Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, meclis gündeminin en önemli maddesi olan finans ve ekonomiye dair önemli açıklamalarda bulundu. Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle büyüme hızlarının aşağı doğru çekildiğine değinen Mahmut Özgener, ‘’Dünya ekonomisinde toparlanma süreci devam ediyor. Umudumuz daha hızlı bir toparlanma yönündeydi. Ancak; son 2 aydır süren Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle büyüme hızları aşağı doğru çekilirken, Enflasyon tahminleri yukarı doğru revize ediliyor’’ dedi.
Savaşın ve yüksek emtia fiyatlarının etkisiyle, global büyüme tahmininin Ocak ayındaki projeksiyona göre yaklaşık bir puan daha düşerek %3,6 civarında olacağını aktaran Özgener, ‘’ Enflasyon ise, yaklaşık 2 puanlık artışla %5,7 civarında gerçekleşmesi bekleniyor. Üç ayda tahminlerin bu kadar hızlı değişmesi, global ekonomide de dalga boyutunun yüksek olduğunu bize gösteriyor. Dünyada olduğu gibi bizde de makroekonomik tahminlerde sene başına göre belirgin değişiklikler görüyoruz’’ ifadelerini kullandı.
IMF’ye göre Türkiye ekonomisi 23.sıraya gerileyecek
2022 yılsonu TÜFE tahminleri yılbaşındaki %21’den %46’ya yükselirken, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla büyüme oranı beklentilerinin %3,2'ye düştüğünü belirten Başkan Özgener, ‘’ IMF’in savaşın etkisiyle revize ettiği son tahminler Türkiye ekonomisinin 2022’de %3’ün altında büyüyebileceğini gösteriyor. IMF’in 2022 Nisan ayında yayınladığı Global Ekonomik Görünüm Raporu’na göre, ülke ekonomimiz 2022 yılında 23. sıraya gerileyecek. Bunun sebebinin, Türk Lirası’nın değerindeki düşüşün yanı sıra, yapısal verimliliğimizi diğer ülkeler kadar artıramamak olduğunu da dikkate almalıyız’’ dedi.
Petrol fiyatlarında yüzde 99 artış!
Ekonomik parametrelerin çok hızlı değiştiğine dikkat çeken Başkan Mahmut Özgener, ‘’Ülkece, ekonomik politikaların gözden geçirilmesine en çok ihtiyaç duyduğumuz alan enflasyon. TÜFE Mart ayında %5.5 artarak, %61 seviyesine yükseldi. Yurtiçi ÜFE’de ise aylık yükseliş %9.2 olurken, yıllık enflasyon %115 seviyesine yükseldi. Yıllık bazda en yüksek artış, petrol fiyatlarının etkisiyle ulaştırma fiyatlarında meydana geldi (% 99). Bu yüksek artışı %70 ile gıda fiyatları takip ediyor’’ dedi.
Merkez Bankası tarafından politika faizinin indirilmeye başlandığı Eylül 2021’den beri %19 seviyesindeki enflasyonun %61 seviyesine yükseldiğinin altını çizen Özgener, ‘’ Çekirdek enflasyon ise %17’den %48’e ulaştı. Tüm dünyada politika faizlerinin sıkılaştırılmaya başlandığı 2021’in ikinci yarısından itibaren, faizleri sıkılaştırmayıp düşüren tek ülkeyiz. Bu durum; Türk Lirası’nın hem reel, hem de göreceli getirisi açısından da önemli bir farklılığa işaret ediyor. Yüzde 14 olan politika faizi ile reel Faiz bugüne kadar görülen en düşük seviyede’’ dedi.
‘’Enflasyonla mücadeleye daha fazla önem verilmesi gerekir’’
Para politikasında enflasyonla mücadeleye daha fazla önem verilmesi ve enflasyon hedefine uygun politikalar uygulanması gerektiğini vurgulayan Başkan Özgener, ‘’ Yerli üretim yapan firmalara, kamu bankaları tarafından uzun vadeli ve düşük faizli kredi verilmesi, mevcut kredi olanaklarının artırılması ve daha düşük maliyetlerle kredi kullandırılması ile ilgili çalışmaların artarak devam etmesini temenni ediyoruz’’ dedi.
Başkan Özgener, KDV başta olmak üzere vergi düzenlemeleri, stopaj ve tevkifat konularındaki sektörel sorunlarının çözülmesinin önemine değindi. Kısa vadede büyümenin sürdürülebilir olması için, makroekonomik istikrara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Başkan açıklamasında, ‘’ Ekonomimizi büyütmek, vatandaşımızın refahını artırmak istiyorsak, bunun cevabını teknolojide aramalıyız. Son 20 yılda Türkiye`de 92 teknoloji geliştirme bölgesi, 1.565 devlet destekli Ar-Ge ve tasarım merkezi kuruldu. Ar-Ge yapan insan kaynağı sayısı 200 bine yaklaştı. Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranı ise binde 5’lerden yüzde 1.09’a yükseldi’’ ifadelerini kullandı.
