ÖMER FARUK ALTIN/EGE'YE BAKIŞ-"İzmir Büyükşehir Belediyesi Temmuz ayı birinci oturumu dün gerçekleşti. Oturumda, Turizm Fuarcılık Komisyonu Başkanı Seyhan Müşerref Kuralı; İzmir'de meydana gelen ve hem yaşam hem de doğa alanlarında büyük tahribat yaratan yangınları, turizm perspektifinden inceledi. Kuralı konuya ilişkin, "İzmir’in en önemli turizm bölgelerinde rezervasyon iptallerinin başladığını duyuyoruz. Turizm işletmelerinde cirolar düştü, yerli ve yabancı turistin bölgeye bakışı olumsuz yönde değişmeye başladı. Özellikle yerli turistlerimiz güven kaybı nedeniyle rotasını yangın bölgelerindeki turizm kentlerinden çevirmeye başladığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.
"YANGINLAR İZMİR TURİZMİNİ VURDU"
İzmir’in önemli turizm bölgelerinden olan; Menderes, Gümüldür, Özdere hattı olmak üzere, doğa ve kıyı turizm açısından kentin en kıymetli destinasyonları arasında yer alan Çeşme, Seferihisar, Ürkmez, Foça, Ödemiş gibi turizmde markalaşmış bölgelerimizde benzer şekilde bu afetlerden etkilenmiş durumda olduğunu belirten Kurallı, “İzmir’in en önemli turizm bölgelerinde rezervasyon iptallerinin başladığını duyuyoruz. Turizm işletmelerinde cirolar düştü, yerli ve yabancı turistin bölgeye bakışı olumsuz yönde değişmeye başladı. Özellikle yerli turistlerimiz güven kaybı nedeniyle rotasını yangın bölgelerindeki turizm kentlerinden çevirmeye başladığını görüyoruz. Bir diğer önemli tehdit ise, doğa turizmi ve agro turizmin İzmir için zayıflama riskinin de olduğunu” dile getirdi.
"İZMİR TURİZMİNİN ULUSLARARASI PAZARDAKİ ALGISI, CİDDİ BİR SINAVDAN GEÇİYOR"
Turizmde yaşanan gelir kaybının yalnızca otellerden ibaret olmadığını belirten Kurallı, konuşmasında daha sonra şu ifadelere yer verdi:
“Yerel üreticiden nakliyeciye, esnaftan manava kadar birçok kesimi etkiliyor. Turizm; İzmir ekonomisinin en dinamik kalemlerinden biridir. Ancak şu anda sahada faaliyet gösteren işletmeler, ekonomik açıdan ciddi bir şekilde zorlanıyor. Çünkü turizm sektörü yalnızca bugünü değil, yarattığı itibarıyla gelecek vizyonunu da etkiliyor. Bugün İzmir turizminin uluslararası pazardaki algısı, ciddi bir sınavdan geçiyor. Gerekli önlemleri ve doğru iletişimi almazsak İzmir için şu riskleri sayabiliriz:
1- İzmir ‘yangın riski yüksek, iklim krizinden olumsuz etkilenen destinasyon’ olarak uluslararası raporlara ve tur operatörlerinin listelerine girebilir.
2- Büyük tur operatörleri bölgeyi satış listelerinden çıkarmaya başlayabilir.
3- Turizm yatırımları başka bölgelere kayabilir.
4- Tarım ve turizm iç içe yaşayan bölgelerde ekonomik çöküş birbirini tetikleyebilir.”
İzmir, özellikle son 1 yılda olduğu turizm sertifikasyonlarıyla sürdürülebilir turizm konusunda bugüne kadar Türkiye’de örnek gösterilen bir kent olduğunu vurgulayan Kurallı, “Bu yangınlarla birlikte doğru refleksi gösteremezsek, sürdürülebilir iddiamız zayıflar. Doğa temelli turizm markamız, geri dönüşü zor şekilde zarar görür. Bu krizden çıkışın doğru dersleri ise, afetlere dirençli ve sürdürülebilir güvenli bir turizm altyapısını kurmakla olur” dedi.
"MERKEZİ İDARE NEDEN BİZİM ELİMİZİ TUTMUYOR"
İzmir’in 26 bin 260 hektarlık ormanlık alanı yanarken yeterince yardım gelmediğini belirten Kurallı, konuşmasını daha sonra şu görüşlere yer verdi:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi itfaiyesi ve ilçe belediyelerin özverisi olmasaydı, bugün çok daha ağır bir tabloyla karşı karşıya olacaktık. Günlerce süren yangınlarda hükümetin havadan müdahalesi durduğunda, İzmir kendi ekipleriyle ve olanaklarıyla sabaha kadar mücadele etti. Ancak şu gerçeği de söylemeden geçemeyiz. Gece görüşlü yangın söndürme uçağı yoktu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yangın uçağı alma talebi yıllardır siyasi sebeplerle engelleniyor.
Yerel yönetimler vatandaşımız için mücadele ederken, merkezi idare neden bizim elimizi tutmuyor.
İzmir, yangınlarda bu kadar yalnız kalmayı hak ediyor mu?
Doğamız, ekonomimiz ve turizmimiz bu ilgisizliği neden çekiyor?
İzmir turizmi bu yangınlardan yaralı çıktı ancak yılmadan ve yorulmadan çalışacağız. Bu çalışmalar arasında sürdürülebilir ve güvenli turizm altyapısı için yeni yol haritaları hazırlayacağız. İzmir’in uluslararası imajını onarmak için güçlü stratejik çalışmaları başlatacağız. İzmir’i afetlere karşı daha dirençli kılacak projeleri belediyelerimizle birlikte hayata geçirmek için planlamalara çok yakın bir zamanda başlayacağız.
Bu konu yalnızca orman yangını değildir. Bu konu İzmir’in ekonomisi, itibarı ve geleceğidir. İzmir’i sadece küllerinden değil, ilgisizlikten, ihmalkarlıktan ve umursamazlıktan da yeniden ayağa kaldırmak zorundayız."