İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in hilton Oteli’ni depremzedelerin hizmetine açacaklarını açıklamasının ardından, gözler Hilton Oteli'ndeki çalışmalara yöneldi. Otelde yapılan çalışmaları öğrenmek ve halka doğru bilgi vermek adına otele giden Yeni Bakış gazetesi muhabiri Kenan Yeşil, güvenlik görevlileri tarafından otelde gözetim altına alındı.
Yaşadığı kötü muameleyi anlatan Kenan Yeşil, “Gazeteci olduğumu ve bilgi almak için otele geldiğimi söyledim. Otelin lobisine kadar başka bir güvenlik görevlisi ya da görevli kişiyle karşılaşmadım. Lobide de kimse yoktu. 5 dakika orada bekletildim ve asansörden bir güvenlik görevlisi geldi. Ona ‘Otele depremzedeler alınmaya başlandı mı, depremzedeler için hangi çalışmalar yapılıyor? Konuyla ilgili kiminle görüşebilirim?’ diye sordum. O da kısa bir telsiz görüşmesi yaptıktan sonra beni dışarıya çıkarması gerektiğini söyleyerek, ‘Gazetecilerin buraya girmesi yasak. gazeteci olduğunu bilseydik sizi içeriye almazdık’ dedi. Daha sonra yine bir telsiz görüşmesi yapan güvenlik görevlisi, güvenlik müdürünün beni gözetim altına almasını istediğini söyledi. Otelin arka tarafında depo tarafında 10 dakika gözetim altında kaldım. Polis çağırıldı. Polis ekipleri gelmeden önce güvenlik müdürü bulunduğum alana geldi. Özel mülke girdiğimi ve beni şikayet edebileceklerini söyleyerek tehdit etti.
Ben sadece doğru bilgi vermek adına görevimi yapmaya çalıştım. Güvenlik müdürü tarafından sanki teröristmiş, hırsızmış gibi muamele gördüm. Diğer güvenlik ekiplerinden herhangi bir tehdit işitmedim. Ama güvenlik müdürü olduğunu belirten kişi tarafından tehdit edildim. Benim kimlik bilgilerimi aldırdı. Kimlik bilgilerimi almalarından dolayı rahatsızım. Polis gelmeden önce beni tehdit eden güvenlik görevlisi polis gelince şikayetçi olmadıklarını ve benim özel mülke girdiğimi belirterek dışarı çıkarılmamı istedi. Daha sonra polis ekipleri benden basın kartımı ve kimlik kartımı istediler. Verdim, incelediler ve daha sonra beni dışarı çıkardılar. Görevimi yapmaya çalışırken maruz kaldığım muameleyi anlamam mümkün değil” dedi.Yeni Bakış Gazetesi olarak muhabirimizin karşı karşıya kaldığı bu kötü muamele ve basın özgürlüğüne yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz.
“Herkes haddini bilecek!”
Kenan Yeşil’in haber yapmak isterken karşılaştığı yakışıksız ve kötü muameleye İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) de büyük tepki gösterdi. İGC’nin açıklaması şöyle: “Yeni Bakış muhabiri Kenan Yeşil'in, Hilton Oteli'nde gazetecilik görevini yaparken kendini bilmez 'sorumsuz yetkililer' tarafından karşılaştığı yakışıksız uygulama asla kabul edilemez.
Kendisini “Hilton Oteli Güvenlik Müdürü” olarak tanıtan şahıs bilmelidir ki, gazeteci de bir kamu görevlisidir. Halkın bilgi ve haber alma hakkı için kamu adına görev yapar. Görevini yapmaya çalışan bir meslektaşımıza 'terörist' muamelesi yapmak kimsenin haddi değildir.
Deprem yaralarının el birliği ile sarılmaya çalışıldığı, yerel basının her türlü olumsuzluğa rağmen görevini başarıyla yerine getirdiği, tüm kurum, kuruluş ve vatandaşların tek yürek olduğu bir dönemde “kraldan çok kralcı” kesilen, kendisine olmayan yetkileri vehmeden kifayetsiz insanlarla uğraşmak kaderimiz olmamalı.
Meslektaşımıza yapılan bu kötü muameleyi şiddetle kınıyor, bahsi geçen kurum yetkililerinin “kendini bilmez ve haddini aşan” görevli hakkında hakettiği işlemi başlatacağına inanmak istiyoruz.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak meslektaşlarımızın arkasında değil tam da yanındayız.