İzmirli firmaların uluslararası pazarda rekabeti önemli
İzmir’in ticari potansiyelini arttırmanın yanında İzmirli firmalarımızın ar-ge, tasarım, inovasyon, markalaşma gibi uluslararası pazarlarda rekabet etmelerini sağlayacak becerileri kazanmasının önemli olduğunu belirten Mahmut Özgener, ‘’ Bunun yanısıra, kentimiz ekonomisinin büyümesi için döviz geliri getiren doğrudan yabancı yatırımlarının kentimize çekilmesini de çok önemsiyoruz. İzmir’de mevcutta yer alan yabancı sermayeli firmaların analizi, İzmir ekonomisinin çok sektörlü yapısına ve İzmir’in hemen her alanda yatırım aldığına işaret ediyor. İzmir’de 2021 itibariyle faaliyet gösteren yabancı sermayeli firma sayısı 2.865. ‘’
Yenilenebilir/temiz enerjiye yönelik çalışmaların desteklenmesi ve enerji verimliliğinin mutlaka dikkate alınması gerektiğine değinen Özgener, ‘’ KOSGEB’in Yeşil Dönüşüm (Enerji Verimliliği) Destek Programını hayata geçirmesini memnuniyetle karşılıyoruz. İzmir Kalkınma Ajansı ile İzmir için yeşil ve mavi büyüme yaklaşımları temelinde bilgi üretmek, öncü, özgün ve örnek projeler geliştirmek misyonuyla hareket eden, İzmir’in kalkınma vizyonunu oluşturmak üzere "Temiz Enerjinin Başkenti İzmir" ile "Yenilikçi Endüstrilerin Öncü Şehri İzmir" projelerinin çalışmalarına başladı. Söz konusu projeler kapsamında “İzmir Limanı Arka Bölgesinde Teknoloji Geliştirme Bölgesi Kurulmasına Yönelik Fizibilite Çalışması”, “Çandarlı Limanı Projesi’nin Revizyonu ve Liman ile Bağlantılı Rüzgâr Sanayii İhtisas Endüstri Bölgesinin Kurulmasına Yönelik Fizibilite Çalışması” olmak üzere detaylı analiz, etüt ve planlama çalışmaları yapılması planlanıyor. Biz de Oda olarak çalışmaya yoğun katkı sağlıyoruz’’ ifadelerini kullandı.
Savaşın ve yüksek emtia fiyatlarının etkisiyle, global büyüme tahmininin Ocak ayındaki projeksiyona göre yaklaşık bir puan daha düşerek %3,6 civarında olacağını aktaran Özgener, ‘’ Enflasyon ise, yaklaşık 2 puanlık artışla %5,7 civarında gerçekleşmesi bekleniyor. Üç ayda tahminlerin bu kadar hızlı değişmesi, global ekonomide de dalga boyutunun yüksek olduğunu bize gösteriyor. Dünyada olduğu gibi bizde de makroekonomik tahminlerde sene başına göre belirgin değişiklikler görüyoruz’’ ifadelerini kullandı.
IMF’ye göre Türkiye ekonomisi 23.sıraya gerileyecek
2022 yılsonu TÜFE tahminleri yılbaşındaki %21’den %46’ya yükselirken, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla büyüme oranı beklentilerinin %3,2'ye düştüğünü belirten Başkan Özgener, ‘’ IMF’in savaşın etkisiyle revize ettiği son tahminler Türkiye ekonomisinin 2022’de %3’ün altında büyüyebileceğini gösteriyor. IMF’in 2022 Nisan ayında yayınladığı Global Ekonomik Görünüm Raporu’na göre, ülke ekonomimiz 2022 yılında 23. sıraya gerileyecek. Bunun sebebinin, Türk Lirası’nın değerindeki düşüşün yanı sıra, yapısal verimliliğimizi diğer ülkeler kadar artıramamak olduğunu da dikkate almalıyız’’ dedi.
Petrol fiyatlarında yüzde 99 artış!
Ekonomik parametrelerin çok hızlı değiştiğine dikkat çeken Başkan Mahmut Özgener, ‘’Ülkece, ekonomik politikaların gözden geçirilmesine en çok ihtiyaç duyduğumuz alan enflasyon. TÜFE Mart ayında %5.5 artarak, %61 seviyesine yükseldi. Yurtiçi ÜFE’de ise aylık yükseliş %9.2 olurken, yıllık enflasyon %115 seviyesine yükseldi. Yıllık bazda en yüksek artış, petrol fiyatlarının etkisiyle ulaştırma fiyatlarında meydana geldi (% 99). Bu yüksek artışı %70 ile gıda fiyatları takip ediyor’’ dedi.
