ifadelerini kullandı.
PROJENİN AMACI ÖNEMLİ POTANSİYELLERİ AÇIĞA ÇIKARMAK
İzmir Elektrik Fabrikası'nın yıkılmaya terkedilmiş durumda kalmasını sindiremediklerini söyleyen Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Halil İbrahim Alpaslan “ 'Ne olmak ister' yarışmalar dizesi olarak düşündüğümüz bundan sonraki yıllarda da düzenleyeceğimiz fikir yarışmasının ilk parçası olarak İzmir Elektrik Fabrikası kabul edildi. İzmir Elektrik Fabrikası bu kentin en önemli yapılarından bir tanesi. Harap olacak müdahalelere atıl kalmış durumda ve kıymeti bilinmeyen bir yapı olduğunu düşünüyoruz. 1920'lerde Belçikalı bir firma tarafından inşa edilmiş. 1998 yılında ise Mimarlar Odası İzmir Şubesi teklifiyle tescillenmiş bir tarihi eserdir. Çok uzun bir süredir atıl durumda bulunuyor. Yıkılmaya terkedilmiş biz gerçekten bu yapının bu şekilde muameleye maruz kalmasını sindiremiyoruz. Ancak kentliler gündelik hayatlarında bu yapının ne kadar değerli potansiyelli olduğunu farkedemiyorlar. Aslında bu yapının taşıdığı çok önemli potansiyeller var. Bizde bu potansiyelleri açığa çıkarmak adına böyle bir fikir yarışması düzenledik. Bu fikir yarışmasını mimarlık öğrencilerine açtık. Mimarlık öğrencilerin özgür zihinleriyle çok güzel fikirler ortaya koyabileceklerini düşündük. Sergiyi gezdiğinizde doğru karar verdiğimizi görebiliyorsunuz” dedi.
KAZANAN PROJEDE KAMUSALLIK ÖN PLANDA
İzmir Elektrik Fabrikası 'ne olmak ister' adlı mimari fikir yarışmasının birincileri MEF Üniversitesi 4. sınıf öğrencileri Nimet Değertaş, Melike Kavalalı ve Berin Erikci yarışmayı kazanan projeleri hakkında şu ifadeleri kullandılar: “Elektrik Fabrikası mimari özellikleriyle bizi heyecanlandıran bir yer. Yarışmanın konusu tarihi bağlamından geçmişin referanslarını kullanmamız gerekiyordu. Biz öncelikle projede kamusallığı ön planda tuttuk. İzmir'in kendi kimliğinde bunu görüyoruz. İzmir'in gençliğini, halkını nasıl bu binaya dahil ederiz ilk önce onu tartıştık. Elektrik Fabrikasını tarihten geleceğe getirmek amaçlarımızdan bir tanesidir. Elektrik fabrikası zamanla nasıl işler o ruhu günümüzde de yansıtmaya çalışarak amacımız geçmişte nasıl olduğunu insalara hissettirmekti.
Yapıyı tamamen kamusal alana çevirdiğimiz için insanlar bütün gün vakit geçirip keyifli anlar yaşayabilecekleri istedikleri buluşma mekanları aktivite mekanları yer alacak. Avrupa'da çokça gördüğümüz bu yapıları, ülkemizde ise önem vermiyorlar maalesef atıl durumdaki yerleri yıkarak yenisini yapmaya çalışıyorlar. Nasıl burda var olabilir, bu mekan tekrar nasıl yaşayabilir bunları düşündük. Yaşanmışlık hissetmek yeni yapılmış bir yapılarda hissedemiyorsunuz. İstenildiğinde her türlü kullabilecek bir proje yapmaya çalıştık.”