Bu vesileyle bir kez daha hatırlatıyoruz, gazeteci kamu adına görev yapar. Kimsenin bizleri itip kakmasına izin vermeyeceğiz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
Yaşadığı kötü muameleyi anlatan Kenan Yeşil, “Gazeteci olduğumu ve bilgi almak için otele geldiğimi söyledim. Otelin lobisine kadar başka bir güvenlik görevlisi ya da görevli kişiyle karşılaşmadım. Lobide de kimse yoktu. 5 dakika orada bekletildim ve asansörden bir güvenlik görevlisi geldi. Ona ‘Otele depremzedeler alınmaya başlandı mı, depremzedeler için hangi çalışmalar yapılıyor? Konuyla ilgili kiminle görüşebilirim?’ diye sordum. O da kısa bir telsiz görüşmesi yaptıktan sonra beni dışarıya çıkarması gerektiğini söyleyerek, ‘Gazetecilerin buraya girmesi yasak. gazeteci olduğunu bilseydik sizi içeriye almazdık’ dedi. Daha sonra yine bir telsiz görüşmesi yapan güvenlik görevlisi, güvenlik müdürünün beni gözetim altına almasını istediğini söyledi. Otelin arka tarafında depo tarafında 10 dakika gözetim altında kaldım. Polis çağırıldı. Polis ekipleri gelmeden önce güvenlik müdürü bulunduğum alana geldi. Özel mülke girdiğimi ve beni şikayet edebileceklerini söyleyerek tehdit etti.
Ben sadece doğru bilgi vermek adına görevimi yapmaya çalıştım. Güvenlik müdürü tarafından sanki teröristmiş, hırsızmış gibi muamele gördüm. Diğer güvenlik ekiplerinden herhangi bir tehdit işitmedim. Ama güvenlik müdürü olduğunu belirten kişi tarafından tehdit edildim. Benim kimlik bilgilerimi aldırdı. Kimlik bilgilerimi almalarından dolayı rahatsızım. Polis gelmeden önce beni tehdit eden güvenlik görevlisi polis gelince şikayetçi olmadıklarını ve benim özel mülke girdiğimi belirterek dışarı çıkarılmamı istedi. Daha sonra polis ekipleri benden basın kartımı ve kimlik kartımı istediler. Verdim, incelediler ve daha sonra beni dışarı çıkardılar. Görevimi yapmaya çalışırken maruz kaldığım muameleyi anlamam mümkün değil” dedi.Yeni Bakış Gazetesi olarak muhabirimizin karşı karşıya kaldığı bu kötü muamele ve basın özgürlüğüne yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz.
“Herkes haddini bilecek!”
Kenan Yeşil’in haber yapmak isterken karşılaştığı yakışıksız ve kötü muameleye İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) de büyük tepki gösterdi. İGC’nin açıklaması şöyle: “Yeni Bakış muhabiri Kenan Yeşil'in, Hilton Oteli'nde gazetecilik görevini yaparken kendini bilmez 'sorumsuz yetkililer' tarafından karşılaştığı yakışıksız uygulama asla kabul edilemez.
Kendisini “Hilton Oteli Güvenlik Müdürü” olarak tanıtan şahıs bilmelidir ki, gazeteci de bir kamu görevlisidir. Halkın bilgi ve haber alma hakkı için kamu adına görev yapar. Görevini yapmaya çalışan bir meslektaşımıza 'terörist' muamelesi yapmak kimsenin haddi değildir.
Deprem yaralarının el birliği ile sarılmaya çalışıldığı, yerel basının her türlü olumsuzluğa rağmen görevini başarıyla yerine getirdiği, tüm kurum, kuruluş ve vatandaşların tek yürek olduğu bir dönemde “kraldan çok kralcı” kesilen, kendisine olmayan yetkileri vehmeden kifayetsiz insanlarla uğraşmak kaderimiz olmamalı.
Meslektaşımıza yapılan bu kötü muameleyi şiddetle kınıyor, bahsi geçen kurum yetkililerinin “kendini bilmez ve haddini aşan” görevli hakkında hakettiği işlemi başlatacağına inanmak istiyoruz.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak meslektaşlarımızın arkasında değil tam da yanındayız.
Bu vesileyle bir kez daha hatırlatıyoruz, gazeteci kamu adına görev yapar. Kimsenin bizleri itip kakmasına izin vermeyeceğiz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”