Merkez Bankası tarafından politika faizinin indirilmeye başlandığı Eylül 2021’den beri %19 seviyesindeki enflasyonun %61 seviyesine yükseldiğinin altını çizen Özgener, ‘’ Çekirdek enflasyon ise %17’den %48’e ulaştı. Tüm dünyada politika faizlerinin sıkılaştırılmaya başlandığı 2021’in ikinci yarısından itibaren, faizleri sıkılaştırmayıp düşüren tek ülkeyiz. Bu durum; Türk Lirası’nın hem reel, hem de göreceli getirisi açısından da önemli bir farklılığa işaret ediyor. Yüzde 14 olan politika faizi ile reel Faiz bugüne kadar görülen en düşük seviyede’’ dedi.
‘’Enflasyonla mücadeleye daha fazla önem verilmesi gerekir’’
Para politikasında enflasyonla mücadeleye daha fazla önem verilmesi ve enflasyon hedefine uygun politikalar uygulanması gerektiğini vurgulayan Başkan Özgener, ‘’ Yerli üretim yapan firmalara, kamu bankaları tarafından uzun vadeli ve düşük faizli kredi verilmesi, mevcut kredi olanaklarının artırılması ve daha düşük maliyetlerle kredi kullandırılması ile ilgili çalışmaların artarak devam etmesini temenni ediyoruz’’ dedi.
Başkan Özgener, KDV başta olmak üzere vergi düzenlemeleri, stopaj ve tevkifat konularındaki sektörel sorunlarının çözülmesinin önemine değindi. Kısa vadede büyümenin sürdürülebilir olması için, makroekonomik istikrara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Başkan açıklamasında, ‘’ Ekonomimizi büyütmek, vatandaşımızın refahını artırmak istiyorsak, bunun cevabını teknolojide aramalıyız. Son 20 yılda Türkiye`de 92 teknoloji geliştirme bölgesi, 1.565 devlet destekli Ar-Ge ve tasarım merkezi kuruldu. Ar-Ge yapan insan kaynağı sayısı 200 bine yaklaştı. Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranı ise binde 5’lerden yüzde 1.09’a yükseldi’’ ifadelerini kullandı.
İzmirli firmaların uluslararası pazarda rekabeti önemli
İzmir’in ticari potansiyelini arttırmanın yanında İzmirli firmalarımızın ar-ge, tasarım, inovasyon, markalaşma gibi uluslararası pazarlarda rekabet etmelerini sağlayacak becerileri kazanmasının önemli olduğunu belirten Mahmut Özgener, ‘’ Bunun yanısıra, kentimiz ekonomisinin büyümesi için döviz geliri getiren doğrudan yabancı yatırımlarının kentimize çekilmesini de çok önemsiyoruz. İzmir’de mevcutta yer alan yabancı sermayeli firmaların analizi, İzmir ekonomisinin çok sektörlü yapısına ve İzmir’in hemen her alanda yatırım aldığına işaret ediyor. İzmir’de 2021 itibariyle faaliyet gösteren yabancı sermayeli firma sayısı 2.865. ‘’
Yenilenebilir/temiz enerjiye yönelik çalışmaların desteklenmesi ve enerji verimliliğinin mutlaka dikkate alınması gerektiğine değinen Özgener, ‘’ KOSGEB’in Yeşil Dönüşüm (Enerji Verimliliği) Destek Programını hayata geçirmesini memnuniyetle karşılıyoruz. İzmir Kalkınma Ajansı ile İzmir için yeşil ve mavi büyüme yaklaşımları temelinde bilgi üretmek, öncü, özgün ve örnek projeler geliştirmek misyonuyla hareket eden, İzmir’in kalkınma vizyonunu oluşturmak üzere "Temiz Enerjinin Başkenti İzmir" ile "Yenilikçi Endüstrilerin Öncü Şehri İzmir" projelerinin çalışmalarına başladı. Söz konusu projeler kapsamında “İzmir Limanı Arka Bölgesinde Teknoloji Geliştirme Bölgesi Kurulmasına Yönelik Fizibilite Çalışması”, “Çandarlı Limanı Projesi’nin Revizyonu ve Liman ile Bağlantılı Rüzgâr Sanayii İhtisas Endüstri Bölgesinin Kurulmasına Yönelik Fizibilite Çalışması” olmak üzere detaylı analiz, etüt ve planlama çalışmaları yapılması planlanıyor. Biz de Oda olarak çalışmaya yoğun katkı sağlıyoruz’’ ifadelerini kullandı.