İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde henüz anlaşmaya varılamadı.Greve 2 gün kala yapılan görüşmelerde de uzlaşma gerçekleşmedi. Belediye, son olarak yüzde 26’lık zam oranını yüzde 30'a çekti. Bu teklifin 1 yıllık olduğunun ifade edilmesine sendikadan tepki geldi.DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1-2-3 ve 9 No’lu şubeleri, bugün sendikanın İzmir şubesi önünde bir araya gelerek bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, uzlaşma sağlanamaması durumunda Perşembe günü greve çıkılacağı bildirildi.
"İŞVEREN, İZENERJİ VE İZELMAN İŞÇİLERİYLE ADETA ALAY ETMİŞTİR"Belediyenin masadaki çözüm ihtimalini zayıflattığını dile getirildiği açıklamada, “Daha önce mücadeleyle kazandığımız haklarımızı geri almak, toplu sözleşme hükümlerini esnetmek ve kazanımlarımızı tartışmaya açmak isteyen işveren anlayışı, ne yazık ki masadaki çözüm ihtimalini her geçen gün zayıflatmaktadır.Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediye Bürokratlarının, kamuoyunda algı yaratma çabasıyla "Belediye emekçileri, kaymakam ve valilerden daha fazla ücret talep ediyor" şeklinde gerçek dışı söylemlerle bizleri İzmir halkıyla karşı karşıya getirmek, emeğimiz ve onurumuz üzerinden algı yaratmaktadır.Bugüne kadar yapılan tüm görüşmelerde işveren, altı aylık yüzde 26,19 gibi komik tekliflerle gelmiş; son görüşmede ise bu oranı yıllık yıllık 29,16 olarak ifade ederek, İZENERJİ ve İZELMAN işçileriyle adeta alay etmiştir" ifadeleri kullanıldı."İZENERJİ VE İZELMAN EMEKÇİLERİNİ AÇLIĞA MAHKUM ETMEK İSTEMEKTEDİRLER"Basın açıklamasının devamında şu ifadelere yer verildi:Aralık ayından bugüne kadar süren toplu sözleşme görüşmelerimizde herhangi bir ilerleme ve gelişme sağlanmamış aksine alay edercesine işçinin emeği üzerinden yapmış oldukları altı aylık teklifi bir yıl olarak revize edip kölelik koşullarında çalıştırmayı teklif etmiştir. 15 yıldır 20 yıldır 30 yıldır bu kente hizmet eden emekçiler olarak greve çıkmak zorunda bırakılıyoruz, aynı alanda çalışan emekçi kardeşlerimizden aramıza ücret farkı ve nifak sokarak eşit işe eşit ücret politikalarından vazgeçerek, İZENERJİ ve İZELMAN emekçilerini açlığa mahkum etmek istemektedirler."SORUMLULUK EMEKÇİLERİN ALINTERİ İLE DALGA GEÇENLERDEDİR"Şayet çarşamba günü gece 24'ü gösterdiğinde bu toplu sözleşme imzalanmaz ise sorumluluk biz çalışanlar da değil emekçilerin alınteri ile dalga geçenlerdedir.Perşembe günü sabahtan başlayan ulaşım ve tüm hizmetler dahil olmak üzere grevde olacağız. Yıllardır AKP'nin ayrıştırıcı politikalarına karşı diz çökmeyen boyun eğmeyen biz DİSK'li işçiler bu dayatmalara boyun eğmeyeceğiz. Demokrasi işçinin ekmeğidir, demokrasiye inanmayanlar demokratik hak ve özgürlük mücadelesine ses çıkarmayanlar bilsinler ki demokrasi adalet, özgürlük ve eşitlik herkese bir gün lazım olacaktır!Bizler, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde görev yapan emekçiler olarak; uzun süredir devam eden toplu iş sözleşmesi sürecinde taleplerimizin karşılanmaması, belediye bünyesindeki farklı şirketlerde çalışanlar arasında adaletsiz maaş farklarının bulunması ve eşit işe eşit ücret ilkesinin yok sayılması nedeniyle, yasal hakkımız olan GREV kararını hayata geçiriyoruz.23.000'i aşkın İZELMAN ve İZENERJİ emekçisini kapsayan Tis sürecinde, özel güvenlik görevlilerinin de bu sürecin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguluyoruz. Sözleşmenin tüm emekçileri kapsayacak şekilde sonuçlanması için mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz.İş barışının sağlanması ve yarınlarda İzmir halkına daha iyi hizmet sunabilmek için, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı şirketler arasındaki maaş farkının ortadan kaldırılmasını talep ediyor ve bu talebin hayat bulmasını istiyoruz. Aksi halde, 28 Mayıs gecesinden sonra yaşanacak mağduriyetlerin sorumlusu biz emekçiler değil, İzmir Büyükşehir Belediyesi olacaktır.
