İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki KİPTAŞ, geçmiş yönetim tarafından, Başakşehir’de sosyal donatı alanı olarak kullanılması gereken yeri bir vakfa tahsis ederek, kullanım amacı ve iznine aykırı olarak özel eğitim kurumu şeklinde hizmet veren alanın hukuk mücadelesini kazandı.Bilgilendirme ve alan incelemelerinin ardından kameraların karşısına geçen İmamoğlu, “Bugün; bir iki haftadır, bugün-yarın hukuki süreçlerini takip ettiğimiz bir yere geldik. Başakşehir'deyiz. Uzun yıllardır, geçmişte, hani ‘ne istediniz de vermedik’ diye tarifledikleri anlayışlara ya da kurumlardan birine verilen bu alan, daha sonra bir şekilde, bizim aklımızın mantığımızın almayacağı ya da ‘böyle bir şey de yapılır mı’ diye düşünemeyeceğimiz bir biçimde, hülle gibi, muhtelif yerlerde de harekete geçirdikleri, ‘bu kurum lekeli, başka bir kuruma aktaralım ve orada işlerimizi yürütelim’ anlayışıyla süreçler yapılmış" dedi.İmamoğlu, konuşmasına şu şekilde devam etti: "20 bin metrekare arsa büyüklüğü olan, 10 bin metrekarenin üzerinde yaklaşık eğitim alanlarının bulunduğu, bugün 1 metrekaresi artık 30-40 bin liraları bulduğunu düşündüğümüzde, yani bunun neredeyse 300 yüz, 400 yüz milyon sadece yapım imalatı ya da maliyeti olduğu, altında arsasını kattığınızda, çünkü peşkeş çekiliyor. Doğru dürüst bir kirası yok. Hatta neredeyse kirasız veriliyor ve bunlar, iştiraklerin üzerinden yapılıyor bütün bu iş.”BAKAN TUNÇ'A YANITAdalet Bakanı Yılmaz Tunç'un kendisine yönelik "Makamı ne olursa olsun kimse görülmekte olan bir davaya yönelik tehdit içeren söz söyleyerek yargıyı tehdit edemez. Kimse yargıya parmak sallayamaz" sözlerine karşı İmamoğlu, şu şekilde yanıt verdi: “Lisede çok gürültü yapan arkadaşlar olarak, en arka sırada otururduk. Öğretmen de kızarak bize, ‘Siz arkadakiler’ derdi. Biz, döner duvara bakardık. Şimdi arkadaşımız da siniyor, lafı başkasına aktarmaya çalışıyor. Ben direkt kendine söyledim, yargıya falan değil. O ve onun gibi, bugünkü iktidarın mensuplarına söyledim. Bu işi nasıl etkiledikleri, nasıl baskı altında tuttuklarına dair. Direkt kendine. Onun için sinip ‘yargı’ demesin. Sonuçta, cümlenin sonrasında da dedim; ‘En erken yapılacak seçimde, o seçimde Yargıtay süresini bile dolduramayacaklar. Bu millet, öyle bir sert cevap verecek ki onlara ve o ilk seçimde de biz milletçe, bu ahmakça davada eğer bu baskıya devam ederlerse -onun için ‘hodri meydan’ dedim- ceza vermeye kalkarlarsa, Yargıtay'daki süreci göremeden sandıkta -sandığın anlamı nedir?- gereken cevabı alacaklar ve gidecekler’ dedim. Bu kadar basit cevabı algılayamayan bir insan, Adalet Bakanlığı yapma konusunda, kendini bir gözden geçirsin.” “Bir. İkincisi; bakın ben size bir hatırlatma daha yapayım. Bunlar hep unutuluyor. Bana hakaret eden bakan, ben ona cevap verdikten sonra, hakkımda suç duyurusunda bulunuyor. Ve o dava, hala mahkemede duruyor. Niye? Çünkü istinaftaki sonucu bekliyor. Yazı yazıyor, ‘Hadi karar verin de ben de ona göre karar vereyim.’ Ne için? Bakan diyor ki, ‘Bana dedi.’ Şimdi istinaftaki bekleyen kararı bekliyor öbür mahkeme. Diyor ki, ‘Siz de diyorsunuz ki, bunu illa YSK üyelerine dedi diye iddia ediyorsunuz. Bir karar verin de bakanın açtığı davayı yürürlüğe koyayım!’ Yani istinaf lehimize karar verirse, benim bir de bakana lafını iade ettiğim için, bana açtığı davadan bir de bakanla hesaplaşacağız. Zaten bıraksınlar hesaplaşalım. Ben dava açmışım, ‘Bakan bana ahmak dedi’ diye. O davayı da ‘Ben bakan yargılayamam, dokunulmazlığı var’ diye mahkeme ta o zaman hükümsüz bırakmış. Şimdi bu mahkemeyi konuşmak bile, insanın içini burkuyor. Yani yargı adına içini burkuyor. Ben, yargıya parmak sallamadım, sana salladım. Senin gibi yargıyı etkileyen, yargıyı arka planda zorda bırakan, baskı altında tutan hükümetin mensuplarını parmak salladım. O parmak, benim parmağım değil; milletin parmağı. Dedim ki, ‘Onun da yeri sandık. Siz, sandığa gitmek zorunda kalacaksınız. Ve o gittiğimiz gün de Yargıtay daha kararını veremeden, ülkenin başından gideceksiniz. Bu millet de sizden kurtulacak.’ Daha özeti olabilir mi bu işin? Bu kadar net.”
Siyaset
Yayınlanma: 05 Eylül 2024 - 12:32
Güncelleme: 05 Eylül 2024 - 12:49
İmamoğlu'ndan Bakan Tunç'a sert çıkış!
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a "Siz, sandığa gitmek zorunda kalacaksınız. Ve o gittiğimiz gün de Yargıtay daha kararını veremeden, ülkenin başından gideceksiniz. Bu millet de sizden kurtulacak" ifadelerini kullandı.
Siyaset
05 Eylül 2024 - 12:32
Güncelleme: 05 Eylül 2024 - 12:49
İlginizi Çekebilir