Berivan Kaya/ Ege'ye Bakış- Gezi davasında Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 17 sanığın yargılandığı davada dün karar çıktı. Mahkeme kararını protesto etmek için yüzlerce insan sokaklara döküldü. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri verilen kararı protesto etmek için basın açıklaması gerçekleştirdi. Ortak basın açıklamasını okuyanDİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, ‘’AKP iktidarı, iktidarını mutlaklaştırmak, ülkeyi daha büyük bir karanlığa sürüklemek, yağma ve talanı sürdürmek için yargı eliyle, ceza davalarıyla ülke tarihinin en haklı, en onurlu direnişlerinden biri olan, hemen tüm illerde milyonlarca yurttaşın katıldığı Gezi direnişini karalamak ve mahkum etmek istedi. İki kez beraat kararı verilmiş olmasına rağmen kararların bozulması ve yeniden açılan davanın bugün karara bağlanmasıyla Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken, Mücella Yapıcı, Can Atalay, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye 18’er yıl hapis cezası ve tutuklama kararı çıktı. Bu haklı ve onurlu direnişi paylaştığımız arkadaşlarımız için verilen kararlar hukuksuz ve dayanaksızdır. Bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz; arkadaşlarımız da Gezi kadar aktır, yanlarında olmaya devam edeceğiz’’ dedi.
Gezi ekolojik mücadeledir!
Gezi davasının ekolojik bir mücadele olduğuna değinen Memiş Sarı, ‘’Doğanın, doğal kaynakların yağma ve talanına, ülkeyi betona boğan, kamu kaynaklarını beşli çeteye peşkeş çeken politikalara karşı ekoloji mücadelesiydi Gezi. Kamusal alanların, parkların yok edilmesine karşı kent hakkı mücadelesiydi. Güvencesizliğe, geleceksizliğe, işsizliğe itilen, sefalet ücretlerine, açlığa mahkum edilen, sömürülen, yarınları, umutları çalınan emekçilerin haklı öfkesiydi. Çalışırken ölmenin kader, fıtrat olmadığını haykırmanın, iş cinayetlerine karşı insanca çalışma koşullarını savunmanın mevzisi oldu.’’ İfadelerini kullandı.
Gezi iktidarın kabusu oldu
Verilen kararın gözdağı olduğunu iddia eden Sarı, ‘’Bugün uğrunda mücadele verdiğimiz her değerin AKP iktidarı tarafından yok edilmek istendiğini, bu kararın iktidarın kabusu haline gelen Gezi direnişine yönelik siyasi bir kinle ve talimatla alındığını biliyoruz. Ancak biliyoruz ki bu karar aynı zamanda demokrasi, eşitlik, özgürlük, laiklik, barış isteyen milyonlarca insana tam da seçim sathına girildiği bir dönemde verilen bir gözdağıdır aynı zamanda’’ dedi.
Gezi direnişinin arkasındayız!
Gezi eylemlerinin kimsenin talimatıyla yapılmadığının altını çizen Memiş Sarı, ‘’Bir kez daha altını çiziyoruz; Gezi direnişi kimsenin talimatıyla olmadı; Gezi direnişi, emekten, eşitlikten, özgürlükten, laiklikten, barıştan, demokrasiden yana olanların bu tahayyülü deneyimlediği kendiliğinden bir halk hareketiydi. Gezi’de polislerin ve sivil faşistlerin şiddetiyle yaşamını yitiren tüm arkadaşlarımıza borcumuz bu karanlığa son vermek. Biz uğrunda mücadele ettiğimiz değerlerin, hayatımızın en anlamlı ve onurlu günleri olan Gezi direnişinin de yargılayın! Devran dönecek ve sizlerde adalete ihtiyaç duyacaksınız. Bunu yaşayanlar bir gün adalet önünde hesap verecekler. İşte o gün onlar, adaleti arayacaklar. Biz kazanacağız!"arkasındayız; arkadaşlarımızın yanındayız’’ dedi.