"BU GREV, YALNIZCA ÜCRET DEĞİL, ADALET EŞİTLİK VE ONUR MÜCADELESİDİR"Bugün, ekmeğimize, onurumuza ve geleceğimize sahip çıkma zamanıdır! İnsanca yaşam için adil ücret, güvenceli çalışma koşulları ve sosyal haklarımızı savunuyor; emeğimizin karşılığını almak için mücadele ediyoruz. Bu grev, yalnızca ücret değil; adalet, eşitlik ve onur mücadelesidir.Ayrıca; Bazı basın organlarında sendikamızın greve çıkmayan işçiyi tehdit ettiği haberleri yayınlanmıştır. Biz buradan bir gerçeği daha kamuoyuyla paylaşalım. Bakanlığın ve Sosyal güvenlik kurumunun belirlemiş olduğu kişiler grev süresince çalışırsa herhangi bir ücret maaş ve yan ödeme alamaz, aksi taktirde gönüllülük temelinde dahi çalışsa herhangi bir iş kazası ya da sorun yaşadığında kimse o sorumluluğu kabul etmez. Uyarımız sadece bu yöndedir doğal olarak üyelerimize bu konu ile bilgilendirme mesajımızı yanlış ifade eden basın mensuplarından bunu bir kez daha düzeltmelerini talep ediyoruz.Geldiğimiz bu aşamada, taleplerimizin son iki gün içinde masa başında karşılanmaması halinde, 28 Mayıs 2025 Çarşamba günü saat 24.00'ten itibaren yasal grev hakkımızı kullanacağımızı kamuoyuna duyururuz”"BASIN YOLUYLA İŞÇİYİ HALKLA KARŞI KARŞIYA GETİRDİLER"Genel İş Sendikası 1 No'lu Şube Başkanı Engin Topal ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a tepki gösterdi. Sendika üyesi işçilerin hedef haline getirildiğini ifade eden Topal, “TİS sürecinde elimizden gelen gayreti gösterdik. Pandemiden bu yana büyükşehir emekçilerinin nelere katlandığını, başta orman yangınları ve deprem dahil olmak üzere gösterdiği çabaları karşısında bu koca ailenin halkın karşısına atılmasına anlam veremiyoruz. Basından takip ediyoruz. Maaş istemi 214 bin liradan başlayarak 180 bin liraya, sonra 170 bin liraya, sonra 114 bin liraya kadar indirdiler. Basın yoluyla işçiyi halkla karşı karşıya getirdiler. Oysa istediğimiz netti; ülkemizin içindeki ekonomik sıkıntılara ve CHP’nin kazandığı büyükşehirlerdeki sindirme politikaların faturası çalışan emekçilere kesiliyor. TİS, bir taslakta oluşan, karşılık olarak üzerine konuşulan bir araç. Evet bir teklif sunulur. Bu teklif üzerine 3 ay müzakere yaptık. Ardından yüzde 26,19’luk teklif geldi. Son oturumun öncesinde teklifimizi yüzde 40 aşağıya çekerek revize ettik. Şimdi ise yüzde 29,16’lık bir teklif verildi, teklif şartı yıllığa düşürüldü. Yani 29,16’lık teklifte 6 ay çıkarıldığında yüzde 13,8… Bunun tarifi yok. İkramiyeleri aylardır vermiyorsunuz, alacağımız maaşı üç taksitli, zaman zaman 4 taksitli alıyoruz” dedi."ÇOK RAHATLAR, SANKİ MANİSA'DA GREVE ÇIKIYORUZ"Topal konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:“Hükümetin silkeleme politikasını SGK gelirlerinden gelen para kesilince bu durum ortaya çıktı. Hükümetin yaklaşımına karşı çıkacağız, belediyemize sahip çıkacağız dedik. Her taşın altına elimizi koysak da kendileri olumlu bir adım atmadı. Gelinen nokta ortada… Yarın gece 24’te 23 bin insan greve çıkacak. Bir enteresan durum var. Çok rahatlar, sanki burada değil Manisa’da greve çıkıyoruz."HİÇBİR ZAMAN HAKSIZ BİR TALEPTE BULUNMADIK"İzmir Büyükşehir’den hiçbir zaman haksız bir talepte bulunmadık. Bu TİS taslaklarını hazırlarken konfederasyonumuzun Türkiye’de yaşam standartları ile ilgili çalışan profesyonel bir ekibi var ve onlar yaşanabilir ücretler konusunda çalışma yapıyor. CHP’nin her mitingde asgari ücrete, memura, işçiye verilen zammın zulüm olduğunu, ücretlerin yaşanabilir olmadığını, hatta ‘asgari ücrete uymayacağız, belediye işçilerimize 35 bin TL maaş vereceğiz’ diyen bir anlayış üzerine, sosyal demokrat belediyelerin verdiği mücadelelerin ve insanca yaşanacak ücretlerin oluştuğu bir taslak hazırladık. Bu taslak ne hikmetse bir anda hükümetin karşısında olan taraftık, taslağı verince hükümetle aynı taraf yapıldık."MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ"Asgari ücret 22 bin, vali şu kadar alıyor, emekli bu kadar alıyor. Peki şimdi soruyorum; asgari ücret 22 bin TL’nin verilmesine, emekliye 15 bin TL verilmesine isyan etmiyorsanız, biz o zaman neden meydanlara çıkıp eylem yapıyoruz? Madem tek adam her şeye tek adam karar veriyor, o ne derse o olsun. Onlar dese bile biz demeyeceğiz. Kaldığımız yerden mücadelemize devam edeceğiz”

