Berivan Kaya/Ege'ye Bakış- Uluslararası Gastronomi Fuarı Terra Madre Anadolu İzmir 2022’nin tanıtım toplantısı düzenlendi. Yeşilova Höyüğünde gerçekleştirilen toplantıya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliği yaptı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer toplantının açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Toplantıya İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Karaçanta, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, STK Başkanları ve Oda temsilcileri, Meclis üyeleri ve muhtarlar katıldı.
Tarih ile buluşma…
Açılış konuşmasını Prof Dr. Zafer Derin gerçekleştirdi. Derin açıklamasında, “Bulunduğumuz yer köy kültürünün başladığı büyük bir resmin yer aldığı bir ortamdayız Burası 8500 yıl önce köy halkının neler yaptığını öğrenmeye çalıştığımız bir yer. Burada yaşayan halk buğdayı yetiştiren ve üreten ve bunları öğüten bir topluluk. Aynı zamanda bu topluluk hayvancılık yapıyor. Yanımızda manda ayı geçmişe ait bir dereye dönüştü. Aynı zamanda bu halk balıkçılıkta yapan bir toplum Balık ağı buluyoruz. Eski bir İzmirli bir halk. Deniz ile olan ilgisi çok yoğun. Midye kalıntıları karşımıza çıktı. Burayı daha sonra bir takım nedenlerle terk ettiklerini biliyoruz. İzmir’in tarihi açısından ticaretinin kurulduğu bir kent olarak kaşımıza çıkıyor ve bu ticarette üzümü görüyoruz. Bu topraklar binlerce yıl sonra bile üretken, barışçıl bir toplum. Bornova Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi desteğiyle tarihi buluşturmaya çalışıyoruz” dedi.
Doğa ile uyumlu şifreler
Sözlerine kurda, kuşa ve aşa diyerek başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Toprağa tohum sererken söylenir bu söz. Uyumu tanımlayan bundan daha güç bir söz bilmiyorum. Anadolu’nun bereket matematiği tarif eden bir söz hırsımızla nasıl mücadele edeceğimizi anlatır. Binlerce yaşında bir bereket uygarlığı olan Anadolu yaşamın tüm alanlarına ait tasarımlar üretmiş. Tarım unların başında gelir. Yeşilova Anadolu bereket uygarlığının yazıldığı toprak. Başka bir tarımda olmak üzere doğa ile uyumlu şifreleri içinde taşır” dedi.
Açsak Yokuz!
Başka bir tarım mümkün sloganının en önemli buluşmasının yaşanacağına dikkat çeken Tunç Soyer, “ İzmir ve Türkiye’de büyük önem taşıyan Terra Madre Fuarını burada 8500 yaşındaki Eskiizmir’de yapmak istedik. Her vatandaşımızın yeterince ve sağlıklı gıdaya erişimi güvence altına almak. Çünkü açsak yokuz. Geldiğimiz nokta açlık kuraklık ve yoksulluk, Tek kazanan büyük şirketler, kaybeden ise hepimiz olduk. Biz yerelden ama tüm dünyaya ilham olacak bir tarım politikası inşa etmek zorundayız Bu politika 3 temel amaca ulaşır; gıda güvenliği, doğduğu yerde doyamayan küçük üreticilerimize sahip çıkmak, gıda üretiminin temel girdileri olan tohumu suyu ve toprağı korumak, iklim krizine dair çözümler üretmek. Başka bir tarım mümkün cümlemizin en önemli buluşması bu fuar olacak. Bu bir lezzet fuarı değil, insanın yaşamla olan ilişkisini yeniden inşa edeceğiz. İzmir’de büyük bir kararlılıkla yürüttüğümüz tarım stratejisinin doğru tarımsal planlaması olduğunu ispat etti” ifadelerini kullandı.
Yerli ve milli tarım yeniden başlıyor!
Çoban Haritası ile milli ve yerli tarımın yeniden başlatıldığına işaret eden Soyer, “Yaptığımız çoban haritası çalışması hazırladık. Üreticilerimizi karış karış gezerek ürettikleri sütlerini aldık. Kuraklık ve yoksullukla mücadele çok önemli yeri olan küçükbaş sütünü İzmir ekonomisin kazandırdık. Peynirlerimizi kooperatiflerimiz üretti, bu sayede toplamda 40 milyon TL’lik sütümüz oldu. 5 ayda tek kalem üzerinde 18,5 milyon liralık katma değer oluşturduk. Bu katma değer sayesinde yüzlerce gencimize istihdam sağladık. Üreticilerimiz mesleğine geri döndü. Şimdi atalık tohumlar gibi sulama istemeyen ürünler için yapıyoruz. Yerli ve milli tarımı yeniden başlatıyoruz. Dünyada olağan üstü rekabet gücüne ürünler bunlar” dedi.
“Küçük üreticiyi ihracatçı yapacağız”
Terra Madre’nin Anadolu ve ürünlerini daha iyi tanıtılması çerçevesinde tasarladığına dikkat çeken Soyer, “ Bu olağanüstü lezzetler gün yüzüne çıkacak ve bu da başka bir turizm demek. Deniz kum modeli refahı büyütmüyor. Tarım, gastronomi ve tarih ile buluşan başka bir turizm modelin önünü açacağız. Eylül başında kooperatifler İzmir’de buluşup ürünleri dünya pazarında sunacak İzmirli küçük üreticiyi ihracatçı yapacağız. Ekolojik, ekonomik ve sosyal demokrasinin güçlendiği yol haritasını hep beraber çizeceğiz. İki komşudan biri açken diğerinin tok yattığı yerde lezzetten söz edilemez. Bu nedenle yoksullukla mücadeleyi kendimize dert ediyoruz. Eylül 2022 de yaşamı daim kılmak için İzmir’in çok renkli sesli bereket sofrasında buluşacağız” dedi.