‘’Biz de gezideydik, becerebiliyorsanız bizi de yargılayın’’
İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, davanın hukukla ilgisi olmadığını belirttiği açıklamasında, ‘’Bu davanın hukukla bir ilgisi yoktur. Bu yargılamanın hukukla, kanunla açıklanabilecek tarafı yok. Gizli tanıkları çıkarın ortaya dediğimiz de hiç biri ortaya çıkmadı. Dosya içerisinde mahkûmiyeti kararını verebilecek bir bulgu ve kanıtta yoktur. İstedikleri gibi bir korku imparatorluğu yaratmak istiyorlar. Karanlığınıza asla teslim olmayacağız ve mücadelemizden de asla vazgeçmeyeceğiz. Katilleri yargılamak yerine gezide ki insanlarını yargılamak adaletin olmadığının en bariz örneğidir. Biz de gezideydik becerebiliyorsanız bizi de yargılayın! Devran dönecek ve sizlerde adalete ihtiyaç duyacaksınız. Bunu yaşayanlar bir gün adalet önünde hesap verecekler. İşte o gün onlar, adaleti arayacaklar. Biz kazanacağız!" ifadelerini kullandı.
Gezi ekolojik mücadeledir!
Gezi davasının ekolojik bir mücadele olduğuna değinen Memiş Sarı, ‘’Doğanın, doğal kaynakların yağma ve talanına, ülkeyi betona boğan, kamu kaynaklarını beşli çeteye peşkeş çeken politikalara karşı ekoloji mücadelesiydi Gezi. Kamusal alanların, parkların yok edilmesine karşı kent hakkı mücadelesiydi. Güvencesizliğe, geleceksizliğe, işsizliğe itilen, sefalet ücretlerine, açlığa mahkum edilen, sömürülen, yarınları, umutları çalınan emekçilerin haklı öfkesiydi. Çalışırken ölmenin kader, fıtrat olmadığını haykırmanın, iş cinayetlerine karşı insanca çalışma koşullarını savunmanın mevzisi oldu.’’ İfadelerini kullandı.
Gezi iktidarın kabusu oldu
Verilen kararın gözdağı olduğunu iddia eden Sarı, ‘’Bugün uğrunda mücadele verdiğimiz her değerin AKP iktidarı tarafından yok edilmek istendiğini, bu kararın iktidarın kabusu haline gelen Gezi direnişine yönelik siyasi bir kinle ve talimatla alındığını biliyoruz. Ancak biliyoruz ki bu karar aynı zamanda demokrasi, eşitlik, özgürlük, laiklik, barış isteyen milyonlarca insana tam da seçim sathına girildiği bir dönemde verilen bir gözdağıdır aynı zamanda’’ dedi.
Gezi direnişinin arkasındayız!
Gezi eylemlerinin kimsenin talimatıyla yapılmadığının altını çizen Memiş Sarı, ‘’Bir kez daha altını çiziyoruz; Gezi direnişi kimsenin talimatıyla olmadı; Gezi direnişi, emekten, eşitlikten, özgürlükten, laiklikten, barıştan, demokrasiden yana olanların bu tahayyülü deneyimlediği kendiliğinden bir halk hareketiydi. Gezi’de polislerin ve sivil faşistlerin şiddetiyle yaşamını yitiren tüm arkadaşlarımıza borcumuz bu karanlığa son vermek. Biz uğrunda mücadele ettiğimiz değerlerin, hayatımızın en anlamlı ve onurlu günleri olan Gezi direnişinin de yargılayın! Devran dönecek ve sizlerde adalete ihtiyaç duyacaksınız. Bunu yaşayanlar bir gün adalet önünde hesap verecekler. İşte o gün onlar, adaleti arayacaklar. Biz kazanacağız!"arkasındayız; arkadaşlarımızın yanındayız’’ dedi.
‘’Biz de gezideydik, becerebiliyorsanız bizi de yargılayın’’
İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, davanın hukukla ilgisi olmadığını belirttiği açıklamasında, ‘’Bu davanın hukukla bir ilgisi yoktur. Bu yargılamanın hukukla, kanunla açıklanabilecek tarafı yok. Gizli tanıkları çıkarın ortaya dediğimiz de hiç biri ortaya çıkmadı. Dosya içerisinde mahkûmiyeti kararını verebilecek bir bulgu ve kanıtta yoktur. İstedikleri gibi bir korku imparatorluğu yaratmak istiyorlar. Karanlığınıza asla teslim olmayacağız ve mücadelemizden de asla vazgeçmeyeceğiz. Katilleri yargılamak yerine gezide ki insanlarını yargılamak adaletin olmadığının en bariz örneğidir. Biz de gezideydik becerebiliyorsanız bizi de yargılayın! Devran dönecek ve sizlerde adalete ihtiyaç duyacaksınız. Bunu yaşayanlar bir gün adalet önünde hesap verecekler. İşte o gün onlar, adaleti arayacaklar. Biz kazanacağız!" ifadelerini kullandı.